22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 9 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE AKLIMA GELDİKÇE NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN VAHAP TUNCER ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBE BAŞKANI Babalar ve oğulları S iyasetin içindeki ailelerde babalar ile oğullar süreç içinde farklı noktalarda olabiliyor. İşte bunun örneklerinden biri Antalya Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül. Mustafa Gül’ün babası İsmail Hakkı Gül, Kemer’in tanınmış CHP’lilerindendi. 1980 darbesi sonrası duruşunu kaybetmeyen İsmail Hakkı Gül ya da yörede bilinen adı ile “İsmail Ağa”, ANAP döneminde hayli sıkıntı çekti. SHP’li olduğu için dönemin ANAP’lı belediyesi kent merkezindeki otelinin önüne çöp konteynerleri koydu. İsmail Hakkı Gül’ün Deniz Baykal ile ayrı bir dostluğu vardı. CHP yeniden açıldıktan sonra da bu partiye kaydını yaptırdı. Babasının desteği ile Mustafa Gül, Kemer’in CHP’li ilk belediye başkanı oldu. Köprünün altından çok sular aktı. İsmail Hakkı Gül ile oğlunun arası zamanla açıldı. Sonra da düzeldiğini duyduk. Ama bu arada Mustafa Gül, CHP’den ayrılıp MHP’li oldu. İsmail Hakkı Gül’ün CHP üyeliği devam ediyor mu bilinmez ama bugün oğlu CHP ile polemiğe giriyor. MHP’li Mustafa Gül, geçtiğimiz gün Kemer’e giden CHP İl Başkanı Devrim Kök’ün yaptığı açıklamalara hayli içerlemiş. CHP İl Başkanı Kök’ün Kemer’deki esnaf ziyareti sırasında, “Paranın sahibi olanlar yerleşim yerlerinin en kıymetli yerlerine alışveriş merkezleri (shoppingler) kuruyor” demesine tepki gösteren Gül, CHP heyetini, “Ucuz siyaset yapmakla” suçladı. Ardından da, “ Önce kendilerine bağlı belediyelerdekileri kapatsınlar” dedikten sonra Antalya Büyükşehir’i işaret etti. “ Bugün Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li. Antalya’da 100 civarında alışveriş merkezi var. Bir tanesini kapatsınlar veya nasıl kapatabiliyorlar bize de söylesinler. Bizlerde kapatalım” dedi. Eski CHP’li Mustafa Gül’ün bu suçlamasına İl Başkanı Devrim Kök ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’dan yanıt gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz. İneklerin Hakkını Kim Arayacak? 4 yıl sonra tarih tekrar tekerrür etti… 2008’de süt sığırcıları hayvanlarını besleyemedikleri için 1 milyon inek mezbahanın yolunu tutmuştu. Geçtiğimiz hafta bazı gazetelerde “beni kesmeyin” diye bağıran inek karikatürleri yer aldı. Ne oldu da inekler can havliyle bağırıyorlar. Geri kalmış ülkelerin kaderi bu. İnsanımızın da hayvanımızın da açlık yakasından düşmüyor. Türkiye’de sütün üreticiden çıkış fiyatı 80 kuruşken üretici otun kilosunu 65 kuruşa, samanın kilosunu 52 kuruşa alabiliyor. Kaba yemin kilogramı ise 1.30 TL civarında. Son 1,5 yılda saman fiyatları %400–500 artmışken yoncadaki artış %150 oldu. Samanın balya fiyatı 3–4 TL’den 14 TL’ye yükseldi. Her ne kadar kuraklığın fiyatların yükselmesinde etken olduğu dile getirilse de sorunun sadece bundan kaynaklandığını düşünmüyorum. Hadi kuraklık nedeni ile saman fiyatları 3–4 kat artarak buğday fiyatını geçti. Bunu anlayabiliriz. Kaba yemin 30 kg. torbasının 4 TL’den 40TL’ye çıkmasını nasıl açıklayacağız. Kısacası işin içinde başka iş var gibi geliyor bana. Döviz fiyatları son 1.5 yılda yükselmek bir yana geriye gitmişse ve Türkiye Yem Sanayi hammadde bakımından dışa bağımlıysa, bu artış hammaddeden kaynaklanmıyordur. Mısırın ve soyanın büyük çoğunluğu hem de GDO’lu olarak yurtdışından getirildiğine göre uluslar arası fiyat yükselişinden söz etmek ne kadar doğru olur. Bu ürünlerin fiyatı yükselmesin diye GDO’lusu icat edilmemiş miydi? Ya kandırıldık, ucuz olacak diye duyurulan GDO’lu ürünlerde GDO’suz ürünlerle aynı fiyata satılıyor veya iç piyasadaki yem sıkıntısını gören bazı çevreler hazır fırsat doğmuşken fiyat arttırarak köşeyi dönme peşindeler. A la v e r e Hani bir söz vardır “A Dalavere Çoban Mehmet Nöbete” bu gidişle Ala Kızlar kesim nöbetine gidecek gibi görünüyor. Allah aşkına söyler misiniz dünyanın neresinde böyle bir hayvancılık politikası var? Bir taraftan hayvancılığın gelişmesi için teşvik verip birilerini zengin edeceksiniz, diğer taraftan ithalatçıların kazanabilmesi için hayvanların aç kalmasına neden olan politikalara ses çıkarmayacaksınız. Sorun çok basit ve nettir. Anguslar, Mercedesler, Holştaynlar, bir litre süt için 1.5 kilogram yem yerken yerli ırklarımız ve bize misafir gelenler verdikleri 1 litre süte karşılık 1 kilogram yem bile yiyemiyorlar. İnekler Türkiye’deki adaletsizliği anladı bazı çevreler hala anlamamakta direniyor. Bir sözümüzde yetiştiricilere ve birlik sorumlularına… 2008’de sığırlar kesime gönderilirken Türkiye’deki üretici birlikleri AnAla Kız sütünü talya’da yaptıkları “A helal etmiyor” mitingiyle bu işin peşini bırakmayacaklarını haykırmışlardı. Bizimde destek verdiğimiz bu mitinglerin arkası gelmedi. Nedenini hala çözebilmiş değilim. Bu tablo ister istemez Orhan Veli’nin dizelerini akla getiriyor. Kabahatin birazı sende Üreticilere“K demeye dilim varmıyor ama kabahatin ç oğu sende be güzel kardeşim” demek geliyor içimden. İneklerin dili ve örgütü yok ki haklarını arasınlar. Onların haklarını tüm toplum adına sahiplerinin araması gerekiyor. Yoksa biz daha çok deli dana riski taşıyan ithal etleri ve Çin malı süt tozundan üretilmiş süt ürünlerini tüketmeye devam ederiz. Ramazana uygun bir sözle bitirelim yazıyı .Sonumuz Hayır ola. Antalya’da kavga çıkaran 2B’ler Burdur’da ilgi görmüyor T ürkiye’de en fazla 2B alanının bulunduğu Antalya’da, bu konuda yoğun tartışma var. Bir yandan 2B maliklerinin başvurusu devam ederken, diğer taraftan belirlenen rayiç bedellerin yüksekliği tartışılıyor. Antalyalı 2B sahipleri bu konuda hayli tepkili. Tepkiler artınca hükümet rayiç bedelleri yeniden belirlemeye karar verdi. Bu konuda çalışmalar sürüyor. AKP Antalya milletvekilleri, “Rayiç bedeller düşürülecek” diyerek halkın tepkisini azaltmaya çalışıyor. Antalya’nın komşusu Burdur’da ise farklı bir durum söz konusu. Burdur’da 2B alanlarının yeteri kadar ilgi görmediği ortaya çıktı. Burdur Defterdarı Ramazan Taşaltın, düzenlediği basın toplantısında, “ 2B arazileri için yeterli başvurunun olmadığını” dile getirdi. Deftardar Taşaltın, "İlimiz ve bağlı ilçelerinde bugüne kadar güncelleme ve kullanım kadastrosu yapılarak, tapu senetleri çıkarılan toplam 2 bin 447 adet 2B'ye tabi taşınmaz bulunmaktadır. Bunlardan 2 bin 397 adetinin kullanıcısı vardır. Bu güne kadar toplam 634 adet başvuru yapılmıştır. Burdur merkezde 968 adet 2B maliki varken başvuru sayısı 266'dır” dedi. Defterdar Ramazan Taşaltın, 2B’lerle ilgili başta köy muhtarlıkları olmak üzere yapılan duyuru ve ilanlara rağmen 2B başvurularının düşük olmasına şaşırmış. Aslında bu durum rant için kullanılan 2B’lerle tarım amaçlı olanların arasındaki farkı gösteriyor. Antalya gibi illerdeki 2B arazilerinin büyük bölümü bugün ya da gelecekte rant yapacağı inancı ile ilgi görüyor. Rant beklentisi olmayanlara Burdur’da olduğu gibi Antalya’da da ahım şahım ilgi yok. Burdur’da yaşandığı üzere, tarımsal amaçlı 2B alanlarına yönelik ilgisizlik günümüzde üreticinin, çiftçinin halini de ortaya koyuyor. Üreticinin, çiftçinin, tarım için bir metre bile 2B arazisi almaya mecali kalmamış. Heyecanı ve özlemi de yok. Manavgat yaptı sıra Antalya’da anavgat Belediyesi, turizme hizmet veren ilçe merkezindeki umumi tuvaletleri yeniden düzenledi. Tuvaletler yenilenerek kötü görünümünden kurtarıldı. Turistik Manavgat’ın imajına uygun hale getirildi. Turistik Manavgat, tuvalet sorununu çözdü ama Antalya il merkezinde bu sıkıntı devam ediyor. Bırakın tuvaletlerin yenilenmesini, kent merkezi olan Cumhuriyet Meydanı, Kalekapı M sı’nda tuvalet sıkıntısı yaşanıyor. Özellikle turistler, kent merkezinde tuvalet bulmakta zorlanıyor. Turistler, mahalle aralarında bulunan, çoğu da çağ dışı olan tuvaletleri bulmakta zorluk çekiyor. Başta Büyükşehir olmak üzere kent merkezindeki belediyelerin tuvalet sorununu çözmek için harekete geçmesi gerekiyor. Manavgat Belediyesi örnek oluşturmalı. Yurttaş denetimsiz ürün satın alıyor Sebze ve meyvedeki ilaç kalıntısıyla ilgili Antalya’da 5 özel analiz laboratuvarı kurulduğunu geçtiğimiz günlerde, ‘Tarladan Sofaraya’ adlı bölümde duyurmuştuk. Laboratuvarların, dış pazar için analiz yaptığını, iç pazarın denetimden uzak olduğunu anlatan bu haberin ardından, konuyu yurttaşa sorduk. Yurttaş, uygulamaya öfkeli Savaş alanına çevirdiler Isparta'da iki aile arasında çıkan taşlı, bıçaklı kavgada 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Olaylar yatıştığında ortalık savaştan çıkmışa döndü Hayatını kaybeden İlyas U'nun yakınları, diğer ailenin evinin camlarını kırarak evi ateşe verdi. İtfaiyenin yangını söndürmesine izin vermeyen aile, biber gazı ile dağıtıldı. Z afer Mahallesi'nde yaşayan ve aralarında önceye dayalı husumet olduğu öğrenilen iki aile arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi sonucu iki ailenin fertleri birbirlerine bıçak, taş ve sopalarla saldırdı. Olay yerine gelen polis ekiplerinin yetersiz kalması üzerine bölgeye gelen takviye ekipler, aile üyelerini ayırmakta güçlük çekince biber gazı ile müdahale etti. Kavgada bıçaklanarak ağır yaralanan İlyas U. (28) hayatını kaybetti. Yaralanan Kudrettin U, Yasin U. ve kimlikleri henüz öğrenilemeyen 2 kişi Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile Isparta Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Polis, mahalle ve hastanelerde geniş güvenlik önlemi aldı. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı. CEMİL URAS: Aldığı SEVİM UĞURLU: Hiç mız ürünlerde kalıniçimize sinmeden tı var mı, yok mu bialıyoruz. İç pazarın lemiyorum. Ancak denetimden yoksun satın almak zorunolduğunu duyuyordayız. Belki de bile duk. Bunun vicdanbile bize zehir yedisızlık olduğunu düriyorlar. şünüyorum. ÖMER BORLU: Çaresizlikten satın alıyoruz. Bir denetim yok. Bunu herkes biliyor. İnsan sağlığını tehlikeye sokmamak için denetim yapılmalı. Yollar asfaltlanıyor Dinarlı kiralık ev bulamıyor fyon’un Dinar ilçesinde emlak, yatırım ve danışmanlık hizmeti veren Hasan Arslantürk, ilçede kiralık ev sıkıntısı yaşandığını söyledi. Arslantürk, Dinar'da arsa ve ev fiyatlarının pahalı olduğunu ve kiralık daire olmadığını belirtti. Arslantürk, ''Bize kiralık daire için gelenlere yardımcı olamıyoruz. Bunun için ilçeye en az bin adet konut yapılması gerekiyor. Konut sayısı yetersiz” diye konuştu. M eloba mauratpaşa Belediyesi Doğuyaka ve Güz Ekipler, attı. başl sı hallelerinde sıcak asfalt çalışma diğer ile ak sok 6 Doğuyaka Mahallesi 1215 ve 121 5, 213 si alle Mah a bazı sokaklarda 2 bin 200 metre, Güzelob sıre met 900 bin 2 ise 2139, 2144 ve çeşitli başka sokaklarda e yetkilileri, alt yapıediy Bel i. ştird ekle gerç ımı cak asfalt yap kaldırım çalışmalarısı tamamlanan imar yollarının asfalt ve eloba Mahallesi'nin nın tamamlandığını, asfalt çalışmasının Güz ardından Yunus Emdiğer sokaklarında da sürdüreceklerini, ı söyledi. re Caddesi'nde asfaltlama yapacakların A FAHRİ GÜRÜNOĞLU: Bile bile yemek mecburiyetinde kalıyoruz. Çaresizlikten başka seçeneğimiz yok. Bize ne sunulursa, onu alıyoruz. Bunlar denetimsiz ürünler. YUSUF KAYAALTI: Güzel sebze ve meyveler dış ülkelere ihraç edilirken, hormonlu ve ilaç kalıntılı ürünler iç pazara veriliyor. Biz de onları alıp afiyetle tüketiyoruz. YILMAZ YAVUZ: Pazar esnafı olarak yapacak bir şey yok. Ben de sattığım domateslerin içinde ilaç var mı yok mu bilmiyorum. Ama ben, denetim yapılıyor diye biliyorum. C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle