Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 26 TEMMUZ 2012 PERŞEMBE AKLIMA GELDİKÇE NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN VAHAP TUNCER ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBE BAŞKANI Seçim hesapları iyice karıştı erel seçimlerin öne alınacak olması gündemi ve hesapları alt üst etti. TBMM’nin tatile girdiği dönemde böylesine bir hazırlık beklenmiyordu. Ama iktidar partisinin en önemli karar organlarından biri olan Merkez Yürütme Kurulu (MYK), yerel seçimlerin süresinden 6 ay önce yapılması için ilk girişimi yaptı. AKP MYK’nın bu yöndeki kararına karşı Recep Tayyip Erdoğan’ın direnmediği gözleniyor. Halbuki Erdoğan, daha önceleri yerel seçimlerin zamanında yapılması taraftarı olarak biliniyordu. Her ne kadar AKP’nin konu ile ilgili açıklamasında, “Yasal düzenleme için muhalefetle temas kurularak, grup başkanvekilleri görüşecek. Ancak dü ÜLKE KUŞATILIYOR Y zenleme için ısrarcı olmayacağız. CHP ve MHP'nin olumsuz yaklaşması durumunda seçim zamanında gerçekleşecek” dense de herkes seçimin öne alınacağının farkında. Çünkü AKP’nin bu kararı TBMM’den geçirecek çoğunluğu var. Seçimlerin öne alınması için Anayasa’ya geçici madde konulması amacıyla aranacak çoğunluk bir şekilde halledilir. İktidar partisi bu konuda destek bulabilir. Artık ok yaydan çıktı. Yerel seçimlerin süresinden ortalama 6 ay önce yapılacağı hemen hemen belli oldu. Görevdeki belediye başkanları hesaplarını artık buna göre yapacak. Yerel seçimlere 2 yıla yakın sü re yok. Bir yıldan az bir fazla süre söz konusu. Başkanlar bu süre içinde seçmene yönelik çalışmalarına hız verecekler. Görev almak isteyenlerde yavaş yavaş ortaya çıkacak. Önümüzdeki sonbahardan itibaren siyasetin daha da hareketlenmesi bekleniyor. Bu arada partiler arasındaki çekişme, açıklamaların dozu daha da artacak. Karşılıklı suçlamalar kol gezecek. En fazla üzülenler ise Büyükşehir Yasası’nın çıkması halinde Antalya’daki 70 dolayındaki belde belediye başkanı olacak. Çünkü onların belediyeleri kapanıp ilçelerin mahallelerine dönüşecek. Belde belediye başkanlarının tek tesellisi ise tarihe, “Beldenin Son Belediye Başkanı” olarak geçmek olacak. S Demiryolunu kim biliyor A ntalya’nın demiryolu ağına bağına bağlanması ve hızlı tren projesi zaman zaman gündeme geliyor. Sonra da unutulup gidiyor. Bu konuda son yıllarda en çok söz söyleyen siyasetçi AKP Milletvekili Sadık Badak’tı. Badak, değişik tarihlerde hızlı tren projesi ile ilgili müjde verdi. Ama bir türlü müjdeler yaşama geçmedi. Sadık Badak’ın hızlı tren için verdiği tarihlerden biri de EXPO Antalya Fuarı’nın yapılacağı 2016 yılı idi. Badak, daha sonra bu söylemini, “Kesin tarih vermedim, temenniyi dile getirdim” diye düzeltti. Sonuç olarak Antalya’nın hızlı tren ve demiryolu özlemi için kimse tarih veremez oldu. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, bölge Oda ve Borsa Başkanlarını iftar yemeğinde hızlı tren projesini sordu. ATSO Meclis Başkanı Ali Rıza Akıncı, ATSO Yönetim Kurulu Üyeleri ile Isparta, Burdur, Afyon, Yalvaç, Dinar, Manavgat, Kumluca Oda ve Borsa Başkanları katıldığı iftarda, EXPO’nun bölge için önemine dikkat çeken Badak, “Demiryolu 2016 hedefinde olmalı” dedi. EXPO 2016 çalışmaları içinde Antalya'ya demiryolunun getirilmesini çok arzu ettiğini belirten Badak şunları söyledi; "EXPO yapıldığı her bölgeye kalkınma ivmesi kazandırmış. Son olarak Hollanda Venlo'da düzenlenen botanik EXPO'yu yerinde gördük. Venlo yapılan altyapı ve üst yapı yatırımları ile 10 yıl sonra geleceği seviyeye bugünden ulaşmış. İki otobanla Hollanda ve Almanya'ya bağlanmış, demiryolu, lojistik merkezler yapılmış. Günde 4050 bin ziyaretçi geliyor. 12 yıl önce BAGEV'i kurduğumuz zaman demiryolu ana hedeflerden biriydi ama bugün hala gündemde değil. 2023 planlarının içinde var mı yok mu bilemiyoruz. Antalya'nın 2016 yılı hedefinde mutlaka demiryolu projesinin de olması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu. Hızlı tren ve demiryolu için Antalya kamuoyuna tarih verecek bir yetkili arıyoruz. 2016’dan umudu kestik, 2023’e de razıyız. Yeter ki verilen söz tutulsun. Acar’ın kent meydanı ısrarı C HP Antalya Milletvekili A. Gürkut Acar, 100. Yıl Spor Kompleksinin TOKİ’ye verilmesine en sert muhalefet eden Antalyalıların başında geliyor. Acar, TOKİ’nin 100. Yıl’a rant için gireceğini söylüyor. Stadyum bahanesi ile burada rezidans ve AVM yapacağını söylüyor. Antalyalıların, elbirliği ile TOKİ’yi engellemesini istiyor. Milletvekili Acar, “Kesinlikle 65 katlı rezidans ve alışveriş merkezi yapılmasın. 100. Yıl Kent Meydanı olsun. Antalya’nın meydanı yok. Bir felaket anında çadır kurulacak boş yeri kal madı. 100. Yıl’ı ranta teslim etmeyelim. Ondan sonra sıra Atatürk Stadı’nın yerine gelecek. Sonra da Doıkuma ve Pil Fabrikası alanları var. 100. Yıl’da TOKİ engellenemezse Antalya’nın boş alanlarını ele geçirip betonlaştıracak” diyor. Keşke 100. Yıl’da Kent Meydanı olsa. İktidar partisinden yapılan açıklamalar bunun tersini gösteriyor. Gürküt Acar’ın meslektaşı olan AKP İl Başkanı Av. Mustafa Köse, 100. Yıl’da rezidans yapılmayacağını ama alışveriş merkezi olacağını açıkladı. uriye’de çatışmaların hızlanması ve iç savaşa dönüşmesi Suriye’nin yanı sıra Türkiye’nin geleceğinin şekillendirileceği stratejide ikinci aşamanın tamamlandığını göstermektedir. Gazete ve televizyonlar Suriye ve Türkiye arasındaki Bab el Hava ve Bab el Selame sınır kapılarının yanı sıra Carabulus sınır kapısının kendilerini ‘’İslamcı’’olarak tanıtan guruplar tarafından ele geçirildiğini duyurdular. İsyancıların Mısır, Cezayir, Tunus, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Çeçenistan’dan geldikleri ifade ediliyor. Geçtiğimiz Pazartesi Türkiye ve Suriye Arasındaki sınır bölgede yer alan Kürt yerleşim yerlerinin PYD tarafından ele geçirildiği duyuruldu. Esad’la Kürtlerin bu konuda anlaştığı iddia ediliyor. Suriyeli Muhalifler başkent Şam ve ülkenin ikinci büyük kenti Halep’i ele geçirmek için saldırılarını arttırdılar. Suriye ordusu isyanı bastırmak için muhalifleri ağır silahlarla durdurmaya çalışsa da işin sonuna gelinmiştir ve bu yazı yayınlandığında Esad düşmedi ise bile yakında düşecektir. Rusya ve Çin’in Suriye’ye desteği Esad’ın gidişini ve Suriye’nin parçalanmasını engelleyememektir. Rusya ve Çin engeline takılan uluslararası müdahale ABD ve İslamcı ülkelerin desteği ile yerel güçlerin ayrıştırılması ve Suriye yönetimine karşı ayaklandırılması ile daha kanlı bir şekilde ve Suriye halkına daha fazla acı çektirilerek tamamlanacaktır. Yandaş medya olayları Suriye’ye demokrasi ve özgürlük getirme olarak sunsa da kazın ayağı öyle değildir. Uluslararası sermaye bir kez daha ne pahasına olursa olsun göz koyduğu kaynakları ele geçirmek için her şeyi yapmıştır. Bölgedeki halklar da özgürlük ve demokrasi adına bu kavramların yok edicisi Emperyalizmin taşeronluğunu üstlenmişlerdir. Suriye’ye özgürlük gelir mi? Yaşayarak öğreneceğiz. Bunu öngörebilmek için bugün olanların sonucuna bakmak lazım. Suriye’de kontrol elden çıkmıştır. Uluslararası güçlerin yanı sıra bölgedeki güçler de payını almak için harekete geçmiştir ve doğal olarak Suriye’nin parçalanması kaçınılmazdır. Sınır kapılarını ele geçirenlerin El Kaide ve Taliban milislerinin olması Suriye’de yeni yönetimin İslamcılardan oluşacağının açık göstergesidir. Ayaklananların bir kısmının madde bağımlısı olması ve isyancıların 200’ü aşkın kadına tecavüz etmesi getirilecek demokrasinin hangi eller tarafından korunacağını göstermektedir. Amude, Efrin, Terbaspi, Derik, Ayn el Arap kasabalarının PKK‘nın Suriye kolu olan Demokratik Birlik Partisinin kontrolüne geçmesi bölgede kurulması düşünülen Kürt devletinin ikinci ayağını oluşturacaktır. Bu durum Türkiye’deki Kürt sorununun demokratik yollardan çözümünü daha da zorlaştıracaktır. Parçalanmış bir Suriye’de Emperyalist güçler istediklerini alacaktır. Bölge halklarının payına da akan kan ve yaşanan acıların üstüne ‘tam demokratik’ İslamcı cumhuriyetler düşecektir. Müslümanlar tekbir getirerek birbirlerini kırarken, Sam ve Hans amca sessizce gülümseyerek tanrıya şükrediyorlar. Bundan sonraki durak Türkiye’dir. Iraktaki son karışıklıklar, Suriye’de Kürt bölgesinin oluşturulması ve Kürt Konseyinin kurularak bölgedeki Kürt güçlerinin iş birliğine gitmesi sıranın Türkiye’ye geldiğini göstermektedir. Ilımlı İslam siyaseti Türkiye’deki Kürt sorununa çözüm üretme yerine iktidarını uzatma yolunu seçtiği için maalesef ülkemiz de Irak ve Suriye’deki sona doğru adım adım sürüklenmektedir. Ne önemi var, yeter ki İslamcı yönetim olsun. Erbakan’ın dediği gibi sorun kanlı mı kansız mı olacağı. Ona da egemen güçler karar veriyor. Bu arada biz ne mi yapıyoruz? Başbakan iftar sofralarında ‘Ben sana demiştim’ diyerek ‘Esed’i tehdit etmeye ve Türkiye’nin düşmanlarını çoğaltmaya devam ediyor. Halkımız da Esad’a haddini bildirmenin gönenciyle sağlıklı oruç tutmayı tartışıyor. Ülkede resmi işsiz sayısı iki buçuk milyonu bulmuş, cari açık kapatılamıyormuş, artan dış borç ulusal güvenliğimizi tehdit ediyormuş, ülke parçalanacakmış, kimin umurunda. ABD’ye kafa tutanların sonu belli. İleri demokrasi getirme vaadi ile sözde aydınları, imam okulları ile halkı avutmaya, egemen güçlerin istemlerini yerine getirmeye devam. Sonumuz hayrolsun. Esnaf kan ağlıyor Hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde yaşandığı Antalya’da son günlerde iyiden iyiye artan nem yüzünden yurttaş mecbur kalmadıkça sokağa çıkmıyor. Ramazan ayının da sıcakların en yoğun yaşandığı döneme rastlaması yüzünden iş yapamaz hale gelen esnaf, satışların düşmesinden yakınıyor. Antalya esnafının şu günlerdeki tek umudu; Ramazan Bayramı öncesinde alışveriş artması 37 işletmenin gururu Sadece Antalya’da uygulanan ve 2006 yılında başlatılan ‘Beyaz Bayrak’ projesi kapsamında bugüne kadar 232 işletme başvuruda bulundu. Sadece 37’si bayrak alabildi NTALYA (AA) Türkiye'de sadece Antalya'da uygulanan ''Beyaz Bayrak Projesi'' kapsamında yiyecek ve içecek ile toplu tüketim hizmeti veren işyerleri, gıdanın işyerine gelmesinden müşteriye sunulmasına kadar tüm aşamalar ile işyerindeki ortam bakımından titiz bir incelemeden geçiriliyor. Toplam 114 kriterin incelendiği zorlu süreci başarıyla geçiren ve kriterlerin tamamını yerine getiren işletmelere ''Beyaz Bayrak ve Beratı'' verilerek en üst kalitede hizmet verdikleri tescilleniyor. Şartların bazılarınd a “Beyaz Bayrak” A SELMAN KELEŞ: Sıcaklar ve arkasından başlayan Ramazan ayıyla birlikte satışlarımız durma noktasına geldi. Sokakta da insan yok ki alışveriş olsun. Bayramı bekliyoruz. MUAMMER IŞIK: Mağazalar bomboş. Aşırı durgunluk var şu anda. Bayramda iş yapmayı umut ediyoruz ama o kadar kötü ki durum, inşallah hayal kırıklığı yaşamayız. ADNAN TANRIVERDİ: Dışarıda hava sıcaklığı 40 derecenin üzerinde. Nemle birlikte sokakta hareket etmek iyice zorlaştı. Kimse alışveriş yapmıyor. eksikliği olan işletmelere belirli süre verilerek eksiklerini gidermesi isteniyor. ''Beyaz Bayrak ve Beratı'' aldıktan sonra da işletmeleri denetlemeye devam eden kurul, şartları artık taşımadığı belirlenen işletmelerden ''Beyaz Bayrak ve Beratı''nı geri alıyor. Bugüne kadar ''Beyaz Bayrak ve Beratı'' almak için başvuran 232 işletmede yapılan denetleme sonucunda ise bunlardan sadece 37'si berat almaya hak kazandı. gayret gösteren işyerlerini ödüllendirmek, halka duyurmak ve böylece sektördeki diğer işyerlerini de daha iyi koşulları oluşturmaya teşvik etmek olduğunu vurgulayan Erçin, ''Gıdanın her aşamada iyi muhafaza edilmesi gerekir. Bir takım koruyucu önlemlerin alınması, gıdaların muhafazası, pişirmesi, sunulması gibi aşamalarda hijyen kurallarına azami dikkat edilmesi gerekir'' diye konuştu. Kontrol görevlilerinin ödül alan işletmeleri sürekli denetlediğini, gerekli koşulları devam ettirmeyenlerin ödüllerini iptal ettiklerini bildiren Erçin, berat alan 37 işletmeden 8'inin beratının daha sonra kriterlerden bazılarını devam ettirmemesi nedeniyle iptal edildiğini kaydetti. Halen 12 otel, 12 restoran, 2 okul yemekhanesi, 3 pastanenin Beyaz Bayrak ve Beratı'na sahip olduğunu dile getiren Erçin, ''Projeyle sağlığı ciddi boyutlarda tehdit edentoplu tüketim yerlerinin iyileştirilme sürecini de hızlandırmak istiyoruz” diye konuştu. ZAYİ Akdeniz Üniversitesi Öğrenci Kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Ümmühan DEMİRKAPLAN Hijyene ödül Antalya Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Bedrullah Erçin, teknik ve hijyenik yönden gıda mevzuatında belirtilen asgari koşulların dışında özel gayret gösteren işyerlerini belirlemek amacıyla proje çalışması başlattıklarını söyledi. Projenin amacının gıda hijyeni konusund a özel YUNUS ATAÇ: Sadece Ramazan ayı değil, sıcak hava da satışlarımızı etkiliyor. Sıcaklarda insanlar dışarı çıkmıyor. Güllük Caddesi zaten eskisi gibi değil. Fazla insan yok. FATMA ÇELİK: Satışlar durgun, sıcaktan dolayı kimse dışarı çıkmıyor. Akşama doğru satış olsa da kurtarmıyor. Esnafın hali kötü. Bayram öncesi hareketlenir. BANU ÖZ: Şu anda işler durgun. Gerçekten en sıcak yaz mevsimini yaşıyoruz. Ramazan ayının da bu sıcaklara rastlaması nedeniyle satışlar iyiden iyiye düştü. S Side’de renkli sünnet öleni ide Belediyesi Gençlik Merkezi'nin bu yıl 6'ncısını düzenlediği ve renkli görüntülere sahne olan sünnet şöleni kapsamında 35 çocuk erkekliğe ilk adımlarını attı. Belediye Başkanı Abdülkadir Uçar ve Side Belediyesi Gençlik Merkezi Müdürü Fahriye Özdemir, şölen kapsamında Side'deki iki özel hastanede sünnet olan 35 çocuğu ziyaret etti. C M Y B C M Y B