Katalog

Ağaçlar faili meçhule gidiyor 27 MART 2013 ÇARŞAMBA HABER Manzarayı kapatıyor diye kesiliyor SAYFA 5 Bazı kesimlerde manzarayı kapattığı, görüntüyü engellediği gerekçesiyle dibine asit ve cıva gibi kimyasallar dökülen ağaçlar adeta katlediliyor FARUK KESKİN ntalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu’nun düzenlediği, ‘Kent Peyzajının Çevre ve Toplum Yaşamındaki Etkileri’ konulu toplantıda, belediyelerin ihale ile verdikleri ancak bilimsellikten uzak yapıldığı ileri sürülen ağaç budama çalışmalarının neden olduğu sorunlar dile getirildi. İhale şartnamelerinde, budama çalışmalarının Ziraat Mühendisleri gözetiminde yapılmasını sağlayacak değişikliklere gidilmesi talep edilen toplantıda, Çalışma Grubu Başkanı Murat Yıldırım ise yaşanan başka bir soruna dikkat çekti. Yıldırım, bazı kesimlerde, deniz manzarasını kapattığı, görüntüyü engellediği gerekçesiyle dibine asit ve cıva gibi kimyasallar dökülerek kurutulan çok sayıda ağaç tespit ettiklerini söyledi. A Taş ocağına 'hayır' dediler O Dikkate alınmıyor Yıldırım, belediyelerin ihaleyle verdikleri budama çalışmalarını yapan firmaların, ağaçları adeta katlettiklerini de belirterek, yanlış budamalar nedeniyle Lara’dan, Sarısu’ya kadar olan kesimde, yaklaşık 2 bin ağacın kısa sürede kuruyacağını ileri sürdü. Bu iddiasını, Çalışma Grubu olarak söz konusu bölgede yaptıkları inceleme ve araştırmaların sonucuna bağlayan Yıldırım, “Sözde gençleştirme adına yapılan bu çalışmayı da ‘vahşi budama’ diye adlandırıyorlar. Yıllardır yaşanan sorunla ilgili uyarılarımız da ilgili belediyelerce nedense dikkate alınmıyor” dedi. Envarter çıkarılmalı oplantıya Akdeniz Üniversitesi’ni temsilen katılan Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nden Reyhan Erdoğan ise kentin öncelikle bir ağaç envanterinin çıkarılması gerektiğine işaret ederken, belediyelerden bu yönde bir talebin gelmesi durumunda gerekli çalışmayı yapabileceklerini söyledi. İstanbul, Bursa ve Eskişehir’de benzer çalışmaların yapıldığını anla rta Torosların, Taşeli platosunun Akdeniz'e bakan yüzünde, sedir ağaçlarıyla ünlü Karaçal Dağı, taş ocağı pençesinde. Helencede, Kalisandra (arka yüzdeki güzel düzlük) olarak adlandırılan Kuruca Ovası'nın üzerinde yükselen Karaçal'ın yamaçları geçtiğimiz yıllarda korumaya alındı. Ancak Kilikya’dan günümüze uzanan tarihi eserlerin ve tarihi göç yollarının da bulunduğu bölge, son yıllarda yok olma tehlikesi yaşıyor. Taş ocağı tehdidi altındaki bölgeyi ziyaret eden 'Göç Yolu Yolcuları' dağcılık ve yürüyüş grubu, ağaçların kesilmesini protesto etti. 70 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen protesto yürüyüşünde konuşan grup lideri Ali Çetin, “En az bin yıllık ardıç ve katran ağaçlarıyla ünlü bu dağlar, Selçuklular döneminde Türkmen dağları olarak adlandırılırdı. Alaattin Keykubat Alanya’yı fethe giderken bu yolu kullandı. Bu tarihi yol Klikya’dan, Romalılar’a, Bizanslılar’dan, Selçuklular’a ve Osmanlılardan Cumhuriyet dönemine kadar kullanılan ticaret ve göç yoludur” diye konuştu. Yörüklerinin de bu yoldan geçerek yaylaya ulaştığını anlatan Çetin, “Bu tarihi yolun ve bin yıllık sedirlerin katledilmesine izin verilmemeli” dedi. T tan Erdoğan, “Ne yazık ki bu konuda belediyeler ile üniversite arasında kopukluklar var. Tek sorun ağaçların budanması değil, ağaç dikiminde bölgenin coğrafi yapısına uygun olmayan veya dikildiği bölgeye zarar veren, tehlike yaratan türlerin tercih edilmesi de var. Ayrıca kentin bu ağaçlarını kim koruyacak, buna da bir karar verilmesi lazım” diye konuştu. C MY B