Katalog

5 ŞUBAT 2013 SALI Kemer'in sorunları masaya yatırıldı Kemerli turizmciler bölgedeki turizmin sorunlarını tartıştı. İmar yoğunluğu, kıyı kenar kanunu ve turizmde çeşitlilik toplantının gündemini oluşturdu emer'in turizmdeki sorunları Kemer'de düzenlenen bir toplantı ile ele alındı. Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü tarafından organize edilen toplantıya Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr Abdurrahman Arıcı, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, Tekirova Belediye Başkanı Yusuf Üras, Türkiye Otelciler Federasyonu (TUROFED) Başkanı Osman Ayık, Kemer Turistik Otelciler Birliği (KETOB) Başkanı Tayyar Gül ile çok sayıda otel sahibi ve genel müdür katıldı.Kemer'in birçok sorununun bulunduğunu ama bunların başındaki iki büyük sorunun imar ve kıyı kenar kanunu olduğunu dile getiren KETOB Başkanı Tayyar Gül; "Aral'ın yazısı" Burdur'a yazılmasın D oğa Derneği 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü çerçevesinde Burdur’da, hızla kuruyan Burdur Gölü ile 1960’lı yıllardan itibaren kurutulan Aral Gölü’nün ortak öyküsünü tartışmaya açan bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe katılan ödüllü “Çölün Mavi Gözü: Aral” belgeselinin yönetmeni Kemal Öner ve Doğa Derneği’nden uzmanlar, bir zamanlar dünyanın dördüncü en büyük gölü olan ve Özbekistan ile Kazakistan sınırında yer alan Aral Gölü’nün yanlış su ve tarım politikaları nedeniyle kuruduğunu, önlem alınmazsa Burdur Gölü’nün de aynı kaderi paylaşacağı uyarısında bulundular. K Burdur Gölü hızla kuruyor. Tıpkı 1960'lı yıllardan yanlış su ve tarım politikaları yüzünden kuruyan dünyanın dördüncü en büyük gölü Aral gibi. Doğaseverler, Burdurlular "Aral'ın yazısı Burdur'a yazılmasın" istiyorlar ker’in katılımıyla bir söyleşi gerçekleştirildi. Kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ve yerel halkın katıldığı etkinlikte, tüm dünyada göllerin bütün canlılar için yaşamsal önemi vurgulandı. Kuruma tehlikesi altında olan Burdur Gölü ve diğer sulak alanları korumak için tarımda kullanılan suyun azaltılması ve gölleri besleyen derelerin akışlarının plansız bir biçimde baraj ve gölet inşa edilerek kesilmemesi gerektiği belirtildi. deniz, kum ve güneş turizmi yapılan ilçede turizmin çeşitlendirilmesinin de Kemer’e büyük katkı sağlayacağını söyledi. İmar yoğunluğunun Kemer için sorun oluşturduğunu dile getiren Gül, “Konuyu aslında çözmüştük. Fakat şanssız döneme dek gelindi. Önümüzdeki günlerde güzel bir gelişme olmasını bekliyorum” dedi. Kemer’in şu anda denizkumgüneş turizmine sıkıştığını ifade eden Gül, turizmi çeşitlendirmek adına spor salonuna ihtiyaçları olduğunu söyledi. Kıyı kanunu değişebilir UROFED Başkanı Osman Ayık da yeni atanan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in siyasi gücünün sorunların çözülmesinde önemli olduğunu söyledi. Bakan Çelik'e sorunların turizmciler tarafından net bir şekilde anlatılması halinde 3621 no’lu kıyı kanunu uygulama yönetmeliğinin değişebileceğine dikkat çeken Ayık, “Kıyıların kullanımı ile alakalı kıyı kenar kanunu değiştirilebilir. Bana göre bu mümkün çünkü komisyon üyeleri ile kıyı kenar çizgileri görülen lüzum üzerine tespit edilebilir” dedi. T Tarımdaki su azaltılmalı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde düzenlenen etkinlikte “Çölün Mavi Gözü: Aral” ve “Göl Yoksa Burdur da Yok” belgesellerinin gösteriminin ardından, Aral Gölü belgeselinin yönetmeni Kemal Öner ve Doğa Derneği Alan Savunma Koordinatörü Okan Ür Side'de günbatımı da başka güzel Dünya dördüncüsüydü kum çölü oldu ntalya'nın Manavgat ilçesine bağlı turizm beldesi Side'de günbatımı da ayrı bir güzel. Bölgeyi ziyaret eden turistler ise, Side'nin her halinin bir başka güzel olduğunu belirtiyor. A A ltın Portakal Film Festivali dahil birçok festivalde ödül alan “Çölün Mavi Gözü: Aral” belgeselinin yönetmeni Kemal Öner, Aral Gölü’nün bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olduğuna dikkat çekerek, yanlış sulama, yanlış gübreleme, yanlış ilaçlama politikalarıyla 1960’lı yıllardan itibaren bir çevre felaketine sürüklenerek, nasıl devasa bir kum çölüne dönüştürüldüğünü anlattı. İnsanların, daha çok ürün almak için toprağı ve suyu hor kullandığına dikkat çeken Öner, "Aşırı sulama nedeniyle yeraltındaki tuzlar toprağın yüzeyine vurdu, düşen üretimi artırmak için gübre ve ilaçlar artırıldı. Sular çekilirken gerisinde zehirli bir çöl bıraktı. Su kuşları, balıklar, kara hayvanları, 100'den fazla bitki türü birer birer yok oldu. İnsanlar akın akın hastanelere koştu, çocuk ölümleri, kan hastalıkları, bulaşıcı hastalıklar arttı” dedi. Aral Gölü çevresinde belgesel çekimi sırasında görüştükleri yerel halkın halen, “koskoca deniz nasıl yok oldu” diye birbirlerine sorduklarını, çarpık tarım ve su politikalarının Aral gibi büyük bir gölü nasıl kuruttuysa aynı şekilde Burdur Gölü’nü de kurutabileceğine dikkat çeken Öner, “Önlem alınmazsa Burdur Gölü de Aral gibi kuruyacak” dedi. Her geçen gün kuruyor Tarkan da gölün kurumaması için yürütülen kampanyaya destek vermişti oğa Derneği Alan Savunma Koordinatörü Okan Ürker de, tıpkı Aral Gölü gibi Burdur Gölü’nün de yanlış tarım ve su politikalarının tehdidi altında olduğunu vurgulayarak, gölün son 35 yılda alanının üçte birini kaybettiğini ve su seviyesinin 12 metre düştüğünü vurguladı. Ürker, Burdur Gölü Havzasında aşırı su tüketen tarımsal ürünlerin yaygın olması nedeniyle, sondaj D kuyularından yüksek miktarlarda su çekildiği ve göle akan derelerin üzerine plansız biçimde inşa edilen baraj ve göletlerin gölün beslenmesini engellediği için Burdur Gölü’nün her geçen gün kuruduğuna dikkat çekti. Göllerin canlı yaşamının temel unsuru, doğal döngünün can damarı olduğunu dile getiren Okan Ürker, "Göller olmazsa ne yaşam olur, ne tarım olur. Burdur Gölü’nün kurtuluşu için iki çare var. Tarımda az su tüketen ürünlere geçmek ve baraj ve göletlerden göle kademeli olarak su bırakmak. Bu iki önlem acilen alınmalı” dedi. C MY B