Katalog

4 SAYFA 23 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN EXPO Yasası düzeltilmeli XPO 2016 Antalya Kanunu Tasarısı’nı TBMM Başkanlığı’na gönderildi. Bu gelişmenin ardından da Antalya’da yeni bir tartışma başladı. Sivil toplum kuruluşları ile meslek odaları, EXPO 2016’yı gerçekleştirecek Antalya Ajansı’nın yönetim ve icra kurullarında baştan beri projeye destek veren ATSO, ATB, Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamülleri İhracatçıları Birliği gibi kuruluşların alınmamasını eleştirdiler. Bu durumun EXPO’yu Antalya’dan koparıp Ankara’ya taşıyacağını söylediler. Ana muhalefet partisi CHP milletvekillerinden de tasarıya eleştiriler geldi. CHP’nin önceki genel başkanı olan Antal İlk olimpik havuzu kim yapacak? E ya Milletvekili Deniz Baykal’ın da konu ile yakından ilgilendiği öğrenildi. Gelen duyumlara göre Baykal, ATSO, ATB ve Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamülleri İhracatçıları Birliği’nin EXPO 2016’nın yönetim ve icra organlarında etkin şekilde yer alabilmesi için gerekli girişimlere başlayacak. Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, STK’ların sürecin içinde aktif olarak yer alacağı inancında. Vali Altıparmak, meclis komisyonlarında gerekli düzenlemelerin yapılacağını düşünüyor. EXPO ile yakından ilgilenen AKP Muratpaşa İlçe Başkanı ve ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kıvrak’ın da ATSO, ATB ve Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamülleri İhracatçıları Birliği’nin yönetim ve icra kurullarına alınması için partisi ve hükümet nezdinde çalışmaları olduğu öğrenildi. CHP milletvekillerinin EXPO konusunda, AKP Antalya Milletvekili Sadık Badak ile temas kurdukları görülüyor. Bu temasların sonunda sorun çözülebilir mi? Sadık Badak’ın ilk açıklamaları şaşırtıcıydı. Badak; ATSO, ATB gibi birçok Antalya kuruluşunun EXPO’nun danışma kurullarında olmasının, katkı vermeleri için yeterli olduğu bu yüzden yönetim ve icra kurullarında olmamalarının büyütülmemesi gerektiği görüşünde. Genel olarak kamuoyu Sadık Badak gibi düşünmüyor. Bu yüzden Antalya’dan gelen tepkiler üzerine Sadık Badak’ın görüşünü değiştireceğini tahmin ediyoruz. Tepkiden söz açılmışken acı da olsa bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor: Ne yazık ki EXPO 2016 Antalya Yasası, kent medyasında hak ettiği yeri bulmadı. Başta Cumhuriyet Akdeniz ile Kanal VTV olmak üzere birkaçı hariç diğer basın yayın kuruluşları konuyu gündeme de getirmedi. Kamuoyunu bilgilendirici haber yapmadı. Bir anlamda konuyu görmezden geldi. Antalya için son derece önemli bir projenin geleceğini ilgilendiren konuya olan duyarsızlık, anlaşılır gibi değil. Umarız bu duyarsızlık bugünden itibaren sona erer. A 2B’ler ticareti durma noktasına getirdi B Yasası’nın yürürlüğe girmesi, kırsal kesimde ekonomiyi durma noktasına getirdi. Özellikle 2B’lerin yoğun olduğu Aksu, Doyran gibi tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu bölgelerde piyasada nakit akışı tamamen durmuş durumda. 2B malikleri, arazi bedellerini ödemeye yönelik hazırlık yaptıkları için önce düğün, nişan gibi faaliyetleri ertelediler. Ardından da ilaç ve gübre bayilerine olan borçlarını da ötelemeye başlamışlar. Hatta fidecilere olan vadeli borçlarını da,“2B’ler için para biriktiriyoruz” diyerek öteliyorlarmış. İlaç ve gübre bayileri, üreticiden alacaklarını alamayınca hem piyasaya hem de ana bayilere olan ödemelerini yapamıyorlar. Bazı bayilerin iflasın eşiğine geldiği konuşuluyor. 2B maliki çiftçilerden tahsilat yapamayan bazı fide üreticilerinin de iflas etme noktasında olduğu duyumları geliyor. Sözün kısası, “Önce canı sonra canan” diyen 2B maliki köylü ve üreticiler piyasayı allak bullak etmiş, dengeleri bozmuş durumdalar. 2 AKP sınır değişikliğine inanmıyor bradı ilçesinde, Antalya ile Konya arasındaki sınırda yapılan değişiklik, ana muhalefet partisi CHP’yi harekete geçirdi. Geçen yılın son aylarında, İçişleri Bakanlığı BaşbakanlıkCumhurbaşkanlığı üçlü kararnamesi ile Antalya sınırlarından 13 – 14 kilometrelik bölümün Konya sınırlarına dahil edildiği ortaya çıktı. Taş ocaklarına daha rahat ruhsat verilebilmesine yönelik yapıldığı ileri sürülen olayla ilgili olarak davalar açıldı. Dava açanlardan biri, CHP İbradı İl Genel Meclis Üyesi Ali Erkan. Diğer davacı ise İbradı Belediye Başkanlığı. İbradı Belediye Başkanı Muharrem Kaya’nın da AKP üyesi olduğunu belirtmemiz gerekiyor. CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, sınır değişikliği ile ilgili olarak TBMM’de soru önergesi verip araştırma komisyonu kurulmasını istedi. CHP İl Başkanı Devrim Kök, yerinde İ yaptığı açıklama ile sınır değişikliğini protesto etti. AKP’ye yönelik suçlamalarda bulundu. AKP İl Başkanlığı karşı açıklamalar yaptı. İl Başkanı Mustafa Köse, CHP’lileri yalana başvurmakla suçladı. Bu açıklamalara bakılırsa ortada sınır değişikliği yok. AKP’ye göre olmayan sınır belirlenmiş. Bu açıklama karşısında AKP’li İbradı Belediyesinin üçlü kararname ile ilgili Danıştay’a yaptığı itirazı nasıl yorumlamak gerekiyor acaba ? Eğer İbradı’nın topraklarından bir bölümü Konya’ya bağlanmadı ise, ilçenin alanı daraltılmıyorsa belediye niye itiraz ediyor? AKP’nin açıklaması soru işaretlerini gidermekten çok uzak. Aslen İbradılı olan CHP İl Başkanı Devrim Kök, AKP İl Başkanı Köse’ye sert bir yanıt verdi. Kök, “Sayın Köse; bölgenin, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana Antalya sınırları içinde sayıldığını, tapu kadastro işlemlerinin ve birçok devlet uygulamasının Antalya ili sınırları içinde yapıldığını, bölgenin önemli bir kısmının avlak ve koruma alanı statüsünde olduğunu bilmiyor musunuz? Yapılan doğal bir sınır tespiti işlemi olsaydı üçlü kararnameye ne gerek vardı? Kimi kandırıyorsunuz? Antalya’nın topraklarını iade ediniz. Antalya, o bölgeyi sahibi olduğu turizm kültürü ve birikimi içinde değerlendirir, sizin madencilerinizin elinden kurtarabilir. AKP iktidarı, Konya’nın topraklarını genişletmek istiyorsa Kayseri sınırına yönelebilir. İbradı sınırında gerçekleşen toprak ve doğa hırsızlığının peşini bırakmayacağız. Topraklarımızı ve kadim doğamızı geri istiyoruz” dedi. Bakalım bu tartışma nasıl sonuçlanacak. Ama giderek sertleştiği ortada. AKP İl Başkanı Mustafa Köse’nin yanıtını merak ediyoruz. ntalya’da olimpik kapalı yüzme havuzu yok. Kenti böylesine bir tesise kavuşturmak için yapılan iki girişim, ne yazık ki hayal kırıklığı ile noktalandı. Son 20 yılda, 100. Yıl Spor Kompleksi içinde iki kez kapalı olimpik yüzme havuzu temeli atıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İl Özel İdaresi gibi kuruluşların katkısı ile yapılan projeler, bir türlü tamamlanamadı. İlki, ödenek yetersizliğine takıldığı için çatısı bile kapanmışken kaderine terk edildi. Yıllar sonra kaynak bulundu ama bu kez yapının çürük olduğu ortaya çıktı. Durum böyle olunca yapı yıkıldı. Yerine de yenisinin temeli atıldı. Yeni olimpik kapalı yüzme havuzunun çatısı kapandıktan sonra bu kez 100. Yıl Spor Kompleksi içindeki stat ve spor salonu projesi gündeme geldi. “Daha güzelini yapacağız” denilerek havuz inşaatı bir kez daha yıkıldı. Ama yenisi yapılmadı. Havuz bir kez daha yıkıldığı ile kaldı. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Antalya’ya yakın bir tarihte yüzme havuzu yapması beklenmiyor. Gündemde stadyum ve salon olabilir ama havuz yok. Artık kente olimpik yüzme havuzu kazandırma görevi belediyelere düşüyor. Bu konuda Muratpaşa ve Kepez belediyelerinin verilmiş sözleri var. Her iki belediyenin başkanı, “Antalya’ya ilk olimpik yüzme havuzunu biz kazandıracağız” diyorlar. Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, çok yakında havuzun temelini atacaklarını açıkladı. Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen da atağa geçti. Yerini hazırladıkları havuzun temelini bugünlerde atacaklarını söyledi. Evcilmen, “Bizim havuzumuz 9 kulvarlı olacak” demeyi de ihmal etmedi. Bakalım hangi başkan Antalya’ya ilk olimpik yüzme havuzunu kazandıracak; yarışı hangisi kazanacak. Yarışı kim kazanır, bilemeyiz ama Antalya’nın kazançlı çıkacağı ortada. Keşke başkanlar arasındaki tüm yarışlar hizmet için olsa. Yiyelim İçelim Eğlenelim İLAN SERVİSİ (0 242) 248 00 57 C M Y B C M Y B