02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 27 ŞUBAT 2013 ÇARŞAMBA HABER GÖRECE GİRAY ERCENK [email protected] “DEMRE ÇAYI ZEHİR AKAR...” ıllardır yazılıp çizilen taş ocakları kamuoyunun gündemine adamakıllı oturdu; Alacadağ’ın ardından şimdi de gerçek anlamda bir felaket halini alan Demre Çayı (Antik Myros) Vadisi gündemde... Elmalı Ovası ’nı güneyden kuşatan Susuz Dağları’nın ve batıdaki Akdağ’ın güney yüzündeki Yaka köylerine; batıda UğrarAkörüSütleğen köy serisinin yerleştiği yamaçlara; doğuda Gülmez Dağı’nın batı yamacındaki ÇağmanKaratepe sırtlarına düşen sular, Kaş’ın Kasaba Çukuru’ndaki Dirgenler önünde toplanır... Bu sular, yakın zamana kadar gerçek bir doğa harikası olan derin Demre Kanyon’u boyunca döne kıvrıla akan Demre Çayı olur ve de önce Köşkerler’e, oradan Anadolu’daki en önemli örtü altı tarım merkezlerinden biri olan Demre kıyı ovasına ulaşır... Andriake’ye yanaşan gemilere, mal indirilip, mal yüklenirken; gemiciler önceleri limanın kuzey bitişiğindeki Sura Apollon kehanet merkezine; sonraları Aziz Nikolas (Noel Baba) adına inşa edilen kiliseyi ziyaret edip; adadıkları adakların karşılığında hayır dua alır, yola huzurla çıkarlardı... Gemilerin Andriake’ye indirdiği mallar, iç bölgelere Myros Vadisi’nden kuzeye uzan antik yoldan taşınırdı... Vadi içindeki şapel(küçük kilise) kalıntıları, vadinin sonundaki büyük kiliseyi haber verir... Bugün Şeşeme ya da Dereağzı olarak bilinen kilise, tacirlerin karadaki adak ve hayır dua ocağıydı... Kilisenin birkaç km güneybatısında yer alan kale kalıntısındaki asker/sivil personel, yolcuların yol güvenliğini sağlıyordu... Orman, tarla/tokat, türbe/ocak demeden, gözüne kestirdiği yeri habis bir ur gibi saran mermer/taş ocağı rezaletinin yıkıma neden olduğu yerlerden bir de Demre Çayı Vadisi’dir... Myra’nın ve deniz eşiğindeki liman kenti Andriake’nin görkemli tarihi ile Myros Vadi’sinde akan suyun gök mavisi rengini, çamura döndüren taş ocaklarının oluşturduğu içler acısı çelişkiyi anlamak çok zor... Okuduğunuz bu yazıyla uğraşıp dururken uğursuz bir haber de Gündoğmuş’tan geldi; “Kuruca/Başhan’da taş ocağı ruhsatı verilmiş; ‘makineler kar’ın kalkmasıyla çalışmaya başlayacak’ diyorlar, haber verelim istedik...” Alanya, Manavgat yaylacılarının her bahar ve sonbaharda konak yaptıkları; Anadolu’nun en iyi balının üretildiği yerler arasında sayılan Gündoğmuş yaylalarında, arıcıların en çok tercih ettiklerden biridir Kuruca/Başhan... Keçidir, oğlaktır girmesin diye dikenli telle çevrili Kuruca/Başhan’da taş ocağı; “ört ki ölem” denir ya işte bu o... AlanyaKonya arasındaki Selçuklu döşeme yolunun kavşak noktasındaki Başhan’da açılacak taş ocağı, salt doğayı ve üretimi değil, tarihi de yok eder... Gündoğmuş , Antalya coğrafyasındaki el değmemiş doğanın son kalesidir; yazık, çok yazık... Y Koyun koyun geldiler fyonkarahisar Özel İdaresi bütçesinden satın alınan dağlıç ırkı koyun ve koç sürüsünün Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Hayvancılık Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (KÜHAM) barınma koşullarının yetersiz olduğu gerekçesiyle Konya Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'ne devredilmesinin ardından yapılan girişimlerle koyunların Afyonkarahisar'a iadesi gerçekleştirildi. Ayağınızı yorganınıza göre uzatın İş dünyası umutlarla girdiği 2013'te de aradığını bulamayacağı endişesi taşıyor. İşadamlarının temkinli olması ve doğru hesap yapması gerektiğine dikkat çeken ATSO Başkanı Budak, "Ayağınızı yorganınıza göre uzatın" dedi PELİN GEL AĞAN İş dünyası 2013'ten umutlu değil. ATSO Başkanı Budak da üyelerine uyarıda bulundu A A Protokol yapıldı Afyonkarahisar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hüseyin Arap, Bakanlığın 2011 yılında ıslah projelerini genişletme kararı alması üzerine dağlıç ırkı koyunların halk elinde ıslahı projesine başlanıldığını belirterek, şunları bildirdi: ''Ancak proje için İl Özel İdaresi bütçesinden satın alınan koyun ve koçtan oluşan dağlıç ırkı elit sürü, AKÜ’nün barınma koşullarının yetersizliği gerekçesiyle teslim edilemedi ve koyunlar 2011 yılı sonunda Konya Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'ne devredildi. Daha sonra müdürlüğümüz girişimiyle Bakanlığımız ve Merkez Birlik ile Afyonkarahisar İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği arasında protokol yapıldı. Bu kapsamda Konya'ya devredilen koyunların iade edilmesiyle ilgili çalışmalar başlatıldı. Bu girişimler sonucunda Konya Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'ndeki dağlıç ırkı koyun ve koçlar kuzularıyla birlikte Afyon’a getirilerek, işletmeye teslim edildi.'' vrupa'yı saran ekonomik kriz ve Orta Doğu'daki karışıklıklar, 2012 ekonomisini etkiledi. Özellikle küçük ve orta ölçekli üreticiler büyük zorluk yaşadı. 2013'e umutla bakan ve 2012'de yeni yıl tahminlerinde iyimser olan iş dünyası ise 2013 başındaki verilere bakarak bu yıl da kendilerini iyimser bir tablonun beklemediğini belirttiler. GÖZLER 7 MART’TA Şubat'ta yapılacak ATSO seçimlerinin nisan ayına ertelendiğini anımsatan Budak, Türkiyede 7 ticaret ve sanayi odasının itirazda bulunduğunu, ATSO'dan da tarım, ayakkabıcılık ve dericilik ile boyacıların NACE sistemiyle ilgili itirazda olduğunu söyledi. İtirazların değerlendirildiğini Bakanlığın değerlendirmesinden sonra sonuçların 7 Mart'ta açıklanacağını dile getiren Budak, "İnşallah bunlar olumlu sonuçlanır. Tartışmaların gölgesinde seçime gitmek yerine işadamlarına yakışan bir seçime gitmek gerekir" dedi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) dün gerçekleştirilen şubat ayı meclis toplantısında da ülke ve Antalya ekonomisinin durumu ele alındı. Avrupa'da işlerin hala iyi gitmediğini dile getiren ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, "Piyasalar şu anda çok sıkışık. Tahsilat sorunumuz var. 2013 yılında hesaplar doğru yapılmalı. Ekonomi kesiminde çok büyük atak beklenmiyor. Herkes zarar ederken bankalar her durumda kar ediyor. 2013 yılında herkes ayağını yorganına göre uzatsın. Hesaplarımızı doğru yaparsak kazasız belasız bu yılı geçericeğiz" diye konuştu. Antalya'da da işlerin Türkiye'den farklı gitmediğini dile getiren ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, şunları söyledi: "Tek farkımız turizm. Turizmde de gelip geçici dönem yaşanmasından dolayı istikrarsız bir ticari yapı söz konusu. Bu yıl turizmdeki bağlantılar iyi gitti. Tarım konusunda fiyatlarda yüzde 30 artış oldu. Ürün yetersizliği fiyatların gerçek sebebi. Tarım sektörü doğru ellerle yönetilmiyor. Antalyada 16 bin kişi TARSİM'e kayıtlı ama Antalya'da bunun 5 katı üretici var. Biz tarım konseyini kurduk. Orada bazı kararlar aldık." 9 Büyük balık küçüğü yutuyor Geçtiğimiz yılın yüzde 2.5 büyüme ile kapatıldığını fakat bunun iç tüketim kaynaklı olmadığını dile getiren Budak, "Burada ihracattan kaynaklı bir büyüme söz konusu oldu. Bunun da 16 milyar doları altın ihracatıydı. Bu küçük ve orta işletmelerde sıkıntı yarattı. 20132012'den daha iyi olabilir demiştim. Ama böyle gözükmüyor. Büyük grupların girdiği işlerde biz hep dayak yiyoruz. Biz büyük grupların girdiği işlere girmeyeceğiz ya da yeni yatırım yapacağız" diye konuştu. BURADAN PARA KAZANMIYORUZ A TSO'da görev alan kişilerin gönüllülük esası ile burada görev yaptıklarını odadan herhangi bir ücret almadıklarını dile getiren Budak, "Hepimiz kendi işlerimizi bırakıp burada kent için üyeler için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ama buradan para kazandığımız düşünülüyor sanırım. Biz bunu iyi anlatamadık o zaman. Bizler buradan herhangi bir ücret almıyoruz" dedi. Boztaş BAKSİFED'te anavgat Sanayici ve İş Adamları Derneği (MASİAD) Başkanı Ahmet Boztaş’ın Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) olağan kongresinde başkan vekili seçildiği bildirildi. MASİAD Başkanı Ahmet Boztaş, BAKSİFED'in ikinci olağan kongresinin Antalya ANSİAD Toplantı Salonu'nda yapıldığını belirtti. Takside, kuaförde, markette müzik dinleme devri bitti M TELİF YASASINA BÜYÜK TEPKİ A TSO meclisinde en çok tartışılan konu ise müzik eserleri telif ücretleri konusu oldu. Yeni yasaya göre taksi, kuaför salonu, restoran, market, eczane gibi ticari yerlerde herhangi bir müzik kanalının açılması halinde bu işyerleri ciddi cezalara maruz kalacak. En küçük market 1400, eczane 440, taksi 100, en küçük çay bahçesi ise müzik açtığı takdirde 552 lira ceza ödeyecek. ATSO üyeleri ne dedi? Rose Hotels Genel Koordinatörü Yeliz Gül Ege:Biz 3 yıl önce otellerimizde bu sıkıntıyı yaşadık. MÜYAP'la bir anlaşma imzaladık yatak başına indirimli oranla ödeme yapıyoruz. Anlıyorum ki yasaların uygulanması konusunda ilkleri yapan bir sektör turizm. Bu baskınlar tesislere de yapılıyordu. Gerçekten zor bir durum. Tavsiyem TOBB'un MÜYAP ve RATEM'le sözleşme imzalaması. Ama taksicide ne baz alınacak kuaförde ne olacak hepsi farklı sektörler. Bilemiyorum. Özen Kozmetik sahibi Nihat Özen: "Uygulamada sorun var. "İçeriye baskın yapıp durun hareket etmeyin" diyorlar. Kuaföre geliyorlar ve müşterilerimiz çok geriliyor. Hayır siz yakalandınız mahkemeye çıkmanız lazım. Biz ne yapacağız dediğimizde "mikrofonu alın söyleyin" diyorlar. Parlak Restoran sahibi Güray Parlak: Biz 2005'ten beri restoranlar olarak ödeme yapıyoruz. Toplam 6 tane birlik var müzik eserleri konusunda. İkisi geliyor daha sonra diğerleri gelip para alabiliyor. Daha önce TOBB Bölge için ortak ses Kongreye Isparta, Burdur, Antalya, Alanya, Manavgat'tan üye iş adamlarının katıldığını ifade eden Boztaş, Antalya Sanayi ve İş Adamları Derneği Eski Başkanı H. Ergin Civan'ın başkan, kendisinin de başkan vekili seçildiğini kaydetti. Burdur, Isparta ve Antalya'daki iş dünyasının ortak sesi olacaklarını belirten Boztaş, bölgesel ortak kalkınma için çaba sarf edeceklerini bildirdi. Boztaş, Burdur, Isparta ve Antalya'nın birbirine sinerji yaratarak güçlü bir ekonomi ve istihdam ortaya çıkaracağını ifade etti. Ölçü kaçmış durumda Duruma tepki gösteren ATSO üyeleri,yasanın değiştirilmesi gerektiğini dile getirdiler. Bu konuyla ilgili kanun değişikliğine gidilmesi gerektiğini dile getiren ATSO Başkanı Budak, "Bir taksici herhangi bir müzik kanalını açarsa bu telif dernekleri tarafından fark edilirse telif yer. Marketinizde mağazanızda müzik açarsanız ceza yiyorsunuz bilginiz olsun. Avrupa'da da bu telifler ödeniyor ama Tükiye’de maalesef ölçü kaçmış her zaman olduğu gibi. Tabiki de sanatçının emeği var, karşılığı alınmalı ama her şeyinde bir dozu olmalı" dedi. yazıldı. Bu 6 birliğin tek çatı altına alınması lazım. Bizde de metrekareye göre veriliyor. Bağdat Caddesi'nde bir kafeterya ile ara yerdeki bir kafeterya aynı mı parayı öder. Çok çelişki var. Baskınlar hiç hoş değil. Ve Asliye Cezada yargılanıyorsunuz. Bunların mantıklı hale getirilmesi lazım Shakespeare Restoran sahibi Zeki Özen: "Bir kurum para topluyor. Türkiye'de nefes alan herkes kapsam dahilinde bu paralar toplandığında ciddi bütçe elde edilmiş olacak. Bu kurumların da kasalarında bir tek kuruşun kalmaması lazım. Devletin bu kurumları inceleme altına alması sağlıklı olacaktır. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle