Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Türkiye'nin kendine P has ürünleri bu fuarda Memleket hasretinizi gidereceğiniz, her yörenin kendine has ürünlerinin yer alacağı 3. Hediyelik Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı bugün kapılarını açıyor 4 SAYFA 20 HAZİRAN 2012 ÇARŞAMBA GÜNCEL GÖRECE GİRAY ERCENK gercenk@yahoo.com.tr SU TERSİNE AKAR MI? A Kemerli işadamlarına Expo’nun önemi anlatıldı ntalya 2016’da yapılacak dev organizasyon ile ilgili hazırlıklarını sürdürüyor. Kemerli işadamları ile bir araya gelen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) üyeleri, Expo’nun kente neler kazandıracağını anlattı. Expo’nun dünyanın en önemli organizasyonlarının başında geldiğini söyleyen ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, organizasyonun Antalya ve bölgesine çok önemli katkılar sağlayacağını söyledi. A Turist artacak Expo'nun yapılacağı dönemde turist sayısında yüzde 20 artış beklediklerine dikkat çeken Budak, "8 milyon daha fazla turist bekliyoruz. Bu artışın turizme de büyük bir katkısı olacaktır” diye konuştu. Kemer’de bü ntalya'dan doğan ve tüm Türkiye'yi kucaklayan gerek kırsal bölgedeki insanların kalkınmasını gerekse yöresel ürünlerin markalaşmasını amaçlayan 3. Hediyelik Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı bugün Antalya Expo Center'da başlıyor. Yurttaşlar fuarı, ücretsiz gezebilecek. Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı’nın (BAGEV) desteğiyle bu yıl üçüncüsü düzenlenen fuarın resmi açılışı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından yarın 15.00’te gerçekleştirilecek. 71 ilden 250 firmanın yüzlerce yöresel ürünle katılacağı fuar, birbirinden güzel etkinliklerle renklenecek. 10 bin metrekare alana kurulu fuarda defile, ürün şovları, halk oyunları, dans gösterisi, söyleşi ve seminer gibi etkinlikler de yapılacak. Fuar 11.00 21.00 saatlerinde ziyaret edilebilecek. Fuar alanında bugün saat 16.00 ve 20.00’de “Kuzey’in Uşakları” halkoyunu gösterisi sunulacak. ‘yöresel ürünler' konulu fotoğraf sergisi de açılacak. tırmak için başlatılan Fındıklı Ekmek Projesi de Antalya’da tanıtılacak. Trabzon ekmeğine fındık unu katılarak yapılan fındık ekmeği ile fındık da dağıtılacak. Fuar sizi bekliyor Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, yöresel ürünlerin ekonomik değerini artırmak, markalaşmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirdikleri fuara Antalyalıları davet etti. Fuara 100 bin yerli ve yabancı ziyaretçi beklediklerini söyleyen Çandır, “Fuar kırsal kalkınma anlamında önemli. Fuara katılanlar memleket özlemeni giderebilecek” dedi. Fuar, 24 Haziran Pazar gününe kadar gezilebilecek. Fındıklı ekmek yiyeceksiniz Denizli horozu, Trabzon ekmeği, Kocaeli pişmaniyesi, Tokat pekmezi, Van kedisi, Devrek bastonu, Aydın zeybeği, Gemlik zeytini, Döşemealtı halısı, Isparta gülü, Burdur ceviz ezmesi ile çok sayıda yöresel ürün fuarda sergilenecek. Fuarda, Antep fıstığı, Antep baklavası, bulgur pilavı ile bulgur helvası da yerini alacak. Trabzon Ticaret tarafından fındık tüketimini ar Yöresel kıyafet defilesi 0 ile ait yöresel kıyafetler defilesinin yapılacağı 22 Haziran Cuma günü, TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu “İş yaşamında sıra dışı kadınların sırrı” konulu panel düzenleyecek. Fuar süresince Tokat ve Adıyaman folklor ekibi gösteri sunacak, katılan iller ise kendi stantlarında çeşitli gösteriler ve ürün şovları sunacak. Fuarı turistler de gezme imkanı bulacak. 3 laton’un (Eflatun) İ.Ö 4.yüzyıl ortalarına doğru Atina’da kurduğu felsefe ve akli bilimler okulu Akademia, İ.S 529’da; yani kuruluşundan sekiz asır sonra, Bizans İmparatoru Jüstinyen tarafından kapatıldı; evrenin varlık nedenine “akılla yanıt arayan” felsefe yasaklandı... Jüstinyen, Akademi’yi kapatıp, felsefeyi yasakladıktan sonra; tebaası “ahret yaşamını iyi öğrensin” diye, Ayasofya’yı (Kutsal Bilgi) Tapınağını yaptırmaya girişti... Açıkta kalan felsefe ve bilim insanları, Avrupa ve Akdeniz’i kasıp kavuran Got asıllı çapulcu halklardan ve kilise baskısından kaçıp, Bizans’la asırlardır arası bozuk Persia’ya; İran’a sığındılar... Ortaçağ İslam Aydınlanması’na giden süreç böylece başladı... Doğu, akılcı Aristo’yu(öl. M.Ö 323), İskenderiyeli cezbeci Plotinos’u(İ.S 3.yüzyıl) tanıdı... Birbirine zıt iki düşüncenin aklı önceleyen dalında, Farabi(öl.950), İbni Sina(öl.1037) ve “eğer akılla iman çatışırsa, reyinizi akla verin” diyen İbni Rüşt(öl.1198) gibi dünya uygarlığının yüz akı adamlar yeşerdi... İmanı esas alan(cezbeci) dalından, “kadının evinin damına çıkmasını bile günah” sayan Gazali (öl.1111) geldi... 9.yüzyılda, bazı Abbasi Halifeleri’nce korunup desteklenen akılcı İslami öğreti Mutezile, bilgiyi esas alıyor; “insan, Tanrıyı, O’nun verdiği akılla ulaştığı bilgiyle kavrayabilir” diyordu... Bilgi açlığının sınır tanımadığı o dönemde, Halife Memun(öl.833), düşmanlarıyla bağıtladığı antlaşmalara; kendisinde olmayan, onlarda olduğunu bildiği “kitapların” verilmesini şart koşuyordu... “Cehennem ve recim (cezaları) tanrıya yakışmaz” diyen Muhittin Arabî(öl. 1243) “yaratanı bilmek için, yaratılana bakın” diyordu... Şeyh Galib’in(öl.1799) ünlü “Hoşça bak zatına kim zübdei âlemsin sen/ Merdümi dideyi ekvan olan Âdem sen” dediği tam da budur... Gel gör ki; Nazım’ın şiirinde, “ölümün karşısındaki ümitsiz yalnızlığına ve muhteşem korkusuna merhamet etmek gerektiğini” söylediği Gazali’nin dayattığı “ölüm ve ahret korkusu” galip geldi; dünya işlerinde kıyas yoluyla hüküm vermek kalktı; içtihat kapısı kapandı... Gazali’nin söylemi, gücünü dinden/imandan alan egemenin elinde bir çoban değneği oldu çıktı... Ahret saplantısının kolay aşılabilir olmadığı “4+4+4 olarak” ünlenen “Zorunlu Eğitim Yasası”yla bir kez daha kanıtlandı... Doğu’nun son silkinmesi Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kazanımı olan laik insana giden yolun kapı eşiği olan ilköğretim, ters yüz edildi... Nazım o şiirde diyor ki, “Toprak bir kâsedir/ Çömlekçinin rafında tacidar/ Ve zafer yazıları Yıkılmış duvarlarında Keyhüsrev’in/ Birikip sıçramalar; sıcak, soğuk, serin...” Ustanın demesi şu ki, “doğanın kanunu var; su tersine akmaz...” Yiyelim İçelim Eğlenelim İLAN SERVİSİ (0 242) 248 00 57 C M Y B C M Y B