Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 Tarım Danışmanları Derneği Başkanı Akbulut, bitki koruma ürünleri reçete yazma yetkisinin yalnızca tarım danışmanlarında olmasını gerektiğini söyleyerek "Bu güvenli gıda için ilk adım olur” dedi Reçete yetkisi tarım danışmanında olmalı SAYFA 22 OCAK 2013 SALI Alışkanlıkları değiştiren biber: K a p ya ber, belirli dönemlerde pazar değeri olan bir ürünken; günümüzde tercih edilen bir çeşit haline geldi. Hazır gıdalarda, dondurulmuş ürünlerde, sos yapımında, konserve yapımında, toz ve pul biber gibi baharat yapımında, çiğ köfte ve lahmacun yapımında da kullanılan kapyanın üretim miktarı ve üretim alanları da arttı. HAZIRLAYAN: DEĞER KAVAZ GÜRGÖZ D T Gül üretiminde tehlikeli kota Pazar değeri arttı Aksu ilçesine bağlı Kurşunlu köyünde 46 dekar arazide örtüaltında Kapya ve Kaliforniya çeşidi biber yetiştiren üretici ve komisyoncu Gençer, Mehmet 1988 yılından bu yana kapya yetiştirdiğini belirterek, son yıllarda Kapya cinsi biber tüketiminin iyice yerleştiğini ve aranan bir çeşit olduğunu söyledi. Kapyanın, pazar değerinin de yıllar içinde arttığını söyleyen Gençer, "Hem iç piyasada hem de dış piyasada tüketiliyor ve tercih ediliyor. İyi fiyatlardan da alıcı buluyor" dedi. arliston, dolma biber, sivri biber, Hatay biberi, Macar biberi, Blok biber ve daha birçok biber çeşidi arasında pazarda kendine yer açan ve tüketim alışkanlıklarını değiştiren kapya biber, pazardaki yeriyle dikkat çekiyor. Geçmiş yıllarda salçalık kırmızı biber olarak bilinen kapya bi Ç Ö Çiftçinin K Belgesi yükü Arıcı, "K belgesi için bin 500 lira ruhsat parası ödememiz gerekiyor. Bir de sırtımıza bu yük bindi. Köylü az miktarda buğdayını değirmene götürecek, zeytinini fabrikaya götürecek. Ama bu belge yüzünden kıpırdayamaz olduk" diye konuştu. Aşağıkocayatak Köyü'nden Ramazan Öztürk ise Serik'te çiftçinin K Belgesi nedeniyle sıkntılı olduğunu söyleyerek bu konuda hükümetin çiftçiye insiyatif tanıması gerektiğini söyledi. Öztürk, "Bu belge çifçtiler için çıkmadı belki ama çifçti mağdur" diye konuştu. urdur Tüketicileri Koruma Derneği (BURTÜKODER) Başkanı Kemal Arslan, tüketicileri kapıdan satışlar konusunda uyardı. Bilgi eksikliğinden dolayı tüketicilerin ciddi sıkıntı ca mağduriyetler yaşadığını anlatan Arslan, “Son günlerde Burdur’da, kapıdan satış yöntemi ile özellikle tıbbi cihaz satışlarının yapıldığı, satın aldıkları tıbbi cihazlardan istedikleri verimi alamayan yurttaşlarımızın çaresizlik içinde kaldıklarına tanık oluyoruz. Mümkün olduğunca kapınıza gelen satıcılardan mal almamaya çalışın” dedi. Kapıya gelen satıcıya, yetki belgesinin sorulmasını isteyen Kapıdan satışlara dikkat rtüaltı üretimin önemli merkezlerinden Antalya'da, küçük çiftçinin maliyet yükü her yıl artarken çiftçi, bu kez de K Belgesi sorunundan dert yandı. Antalya Serikli üreticiler, taşımacılıkta istenen bu belge nedeniyle zorlandıklarını ifade etti. Serik ilçesi Sarıabalı Köyü'nden çiftçi Mehmet Arıcı, domates ve zeytin yetiştiriciliği yaptığını söyleyerek, son yıllarda artan girdi maliyetleri ve pazar sorunuyla boğuşurken bir de taşımacılıkta istenen K Belgesi nedeniyle kıpırdayamaz olduklarını ifade etti. ürkiye, yılda ortalama hatırlatan Akbulut, "İlk he26 milyon ton defimiz tüm tarım danışsebze ve 16 manlarını bünyemize milyon ton meyve almak. Böylelikle piolmak üzere topyasada yaşanan sılam 42 milyon kıntıların önüne ton üretim yapıgeçmeyi amaçlıyor ve ortalama yoruz. Amacımız, yüzde 5’i ihraç daha sağlıklı bir ediliyor. İhratarım danışmanlıcatı artan ürünğı sistemi" dedi. ler kimi zaman Herkes yazıyor zirai ilaç kalıntısı Fatih Arslan Yönetmeliklerle iddialarıyla gündeyapılan değişikliklerle me geliyor. Tarladan tarım danışmanlarının resofraya etkin gıda güvenliğinin sağlanması ise üretim çete yazamaz hale geldiğini den tüketime sağlıklı bir işle hatırlatan Akbulut, "Tarım yişin kurulmasıyla mümkün Danışmanlığı Yönetmeliği'yle gibi görünüyor. Bu yapının ku tam herşey yoluna giriyor derrulması için tarım danışman ken yeni bir yönetmelikle birları, üretimde daha etkin yer al çok tarım danışmanı reçete mak isterken; bitki koruma yazamaz hale geldi" dedi. Baürünleri reçete yazma yetkisi kanlık Gıda ve Kontrol Genel nin de sadece tarım danış Müdürlüğü tarafından yapılan manlarına verilmesini istiyor. Bitki Koruma Ürünleri Reçete Yazma Yetkisi Sınavı'na gi 600 tarım danışmanı var rerek yetki belgesi almaya hak kazanan herkesin reçete yazabildiğini hatırlatan Akbulut, "Oysa reçete yazma yetkisi tek elde toplanmalı. Bizzat seraya, tarlaya giderek sorunları yerinde gören ve tespit eden tarım danışmalarında bu yetki olmalı. Önce ilacı, sonra reçeteyi yaz durumları ortadan kalksın" dedi. Yaklaşık 8 senedir danışmanlık yapan ve bu yıl itibariyle danışmanlığını sonlandıracak olan Ziraat Mühendisi Fatih Arslan ise danışmanlığın ihtiyaç olarak doğduğunu ancak eskisi gibi talep olmadığını söyledi. Komisyoncuların kendi ilaç bayilerini kurduklarını belirten Arslan, bitkiyi görmeden hastalıkları tespit etmeden reçete yazılamayacağını belirtti. Arslan, sağlıklı bir sistem için tarım danışmanlarının daha yetkili ve etkin kılınması gerektiğini söyledi. ünya gül yağı üretiminin yüzde 65'inin karşılandığı Isparta'da fazla gül çiçeği üretiminin hem ihraç edilen gül yağı hem de üreticiye verilen gül çiçeği fiyatının düşmesine neden olacağı bildirildi. GÜLBİRLİK Genel Müdürü Hasan Çelik, Isparta'da 2012 yılında 6 bin 500 ton gül çiçeği üretimi yapıldığını, GÜLBİRLİK olarak bunun bin 500 tonunu satın aldıkları belirterek, bundan 200 kilogram gül yağı ile 1 ton gül konkreti ürettiklerin söyledi. Bugün dünya pazarının ihtiyaç duyduğu gül yağının 3 ile 5 ton arasında değiştiğine dikkati çeken Çelik, bu miktardan fazla gerçekleşen üretimin hem üreticiyi, hem de gül yağı ve gül konkreti ihracatı yapan firmaları olumsuz etkileyeceğini vurguladı. Çelik, dünyada gül yağı ve gül konkreti tüketiminin sınırsız olmadığını ve arz talep dengesinin çok iyi kurulması gerektiğine işaret etti. Dengeli üretim Ç elik, aşırı ya da çok düşük miktardaki üretim yerine yeterli miktarda dengeli bir üretim yapılması halinde sektörde istikrarın sağlanacağını vurgulayarak, ''Ani iniş ve çıkışlar, sektörde güven unsurunu kaybettirir. Ne aşırı üretim yapmak, ne de dibe vurdurmak. Belli bir dengede gittiği zaman üreticiler de bizler de gül yağını en iyi fiyattan satabilme imkanına sahip olacağız'' diye konuştu. Tarım Danışmanları Derneği Başkanı İbrahim Akbulut, Türkiye'de tarım danışmanlığı sınavına girmiş ve sertifikasını almış 6 bin civarında tarım danışmanı bulunduğunu, Antalya'da ise rakamın 600 civarında olduğunu söyledi. 19 Aralık 2012’deki Genel Kurul'la birlikte dernek tüzüğünde yapılan değişiklikle sertifika alan tüm danışmanları üye kabul etmeye başladıklarını Fiyatlar düşer Ü reticilerin kendilerine ''Ekimdikim alanlarımızı neden daraltıyorsunuz, neden kısıtlıyorsunuz'' ya da ''Daha fazla ekip, daha fazla kazanalım'' demelerini istemediklerini belirten Çelik, üreticilerin ekim dikim alanlarının artması halinde fiyatların da azalacağını bilmeleri gerektiğini anlattı. Çelik, üreticilerin GÜLBİRLİK'in varlık sebebi olduğunu, bu nedenle kendilerine inanmalarını ve güvenmelerini istediklerini kaydetti. B Arslan, satışlarda dikkat edilmesi gereken konuları şöyle sıraladı: “Satın alacağınız ürünün satış sözleşmesini inceleyerek, cayma hakkınız bildirimini ulaştırabileceğiniz numaraların ve açık adreslerinin yer almasını isteyin. Sözleşmenin tarihini kontrol edin ve malın teslimi hemen yapılmıyorsa teslim tarihinin belirtilmesini, malın satış fiyatını ve ödemenin ne şekilde yapılacağını belirtilmesini isteyin. Cayma süreniz olan ürünü teslim aldığınız tarihten itibaren 7 günlük süre dolmadan ödeme yapmayın. Ürünü beğenmediğiniz taktirde www.burtukoder.com web sayfamızdan indireceğiniz cayma bildirimihtarnamesini doldurup, cayma ihtarnamedilekçesini gönderiniz.” Antalya'da şubat ayında ekmeğe zam yapılacak. ulaşım ücretlerine zam da kapıda. Yurttaş, artan un ve akaryakıt fiyatlarını dikkate alarak, “Kaçınılmazsa, fiyat artışına diyecek bir şeyimiz kalmıyor. Ama insafsız zamlar yapıp, halkı da zor durumda bırakmasınlar” diyor Ali ÇETİN Her zamanki gibi zam. Ekmek kimi yerde 50 kimi yerde 60 kuruş. Zaten belli bir standart yok. Zamdan sonra da bakalım neler olacak. Bayram KAHYA Ekmeğin fiyatı buğdayın fiyatına bağlı. O nedenle zam kaçınılmaz olmuşsa fırıncıları anlayışla karşılamak lazım. Ama zam yaparken halkı düşünsünler. İsmail UNCU Her taraf aynı zam geldi mi üst üste gelir. Gramajdan eksilmeyecekse büyük sorun değil ama yine de çok. Herşeye zam gelince, nasıl geçineceğiz. Turgut ÇETİN Emekliyi, dul, yetimi, öğrenciyi düşünmek lazım. Ben emekliyim. Demek ki bundan sonra hep yürüyeceğim. Ekmeğe zam oranını bilmiyorum. Ahmet ÜNSAL Ekmek zaten pahalı. Bir de zam gelecek olursa ne olur halimiz. Ben İzmirliyim ulaşım ücretleri orada daha uygun. Ama belediyeleri de anlamak lazım. Arif AVCI Ekmek zamlanınca belki kıymetini anlarlar da kimse boşa ekmek isarf etmez. Para yok diyorlar. Ekmekler çöp tenekelerinin kenarlarında. Zamlar geliyor yurttaş öfkeli C MY B