02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3 MAYIS 2013 CUMA SAYFA HABER 3 Kendi elleriyle yaptılar Afyon Açık Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlülerden oluşturulan "inşaat iş kolu", kuruma tahsis edilen binadaki parmaklık, ranza, dolap gibi donanımları ve çevre düzenlemesini kendileri yaptı çevre düzenlemesi gibi pek çok işçilik, tutuklu ve hükümlüler tarafından yapıldı. Cezaevi Müdürü Muzaffer Avcı, kurumun kapasitesini artırdıklarını ancak fiziki imkanların yetersiz kaldığını söyledi. Ek bina arayışına girdiklerini ve Vali İrfan Balkanlıoğlu'nun talimatıyla AfyonkarahisarKonya karayolundaki eski İl Özel İdaresi binasının cezaevine tahsis edildiğini belirten Avcı, şöyle devam etti: "Bina bize yıl başında tahsis edildi. 25 gün gibi kısa bir sürede binanın işlerini tamamlayarak 26 Ocak'ta buraya taşındık. Daha önce burası Köy Hizmetleri binası olarak kullanılıyormuş. Bu binayı cezaevine dönüştürdük. Bazı tadilatlar ve bakımını yaptık. Şimdi de çevrede ağaçlandırma faaliyetlerini yapıyoruz. Arazi tamamen bize tahsis edilirse hayvancılık ile turşuculuk iş kollarının bir kısmını buraya taşıyacağız. Zaten bir cezaevi faaliyeti için gerekli olan alanımız var ve binamız yeterli." Ek binanın kapasitesinin 224 kişi olduğunu ancak şimdilik yaklaşık 50 hükümlü bulunduğunu dile getiren Avcı, burada yeni iş kolları için eğitimler verme hazırlıklarının sürdüğünü sözlerine ekledi. AKDENİZ İKTİSAT Yrd. Doç. Dr. ADİL KORKMAZ Behlül! Ey Behlül! eridüddin Attar’ın Esrarname adlı yapıtında anlattığı bir öykü vardır. Öykünün kahramanı olan Behlül, bir kabristanı bir baştan öbür başa dolaşan ve elinde sopa ile mezarları döven bir adamdır. Ona şaşkınlıkla bakanlar şunu sorarlar: “Behlül! Ey Behlül! Mezarları neden dövüyorsun?” Behlül der ki: “Ben mezarları değil, içlerinde yatanları dövüyorum.” Ona gene sorarlar: “İyi de mezarlarda yatanları neden dövüyorsun, ey Behlül?” Behlül der ki: “Ben onları yalancı oldukları için dövüyorum.” Ona gene sorarlar: “Ölüler yalan söylerler mi, ey Behlül?” O da der ki: “Hayır! Ben ölüleri yalan söyledikleri için dövmüyorum. Yaşadıkları zamanlarda söyledikleri yalanları için dövüyorum.” Ona sorarlar: “Onlar yaşadıkları zamanlarda hangi yalanları söylemişlerdi, ey Behlül?” Behlül de der ki: “Onlar yaşadıkları zamanlarda şu evlerin, şu arsaların, şu ağaçların, şu suların sahibi olduklarını söylemişlerdi, onları çoğaltmak için de yapmadık iş bırakmamışlardı; oysa şimdi görüyorum ki onların yerlerini başkaları almışlar. Bu kez onlar söz konusu evlerin, arsaların, ağaçların, suların sahibi olduklarını ileri sürüyorlar ve onları çoğaltmak için de yapmadık iş bırakmıyorlar.” Ona gene sorarlar: “Ey Behlül, ya sonra?” O da der ki: “Sonrası şu: Şimdi burada yatanlar şu evlere, arsalara, ağaçlara, sulara sahip olduklarını söylerlerken aslında yalan söylüyorlardı. Ben de yalan söyleyenleri sevmem. Bununla da yetinmem. Yalan söyleyenleri döverim de. İşte şimdi bunu yapıyorum.” Behlül ile konuşanlar ona hak verirler ve sonra da çekip giderler. Yunus Emre’nin “Mal sahibi mülk sahibi… / Hani bunun ilk sahibi? / Mal da yalan mülk de yalan… / Var biraz da sen oyalan…” şiiri Behlül’e destek veren bir şiirdir. Tıpkı Dede Korkut’un “Dağ gibi malın olsa nasibinden çok yiyemezsin” sözü gibi. Dede Korkut’un bu sözü söylerken esinlendiği kaynak yaşamın ta kendisidir. Bu söz Feridüddin Attar ve Yunus Emre için de yinelenebilir. Ancak bu ikisinin esin kaynakları arasına Leyl SureKaranlığa büsi’ni de eklemek gerekir. “K ründüren geceye and olsun! Ve aydınlığa kavuşturan gündüze de and olsun” dizeleriyle başlayan bu sure cimrilik edip mal üstüne mal yığanların büyük bir yanılgı içinde olduklarını; bu mallardan ileride çok fazla yarar elde edemeyeceklerini dile getiren bir suredir. Leyl Suresi’nin, Dede Korkut’un, Feridüddin Attar’ın ve Yunus Emre’nin dikkat çektikleri gerçek şudur: Mal üstüne mal yığanlar yanılıyorlardır. Sonsuza dek yaşayamayacaklar ve dağ gibi yığdıkları bu malları yiyemeden göçüp gideceklerdir (Onların bu yanılgıları Behlül tarafından yalan olarak algılanmıştır). Ancak bir başka gerçek daha vardır. Yukarıda değinilen yanılgıları cimrilik edip mal üstüne mal yığanların kendi ardıl kuşakları için başka, ötekilerin ardıl kuşakları için başka sonuçlar doğuruyordu. Bunlar kendi ardıl kuşaklarına bir elleri yağda, bir elleri balda olacak biçimde bir bolluğu; buna karşılık ötekilerin ardıl kuşaklarına da yoksulluğa miras bırakıyorlardı. Behlül elinde sopa ile bir kabristanı dolaşıp mezarları dövecek yerde kendi ardıl kuşaklarına zenginliği ve başkalarının ardıl kuşaklarına yoksulluğu miras bırakacak olanları sağken dövseydi güzel bir dünya yaratmaya daha çok katkı sağlamaz mıydı? F A FYONKARAHİSAR (AA)Cezaevinde meslek sahibi olan hükümlüler, kendileri için açılan demir, mobilya, inşaat, fırın ve terzi gibi kurslarda öğrendikleri mesleklerle hem harçlıklarını çıkarıyor hem de kaldıkları cezaevi gibi kurumlar için gerekli malze melerin üretimini gerçekleştiriyor. Cezaevinin kapasitesinin yetersiz kalması nedeniyle kuruma tahsis edilen İl Özel İdaresi'ne ait eski bina, hükümlüler tarafından cezaevine dönüştürüldü. Kalacakları yerlerdeki parmaklık, ranza, dolap, nevresim ve Gerçek gibi B urdur Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünce gerçekleştirilen tatbikatta, senaryo gereği belediye binasının arka bölümünde yangın çıktı. Ekipler yangını söndürdü, üst katlarda mahsur kalanları merdiven yardımıyla kurtardı. Bina içinde dumandan etkilenenlere 112 Acil Servis ekiplerince müdahale edildi. Burdur Belediyesi İtfaiye Müdürü Hasan Özban, "Yangına ilk müdahaleyi güvenlik görevlileri yangın söndürme cihazı ile yaptı. İhbar üzerine belediye binasına gelen ekiplerimiz, yangını söndürdü ve mahsur kalanları kurtardı. Tatbikat başarıyla sonuçlandı" dedi. A 7 kişi yaralandı fyonkarahisar'da minibüsle otomobilin çarpışması sonucu 1'i çocuk, 7 kişi yaralandı. Ali S. (17) idaresindeki 03 VT 663 plakalı otomobil, merkeze bağlı Erkmen beldesi, Fevzi Çakmak Mahallesi Ahmet Karahisari Caddesi, Şapkal Çeşme Kavşağı'nda Çetin Kumartaş (60) yönetimindeki 03 VT 413 plakalı yolcu minibüsüyle çarpıştı. Kazada sürücüler Kumartaş ve Ali S, araçlarda bulunan 5 kişi yaralandı. Yaralılar, 112 Acil Servis ekiplerince, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Hastanesi'ne kaldırıldı. Yılanı itfaiye ekibi çıkardı I sparta'da bir otomobilin motor kısmına giren yılan, itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla yakalanabildi. Fatih Mahallesi'nde bir sitenin otoparkındaki 34 GY 2666 plakalı otomobilin içine yılan girdiğini gören yurttaşlar, durumu itfaiyeye bildirdi. İtfaiye ekipleri, yaptıkları incelemede yılanın otomobilin motor kısmında olduğunu belirledi. Bunun üzerine ekipler, yaklaşık yarım saat süren çalışmanın ardından yılanı bulunduğu yerden çıkarttı. Yaralanan yılan daha sonra Anadolu Mahallesi'ndeki yeşillik alana saldı. Temiz enerjiye hız verecek üyelik B üyükşehir Belediyesi, sürdürülebilir enerji için yaptığı çalışmalarla belediyelerin birleştiği ve merkezi Brüksel'de olan Belediye Başkanları Sözleşmesi Topluluğu'na üyelik başvurusu kabul edildi. Büyükşehir Belediyesi Meclisi, ocak ayı oturumunda üyelik başvuru için Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'a yetki vermişti. Covenant of Mayor'ın başvuruyu kabul etmesiyle Büyükşehir’in üyeliği başlamış oldu. Akaydın, sözleşmeye istinaden Antalya'nın Sürdürülebilir Enerji Etüt Ey lem Planı hazırlayacağını, çalışma ile Antalya'daki birçok dinamiği bir araya getireceklerini belirtti. Akaydın, Antalya'nın, Covenant of Mayors, yani Belediye Başkanları Sözleşmesi'ne kabul edilen Türkiye'den ilk büyükşehir belediyesi olduğunu kaydetti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle