Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 7 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN ntalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait 3 deniz otobüsü, neredeyse 4 yıldır Kaleiçi Yat Limanı'nda demirlemiş bekliyordu. Yat Limanı ile Kemer arasında yolcu taşıma amacıyla inşa edilen bu araçlar, birkaç deneme turu dışında yerlerinden kıpırdamadılar. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde göreve gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, her biri milyon liralık bu araçları uzun süre kullanmadı. Düne kadar beklenti olanak bulunduğu anda araçların satılacağı ya da kiralanacağı yönündeydi. Büyükşehir Belediyesi, sürpriz yaptı. Ani bir duyuru ile deniz otobüslerinin 6 Haziran Çarşamba gününden itibaren Kaleiçi A Deniz Otobüsü sürprizi K Yat Limanı – Kemer arasında yolcu taşımaya başlayacağını bildirdi. Belediyenin bu yönde bir çalışması olduğu duyulmadığı için açıklama ve uygulamaya geçilmesi tam anlamı ile sürpriz oldu. Peki bu sürprizin arkasında yatan ne? İlk bakışta böyle bir sorunun gereği olmadığı düşünülebilir. Ama belediyelerin bu tür projeleri günler öncesinden duyurduğu, tanıtımını yaptığı dikkate alındığında akıllardan bu tür sorunun geçmesi doğaldır. Büyükşehir Belediyesi'nin böylesine önemli ve kamuoyunun ilgisini çekecek projeyi, hiçbir tanıtım çalışması yapmadan uygulamaya sokması, kolay anlaşılır bir şey değildir. Öyle ki sefer ücretleri bile açıklanmamıştır. Ücretler, üst düzey yöneticilerinin sanal ortamdaki sohbetlerinden öğrenilebilmiştir. Büyükşehir Belediyesi'nin deniz otobüslerini aniden çalıştırmasında, Cumhuriyet Akdeniz ile VTV Televizyonu’nun konuyu gündeme taşımasının önemli payı olduğunu düşünüyoruz. Deniz otobüslerinin atıl durumda olduğunu gösteren yayınların belediye yönetimini harekete geçirdiği anlaşılıyor. Cumhuriyet Akdeniz ile VTV'nin yaptığı haberciliğin, projenin başlamasına katkı yapması elbette bizi sevindirir. Umarız, proje başlatılırken gerekli altlıklar hazırlanmıştır. Dileriz bu önemli proje bir kez daha sekteye uğramaz. Çünkü sanal ortamda paylaşılan bilet ücretlerini oldukça yüksek bulduk. Antalya'dan Kemer'e sadece gidiş için kişi başına 45 liralık ücreti ödeyecek yolcu sayısının oldukça sınırlı olduğunu düşünüyoruz. Bir karşılaştırma yapılmasını sağlamak için Antalya – Kemer arasında, karayolu ile ulaşımda otobüs bilet ücretinin 6 lira olduğunu da belirtelim. Eğer ücretler bu seviyede tutulursa proje bu kez, "Yeterli yolcu çıkmadı" diye kısa sürede durdurulur. Herhalde kimsenin böyle bir niyeti yoktur. Olacağını da düşünmek istemeyiz. Süleyman Demirel, Isparta'ya küstü mü? katılmaya özen gösteriyordu. 8 Haziran Cuma günü yapılacak olan mezuniyet törenine katılacağı duyuruldu. Bu konuda açıklamayı da üniversite rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu yaptı. İbicioğlu, Demirel’in önemli bir sağlık sorunu olmazsa mutlaka geleceğini söyledi. Demirel, son anda SDÜ'nün mezuniyet törenine katılmaktan vazgeçti. Bu kararın gerekçesi açıklanmadı. Ama sağlık sorunu olmadığı tahmin ediliyor. Kulislerde Demirel'in kendisine yeterince sahip çıkmayan hemşehrilerine küstüğü için Isparta'ya gelmekten vazgeçtiği konuşuluyor. İşin doğrusu bu kodnuda pek de haksız sayılmaz. Öte yandan SDÜ'deki mezuniyet törenine Süleyman Demirel'in yerine onur konuğu olarak Devlet Bakanı Cevdet Yilmaz'ın katılacağı öğrenildi. CHP'li kadınlar eyleme katılmış Çevre Günü'nün anlamı kalmadı sveç'in başkenti Stokholm'de, 1972 yılında yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi. Uzun yıllardan bu yana 5 Haziran'da çevre ile ilgili etkinlikler yapılıyor. Çevrenin korunmasına yönelik duyarlılık yaratılmak amaçlanıyor. Bu yıl 5 Haziran'da dişe dokunur bir çevre etkinliği görmedik. İlgili kamu kuruluşlarının hiç sesi çıkmadı. Herhalde çevreye yönelik bu kadar saldırı varken, “Çevreyi koruyoruz” ya da “Çevrenin korunması ülkemizin geleceği için çok önemlidir” demenin anlamlı olmayacağını fark ettiler. Akarsulardan, dağlardan, ormanlardan sürekli saldırı haberleri gelirken bu tür söylemlerin inandırıcı olmaya uruluşunun 20'nci yılını kutlayan Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ), bu kısa süre içinde sadece Batı Akdeniz'in değil Türkiye'nin önemli üniversitelerinden biri oldu. Fiziki yapılaşmasını önemli ölçüde tamamlayan SDÜ, bu açıdan bile, bir dönem bağlı olduğu Akdeniz Üniversitesi'nin önünde yer alıyor. SDÜ'nün gelişmesinde görev yapan rektörlerin önemli katkısı var ama en büyük katkıyı muktedir olduğu günlerde ismini aldığı kişi olan Süleyman Demirel yaptı. Demirel, cumhurbaşkanı olduğu dönemde SDÜ'nün eğitim yılı açılışında yaptığı bir konuşmada, "Bu üniversite, adı gibi iddialı olacaktır" demişti. Süreç içinde Demirel'in dediği büyük ölçüde gerçekleşti. Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel. SDÜ'nün eğitim yılı açılışlarına ya da mezuniyet törenlerine H ükümetin kürtaj ve sezaryenle doğuma karşı yürüttüğü kampanyaya, CHP'nin yeterince muhalefet yapamadığını yazdık. Örneğin Antalya'daki en son kadın eyleminde yaklaşık 200 kişinin olduğunu, bunlar içinde bazı CHP'liler olsa da örgütlü bir katılım olmadığını dile getirdik. Bu anlamda, AKP İl Başkanı Mustafa Köse'nin, "Antalya'daki kadın eylemlerini CHP organize ediyor" söyleminin eksik olduğunu ifade ettik. Bize mesaj gönderen CHP'li kadınlar, bu konuda haklarının teslim edilmediğini iddia etmişler. "Biz eylemlere katıldık" demişler. Sayılar ortada. Kürtaja karşı son kadın eylemindeki 200 kişinin tamamı CHP'li olsa bile durumu kurtarmazdı. Keza katılımcıların büyük bölümünün CHP üyesi olmadığı da biliniyor. İ cağını görmüş olmalılar. Tam da 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde Antalya İl Genel Meclisi'ne gelen bir gündem maddesi, çevrenin durumunu gözler önüne seriyordu. Kumluca ilçesinin Gölcük Köyü'nde taş ocağı açmak isteyen bir firmanın başvurusuna ilgili 14 kamu kuruluşundan 13'ü, “olur” demiş. Bölgede inceleme yapan İl Genel Meclisi Maden Ocakları ve Ruhsatları İnceleme Komisyonu, paha biçilmez sedir ağaçları ile tarihi eserlerin olduğunu görünce, “13 kamu kuruluşu buraya nasıl taş ocağı izni verir?” diye tepki göstermiş. Komisyonun bölgede çektiği görüntüleri izleyen İl Genel Meclisi, ruhsat isteğini reddetti. Biraz vicdanı olan kimse, oradaki doğal güzellikleri ve tarihi eserleri gördükten sonra bırakın ocak kurmayı, kazma vurulmasına razı olmazdı. Kumluca Gölcük Köyü'nde doğanın ve tarihin zarar görmesi en azından şimdilik önlendi. Yarınlarda ne olacağı ise belli değil. Ne yazık ki Gölcük Köyü gibi şanslı olamayan binlerce yurt parçası var. Torosların her vadisi, zirvesi madencilik adı altında yerli ve yabancı firmalar tarafından delik deşik ediliyor. Yüzlerce yıldır dağlarla, ormanlarla, akarsularla barışık yaşayan köylülerin feryatlarını yetkililer duymazdan geliyor. Fazla feryat edenler, farklı yöntemlerle korkutulmaya susturulmaya çalışılıyor. Böylesi ortamda 5 Haziran Çevre Günü'nü kutlamanın aslında hiçbir anlamı da bulunmuyor. Selzede köylüler: "Köprüden vazgeçtik bari dozer gönderin" erik Haskızılören Köyü'nde geçtiğimiz yılın ekim ayı başında meydana gelen sel felaketinin ardından yıkılan köprüler yapılmayı bekliyor. Köylüler, bu konuda verilen sözlerin yerine getirilip bir an önce temellerinin atılmasını istiyor. Yaz mevsimi ile birlikte bir başka sorun daha ortaya çıktı. Sel felaketi ile birlikte sert geçen kış mevsimi yayla yollarını da kullanılamaz hale getirdi. Arıcılık, hayvancılık yapmak, mevye bahçelerinin bakımını gerçekleştirmek, sebze ekmek için yaylalarına gitmek isteyen köylüler; bunu başaramadılar. Çünkü sel felaketi yayla yollarını da harap etmişti. Bölgedeki "Haslı Köyler" olarak bilinen Haskızılören, Has S pınar ve Hasdümen köylerinin sakinleri, yaylalarına ulaşamadıkları için bir kez daha mağdur olduklarından yakınıyor. Köylüler, yayla yollarına köprü istemediklerini, dozer ile yapılacak iyileştirmeye razı olduklarını ifade ediyorlar. Özellikle, her üç köyün yararlandığı Çukurca Yaylası'na ulaşımı engelleyen Armut Tarla Deresi'nde acilen iyileştirmeye gerek olduğunu ifade ediyorlar. İl Özel İdaresi'nin göndereceği bir dozerin dertlerine çözüm sağlayacağı görüşündeler. Uzaklardan bize ulaşan sel bölgesi köylülerinin seslerini bizde yetkililere iletiyoruz. Birkaç iş makinesı göndererek köylülerin ulaşım dertlerine çözüm bulabilirler. MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C M Y B C M Y B