Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 9 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Kılıçdaroğlu, Kök'e ne dedi? V ntalya CHP İl Kongresi konusunda parti genel merkezinin tavrı ile ilgili çeşitli söylentiler üretildi. Deniz Baykal'ın, Özer Ülken'e açık desteğinin ardından CHP Genel Merkezi’nin de Menderes Dal'a, "Adayımız sensin" dediği öne sürüldü. Ama Dal, son anda adaylıktan çekilince bu söylenti havada kaldı. Özer Ülken,Devrim Kök ve Mustafa Erdem arasındaki il başkanlığı yarışında ipi göğüsleyen Kök'e, Menderes Dal'a denildiği gibi, "Genel Merkezin Adayı" denilmedi. Devrim Kök, kongrenin hemen ertesinde, ülke çapında yayın yapan bir televizyon kanalına sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada, Deniz Baykal'ı havaalanında karşılamayacağını, onun sade bir milletvekili olduğunu, sadece Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu karşılayacağını söyledi. CHP'nin çiçeği burnunda il başkanı Devrim Kök, bu tavrı ile kendisinden önceki baş Tütüncü'nün hayali Kepez Belediye Başkanı Tütüncü'nün söz ettiği bölgeler, Antalya'nın Lara ve Konyaaltı'ndan önce oluşmuş falezleri. Tütüncü sözünü tutarsa Büyükşehir Belediyesi’nin, "Lara ve Konyaaltı Falezlerini Işıklandırma Projesi"nden önce, kendi bölgesindeki falezleri ışıklandırmayı başaracak. Ayrıca bu bölgenin gecekondu işgalinden ve çarpık imarlaşmadan kurtarılması kent adına olumlu bir gelişme olacaktır. "Başkanlar Konuşuyor" programında Tütüncü’nün, Masa Dağı'nın üzerindeki obrukların korunmasına yönelik çalışma yaptıklarını açıklaması da sevindiriciydi. A kan Özer Ülken'e gönderme yapmış oldu. Özer Ülken, Deniz Baykal'ı her Antalya'ya gelişinde havaalanında karşıladı. Ona, "Sade Milletvekili" değil, "Onursal Genel Başkan" işlemi yaptı. Ülken, kongrede yaptığı konuşmada kendisinden Baykal'a bu şekilde davranmasını Kemal Kılıçdaroğlu'nun istediğini, Baykalcı olduğu için yapmadığını söyledi. Şurası da bir gerçek ki Baykal da vefa gösterip Özer Ülken'i sürekli destekledi. Bu konuda çevresinden gelen eleştirilere kulak tıkadı. Devrim Kök'ün Deniz Baykal'a, "Sade Milletvekili" işlemi yapacağını söylemesi, ardından il başkanlığı makam odasındaki fotoğrafını kaldırması tartışma yarattı. Parti kulislerinde, "İl Başkanı’nın ilk işi bunlar olmamalıydı" eleştirileri yapıldı. Kongrenin geride kaldığı, o süreçte yaşananları takılıp kalınmaması gerektiği söylendi. Kök'ün daha yapıcı, toparlayıcı olması gerektiği konuşuldu. Deneyimli siyasetçi Deniz Baykal, kongre günü ve sonrasındaki gelişmelere hiçbir yorum getirmedi. Değerlendirme yapmadı. Üzüldüyse bile belli etmedi. Tahmin ediyoruz iki üzüntüsünü içine attı. Acaba yaşananlara CHP Genel Merkezi ve Kemal Kılıçdaroğlu nasıl bakıyor? Nasıl bir değerlendirme yapmış olabilir? CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan da herhangi bir açıklama ve yorum gelmedi. Ama İzmir'de bir partilinin kulak misafiri olduğu konuşma, Kılıçdaroğlu'nun Antalya'da yaşananlara nasıl baktığını gösteriyor. Devrim Kök, seçildikten bir hafta sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun da geldiği CHP İzmir İl Kongresi’ne katıldı. Kök, kongre sonrasında Kılıçdaroğlu'nu uğurlamak için havaalanına gelmiş. Havaalanında Kemal Kılıçdaroğlu ile Devrim Kök arasında geçen diyaloğu, yakında bulunan Antalya ile bağlantısı olan bir partili de duymuş. O kişinin an lattığına göre Kılıçdaroğlu, Kök'e, Deniz Baykal ile ilgili değerlendirmesini doğru bulmadığını söylemiş. Baykal'a, genel başkan gibi ilgi göstermesini istemiş. Bize göre bu isteğin açılımı, Deniz Baykal'ın tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu gibi Antalya Havalimanı'nda karşılanıp, uğurlanmasıdır. Bu gelişmenin ardından gözler, Devrim Kök'te olacak. Bakalım, Baykal'ın ilk gelişinde onu havaalanında karşılayacak mı? Böyle bir istekte bulunduğunda Baykal, nasıl bir tavır sergileyecek? "Senin işin yoğundur; zahmet etme" diyerek diplomatik bir tavır takınabilir mi? Zaman, her şeyin ilacıdır. Siyasette ilelebet küslük olmamalı. Kongre geride kaldı. Baykal ile Kök arasındaki ilişkilerin yeniden kurulmasında yarar var. Bu anlamda ilk adımı atmak Devrim Kök'e düşüyor. İlk fırsatta Baykal'ı karşılayarak tüm kamuoyuna mesaj verebilir. TV Televizyonu'ndaki, "Başkanlar Konuşuyor" programına katılan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, geleceğe dönük bazı projelerinden söz etti. Bunlardan biri Masa Dağı bölgesi ile ilgiliydi. Tütüncü, 2B sorununun çözülmesi nedeni ile Masa Dağı eteklerinde yeni bir düzenleme yapacaklarını söyledi. Bu düzenleme kapsamında Masa Dağı yamaçlarındaki kaçak yapılar yıkılacak. Yeni yeşil alanlar oluşturulacak. Bölge ayrıca ışıklandırılacak. Hakan Tütüncü, "Antalya'nın her yerinden bakıldığında göze batan bir projeye imza atacağız. Işıklandığı için gece de burası her yerden, hatta uçaklardan bile izlenecek" dedi. Eczanelerde zehir satılacak A KP Hükümetinin her nedense eczacılarla yıldızı hiç barışmadı. Bu mesleğe yönelik düzenlemelerin çoğu ezcacıların hep canını yaktı. Bu yüzden defalarca protesto eylemleri yaptılar. Can çekiştiklerini, yok olma sürecine girdiklerini söylediler. İşte, bunun son örneği, bitki koruma ürünlerinin eczanede satılması. 31 Mayıs 2012'de Resmi Gazete'de yayımlanan, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'daki değişiklikle, eczanelerde satılabilen maddeler arasına ziraatte kullanılan ilaçlar ve kimyevi maddeler eklendi. Bundan sonra eczanelerde, zirai ilaç bayilerinde bile bir kısmı kapalı özel bölmelerde satılabilen ve ayrı yerlerde bulundurulma zorunluluğu bulunan etkili zehirler, kimyevi gübreler satılacak. Tarımda kullanılan zehirli maddeler, insanların sağlığına kavuşması için üretilen ilaçlarla aynı ortamda satışa sunulacak. Ortak açıklama yapan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya Ticaret Borsası, Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya İhracatçılar Birliği,Tarım Danışmanları Derneği ile Gübre Üreticileri, İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği, bu uygulamaya karşı çıktılar. Yapılmak istenen uygulamanın ilgili kanundaki zirai ilaç bayilerine ilişkin, "Bayiler her ne suretle olursa olsun insan ve hayvan ilaçları ile gıdalarını satamazlar ve bitki koruma ürünleri ile bir arada bulunduramazlar" hükmüne aykırı olduğuna değindiler. "Zirai İlaç bayilerinde insan, hayvan ilaçları ile gıdalarının satışı doğru bir şekilde yasaklanırken, eczanelerde zehirli tarım ilaçlarının, gübrelerin ve diğer kimyasalların satışına izin verilmesi toplum ve çevre sağlığı açısından son derece yanlış bir düzenleme olmuştur" dediler. Yapılan düzenlemeye karşı verilen ortak tepkiye katılmamak mümkün değil. Her şeyden önce eczanelerde zirai ilaçları kim satacak? Bunlar için ziraat mühendisi mi çalıştırılacak? Yoksa bu iş, eczanelerin kapatılıp ilaçların süper marketlerde satılmasının ilk ayağı mı? Daha da önemlisi, bu konuda acaba eczacılar ne düşünüyor? Onlarında bu açıklamaya imza koyması gerektiğini düşünüyoruz. Nereden çıkıyor bu büfeler? az geldi Antalya kent merkezinde birtakım büfeler ortaya çıktı. Bunlar, Kalekapısı civarı gibi kentin merkezi yerlerine kuruldular. Dondurmacıdan, tatlıcıya kadar her çeşitten büfe türedi. Mevsimi olmamasına rağmen portakal suyu için bile büfe kuruluyor. Kalekapısı'nda birkaç esnafın aralarında, "Belediye, birkaç bin liralık kira geliri için ekmeğimizle oynuyor" diye konuşmalarına tanıklık ettik. Burada ima edilen belediyenin Muratpaşa mı, yoksa Büyükşehir mi olduğunu anlayamadık. Çünkü Kalekapısı, her ikisinin sorumluluk alanına giriyor. Gerçi yazın kaldırımlara büfe koyanlar sadece belediyeler değil. Merkezi bölgelerde Y ki esnaf arasından işyerlerinin önlerini dondurmacılara, mısırcılara sezonluk kiralayanda yok değil. Ne yazık ki kaldırımlara sezonluk! görüntüsü ile büfe koyulması dün de vardı, bugün de devam ediyor. Belediye yetkilileri herhalde, "Yazın Antalya çok sıcak. Halkın dondurma ve içeceğe kolay ulaşması için geçici büfe koyduruyoruz" diyeceklerdir. “Herhalde” diyoruz çünkü hiçbir yetkili ortaya çıkıp büfelere sahip çıkmıyor. Neden kurulduğunu, kimlere verildiğini açıklayamıyor. Her adım başında endüstriyel dondurmalarla şise suyunun satıldığı günümüzde söyleyecekleri gerekçelerin inandırıcı olmayacağını biliyor olmalılar. Yiyelim İçelim Eğlenelim İLAN SERVİSİ (0 242) 248 00 57 C M Y B C M Y B