24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 SAYFA 7 AĞUSTOS 2012 SALI TARIM&HAYVANCILIK İç piyasada gıda analizi yok Labor at sayısı uvar arttı ama Yaş sebze meyve ihracatında yaşanan kalıntı probleminin ardından artan denetimler Antalya’da özel gıda analiz laboratuvarı sayısını arttırdı. Ne yazık ki ihracattaki sıkı denetim oranında, iç piyasada denetim artmadı inike'nin Turunçova beldesinde faaliyet gösteren ilaç bayilerinin kimisi, cumartesi günü saat 13.00'te kapatmaları gereken bayilerini kapatmayarak haksız rekabete neden oluyor. Bölgede faaliyet gösteren 9 bayiden kimisi yasal düzenlemeye uymayarak dükkanını akşama kadar açık tutunca diğer bayiler de müşteri kaybetmemek adına dükkanlarını açık tutmak zorunda kalıyor. Turunçova'da faaliyet gösteren bir bayi yetkilisi yasal düzenlemeye yaklaşık 2,5 yıldır uyulmadığını söyledi. Bayilerin cumartesi günleri saat 13:00'te kapatılması gerektiğini belirten yetkili, bazılarının kapatmamasından dolayı diğerlerinin de müşteri kaybetmemek adına dükkanlarını açık tutmak zorunda kaldıklarını dile getirdi. Antalya’da ıslah ediliyor Türkiye üretiyor ebze üretim üssü Antalya, tarla bitkilerindeki ArGe çalışmalarıyla da ülke üretimine katkı sunuyor. Antalya’da bulunan Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde (BATEM) yürütülen mısır ıslah çalışmalarında elde edilen bazı çeşitlerin ülke çapında yoğun olarak üretimi yapılıyor. BATEM’de cin mısır, beyaz taneli mısır, şeker mısır, tanelik mısır ve silajlık mısır olmak üzere çok farklı mısır tiplerinde çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Ziraat Yüksek Mühendisi Şekip Erdal, ülkesel bazda projeler yürüttüklerini ifade etti. Sakarya Mısır Araştırma İstasyonu’nun koordinasyonunda Türkiye’deki yaklaşık 78 araştırma istasyonu ile birlikte çalışmalar yürüttüklerini anlatan Erdal, Batı Akdeniz bölgesi başta olmak üzere tüm Türkiye’ye uyabilecek çeşitler geliştirdiklerini söyledi. BATEM tarafından geliştirilen yerli hibrit mısır çeşitlerinin ülke çapında da ilgiyle karşılandığını söyleyen Erdal, özellikle Antcin 98 cin mısır çeşidinin son 23 yıldır ilgi gördüğünü ve ülke çapında yoğun olarak üretildiğini dile getirdi. Şekip Erdal, mısırda ayrıca kuraklıkla ilgili bir çalışma ile agronomi olarak soya ile mısırın birlikte yetiştirilme olanakları ile ilgili bir çalışma da yürüttüklerini sözlerine ekledi. F Turunçovalı bayilerin haksız rekabeti R usya Federasyonu ve Avrupa Birliği ülkelerine yapılan yaş sebze meyve ihracatında yaşanan kalıntı problemlerinin ardından artan denetimler ve analiz sayısıyla birlikte hem örtüaltı üretimin hem de yaş sebze meyve ihracatının başkenti Antalya’da özel gıda analiz laboratuvarlarının sayısı da arttı. Antalya’da bulunan özel gıda analiz laboratuvarlarının sayısı 5’e kadar çıktı. İhracattaki sıkı denetimler oranında iç piyasadaki denetimler artmadı. MSA Gıda Analiz Laboratuvarı şirket ortağı ve Genel Müdürü Mustafa Akar, Antalya’daki özel gıda analiz laboratuvarlarının henüz 5 yıllık bir geçmişi olduğunu; daha önce yal nızca Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı il gıda kontrol laboratuvarının olduğunu söyledi. Antalya’da yaklaşık 5 tane özel gıda analiz laboratuvarının bulunduğunu aktaran Akar, bu laboratuvarların amaçlarının genel olarak ihracata dönük yaş sebze meyvenin pestisit analizlerini yapmak olduğunu ifade etti. İhracattaki analiz raporları 17 Aralık 2011 tarihinden itibaren laboratuvarlarında analiz yapmaya başladıklarını aktaran Akar, yaptıkları analizlerin raporlarını Bakanlığın ilgili birimlerine teslim ettiklerini, o raporla beraber ürünlerin ihracata gittiğini belitti. Akar, sonuçlar “Rusya Federasyonu ve AB ülkelerinin limitlerinin altındaysa ihracat ona göre yapılıyor. Eğer zaten çıkan sonuçlar o limitlerin üzerinde ise ihracat yapılmıyor ve o ürünler imha ediliyor” dedi. analizi; Avrupa birliği ülkeleri için ise 107 artı 11 adet kalıntı analizi yaptıklarını ifade eden Akar, ihracattaki denetimlerin iç piyasada olmadığını düşündüğünü ifade ederek “İç piyasada durum ne yazık ki içler acısı. Pa S “İç piyasada durum içler acısı” Rusya Federasyonu için 107 adet kalıntı Odadan denetim bekleniyor Zirai ilaçlar içerisinde tıbbi ilaçlar kadar anında gereksinim duyulan bir ilacın bulunmadığını belirten yetkili, konuyu bayileri denetim yetkisi olan Ziraat Mühendisleri Odası'na telefonla bildirdiklerini, fakat şu ana kadar değişen bir durumun olmadığını belirtti. zara çıkan ürünlerde analiz yapıldığını görmüyoruz. Tarladan sofraya ürünün sağlıklı bir şekilde gelmesi için analizlerin yapılması gerekiyor. Bunun altyapısının çok hızlı bir şekilde yapılmalı” dedi. İç piyasadaki denetimlerin ve analizlerin ise sertifikasyon firmaları tarafından yapıldığını anlatan Akar, İyi Tarım Uygulamaları sertifikasyonuna sahip ürünlerin daha çok büyük marketlerde satıldığını ama bunların semt pazarına kadar inmesi gerektiğini vurguladı. Domatesi tehdit eden yeni virüs: atı Akdeniz Bölgesi’ndeki domates üretimini tehdit edebilecek yeni bir virüs teşhis edildi. Seralarda yetiştirilen domateslerde gözlenen Domates Kloroz Virüsü’nün (Tomato Chlorosis Virus B ToCV ğinde gözlendiğini ancak bu yıl teşhis edilebildiğini söyledi. ToCV) teşhisi, Süleyman Demirel Üniversitesi’nde yapılan analizle de doğrulandı. ToCV’nin ilk kez 1989’da AmerikaFlorida’da gözlendiğini 1996’ya kadar teşhis konulamadığını aktaran Fitogen Bitki Hastalıkları Laboratuvarı sahibi Fitopatolog Meral Alkan, Batı Akdeniz Bölgesi’nde virüsün ilk kez geçen yıl sera domates yetiştiricili Beyazsinekle taşınıyor Virüsün Domates İnfectious Klorosis Virüsü’ne (TıCV) benzer belirtiler gösterdiğini aktararan Alkan, “ToCV’de bitkideki belirtiler yapraklar üzerinde bantlanma şeklindedir. TICV’de lezyonlar damarlarla belirginleşmiş genel belirtilerdir. Her ikisi de tohum kaynaklı değildir, mekanik yolla bulaşmazlar” dedi. Alkan, virüsün beyazsinekle taşındığını söyleyerek, virüse karşı üreticileri mücadeleye çağırdı. Çiçek üreticisi sebzeye yöneldi esme çiçek yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı Altınova’da bazı çiftçiler, maliyetlerin yüksekliği ve tahsilat sıkıntısı nedeniyle çiçek yerine sebze üretimine yöneldi.Çiftçilikle geçimini sağlayanların yüzde 60’ının kesme Saim Şen çiçek yetiştirdiğini ifade eden Altınova Düden Mahallesi Muhtarı Saim Şen, bölgedeki kesme çiçek üretiminin 20 yıl öncesine dayandığını söyledi. Çiftçinin yıllardır borç içinde olduğunu kaydeden Şen, kaliteli ve sürekli bir üretim yapamadıklarını belirterek, her geçen gün çiçek üretiminin zayıfladığını dile getirdi. Kesme çiçekte 1 dönüm alanda ortalama maliyetin 20 bin lira olduğunu söyleyen Şen, geçmiş yıllarda pazarlamada sıkıntılar yaşadıklarını belirterek destek istedi. 1993’ten beri kesme çiçek üreten Yusuf Akalın ise 2004’e kaYusuf Akalın dar ihracata yönelik üretim yaptıklarını; o yıldan sonra ise girdilerin giderek yükseldiğini vurguladı. Akalın, “Girdilerin fiyatı artıyor ama kazancımız aynı. Fiyat en az on kat arttı. Gerberanın tanesi 55 kuruştu o zaman, şimdi 30 kuruşa satılmıyor” dedi. Domates, patlıcan ve biber üreten Veysel Karacan ise 10 yıl Veysel Karacan öncesinde kesme çiçeğin bölgelerinde çok daha yaygın olduğunu söyleyerek pazarlamada yaşanan sıkıntılar nedeniyle çiçek üretimini bırakarak sebze üretimini tercih ettiğini söyledi. Üretici Mehmet Kurcan da geçmiş yıllarda kesme çiçek yetiştirdiğini ama daha sonra kazanMehmet cı nedeniyle sebze üretimine Kurcan yöneldiğini ifade etti. Yurttaş damacanayı terkediyor Damacana sularla ilgili denetimlerin ardından açıkla K nan sonuçlar, yurttaşı damacana kullanımından uzaklaştırdı. Artık kimi çeşmeden su içiyor, kimi pet şişelerde su alıyor, kimi de arıtma cihazı satın alarak suyunu arıtmaya çalışıyor. Sürekli damacana alanlar bile yavaş yavaş kullanımı azaltma yoluna gidiyor FATMA ÖZBEK: Da HİKMET ŞEKER: Damacana su kullanımacana su kullanıyorum ama çeşme yoruz. Ama çıkan suyu da içiyorum. haberler tüyler ürSu bayilerin çok iyi pertti. Artık kullandenetlenmesi geremak istemiyorum. kir. Bu son denetim Umarım denetimler bizi ürküttü. devam eder. NERİMAN YILDIRIM: Hollanda’da yaşıyoruz. Buraya tatile geldik. Hollanda’da ağırlıklı olarak çeşme suyu kullanıyoruz. Burda da pet şişe alıyoruz. TÜLAY MACAR: Damacana kullanıyorduk. Artık almıyoruz. Dağdaki kaynak suyunu getirip, içiyoruz. Su firmaları bence daha çok denetlenmeli. MUHARREM BEYD E Ş : Damacana kullanıyorduk ama çıkan son haberlerden sonra ne yapacağımıza karar veremedik. Belki arıtma alırız. MUSTAFA YILDIZ: Damacana su kullanmıyorum. Çeşmeden arıtmalı su kullanıyorum. Su firmalarına da hiç güvenmiyorum. Evde arıtmak daha iyi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle