Katalog

4 SAYFA 21 MART 2013 PERŞEMBE GÜNCEL AKLIMA GELDİKÇE VAHAP TUNCER ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBE BAŞKANI NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN EXPO Fuarı olmasaydı Ormanın suçu yola ne olacaktı? yakın olmakmış sparta Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Yerleşkesi içinde bir koruluYenilikçi Teknolojiler Merğun, “Y kezi” kurulması için kesilmesi gündemde. Binin üzerinde ağacın kesilecek olmasının yarattığı tepkiler üzerine açıklama yapan Yenilikçi Teknolojiler Merkezi’nin sorumlusu Prof. Dr. Osman Merkezin, ulaşımının kolay olaİpek, “M cağı, dikkat çeken bir yerde olması gerekiyor. Yerin Ankara yolu üstünde olmasını istedik. Belirlediğimiz yer en uygun alandır” şeklinde konuştu. Projenin sorumlusu Prof. Dr. Osman İpek, SDÜ Yerleşkesi içinde bulunan diğer alanı, yola uzak olduğu, binaların arkasında kaldığı yani iyi görünmediği için tercih etmediklerini de açıkladı. Zaten burası bugün olmasa bile gele“Z cekte kullanılacaktı” demeyi de ihmal etmedi. Isparta bozkırındaki yerleşkede yaklaşık 30 yıl önce dikilen fidanların oluşturduğu yeşil koru, yola yakın ve çevreden iyi görünüyor diye kesilip yok edilmek isteniyor. Üniversite yetkililerinin göNasıl olsa bugün olnülleri rahat. Sözü, “N masa yarın burası betonlaşacaktı” demeye getiriyorlar. Üniversitenin yeşile bakışı buysa dağlardaki, ormanlardaki rantçıların yaptıklarını eleştirmenin anlamı kalmıyor. AKP’den istifalar ve baskı iddiası ntalya’nın Aksu İlçesi’ndeki 2B krizi nedeni ile iktidar partisi AKP’den istifalar başladı. İstifa edenler arasında belediye meclis üyeleri ile ilçe yönetim kurulu üyeleri de var. Aksu’da AKP üyelerinin istifaları devam ediyor. AKP İl Başkanı Mustafa Köse istifaların psikolojik baskı, hatta tehditten kaynaklandığını söyledi. AKP İlçe Başkanı Mehmet Akif Ordu ise istifacıların çevre baskısına dayanamadığı görüşünde. Ordu, partiden istifa edenlerin hata yaptığını, 2B’daki çözümün adresinin partileri olduğunu söylüyor. İstifacıların sayısının açıklanandan daha az olduğunu da öne sürüyor. Aralarında ilçe yönetim kurulu üyelerinin de olduğu istifacılar, partiden ayrılmaları için kendilerine baskı yapıldığı iddialarını kesin bir dilBiz özgür irademizle istifa etle reddediyorlar. “B tik” diyen 2B mağduru yurttaşlar, “P Parti yönetimi tarafından bize verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı. Birde bunun üstüne Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, herkesin içinde bizi çocuk gibi azarladı. Aldatıldığımızı anladığımız için parti üyeliğinden ayrıldık” şeklinde konuşuyorlar. Bu arada AKP’den istifa eden bazı Aksulular, kararlarından vazgeçmeleri için parti yöneticileri tarafından telefon yağmuruna tutulduklarını söylüyorlar. İstifa dilekçesi vermek için geldikleri ilçe merkezinde kendilerine saatlerce dil döküldüğünü, buna rağmen kimsenin kararından vazgeçmediğini ifade ediyorlar. Aksu’daki 2B rayiç bedelleri bu şekilde kaldığı sürece istifaların devam edeceği görülüyor. Aksu’da AKP Milletvekili Hüseyin Samani’nin mahallesi dışında (oradaki bedellerin diğer yerlere göre uygun belirlendiği söyleniyor) tarım kökenli üye kalmayabilir. 2B DRAMI VE SORU İŞARETLERİ eçen hafta, VTV’ de yayınlanan Gülgün Feyman’ la İşin Aslı programında Antalya’da yaşanan 2B sorunu ve üreticilerin isyanı değerlendirildi, . Siyasi parti temsilcilerinin yanısıra hukukçu ve akademisyenleri ve bölge halkıyla birlikte katıldığım programda, 3 saat boyunca Antalya’da yaşanan 2B isyanına çözüm üretmeye çalıştık. Programın içeriğini daha çok, günlerdir eylem yapan ve yolları kapatan üreticiler belirledi. Ben ve diğer katılımcılar, dilimizin döndüğünce işin hukuki ve teknik boyutu üzerinden yaşanan sıkıntıları açıklama gayreti içinDamdan düşenin halinden, damdan düdeydik. “D şen anlar” özdeyişinde olduğu gibi sorunları en yalın ve objektif haliyle yansıtanlar bana göre üreticilerdi. Gece yarısı 00.15’de söz verilen bir kadın üreticinin feryatları insanın içini dağlayacak nitelikteydi. Kadın üreticimizin çocuğuna verdiği 50 kuruşluk cep harçlığını annesine iade ederken “.” sözünden sonra kadının kendini tutamayarak ağlayışı tam anlamı ile yürekleri parçaladı diyebilirim. Bence bu tablo işin aslı, özü, mihenk taşı, kısacası her şeyi idi. Televizyon programında da söylediğim gibi rayiç bedelleri belirleyenler, üreticinin içinde bulunduğu ekonomik durumu ya bilmiyorlardı yada arazilerin el değiştirmesi için kasıtlı olarak rayiç bedeller yüksek tutulmuştu. Her ne kadar yasa değişikliği ile arazilerin satın alınması için ön görülen oran %70’den %50’ye indirilse de üretici bu parayı ödeyemeyecek gibi görünüyor. Üç saatlik değerlendirme ve üretici feryadının arkasından kamuoyunun ve yetkililerin bilmesi gereken gerçekler şu şekilde belirlendi diye düşünüyorum. 1 Rayiç bedeller çok yüksektir ve bu bilerek yapılmıştır. Rayiç bedellere karşı itiraz etmenin ve dava açmanın yasa ile engellenmesi bunun en büyük kanıtıdır. Çünkü yasa düzenleyici, itiraz halinde yapılacak bilirkişi incelemeleri sonucu emlak değerinin yaklaşık 510 katı üzerinde belirlenen bu rayiç bedellerin bilirkişi raporlarıyla iptal edileceğini çok iyi bilmektedir. 2 Türkiye’deki satılacak toplam 2B arazisinin yaklaşık %10’unu bulunduran Antalya’daki rayiç bedeller Türkiye ortalamasının 4 katıdır. Türkiye genelinde tarım arazileri için rayiç bedel 26,5 TL/m2 iken, Antalya’da mücavir alan içerisinde 100 TL/m2, belediye sınırlar içerindeki kentsel dönüşüm alanlarında 61 TL/m2 olarak belirlenmiştir. Üreticinin birçoğu bu bedeli ödeyecek ekonomik güce sahip değildir. 3Antalya Defterdarı Hidayet Mat’ın, Aksu Muhtarlar Derneği Başkanı İbrahim EKİCİ’ ye söylediği “ Bu parsellerden kaç daire çıkar? ” sözü düşündürücüdür. Sayın Defterdar hükümetin sözcülüğünü yapıyorsa, iktidarın 2B arazilerine bütçe açığını kapatacak kaynak olarak gördüğünü açıkça ortaya koymaktadır. 2B’lerin satışı ile ilgili yasal düzenleme Türkiye’deki doğal kaynakların ranta dönüştürülmesinin halkalarından biri olup, şimdilik iktidarın bundan vazgeçmeye pekte niyeti yoktur. Hedeflenen 15 milyar dolarlık satış gerçekleşmezse korkarım ki başka kaynakların ve doğal zenginliklerimizin satışı gündeme gelecektir. 4Türkiye’deki 473 bin hektarlık 2B alanının, 156 300 hektar tarım arazisi, 22 600 hektarı yerleşim yeri olarak görülmektedir. Geriye kalan 294 500 hektarlık alanın nasıl, ne amaçla, kime devredileceği sorularının cevabı belli değildir. 5Yasayla vatandaş tarafından satın alınamayan veya 2A kapsamında orman dışına çıkarılacak alanların öncelik TOKİ’ de olmak üzere belediyelere tahsis edileceği yasada ifade edilmiştir. Mera Kanunu, Kıyı Kanunu, Zeytincilik Yasası, Bütün şehir Yasası, Biyoçeşitliliği Koruma Yasası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yasası ve benzeri düzenlemeler ülkemizdeki doğal zenginliklerin rant amaçlı ve bütçe açığını kapatmak üzere birilerine devredileceğini açıkça ortaya koymaktadır. 6Bu kapsamda 2B yasasının sadece arazi rayiç bedelleri üzerinden tartışılması yasanın getireceği asıl tehlikeleri kamuoyunun dikkatinden kaçırmaktadır. Sanki birileri bize ipteki cambazı gösterip malı çaktırmadan götürmektedir. 7Konuyla ilgili en çarpıcı sonuç ise köylülerimizin beklentileri ile beklentileri karşılamakla yükümlü iktidar temsilcilerin dayanılmaz çelişkileridir. Programda ifade edildiğine göre iktidar milletvekillerinin bu konuda söyledikleri oldukça manidardır. Antalya Milletvekilimiz Sayın Mevlüt ÇaBu arazilerde 70 milyonun hakkı var “ vuşoğlu “B Araderken, Sayın Menderes Türelin köylülere “A zilerin yarısını satın, diğer yarısını satın alın” demesi Fransız kraliçesi Marie Antoinette’nin açEkmek bulamıyorlarsa lıktan ayaklanan halka “E pasta yesinler” önermesi ile eşdeğerdir. İktidar milletvekillerinin köylümüzün yaşadığı ekonomik sıkıntıları ve tarımda yaşanan çöküş sürecinden ya haberleri yoktur yada bu sorun onları ilgilendirmemektedir. Hele hele bu arazilerde 70 milyonun hakkı var derken, daha önce 70 milyonun sahibi olduğu limanları, yolları, suları, doğal kaynakları üç kuruşa sattıklarını unutmuş görünmektedirler. Hal böyleyken üretici kadınlarımızın programda Sayın Başbakan’a ve Emine Erdoğan’a gözyaşları içinde bizi kurtar diye yalvarmalarının sonuç getireceğini zannetmiyorum. Köylü kardeşlerimiz Başbakanın daha önce ekonomik kriz neAnanı da deni ile anamız ağladı diyen üreticiye ”A al git “ dediğini unutmuş görünüyorlar. Üretenler gerçek gücün kendi nasırlı ellerinde olduğunu fark ettikleri gün sorunları daha kolay çözülecektir. Günümüzde hiçbir sorun, himmet bekleyerek çözüme kavuşamıyor. A G I KP Antalya Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, EXPO 2016 Fuarının altyapı projeleri nedeni ile yapılacak projelere ayrılan bütçe hakkında yazılı açıklama yaptı. Türel, EXPO kapsamındaki altyapı çalışmaları için Antalya’nın 1 milyar liralık yatırımla tanışacağını açıkladı. Türel, yazılı açıklamasında merkezi hükümet tarafından; Küçük Aksu Barajı Projesi için 120 milyon lira, Kuzey Çevre Yolu Projesi’nin 20 kilometrelik bölümü için 200 milyon lira, Gazi Bulvarı’ndaki iyileştirme için 30 milyon lira, Doğu Çevre Yolu için 90 milyon lira tutarında yatırım yapılacağını duyuruyor. Ayrıca, EXPO Alanı altyapı çalışmaları için Büyükşehir Belediyesi’ne sağlanacak yaklaşık 100 milyon lira civarında krediden söz ediyor. Bu rakamlara bakıldığında 1 milyar liralık yatırım gözükmüyor. Türel herhalde EXPO alanındaki diğer yatırımlarla, Batı Çevre Yolu’nu dikkate alarak 1 milyar liralık kaynaktan söz ediyor. Öncelikle AKP Antalya Milletvekili Menderes Türel’in, açıklama yapmakta hayli geç kaldığı görülüyor. Yaklaşık bir hafta önce AKP Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Söz A cüsü Murtaza Tamyürek, bu konuda açıklamada bulunmuştu. Mecliste yaptığı konuşmada Antalya’ya müjde vermişti. Tamyürek, Türel’den önce davranmış, gazetecilik deyimi ile onu atlatmış oldu. Anlaşıldığı kadarı ile Murtaza Tamyürek, Türel’den ya da diğer milletvekillerinden rol çaldı. İkinci konu ise açıklanan yatırımların hemen hemen tamamının EXPO Fuarı ile ilgili olması. Eğer EXPO olmasaydı bu yatırımlar Antalya’ya yapılmayacaktı. EXPO, Antalya dışında başka bir ilde örneğin Erzincan’da düzenlenseydi, Türel’in açıkladığı yatırımların neredeyse tamamı o kentte gerçekleşecekti. Antalya’nın EXPO Fuarının yüzü suyu hürmetine yıllardır yapılmayan, sürekli ertelenen bazı yatırımları sonunda alabileceği görülüyor. Karayolları’nın sorumluluğunda olan Gazi Bulvarı’ndaki yatırım bunlardan biri. Karayolları bulvardaki iyileştirme çalışmasını yapmadığı için yıllardır sıkıntı çekiliyordu. Her yağmurda su baskını yaşanıyor, trafik felç oluyordu. Tüm çağrılara rağmen bu önemli ana ulaşım arteri ele alınmıyordu. EXPO sayesinde sonunda Antalya bu dertten kurtulabilecek. İyi ki EXPO varmış. Ya olmasaydı… AKP’de istifa depremi Üçüncü istifa dalgası 2B rayiç bedellerinin yüksekliği karşısında, sesini duyurmak için defalarca eylem yapan, hakkını aramaya çalışırken gözaltına alınan Aksu'luların mücadelesine, AKP'lilerin de vicdanı dayanmıyor artık. AKP Aksu ilçe teşkilatından dün 23 üye daha istifa etti A KP Aksu İlçe Teşkilatı'nda 2B'nin yarattığı istifa dalgası devam ediyor. Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mehmet Mekik'in ardından, geçtiğimiz günlerde istifasını açıklayan 21 üyeye, dün yenileri eklendi. Üçüncü dalgada, 23 AKP'li partisinden istifa etti. İlçe başkanıyla görüşme Dün sabah saatlerinde Aksu'daki AKP ilçe binasına gelen Hacıaliler'deki 2B hak sahipleri ve partililer, ilçe başkanı Mehmet Akif Ordu ile görüştükten sonra binadan istifa dilekçelerini vererek ayrıldı. İstifalar, öğleden sonra da devam etti. Bu kez Kurşunlu ve Topallı'dan gelen partililer ilçe başkanı Ordu ile görüştükten sonra partiden istifa ettiklerini açıkladı. çok mağdur edildiğine dikkat çektiler. AKP Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel’in, “Hak sahipleri, rayiç bedelleri arazilerinin yarısını satıp, ödesin” yönündeki açıklamasını da anımsatarak, “Köylüyü düşünen yok. Bunu söylemek kolay tabi. AKP 2B konusunda halka büyük kötülük yapıyor” diye konuştular. netim kurulunda yer almadığını söyleyen Aksu AKP İlçe Başkanı Mehmet Akif Ordu, rayiç bedel tepkisini değerlendirdi. Biraz sabırlı olmak gerektiğini ifade eden İlçe Başkanı Ordu, istifa eden üyelere de seslenerek, “Diğer siyasi partilerin oyununa gelmeyin” diye konuştu. Ordu’nun suçlaması Hacıaliler Köyü’nden 14, Kurşunlu ve Topallı Köyü’nden ise 9 üyenin istifa ettiği AKP Aksu İlçe Teşkilatı'nda yeni istifalar bekleniyor. Ancak istifaları yorumlayan AKP İlçe Başkanı Mehmet Akif Ordu, bu konuda da muhalefeti suçluyor. Pazartesi günü istifa eden 21 üyenin hiç birinin yö Sendikaların taşeron isyanı CEREN KAYA Devamı gelir Partisinden istifa eden hak sahipleri, rayiç bedellerin yüksekliği karşısında itiraz yollarının kapalı olduğuna dikkat çekti. Topallı köyünden AKP üyesi bir kadın ise “Bu istifalar burda bitmez. Bunların devamı gelecektir” diye konuştu. AKP’nin uygulamalarına artık kimsenin güveninin kalmadığını söyleyen partililer, 2B konusunda yurttaşların H er yıl Mart ayında kutlanan Dünya Sosyal Hizmetler Günü dolayısıyla, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şube Başkanı Mustafa Kılınç, "Sağlıkta taşeronlaştırmaya son verilmelidir" dedi. Kılınç, bu günün yoksulların, ezilenlerin, dışlananların, ötekileştirilenlerin, yaşlı, çocuk, engelli gibi dezavantajlı ve grupların ve onlara hizmet vermeye çalışan emekçilerin günü olduğunu söyledi. Kılınç, “Dünyada olduğu gibi bu coğrafyada da toplumsal azınlığın zenginliği artarken açlık sınırı al tında yaşama tutunamaya çalışanların sayısı her geçen gün çoğalıyor. Yoksullara ve dezavantajlı gruplara hizmet vermekle yükümlü bakanlık, yoksulluğun ortadan kaldırılmasını değil, yardımların sürdürülmesini hedefliyor” şeklinde konuştu. Mobbing uygulanıyor Sosyal hizmet emekçilerine mobbing uygulandığını belirten Kılınç, “Sosyal hizmet emekçileri, diğer kamu kurumlarda kısmen de olsa uygulanan tazminat, fazla mesai, yıpranma gibi yan ödemelerden yararlanmadıkları gibi herhangi bir sosyal hakları da bulunmamaktadır” diye konuştu. C MY B