Katalog

4 SAYFA 3 TEMMUZ 2012 SALI GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Burdur çıkış arıyor edelli askerlik uygulamasının aniden kaldırılması, Burdur kent merkezinde faaliyet gösteren esnafa ağır bir darbe vurdu. Bedelli askerlik Gündoğmuş’un adli dramı TBMM’de ntalya’nın il merkezine en uzak ilçelerinden biri olan Gündoğmuş’ta adliyenin kapatılmasına yönelik tepkiler sürüyor. Karar karşısında şaşıran Gündoğmuşlular, şimdi ne yapacaklarını düşünüyorlar. Adli hizmetler için 60 – 70 kilometre ötedeki ilçelere gitmek zorunda kalmaktan endişeliler. CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar, Gündoğmuş’un durumu TBMM’de dile getirdi. Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, “Gündoğmuş Adliyesi’nin kapatılmasına karar verilmiş. Burası Antalya'nın en uzak yerlerinden birisidir ve üstelik de en yoksul ilçelerimizden biridir. Gün B sistemine hizmet eden fotoğrafçılar, lokantalar, kafeteryalar, oteller sıkıntı içine girdi. İşyerleri ardı ardına kapanmaya başladı. Burdur’da bedelli askerliğin Darısı Antalya’nın başına B urdur Sivil Toplum Platformu tarafından bir süre önce başlatılan, “Trenimizi İstiyoruz” kampanyasına komşu il Isparta’da katıldı. Kısa sürede iki ilden 22 bin imza toplandı. Toplanan imzalar Ankara’da Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a iletilmek üzere bakanlık yetkililerine teslim edildi. Burdur heyeti, Ankara’dan umutlu döndü. Umudun nedeni de 2008 yılında durdurulan seferlerin bu yılın ekim ayında tekrar başlayacağının ifade edilmesi. Burdur Sivil Toplum Platformu Başkanı Kemal Arslan, “Bakan Binali Yıldırım’ın Ankara dışında oluşu nedeniyle adına görevlendirdiği Müsteşar Habib Soluk ve yetkililerin katılımıyla yaptığımız toplantıda olayı dile getirip Burdur ve Isparta’dan yurttaşlarımızın imzaladıkları 22 bin 187 imzalı dilekçeyi ve yazımızı sunduk. Halkımızın treni geri istediğini, bizlerin de halkımızın beklentisinin takipçisi olacağımızı bil dirdik. Müsteşar Habip Soluk, gerek toplantıda ve gerekse Bakanlık önünde yaptığımız basın açıklaması sırasında, trenin Ekim 2012’de ya da en geç 2012 yılı sonuna kadar hizmete sokulacağı bilgisini verdi. Burdur ve Isparta halkının demiryolu ulaşımını tercih etmelerini istedi” dedi. Bu açıklama, Burdur ve Isparta’nın kaybettikleri trenlerine tekrar kavuşacaklarını gösteriyor. Verilen mücadelenin sonuç vermesi sevindirici. Verilen sözün takipçisi olacaklarını söyleyen Kemal Arslan, sürece destek veren siyasi partiler ile sivil toplum örgütlerine teşekkür etti. Bu başarının ardından gözlerin Antalya’ya çevrilmesi gerekiyor. Antalya’da uzun süreden beri gündemde olan hızlı tren projesi konusunda ne gibi gelişmeler olduğunu bilemiyoruz. Antalya’nın hızlı trene ne zaman kavuşacağı da artık açıklanmalı. Bu konuda kesin bir tarih verilmeli. kaldırılmasının yarattığı boşluğu doldurmak için çeşitli formüller üzerinde duruluyor. Değişik öneriler yapılıyor. Bunlardan biri de İstanbul'daki Tuzla’daki piyade okulunun ya da başka bir askeri okulun Burdur'u taşınması. Ayrıca Isparta Havaalanı’na taşınacak Etimesgut Kara Havacılık Okulu’nun bazı birimlerinin de Burdur'da yer alması isteniyor. CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istediği soru önergesinde, Burdur esnafına can suyu olacak çözümler üretilip üretilmediğini sordu. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın verdiği yanıtta ilginç bir nokta vardı. Yıl maz, Libyalı askerlerin Burdur’da eğitilmesine yönelik projeden bahsetti. Yılmaz, ''Temel askerlik eğitimi kalkınca, Burdur'daki esnafımızın da mağduriyeti ortaya çıktı. Bunu gidermek için çalışıyoruz. Yurt dışındaki Libya gibi silahlı kuvvetler unsurlarının Türkiye'den eğitim talepleri oldu. Bu taleplerin öncelikle Burdur'da yerine getirilebileceği şeklindeki görüşü Bakanlar Kurulu’na sunduk. Kesinleşirse böyle bir çalışma Burdur'da olacak'' dedi. Burdur’daki bedelli askerlerin yerini acaba Libyalılar mı alacak? Libya ile yapılan görüşmelerden olumlu sonuç çıkarsa, gurbetçilerimizden sonra Burdur caddelerinde Libyalıları göreceğiz. A doğmuş'taki bir insanın Alanya'ya ya da Akseki'ye gitmesi gerçekten çok olağanüstü, katlanılamayacak bir olaydır. Adalet Bakanlığı ve Hükumetten rica ediyoruz, Gündoğmuş'un adliyesini açsınlar, yoksa oradaki insanlarımızın hepsine yazık olacak” dedi. Adalet Bakanlığı tarafından kapatılma kararı alınan birçok ilçe adliyesinin, tepkiler ve baskılar üzerine tekrar açıldığını biliyoruz. Gündoğmuş adliyesinin kapatma kararının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Adliyenin kapatılma kararından dönülmeli. Bu konuda Antalya’nın 14 milletvekilinin ortak hareket etmesinde yarar var. Yeşil alanı birileri mi yakıyor? B Güllük trafolarına Vali tepkisi B üyükşehir Belediyesi’nin Güllük Caddesi’nde yaptığı yenileme çalışmalarının ardından ortaya çıkan bir görüntü herkesi şaşırttı. Yenilenen kaldırımların ortasında küçük trafolar vardı. Telekom ve AKEDAŞ’a ait olduğu belirtilen trafoların neden kaldırılmadığı yada kenara alınmadığı merak edildi. Özellikle engellilerin yürüyüş bandını engelleyen, zig zag çizmesine yol açan trafo lar, Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak’ın da gündemindeydi. Vali Altıparmak, trafoların neden kenara alınmadığını sordu. Belediye yetkilileri, Telekom ve AKEDAŞ’ın kaldırmadığını söyleyince, kendisine bilgi verilmesi halinde çözüm bulunacağını söyledi. Keşke konu hakkında zamanında Vali Altıparmak bilgilendirilseydi. Bugün o bütünlüğü bozan görüntüler herhalde olmazdı. ir okuyucumuz Konyaaltı’ndaki tanık olduğu yangından bahsetti. Konyaaltı Sahil Yolu ile Antalya Liman Yolu’nun kesiştiği kavşağa sınırı olan bir yeşil alana dikkat çekti. Okuyucumuz burada son günlerde sık sık yangınların çıktığını söyledi. Her yangında yeşil alanın biraz daha yok olduğuna dikkat çeken okurumuz, “Arada kalan son yesillik alan, gözümüzün önünde yavas yavas yok ediliyor. Burasının yarısının çok ortaklı bir şirkete ait olduğunu duyuyoruz. Kalan yarısı herhalde Serbest Bölge İdaresi’nin ya da belediyenin olmalı. İçinde orta boy ağaçların olduğu arazide geçtiğimiz günlerde yangın çıktı. Söndürülen bu yangını önemsemedik. Sigara izmariti ya da kaza ile olmuş olabileceğini düşündük” dedi. Okuyucumuz, ilk yangının ardın dan olanların kendilerine endişeye sevk ettiğini söylüyor. Çünkü ilkinin ardından birkaç gün içinde üç yangın daha çıkmış. Okurumuz, “Son yangın sabah saatlerinde arazinin 4 farklı yerinden aynı anda başlayınca şüphelerimiz iyice arttı. İtfaiye bunları söndürüp gitti. Daha sonra tekrar başladı. İtfaiye gelip söndürdü ama yeşil alan giderek karardı” diyor. Bu kadar yangının rastlantı olduğuna inanmak zor. Anlaşıldığı kadarı ile birileri Eski Liman Kavşağı’ndaki yeşil alana göz dikmiş. Her nedense oradaki ağaçların ve yeşil dokunun olmasını istemiyor. Yok etmek için uğraşıyor. Acaba neden? Yetkililerin duyarlılık göstermesini bekliyoruz. C M Y B C M Y B