Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İki yıldır gündemde olan NACE sistemin aniden yapıldığını ileri süren Akıncı, bu koşullarda seçimde başkan adayı olamayacağından yakındı. Budak da, Akıncı'nın sanki sistem bir anda yapılmış gibi bir ifadede bulunduğunu, bu süreçte şirketlere faaliyet alanlarını bildirmeleri için tebligat gönderildiğini belirtti PELİN GEL AĞAN "NACE" Bahane 4 SAYFA 23 OCAK 2013 ÇARŞAMBA HABER GÖRECE GİRAY ERCENK gercenk@yahoo.com.tr ZAMAN ZAMAN İÇİNDE... B A ntalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) 9 Şubat'ta yapılacak seçim öncesindeki son meclis toplantısı tartışmalar eşliğinde geçti. Meclis toplantısında AB ile uyum sürecinde kısa adı NACE olan ekonomik faaliyetlerin istatistiki sınıflandırıldığı ve 2011 yılında hayata geçirilen kod sistemi eleştirilere maruz kaldı. Kasıt arıyorum Toplantı, NACE sistemi hakkındaki eleştirilerde bulunan ATSO Meclis Başkanı Ali Rıza Akıncı'nın konuşmasıyla başladı. 21 Şubat 2011'de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın TOBB'a talimatıyla geçilen sistem sonrasında meslek gruplarının altının doldurulmasında sorun olduğunu savunan Akıncı, NACE sonucunda kendi grubunda haldeki komisyoncuların yer aldığını bunun kendi meslek grubuyla alasistemin ekonomik kası olmadığını dile gefaaliyetlerin istatirdi. Akıncı'nın "Ben tistiki sınıflandıgrupları böyle yaptım. rılması anlamı9 Şubat'ta da seçim na geldiğini var diyeceksin. NAsöyledi. NACE bizi ortadan CE'nin uluskarpuz gibi bölir olayın kanuni olabildiğini ama hukuki lararası gedü. Benim başka olamayacağını ileri süren Akıncı,’nın "Bu çerlilikte bir bir grupta yer aliş de kanuni olabilir ama hukuki mi bilekod oldumamda kasıt arımiyorum. Bizim kendi grubumuz 172 kişi. Halğunu dile yorum” sözleri deki komisyoncuları buraya koymuşlar. 573 kigetiren Butartışma yarattı. şi tarımsal üretimcilerle birlikte 745 kişi oluyor. NACE dak, 15 Ocak tarihinde Diğer üretim yapanlar da 209 kişi. Bizim bunsistemine 21 NACE sistemine larla birleşmemiz lazım. Ben şimdi Ali Rıza Şubat 2011 göre düzenlenmiş Akıncı olarak bu meslek gruplarından tarihinde nasıl aday olurum? Nasıl seçime gidemeslek gruplarıyla rim? Bu münferit bir olay olabilir ama Gümrük ve Titanıştığını açıklayan bu organize bir olay. Burada ben caret BakanlıAkıncı, "Her birimiz kasıt arıyorum" sözleri tarğı'nın TOBB'a tahangi meslek grubu altışma yarattı. limatıyla geçildiğini tında konumlandırıldığıbelirtti. NACE'yi Bamızı öğrendik. NACE Avrukanlık, Gelir İdaresi Başpa Birliği'nde kullanılan bir sistem kanlığı, TUİK, Nüfus ve Vatandaşve bir sakınca yok. Ama NACE kodlarına göre meslek gruplarının dizayn lık İşleri, SGK ve TOBB'un birlikte çaedilmesi altının doldurulmasında prob lışarak hayata geçirdiğini anlatan Budak, lem var. Bitkisel üretimin dağıldığı iki ta "Maliye Bakanlığı ‘siz 31 Mayıs'a kadar ne grup var. Bunların altını TOBB dol bana ne kadar ciro yaptığınızı bildirin’ deduruyor. Bakanlığımız yetkiyi oraya di. Yeterli başvuru olmadığı için süre 29 vermiş. Münferit olaylar olabilir ama ben Haziran'a uzatıldı. 150 üyenin altındaki meslek grupları TOBB tarafından en yabunda kasıt arıyorum" diye konuştu. kın gruba dahil edildi. Bugüne kadar mesİki yıldır neredeydiniz? lek grupların her oda kendisi belirliyorAkıncı'nın konuşmasının ardından du. TOBB NACE sistemine göre grupkürsüye çıkan ATSO Başkanı Çetin ları adreslerini Gelir İdaresi BaşkanlıOsman Budak ise kısa adı NACE olan ğı'ndan aldı, tebligat gönderdi. Yerinde B Bu halde nasıl seçime giderim TOBB Nace kodu vermedi bulunamayan 520 bin şirkete ikinci kez tebligat gönderdi. 21 ulusal gazeteye herkes TOBB'un web sitesindeki NACE kodlarına baksın itirazları olan bildirsin dendi. Web sayfasında duyurusu yapıldı. Bizlerden de itiraz gitti. Gelir idaresi ve TOBB birlikte çalışarak 18 bin itirazın 15 bininin haklı buldu. Ve nace kodları değişirildi" diye konuştu. F Herkes mi üç kağıtçı Adaletli olmak gerektiğine vurgu yapan Budak, şikayet kültürünün oluştuğuna dikkat çekti. Şikayet kültürü ve kirli bilgilerin Antalya'daki işadamlarına hiç yakışmadığına dikkat çeken Budak şöyle konuştu: "Sayın başkanın sabah ekonomi sayfasındaki haberi ‘Antalya'da tam bir katliam var. Nace’leri TOBB oluşturdu. oluşturuken hile yapıldı. Benim grubumdan 172 kişi 573 kişilik komisyoncular grubuna yazıldı. Böylece aday olacakları meclise gelmeden komite seçimlerinden meclise gömecekler. Kendi mesleğimden olmayan insanlarla nasıl çalışacağım hiç bu kadar etik olmayan bir durum görmedim. NACE listelerini 20 gün önceden ilettiler’ demiş. Üsluba bakın. Bunlar iftira. NACE seçim demek mi? Eğer seçimse böyle değerlendirirsiniz, eğer değilse Türkiye'de bir uyumlaştırma süreci yaşanıyorsa bu bir devrimdir. Gruplar oluşturulurken hile yapılmış deniyor herkes mi üç kağıt aaliyet kodunu belirleme işinin şahısların ve odaların tercihine bağlı olmaktan çıkarıldığına vurgu yapan Budak, TOBB tarafından kimseye NACE kodu verilmediğine dikkat çekti. İşletmelerin faaliyet alanlarını kendilerinin beyan ettiğini, yanlış gördükleri gruplamaya da itiraz ettiklerini açıklayan Budak, "Ali Rıza Akıncı 20 yıldır ben buralarda görev yapıyorum diyor. 2011'de başlayan süreçte üstelik de meclis başkanıyken neden bugüne kadar ilgilenememiş. Madem TOBB'a, SGK'ya, Bakanlığı'a güvenilmiyormuş. O zaman niye 2011'den beri meclis üyeleriyle ilgili görüşünü söylememiş. NACE ile ilgili 15 defa konuşuldu. Tekrar tekrar anlatıldı. Sürekli konuşuldu yönetim kurulu toplantısına. Dört senede dört defa gelmedi toplantıya" dedi. OKUL MÜDÜRLERİNİ VALİ ATAYACAK Yatılı bölge okullarına müdür atamakta sıkıntı yaşandığını belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, okul müdürü atamalarının valiler tarafından yapılacağını söyledi. Ancak yurttaş bu uygulamayı kabul etmiyor ve antidemokratik buluyor (Gülay Eryılmaz) Eğitimden gelen birisi müdür olmalı. Vali dışarıdan birini atadı diyelim. Okulun, eğitim sorunlarını bilmedikten sonra, onun nasıl bir faydası olacak ben anlayamadım. (Ahmet Çiftçi) Bu atamalar YÖK'te gördüğümüz atamalara benzeyecek. Liyakat sahibi olanların değil valinin siyasi görüşüne yakın olanların okullara atanmasını yaşayacağız. (Hasbi Yıldız) Bunu antidemokratik olarak değerlendiriyorum Çünkü vali herkesin amiri değildir. Şu anda iki kelimeyle özetlemek gerekirse, atla itin izi karışmış durumda. (Tevfik Eryılmaz) Eğer valileri halk seçseydi evet. Ancak valiler atanarak geliyor. Atama yaparken de tarafsız ve objektif olabileceklerine ben imkan vermiyorum. Eğitimi yine sıkıntı bekliyor. (Emin Ataşçı) Başbakan Erdoğan’ın bildiği birşey vardır demek ki. Ülke için yararlı birşey heralde. O yüzden öyle bir karar almışlardır. Kötü bir uygulamayı neden yapsınlar.. (Altan Ertekin) Çok doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum. Valilerin artık siyasi kanat altında hareket edebildiğini görebiliyoruz. Hangi kanattaysa o noktanın insanları atanacak demektir. Önce ‘Antalya’ dedi CEREN KAYA çı, yapmayın işadamıyız. Eğer seçimse mesele ben böyle işin içinde yokum. Eğer hizmetse hizmet için her yerde varım. Çalışma yöntemine itiraz varsa niye iki senedir bu konuşulmadı. TOBB yapamaz ben yapayım niye denmedi? Şikayet kültürü işadamının kültürü değil." Konuşmaların odayı yıprattığını dile getiren Budak, "Odayı yıpratıyoruz. Ben bugün varım yarın yokum. Birbirimizi yıpratacaksak yıpratalım. Yıpratmak için her şey mübah değildir. Biz bize yakışanı yaparız" dedi. ilgeye “zaman nedir?” diye sormuşlar... “Biliyorum” demiş; “ama ‘anlat o zaman’ derseniz, anlatamam...” Zaman; varlığın/maddenin değişme ölçüsü mü? 19 Ocak’ta Cumhuriyet’te bir haber yer aldı... Görülmekte olan 12 Eylül Dava dosyasına giren dönemin Sıkıyönetim Koordinasyon Toplantı tutanaklarında dönemin başbakanı Süleyman Demirel’in “16 ay geçtiği halde sıkıyönetim mahkemelerinden tek idam kararı gelmedi. Elime bir karar geçse Meclislerin karşısına (onaylatmak için) dikileceğim...” Beklediği idam kararları solcu gençler içindi; nereden mi biliyorum? Demirel’in, her gün sağcısından solcusuna halk çocuklarının birbirine kırdığı o yıllarda “bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz” sözü belleklerdedir... Demirel ’in, bugün bırakın idamı cezasını, tutuklanmaları bile söz konusu olmayacak suçlardan yargılanan üç gencin idamını öngören Sıkı Yönetim Mahkemesi kararının infazı için TBMM’de yapılan oylamada “evet” oyu verirken sergilediği heyecan, o günleri yaşayanların aklındadır... İdamı istenen üç genç insan, 1972 yılının Hıdrellez gününde; çoluk çocuk, kız kızan, âşık maşuk, varsıl yoksul Anadolu halkının, dileklerini yazdıkları kâğıt parçalarını gülfidanlarının dibine gömdüğü; her birine dualar okuduğu zeytin yapraklarını, pirinç tanelerini “hacet kapısına” ulaştırsın diye sulara bıraktığı sabah saatlerinde asılarak infaz edildiler... Gariptir, kararı veren mahkemenin Başkanı Ali Elverdi, Demirel’in Genel Başkanı olduğu Adalet Partisi(AP)’den milletvekili olmuş; geçtiğimiz yıllarda nefes borusuna kaçan lokma yüzünden boğularak ölmüştü... Süleyman Demirel siyaset yasaklısı olduğu 12 Eylül yıllarının ardından ciddi bir değişim geçirdi... Türk Halkı, Demirel’in gitmesi için “defol” sloganlarıyla sokağa dökülen üniversite öğrencilerinin, 12 Eylül sonrası yıllarda tıka basa doldurdukları amfilerde aynı Demirel’in yaptığı konuşmalara bu kez “kurtar bizi Baba” sloganları ile tempo tutmalarına tanık oldu... Aziz Nesin, Demirel’deki bu müthiş değişimden etkilenmiş, duyanları bıyık altından tebessüm ettiren o ironik saptamayı yapmıştı; “Adam” demişti, “bir ihtilal daha görse, komünist olacak...” Kendisinin de gidişatından yakındığı ülkeyi bugünlere taşıyan yolun taşları, Demirel’in, alnında kurban kanı, elinde kuranla çıktığı miting meydanlarında “bayrak inmez, ezan susmaz” söylemleriyle döşendi... Zaman soyuttur, değişmez; her şeyi olduğu gibi değişen zamanı da belirleyen üretim esasında maddedir... Madde ve zaman; Tanpınar’ın şiirde söylediği gibi, “Yekpare geniş bir anın, parçalanmaz akışında” sürer gider... Demirel, değişimi yıllar önce o hinlik kokan kolaycı üslubunda söylemişti, “Dün dündür, bugün bugündür(!)...” V ietnam'ın Ankara Büyükelçisi Nguyen The Cuong, Antalya Valisi Ahmet Altıparmak'ı ziyaret etti. Büyükelçi Nguyen The Cuong Antalya'nın, Türkiye'de ziyaret ettiği sekizinci şehir olduğunu vurgulayarak, ''Eğer Türkiye'de İstanbul ve Antalya'ya uğramazsanız, Türkiye'ye gelmemiş olursunuz. Antalya'ya geldiğim için çok mutluyum'' diye konuştu. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha çok gelişeceğini dile getiren Cuong, ''2013 yılı TürkiyeVietnam ilişkilerinin 35. yılı olacak. 35. yıl kutlamaları dolayısıyla 31 Ocak'ta İstanbul'da seminer düzenlenecek'' dedi. Cuong Altıparmak’ Vietnam'a davet etti. Vali Altıparmak da ziyarette yaptığı konuşmada, son yıllarda Vietnam ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştiğini, iki ülke arasında ithalat ve ihracatta yoğun bir hacim olduğunu söyledi. Turizm açısından Vietnam'da çok kayda değer rakamlar olmasa da Antalya'ya gelen Vietnamlılar olduğunu belirten Altıparmak, ''2011'de 2 bin 566 kişi geldi” dedi. Hava araçlarına pomza önerisi I SPARTA (AA)Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Pomza Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde yapılan deneylerde, hava araçlarında ısı ve ses yalıtımını sağlamak için kullanılan ve yüksek yanma özelliğine sahip suni mantar ve pamuğun yerine pomza maddesinin kullanılması halinde, hava araçlarındaki olası yangının gelişiminin yüzde 60 oranında azalacağı bildirildi. Pomza Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lütfullah Gündüz, volkanik bir kayaç olan pomzanın Türkiye'deki rezevlerinin 9,5 milyar metreküp olduğunu söyledi. Gündüz, pomzanın 180'in üzerinde sektörde kullanıldığını dile getirdi. Hava araçlarında ısı ve ses yalıtımını sağlamak için genellikle suni mantar ile pamuk türevlerinin kullanıldığına dikkati çeken Gündüz, bu maddelerin her ne kadar ısı yalıtımı sağlamak için kullanılsa da helikopter veya uçakta seyrüsefer halinde çıkabilecek bir yangını önlemede etkili olamayacağını bildirdi. Söz konusu maddelerin, madde özelliklerinden dolayı olası bir yangını emmek bir yana, daha da genişleteceğini vurgulayan Gündüz, bu maddelerin herhangi bir yangın durumunda alevi hızla yayan malzemeler olduğuna değindi. Gündüz, yüksek ısı derecelerine dayanan pomzanın, bu anlamda hava araçlarının ısı yalıtımında kullanılabileceğini anlattı. C MY B