Katalog

4 SAYFA 8 NİSAN 2013 PAZARTESİ HABER Sabırla koruk Domates mutluluğu Dana eti ürün grubu büyüyor t Üreticileri Birliği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, yeni Et Ürünleri Tebliği'nin yürürlüğe girmesinin ardından dana, tavuk veya hindi etinin artık karıştırılamadığını hatırlatarak, ''Yeni tebliğin yürürlüğe girmesinin ardından yüzde 100 dana grubunda yaklaşık yüzde 40'lık bir büyüme var'' dedi. Bılıkçı, yeni Et Ürünleri Tebliği'nin 5 Mart'ta yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Bılıkçı, tebliğ ile artık dana, tavuk ya da hindi etinin karıştırılamadığına dikkati çekti. Bunun sektör açısından önemli olduğunu ifade eden Bılıkçı, yurttaşların da artık güvenli şekilde et ürünleri tüketeceklerini söyledi. olur helva YELİZ GÜL EGE [email protected] Fethiye Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Şaban Sarıkaya, geçen yılın ilk çeyreğinde ilçeden ihraç edilen 34 bin ton domatesin bu yılın aynı döneminde 55 bin tona yükseldiğini söyledi ‘ENGEL’, BEYNİMİZDE F E ethiye Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Şaban Sarıkaya, Fethiye'de yaklaşık 25 bin dönüm örtü altı tarım alanı bulunduğunu, 8 bin civarında çiftçinin bu alanlarda domates yetiştiriciliği yaptığını belirtti. Türkiye'de domates yetiştiriciliğinde birinci sırada yer alan Antalya'yı sırasıyla Mersin ve Fethiye'nin takip ettiğine dikkati çeken Sarıkaya, ilçede yılda ortalama 400 bin ton dolayında domates üretildiğini kaydetti. BAŞLAR Çiftçi eğitiliyor İlçede birçok ailenin geçimini tarımdan sağladığını ifade eden Sarıkaya, domates ihracatının her geçen yıl bir önceki yıla göre artış gösterdiğini vurguladı. Sarıkaya, ilçeden geçen yıl 134 bin ton civarında domates ihraç edildiğini bildirerek, geçen yılın ilk çeyreğinde ilçeden ihraç edilen 34 bin ton domatesin, bu yılın aynı döneminde 55 bin tona yükseldiğini dile getirdi. Çiftçilere verilen eğitim ve sağlıklı domates fideleri sayesinde üründen iyi verim elde edildiğini vurgulayan Sarıkaya, ''Fethiye, her geçen yıl ürün elde etme ve ihracatta artış sağlıyor. Bu da çiftçinin yüzünü güldürüyor'' dedi. Fiyatlar yükseldi Merdiven altı kapanıyor amköy Köyü’nde serasında domates üreten Erol Canavarcı ise geçen yıla göre bu yıl domates fiyatlarının daha yüksek olduğunu, bunun çiftçiyi mutlu ettiğini söyledi. Geçen yıl domates fiyatının 30 kuruşa kadar düştüğünü hatırlatan Canavarcı, ''İhracatın da artmasıyla domates fiyatı bu yıl 2 ile 3 lira arasında değişiyor. Şimdilik domates satışları ve ihracat iyi gidiyor ama tam olarak bu ayın sonunda belli olur'' dedi. Ç ebliğin ardından ''merdiven altı'' tabir edilen işletmelerin çoğunun da kapandığını vurgulayan Bılıkçı, ''Şu anda merdiven altı firma yok denecek kadar azaldı. Sektör artık daha kontrollü. Yeni gıda tüzüğüne uygun üretim yapmanız gerekiyor. Dolayısıyla merdiven altı üretimin şartlarına uyum sağlayamadıkları ve cezalar yüksek olduğu için merdiven altı üreticilerin çoğu sektörden çekilmek zorunda kaldı. Çoğu, büyük firmaların bayiliklerini aldı. Sektör şu anda hak ettiği yere geldi” diye konuştu. T Yüzde 95'i Rusya'nın S arıkaya, ilçedeki çiftçilerin son yıllarda genellikle örtü altı tarıma yöneldiğini ifade ederek, ''En çok birim kazanç domatesten elde edildiği için üreticiler domatese ağırlık veriyor. Böylece hem bölgedeki seralarda artış oluyor hem ihracatımız artıyor'' dedi. Sarıkaya, Fethiye'den ihraç edilen domateslerin yüzde 95'inin Rusya'ya, yüzde 5'lik kısmın ise Ukrayna, Moldova, Bulgaristan ve Romanya'ya gönderildiğini kaydetti. Aromatik bitkiler masaya yatırıldı T Burdur'da lale devri B urdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nün kavşak, refüjler ve kentin farklı bölgelerine 56 bin lale soğanı diktiğini kaydetti. Lalelerin açmasıyla kentin güzel bir görünüme kavuştuğunu anlatan Akkaya, "Ekiplerimiz ayrıca 4 bin sümbül, menekşe ve çeşitli çiçekleri de toprakla buluşturdu. Amacımız güzel ve temiz bir Burdur'u halkımızın hizmetine sunmak"' dedi. Ekiplerin parklarda bakımı sürdürdüğünü ifade eden Akkaya, Aydınlıkevler Mahallesi, Güzelleştirme, Şirinevler ve Şelale Evler parklarının yapımlarının ise sürdüğünü kaydetti. Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Yıldırım Gençer değerlendirdi: arım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Afyonkarahisar İl Koordinatörü Metin Şehitoğlu, Türkiye'nin tıbbi aromatik bitkiler konusunda ihracat ve ithalat yapan bir ülke olduğunu belirterek, ''Afyonkarahisar'ın bu sektörün üretimi konusunda, tesisleşmesini istiyoruz'' dedi. Şehitoğlu, Afyonkarahisar'da tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, Afyonkarahisar Ekonomik Koridor Paneli'nin 2'ncisini gerçekleştirdiklerini, bugünkü pa nelde tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda katılımcılara bilgiler vereceklerini söyledi. Şehitoğlu, şöyle konuştu: ''Türkiye tıbbi aromatik bitkiler konusunda ihracat ve ithalat yapan bir ülke. Benim en çok dikkatimi çeken ithalat kalemlerinden biri kekiktir. Bizim dağımız taşımız kekik ama biz bugün kekik ithal ediyoruz. Kimyon, anason, ithal ediyoruz. Dolayısıyla Afyonkarahisar'ın bu sektörün üretimi konusunda, tesisleşmesini istiyoruz. Bunun için beraber hareket etmemiz gerekiyor. Bu panel sonuncunda inşallah bir farkındalık oluşur.'' klımın ermeye başladığı yaşlar; büyüklerimin anlattığına inandığım,daha ötesine geçemediğim, hayal gücümün ise büyükleriminkinden bir hayli geniş ve çetrefilli olduğu güzel yaşlar… Kalabalık aile yemekleri, karmaşanın içinde şımarmanın kabul edilebilir olduğu,nadiren yenilebilen yemeklerin ortaya çıktığı;büyüklerin sohbetlerinin uzadıkça uzadığı anlar,zamanlar…gözümü kapatıp o anlara geri gittiğimde, bir kare içersinde hatırladığım biri var!.. Ondört,onbeş yaşlarında olmasına rağmen; ne çocuk olabilmiş ne genç!Arafta kalmış, hatta bazen bir bebek gibi muamele gören, teyzemden başkası değildi bu. Şirin bir yüze sahip,oldukça minyon; bizden büyük olmasına hiç aldırış etmeden bizdenmiş gibi oyuna dahil olmaya çalışan biri. Bu birinin, aile üzerine titriyor, gözünün bebeğine bakıyor;‘aman bir zarar görmesin’ diye.O yaşlarda, ‘bir gariplik,bir tuhaflık’ var diye nitelediğim bir durum içersinde teyzem.Sadece, aileden olanların anlayabildiği bir dilde konuşabiliyor, yemeklerden en son kalkıyor, hareket etmekten çok oturmayı yeğliyor ve belki bazen de kendisine gösterilen hassasiyetten sıkılıyor.Yaptığı en iyi şey ise, bıkmadan, usanmadan ‘izlemek’;sessiz sedasız ‘izlemek’…Kimsenin hatırlamadığı olaylar, olayların kişileri ve detay bilgilerine sahip olmuştur hep ama tek sorun bunu konuşarak aktarabilmesinde… Ne zaman kafamı çevirsem, bize doğru gözünü dikmiş,tüm dikkatiyle izleyen ve kayıt yapan biri! Garipti tabi; garip olmasının yanı sıra da üzüntü verici kimi zaman. Üzücüydü,çünkü teyzeme, doğduğunda konulan teşhis ‘down sendrom’ idi.Ve,doktorların o yıllarda söylediği, ‘yirmili yaşlara kadar yaşayabileceği’ idi. Bu haberle yıkılmış bir aile ve bu üzüntünün sonucunda,O’na duyulan merhamet duygusunun herşeyin üzerini sarmaşık gibi kapatacak oluşu. Öyle ki, okumak yazmak,büyümek,ergen olmak,evlenmek,anne olmak…birer hayaldi teyzem için. O,sanki tek ölümlü olandı! O dönem en iyi bildiğim duaları ettim O’nun için, ‘yaşasın, ölmesin’ diye.Değerli bir huzur saçar teyzem bulunduğu ortama;yumuşatırdı herşeyi! Duygularının,saflığı, berraklığı yüzüne yansımış bir melekti o bizim için. Yıllar geçti,teyzem şuan,tamıtamına kırkaltı yaşında!Dedem ve yine dedemin soyunu sürdüreceğini düşündüğü dayım,rahmetli oldu.Anneannemin tek yoldaşı,arkadaşı teyzem kaldı! Merhamet yerini, bilinçlenmeye bıraktı ve teyzem özel eğitim alıyor. Hayatın bazı bölümlerinde hesaplamalara yer yoktur ve asıl engel ‘beyinlerimizin yarattığı engel’dir. Sağlıkla Kalın. A Lezzetler yarışacak T urizm Haftası nedeniyle 1522 Nisan tarihlerinde Afyonkarahisar Belediyesi ile Kent Konseyi işbirliğinde yöresel yemek yarışması düzenlenecek. Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek yarışmayla Afyonkarahisar lezzetleri tanıtılacak. Afyonkarahisar Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde geçekleştirilecek yarışma 3 dalda yapılacak ve her dalda 1'inci seçilen yarışmacılara 750 lira, 2'nci seçilen yarışmacılara 500 lira ve 3'üncü seçilen yarışmacılara ise 250 lira verilecek. ürkiye Tohumcular Birliği Başkanı Yıldırım Gençer, Mersin gümrüğünde ele geçirilen GDO'lu piriç konusunu değerlendirdi. Türkiye'nin Biyogüvenlik Kanunu bulunduğunu ve bir gram bile GDO'lu ürün girişine, üretimine, ticaretine izin verilmediğini anlatan Gençer, “Mersin gümrüğünde GDO'lu çeltikte ele geçirildi. Ama dünyada ticarete konu olmuş GDO'lu çeltik yok. Mısır, T GDO'lu girişe izin yok soya ve kanolada GDO söz konusu. Diğer ürünlerde zaten GDO yok. Muhtemelen o bölgede soya ithalatı vardı. Bu taşıma sırasında soya tozu kalmış olabilir. Bakanlığımız GDO konusunda hassas. Tarım Bakanlığı Gıda ürünlerinden GDO bulaşıklığına bile izin vermiyor” dedi. Tarımsal üretim içindeki en önemli girdilerden birinin tohum olduğunu anlatan Gençer, “Tarımsal üretimden alacağınız başarı tohuma bağlıdır” diye konuştu. URDUR (AA)Burdur'da faaliyet gösteren bir firma, Kemer ilçesinde bitki ve hayvan kalıntılarının uzun yıllar toprak altında kalmasıyla oluşan bir gübre türü olan leonarditi, Balkan ülkelerine ihraç ediyor. Kemer'de bir madenden çıkardığı leonarditi kamyonlarla Kemer'deki tesislerine götüren firma, bura Bu gübre kapışılıyor da çeşitli katkı maddeleriyle işleyerek 9 çeşit ürün elde ediyor. Firma, yılda 10 bin ton üretim yapıyor, üretiminin büyük bölümünü de Yunanistan, Bulgaristan ve Makedonya'ya ihraç ediyor. da leonardite rastlamanın mümkün olduğunu anlattı. Kalaycıoğlu, 10 bin ton olan yıllık üretimlerini 25 bin tona çıkartarak ihraç ettikleri rakamı yükseltmeyi hedeflediklerini kaydetti. Verim artıyor F 10 bin ton üretim B Firmanın İşletme Müdürü Vedat Kalaycıoğlu, leonarditin oluşum açısından benzeştiği linyitten barındırdığı organik maddelerin yüksek olmasıyla ayrıldığını belirtti. Benzer koşullarda oluşmaları nedeniyle linyit kömür madenlerinde leonardit bulunabildiğini ifade eden Kalaycıoğlu, ancak kömür bulunmayan ortamlarda irmada görev yapan yüksek ziraat mühendisi İsa Kafa ise leonardit kullanılan tarım ürünlerinde yüzde 2530 verim artışı görüldüğünü anlatarak, ''Leonardit kullanıldığında ürünler, erken hasat edilebiliyor. Mesela sahil bölgelerinde bin 200 milimetre yağış alan alanlarda mart sonundan tarlaya girilemezken, bu kullandığında şubat ayı ortalarında traktörüyle tarlaya girebilir” dedi. C MY B