22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 28 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE GÜNCEL AKLIMA GELDİKÇE VAHAP TUNCER ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBE BAŞKANI NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN EXPO Bayrağını alanlar neden dışlandı? H ükümet tarafından EXPO Kanun Tasarısı’ndaki süreç, AKP’nin yerele ve demokrasiye bakışının test etmemizi sağladı. Son yıllarda AKP tarafından sık sık gündeme getirilen, “hizmetlerin yerelleşmesi” projesinin havada kaldığını gördük. Gücü elinde tutanların bunu paylaşmaya yanaşmadığına tanık olduk. EXPO 2016 Antalya Kanun Tasarısı’nda karar alma organı yönetim kurulu olarak belirlendi. Yönetimin alacağı kararlarla birlikte projenin yürütülmesini de icra kurulunun yapması kararlaştırıldı. Her iki kurulda Antalya’nın EXPO ile ilgili en önemli yerel dinamikleri olan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Orta Anadolu Süs Bitkileri Üreticileri ve İhracatçıları Birliği yoktu. Türkiye ve Antalya adına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile birlikte Paris’te EXPO Bayrağını teslim alan heyetin fotoğrafında olan Antalya’nın yerel dinamikleri, süreçten çıkarılmak istendi. Bu haksız tutuma karşı Antalya’dan yoğun tepkiler yükselince gözler yasanın görüşüleceği TBMM Bütçe ve Plan Komisyonu’na çevrildi. Haksızlıkların burada düzeltilmesi beklendi. ATSO, komisyon üyesi milletvekilleri ile 14 Antalya milletvekiline mektup göndererek yerel dinamiklerin EXPO’nun karar ve yürütmesine alınmasını istedi. Komisyonda görev yapan AKP Antalya Milletvekilleri Sadık Badak ve Menderes Türel’in duyarlılık göstereceği umuldu. AKP Antalya Milletvekilleri Sadık Badak, Menderes Türel, AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç’i de yanlarına alarak EXPO Kanunu’nda değişiklik önergesi verdiler. Önergenin gerekçesi hayli anlamlıydı. Gerekçede, “Teklif edilen gerekçe ile yönetim kurulunda sivil toplum kuruluşlarına daha fazla yer verilerek EXPO Antalya 2016 için sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının daha etkin hale getirilmesi amaçlanmaktadır” deniliyordu. AKP’li Badak, Türel ve Bilgiç, EXPO’nun yönetim kurulunun şu şekilde belirlenmesini talep ettiler; “Yönetim Kurulu; Bakan başkanlığında, Antalya Valisi, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, Bakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan en az genel müdür seviyesinde birer temsilci, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ve Antalya Ziraat Odası başkanı olmak üzere 9 kişiden oluşur. Bakan, yönetim kurulu üyelerinden birini başkan yardımcısı olarak görevlendirir.” Hükümetin hazırladığı tasarıda yönetim kurulunda görev alması istenen, “ Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden en az genel sekreter yardımcısı düzeyinde bir temsilci ile Genel Sekreter”in çıkarılmasını istediler. Değişiklik önerisi ile çıkarılanların yerine ATSO ve Antalya Ziraat Odası alındı. CHP’liler, yönetim kuruluna Antalya Ticaret Borsası ile Orta Anadolu Süs Bitkileri ve İhracatçılarının da alınmasını önerdi. Bu konuda hayli ısrarcı oldular. Ama Başta Sadık Badak ve Menderes Türel olmak üzere AKP’liler ısrarla karşı çıktılar. Badak ve Türel, Antalya Ziraat Odası’nın bu kuruluşları temsil edeceğini söylemeleri, üye sayılarını öne sürmeleri dikkat çekiciydi. EXPO bayrağını alırken ATB ve Orta Anadolu Süs Bitkileri Üreticileri ve İhracatçıları Birliği’ni göreve çağıranlar, şimdi görmezden geliyordu. Dışarıdan bakan birisi, “Sadık Badak ve Menderes Türel’in ATB ve Orta Anadolu Süs Bitkileri Üreticileri ve İhracatçıları Birliği ile sorunları mı var? Neden ısrarla görmezden gelmeye çalışıyorlar” diye düşünebilir. Çünkü EXPO’ya emek veren iki kuruluşa karşı duyarsız kalmalarının başka türlü açıklaması çok zor. Teması, “Çiçek ve Çocuk” olan EXPO 2016 Antalya’nın, çiçekle ilgili iki önemli yerel dinamiğinin dışarıda bırakılmasının hiçbir mantıklı tarafı yok. Kısacası AKP, belirlediği yönetim kurulu ile EXPO 2016’yı yerellikten çıkarıp Antalya’nın elinden aldı. Ankara’ya taşıdı. Hükümet projesi haline getirdi. En büyük haksızlığı da EXPO bayrağını almak için içtenlikle çalışan Antalya’nın yerel dinamiklerine yaptı. Bu arada sanal ortamda, CHP’lilere yönelik, “tasarıyı sulandırma, Antalya’ya ihanet etme” gibi suçlamalarda bulunan Menderes Türel’e, Antalya Milletvekili Gürkut Acar’dan sert bir yanıt geldi. Acar, “Antalya dinamiklerini yok sayan tasarı CHP’nin değil, AKP’nindir. Sayın Türel’in tavrı çarpıtma ve siyasi sahteciliktir. Plan ve Bütçe Komisyonu’nun CHP’li bir üyesinin, CHP’nin tüm önerilerinin reddedilmesi üzerine, AKP’lilere tepki olarak gündeme getirdiği bir konuyu, Antalya’ya ihanet gibi sunmak tam bir çarpıtmadır. Tam bir siyasi sahteciliktir. Öyle anlaşılıyor ki, Sayın Türel, Partisinin ve Hükümeti’nin Antalya’ya yaptığı ayıbı örtmek için bu yola başvurmuştur. Ancak, hiçbir şey bu ayıbı örtemez. AKP, tasarı ile bir nabız ölçmüştür. Antalya’yı dışlayabilmek için zemin yoklamıştır. CHP’li milletvekillerinin kararlı tutumu sonrasında yapılan düzeltmeler de bunun göstergesidir. Antalya’yı önce yok sayıp, sonra tepkiler karşısında düzeltme yapmak, olsa olsa ucuz kahramanlıktır. Ama Antalya halkı ucuz kahramanlara sandıkta her zaman yanıtını vermiştir.” EXPO sürecinde yaşananları izleyen Antalya kamuoyu, en doğru değerlendirmeyi yapacaktır. D Okyanus Ötesi Hesaplar Türkiye’ye Uyar mı? olabilecektir. Hesap ortadadır 2040 yılında dünyada en stratejik meta su kaynakları olacaktır ve uluslararası sermaye bu kaynakları ele geçirmenin peşindedir. Ortadoğu’daki zengin petrol yataklarının yanı sıra Dicle ve Fırat dünyanın en önemli su kaynakları arasında yer almaktadır. Bu zengin kaynakları kontrol etmek isteyen uluslararası tekeller orta doğuyu yeniden şekillendirmek istemekte, bunun koşulu olan bölgede yeni devletlerin oluşumu ise ancak çıkarılacak bir savaşla mümkün görünmektedir. Kuzey Irak’taki yapılandırmanın bir benzerinin Suriye’de ve Türkiye’de olabilmesi ABD’nin Suriye’ye yapacağı bir müdahaleye bağlıdır. Irakta başarılı olamayan ve çıkmakta zorlanan ABD Suriye’de bu işi Türkiye’yi taşeron olarak kullanarak yapma peşindedir. Uçak düşürme olayından sonra uluslararası tepkilere baktığımızda İngiltere’nin ve ABD’nin dışında yürüyün peşinizdeyiz diyen başka ülkede çıkmamıştır. Türkiye’nin bölünmesini getirecek ve halkların kardeşliğini bozacak bu projenin Türkiye’ye uzun vadede bir katkısı olmayacaktır. Suudi krallığından gelen 10 milyar dolarlık bağış ve benzerleriyle cari açığı kapatabilir ve iktidarınızı sürdürebilirsiniz ama bunu yaparken ülkenin geleceği adına çok büyük zararlara yol açacak politikalara da isteyerek veya istemeden alet olursunuz. Bu olumsuz tabloyu engelleyecek küçük bir kareyi sizinle paylaşmak istiyorum Mardinli bir arkadaşıma sordum. Savaş çıkar mı diye? Merak etme savaş çıkmaz dedi ve ekledi. Benim annemin adı Suriye teyzemin adı ise Türkiye. Bölge insanı iki halkın kardeşliğini çocuklarına verdikleri isimlerle ortaya koymuşlarsa, uluslararası güçler bu savaşı kolay kolay çıkaramayacaklardır. Okyanus ötesindeki hesap çarşıya uymayacaktır ve sağduyu galip gelecektir. aha önceki bir yazımda Türkiye’nin adım adım Suriye ile kapışmaya zorlandığını yazmıştım. Üstelik bu senaryonun; Türkiye’de yaşayan Türkler ve Kürtler ile siyaset dinamiklerinin iradeleri dışında şekillendirilip yürürlüğe konulmaya çalışıldığını dile getirmiştim. Suriye tarafından düşürülen Türk jeti ve sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler bu senaryonun geçerliliğini koruduğuna işaret etmektedir. Tarafların ifadelerine bakılırsa Suriye Türkiye’yi düşman görmediğini ve Suriye halkının Türk halkı ile arasında bir sorun olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Türkiye’de ise iktidar yaşanan olay sonrası nasıl tavır alacağını ve Suriye’ye nasıl bir misillemede bulunacağını henüz net olarak söylememiş görünüyor. Muhalefet partileri Suriye ile yaşanan bu gerginliğin temel nedeninin iktidarın dış telkinlerle yürüttüğü yanlış politikadan kaynaklandığını ifade ederken, muhalefet partilerinin yanı sıra iktidar milletvekillerinin bir kısmı ve Türk halkı savaşa karşı çıkmaktadır. Bunun temel nedeni Suriye ile savaşmanın Türk halkının çıkarları ve Türkiye’nin geleceği açısından haklı bir tarafının ortaya konulamamasıdır. Bu topraklarda yüzyıllardır birlikte yaşayanlar ırk, dil, din, mezhep ayrımı yapmaksızın ülkelerinin geleceği, bağımsızlık ve onurlu bir yaşam için savaşmayı ve ölümü göze almayı dünyada en iyi kanıtlamış insanlardır. Kıbrıs gibi haklı bir davada kenetlenmiş Türk halkı, kuzey Irak’a yapılacak askeri müdahale konusunda gösterdiği sağduyulu tavrını Suriye konusunda da göstermektedir. Bunu bilen uluslararası egemen güçler Türkiye’yi savaşa sokmak için çeşitli senaryoları devreye sokmakta ve Türkiye’de buna uygun bir kamuoyu yaratmaya çalışmaktadırlar. Yaratılan bilgi kirliliği ile kamuoyu savaşmaya hazır hale getirilirse bu senaryo başarılı MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle