Katalog

6 AĞUSTOS 2012 PAZARTESİ Kızıl akbabanın son dansı Isparta'nın Sütçüler ilçesi ve çevresinde yaşayan Kızıl akbaba'lar için tehlike çanları çalıyor. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Kızıl Akbaba'lar şimdi de HES projeleri ve taş ocaklarının tehdidi altında YUSUF YAVUZ r a l ş u K için geldi HES onlar için de büyük tehlike A fyon’un Başmakçı ilçesinde bulunan, 135 kuş türünü barındıran Acı Göl, İsveçli kuş gözlemcisi Andre Ahrberg'in de ilgisini çekti. İsveç Tarım Üniversitesi öğrencisi Ahrberg, 3 yıldır kuş gözlemciliği yaptığını, Acı Göl'de çok sayıda bulunan flamingo ve kara leylek gibi türleri de ilk kez gördüğünü söyledi. Acı Göl'deki kuşların video ve fotoğraflarını çektiğini ifade eden Ahrberg, ''Acı Göl, bütün dünyadan kuş gözlemcilerini çekebilecek İsveç’te korumaya alınır potansiyele sahip. Yalnızca kuş gözlemcileri için değil ekolojiyle ilgilenenler için de çok önemli bir alan. Ne kadar çok farklı tür ve canlı varsa orada doğal ortamın bozulmadığı anlamına gelir. İsveç'te Acı Göl bölgesi gibi birçok canlı türünün bulunduğu yerler tahlil edilerek koruma altına alınır. Acı Göl de hassasiyet gösterilmesi gereken nadir yerlerden biri'' dedi. Topladığı verileri çıkaracağı kitap için kaynak olarak kullanacağını söyleyen Ahrberg, Acı Göl'ün tanıtılması için önemli görüntüler çektiğini belirtti. K ızıl akbaba, Türkiye'nin nesli tehlike altındaki türlerinden biri. Toroslar'ın yerlisi olan Kızıl akbabanın en önemli yaşam alanlarından biri olan Isparta'nın Sütçüler ilçesi ve çevresindeki sayıları ise artık tekli rakamlarla ifade ediliyor. Bölgede birbiri ardına açılan taş ocakları ve projelendirilen HES'ler, yaşam alanı olarak yüksek kayalıkları seçen Kızıl akbabalar için tehdit oluşturuyor. Kızıl akbabalar hakkında çalışma yürüten Uzman Biyolog Yasemin Öztürk, doğanın çöpçüleri olan ve salgın hastalıkların yayılmasını önleyen akbabaların hızla yok olduğunu söyledi. Öztürk, Kızıl akbabanın olumsuzluklar karşısında en hızlı tepki veren indikatör canlılardan biri olduğunu belirtti. nun içine kadar sokup, özellikle iç organlar ile beslenir. Akbabaların beslenme şekli doğa ve insanlık için önemlidir. Çünkü hayvan kadavralarını kısa zamanda tüketir. Böylece salgın hastalıkların yayılma olasılığını ortadan kaldırırlar" bilgisini verdi. Sayıları belirlenecek Kızıl akbabaların 4 ila 5 yaşında eşeysel olgunluğa ulaştığını ve yılda sadece bir kez yumurtladığının altını çizen Öztürk, "bu nedenle üre me populasyonlarının bulunduğu bölgeler büyük önem taşımaktadırlar. Bu bölgelerden birini de Köprülü Kanyon Milli Parkı ve çevresi oluşturmaktadır. Alanda tespit edilen etiketli ve halkalı bireylerin takibiyle alan kullanımı ortaya çıkarılmaktadır. Doktora tezinin sonunda ortaya çıkacak sayısal veriler ve gözlemler tür için bu alanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ispatlayacaktır" dedi. (Fotoğraflar: Yasemin Öztürk) T Yok olmaya mahkum ota dağı ve çevresinin yanısıra Kasımlar, Kesme, Çukurca, Beydilli, Ballıbucak, Değirmenözü, Çaltepe, Bucakdere ve Yeşilbağ gibi bölgede çok geniş bir alanı tarayan türün burada gerçekleşecek herhangi bir olumsuzluktan etkileneceğini vurgulayan Öztürk, "Yaşama ve üreme alanları olan bu bölge kaybedilirse tür tek bir noktaya hapsolup o alanda yok olmaya mahkum kalacaktır" diye konuştu. Diğerleri için de sorun var HES ve taşocaklarının tehdidi altındaki bölgenin yaban keçisi, kızıl tilki ve kurt gibi türlerin yaşam alanı olduğuna dikkat çeken Öztürk, bölgenin ayrıca sakallı akbaba, kara akbaba, gökdoğan ve yılan kartalı gibi yırtıcılara ev sahipliği yaptığını, o hayvan türlerinin de tehlike altında olduğunu dile getirdi. Akbabaların biyolojik, ekolojik, faunistik ve mikrobiyolojik önemi olduğunu kaydeden Öztürk, popülasyonun azalmasının iklim ve habitat değişikliğinin yanında, zehirlenme, tarımda kullanılan kimyasallar ve yasadışı ticaret gibi nedenlere dayandığını da sözlerine ekledi. Beslenme şekli Biraz serinlik S ıcak yaz günleri, hayvanların da hayatını olumsuz etkiliyor. Kavurucu sıcaklarda süt verimleri düşen inekler için kimi besiciler farklı çözümler de üretiyor. Antalya’da bir çiftlikte görev yapan Ziraat Yük sek Mühendisi Yusuf Çoban da su püskürten fanlarla hayvanları serinletiyor. 40 dereceyi bulan ortam sıcaklığının fanlar sayesinde 30 dereceye düştüğünü belirten Çoban, “700 hayvan böyle serinliyor” dedi. Kızıl akbabaların sayısal olarak azalmasının salgın hastalıkların habercisi olduğu uyarısında bulunan Öztürk, "Kızıl akbabanın temel besinini, büyük memeli hayvanların kadavraları oluşturur. Kafasını kadavranın karın boşluğu Çukurca’da görüntülendi ukarı Köprüçay üzerinde yapımı planlanan ve ÇED başvurusu Bakanlık tarafından onaylanan Kasımlar Barajı ve HES projesi'nin yanısıra, Sütçüler ve çevresinde açılan çok sayıdaki taş ocağı, uzmanların tepkisini çekse de yet Y kililer tarafından başlatılmış herhangi bir koruma çalışması bulunmuyor. Bölgedeki sayıları tek haneli rakamlarla ifade edilen Kızıl akbabalardan biri en son baraj şantiyesinin kurulduğu Çukurca köyü yakınlarında görüntülendi. C MY B C MY B