02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 AĞUSTOS 2012 CUMA SAYFA HABER 3 Seçici Kurul üyeleri, genel kurulun üyelere duyurulmamasına tepkililer AKDENİZ İKTİSAT Yrd. Doç. Dr. AGC’de şok istifalar D AGC’den şok istifalar geldi. Cemiyetin piknik, yarışma gibi etkinlikleri üyelerine defalarca mesajla bildirdiğini ancak önemli kararların alınacağı genel kuruldan çok sayıda üyenin habersiz olmasını kınadıklarını belirten Seçici Kurul üyeleri Nihat Toklu ve Vedat Gürhan üyeliklerinden istifa etti ntalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) üyesi Nihat Toklu ve Vedat Gürhan cemiyetteki seçici kurul üyeliklerinden istifa etti. İki gazeteci de istifa gerekçelerinin tüzük değişikliğiyle ilgili önemli kararların alındığı AGC Olağanüstü Kongresi’nde yönetim üyelerinin konu hakkında bilgilendirilmemesini sundu. ADİL KORKMAZ KENDİNİ BİLMEK ÜZERİNE A Tepki büyük AGC’nin, piknik, yemek gibi organizasyonlarda günler öncesinden defalarca üyelerine hatırlatma mesajları göndermesi, mail atmasına rağmen, tüzük değişikliğiyle ilgili çok önemli kararların alındığı olağanüstü kongre için aynı duyarlılığı göstermemesi pek çok üyenin de tepkisine neden olmuştu. AGC'nin yönetim üyelerine yönelik sergilediği bilgilendirmeme tavrını kabul etmediğiVedat Gürhan ni belirten Nihat Toklu, istifa dilekçesinde şu cümlelere yer verdi: “Antalya Gazeteciler Cemiyeti Olağanüstü Kongresi’nde yönetimin üyelerine yönelik sergilediği bilgilendirmeme tavrını kabullenemediğim için, Seçici Kurul Üyeliği görevimden istifa ediyorum. Son derece önemli tüzük değişikliği ile ilgili kararlarını üyelerinden saklayan yönetimle çalışamayacağımı bildiririm.” Vedat Gürhan ise, geçtiğimiz ay Cemiyet tarafından yapılan Kurşunlu pikniği için üyelere dört beş kez cep telefonundan ve twitterden mesaj gönderildiğini dile getirdi. Gürhan, cemiyetin, oloğanüstü genel kurulu etik olmayan ve AGC'nin saygınlığına gölge düşürecek şekilde bilgilendirmemesi nedeniyle seçici kurul üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. a a d t a f h i r B n g ı a n i y c i n ik A ntalya’nın akciğeri Vakıf Zeytinliği, bir haftada çıkan iki yangınla büyük tehlike atlattı. Yaklaşık 80 dönümlük alanın zarar gördüğü bölgedeki yangınlara, tinerci çocukların neden olduğu ihtimali üzerinde duruluyor. İnşaat işçileri ise elektrik tellerinde bir patlama gördüklerini ardından ise dumanların yükseldiğini ifade ediyor. Ekiplerin; bölgenin arazi yapısı ve alanın sık ağaçlardan oluşması nedeniyle güçlükle müdahale edebildiği son yangın, helikopter ve yangın uçağının da desteği ile 2 saatte kontrol altına alınabildi. Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerince sürdürülen çalışmalara Kepez Belediyesi ekipleri de destek verdi. Sürdürülen yoğun soğutma çalışmalarına rağmen tam olarak söndürülemediği anlaşılan kor halindeki kütüklerin bulunduğu bölge dün yeniden yandı. Önceki gün zeytinliğin güney bölgesinde başlayan yangının çıkış nedeni araştırılırken, öncelikle bölgeyi mekan tutan tinerci çocukların neden olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Bölgede bulunan inşaat işçileri de elektrik tellerinde bir patlama olduktan sonra alanın yandığını ileri sürüyor. Yangının başladığı saatlerde olay yerine gelen Kepez Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit ile Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır yetkililerden bilgi aldı. Vali Yardımcısı Recep Yüksel de bazı kurum amirleriyle bölgeyi havadan inceledi. Dün yeniden başlayan yangını söndürme çalışmalarına Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait bir helikopter ve bir yangın söndürme uçağı havadan destek verirken, 6 arazöz, 30 orman işçisi, 4 su tankeri, Büyükşehir Belediyesi itfaiyesi ekiplerine bağlı 30 kişilik itfaiye eri, 2 arazöz, Kepez ve Konyaaltı Belediyeleri'ne ait 3 dozerin yangına müdahale ettiği belirtildi. Protez gözle dünyası aydınlandı ntalya'da 13 yaşında yakalandığı iltihaplı romatizma hastalığı nedeniyle tek gözünü kaybeden, iltihabın yayılma riski nedeniyle diğer gözünü kaybetmemek için 8 yıldır karanlıkta yaşayan Musa Gök'ün protez gözle dünyası aydınlandı. Yaklaşık 1,5 ay önce Antalya Dünya Göz Hastanesi'nde tedavi edilen Gök, iltihabın diğer gözüne de sıçramaması için ameliyat olarak iltihaplı olan sağ gözü tamamen alındı. İstanbul Dünya Göz Hastanesi'nde ise protez göz takılan Gök, mahkum olduğu karanlık dünyasından kurtuldu. Nedeni araştırılıyor Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Emin Pehlivan söz konusu bölgede bir hafta içinde iki kez yangın çıktığını belirterek, “Yaklaşık 80 dönüm alan zarar gördü. Yangınların çıkış nedenleriyle ilgili yaptığımız tespitler dikkate alındığında herhangi bir kundaklama olayı çok zayıf bir ihtimal olarak görülüyor. Ancak toplumda tinerci diye adlandırılan kişilerin bu bölgeyi sıkça kullandıklarına dair duyumlarda var. Bu olasılıkta değerlendirilmektedir” dedi. elphi Tapınağının girişindeki “Gnothi seauton: Kendini tanı!” sözünü kendisine rehber edinen tek filozof Sokrates değildi. Spartalı Chilon, Miletoslu Thales, Pythagoras ve Atinalı Solon gibi filozoflar da Kendini tanı!” sözünü kendilerine rehber “K edinmişlerdi. Cicero da yukarıdaki filozoflara eklenebilir. Çünkü onun bu söz ile ilgilendiği ve onu “Nosce te ipsum” olarak Latinceleştirdiği biliniyor. Kendini tanı!” sözünü neden kendisine “K rehber ediniyordu Sokrates? Ona göre evrende kesinlikle bilinebilecek tek gerçek insan idi de ondan. Doğa ise kesinlikle bilinebilecek bir gerçek değildi. Oysa Protagoras başka türlü düşünüyordu. Ona göre ister doğa, ister insan konusunda olsun, her çeşit bilgi kesinlikten yoksundu. İnsandan insana değişirdi. İşte Sokrates’i Protagoras’tan ayıran temel noktalardan biri... Yaşam karşısındaki tutumunu ne ölçüde beğenirsek beğenelim Sokrates’in getirdiği kanıtlar bugün açısından pek güçlü değildir. Çünkü bugün gerek insan, gerekse doğa konusundaki bilgilerin kesinlikten yoksun olduğu artık bilinmektedir. Bugün kesin sanılıp çok güvenilen bilgiler bile yarın müzeye kaldırılabilir. Bu nedenle “insan konusundaki bilgiler kesindir; o nedenle insanı tanımalı; doğa konusundaki bilgiler ise kesinlikten yoksundur; o nedenle doğayı tanımaktan vazgeçmeli” diye salık verilemez. Salık verilse bile bunun bir yararı olmaz. Elde edilecek bilgiler kesinlikten ne ölçüde uzak olursa olsun insan kendisini ve doğayı tanımaktan dönmez. Kaldı ki, bunu yapmamak da gerekir. Çünkü yaşamın değerliliğine giden yol insanı ve doğayı tanımaktan geçer. Yaşam her canlıya olduğu gibi, insana da geçici olarak verilir. Yunus Emre bir şiirinde bu gerçeği şöyle anlatır: “Sabahın sinliğe vardım / Gördüm cümle ölmüş yatar / Her biri biçare olup / Ömrün yavu kılmış yatar”. İşte her canlı Yunus Emre’nin betimlediği bu duruma eninde sonunda ulaşır. Nitekim kendini tanımayı ilkeleştiren Sokrates bu duruma ulaştı. Ondan geriye yalnızca öyküleri kaldı. Kendini tanımanın ona bu konuda bir yararı olmadı; ancak şu konuda bir yararı oldu. Gerek kendisinin, gerekse başkalarının yaşamını değerli olarak algılayabildi. Böylece onu baldıran ağusu içmeye mahkum eden yargıçların başaramadığını başardı. Tıpkı onu yargıçlara şikâyet eden, onun mahkumiyetinden keyif alan ve böylece önemli bir iş yaptıklarını sanan Anytos’un ve Meletos’un başaramadığını başardığı gibi. Doğayı ve insanı tanımak Sokrates gibi insanların yetişmesine yol açacak ise o zaman “Kendini tanı!” sözü bugün bile insanlara rehberlik edebilir. Hatta etmelidir de. Dünden bile daha ivedi olarak… A Nihat Toklu Yürümek de istiyor Hayatının tamamen değiştiğini söyleyen Gök, “Daha önce güneşe bakamıyordum. Tedavi edilmezse diğer gözümü de kaybedecektim. Bana sahip çıktılar. Protez gözle göremiyorum, ama diğer gözümle güneşe çıkabiliyorum. Etrafımda yaşananları, doğayı görebiliyorum'' dedi. İltihaplı romatizma hastalığı olan ve bu nedenle de koltuk değnekleri ile yürüyebilen Gök'ün diğer bir isteği de ayaklarından tedavi görüp, tamamen sağlığına kavuşmak. Kayalıklardaki genç kızı helikopterle kurtardılar lanya'da meydana gelen trafik kazası sonucu 2 kişi yaralandı. Çevreyolu Metro kavşağında D.Ç. yönetimindeki 07 CMT 24 plakalı otomobil ile Ali Bağışlar'ın kullandığı 07 E 1385 ve Hasan Toros idaresindeki 07 NG 877 plakalı motosikletler çarpıştı. Kazada yaralanan motosiklet sürücüleri Bağışlar ve Toros, Alanya Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıların durumunun ağır olduğu öğrenildi. A İki motosiklet otomobil ile çarpıştı ntalya'da, 28 yaşındaki Volkan Kapıcıoğlu tarafından rehin alınan ve sevdiği kızın annesi olduğu öğrenilen A.K (38) polisin yaptığı operasyonla kurtarıldı. Kepez İlçesi, Ulus Mahallesi’nde meydana gelen olayda A.K. kızını da yanına alarak kızını rahatsız eden Kapıcıoğlu'nun evinin kapısının önüne gitti. Bir süre sonra kişiler arasında tartışma çıktı. Kapıcıoğlu, anne A.K'yi kolundan tutup içeri çekti ve kapıyı içerden kilitledi. Zanlıyı ikna etmeye çalışan polis ekipleri genci yakalayıp etkisiz hale getirerek merkeze götürüldü. Vücudunun çeşitli yerlerinde kesikler oluşan A.K. ise Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. A Sevdiği kızın annesini rehin aldı K emer ilçesinde arkadaşı ile tırmandığı kayalıklardan düşerek yaralanan genç kız, itfaiye ekiplerinin çabası sonuç vermeyince helikopterle kurtarıldı. Tekirova beldesi Beycik mevkisinde 2 bin 366 rakımlı Tahtalı Dağı'na bir arkadaşı ile tırmanan Eda N,dağın bin 700 metresine geldiğinde dengesini kaybederek kayalıklardan 15 metre aşağıya düştü. Düşme sonucu hareket edemeyen Eda N, arkadaşının yardımıyla geri dönemeyeceğini anlayınca cep telefonu ile itfaiye ekiplerine haber verdi. Ekipler, Eda N'nin sedye ile aşağıya indirilemeyeceğine karar verdi. Sahil Güvenlik Komu tanlığı'ndan helikopter istendi. Bir sedyeye bağlanan Eda N, sarkıtılan halat yardımıyla bulunduğu yerden helikoptere alınarak hastaneye kaldırıldı. Eda N’nin hayati tehlikesi bulunmuyor. Eğirdir'den yangın uyarısı E etiğimiz hafta Isparta E Tipi Kapalı Cezaevi'nden firar eden A.Ü ve F.Y isimli şahıslar yakalandı. A.Ü. ve F.Y'nin emniyetteki işlemlerinin ardından adli mercilere teslim edildi. C MY B C MY B G Firariler yakalandı ğirdir Orman İşletme Müdürü Adnan Güller, orman yangınları için en riskli döneme girildiğini belirterek, yurttaşları duyarlı olmaları konusunda uyardı. Eğirdir'in yanı sıra Aksu, Gelendost, Yalvaç, Şarkikaraağaç ve Yenişarbademli'yi de kapsayan 482 bin hektarlık orman arazisinden sorumlu olduklarını dile getiren Güller, yangın sezonunun başladığı 1 Mayıs tarihinden itibaren gerekli tedbirleri aldıklarını, bölgede 7 yangın kulesi, 8 arazöz, bir su ikmal aracı ve yangın söndürme ekipleriyle 24 saat beklediklerini kaydetti. En riskli dönem Hava sıcaklıklarının arttığı temmuz, ağustos ve eylül aylarının orman yangınları açısından en riskli dönem olduğuna dikkati çeken Güller, ''Çok riskli bir dönemde bulunuyoruz. Bu nedenle ormanda veya ormana yakın alanlarda kontrolü ve kontrolsüz yakılacak her ateş tehlike oluşturuyor. Çiftçilerimiz de lütfen anız yakmasınlar. Yurttaşlarımızı duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle