Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 19 HAZİRAN 2012 SALI GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Yöresel Ürünlerimizi CHP’de barış sağlandı mı? ancılı bir kongre sürecinin ardından Antalya CHP İl Başkanı olan Devrim Kök, ilk hedefinin örgüt içindeki çekişmeleri gidermek olduğunu söylemişti. Her ne kadar ilk icraatı makam odasındaki Deniz Baykal fotoğrafının yerinin değiştirilmesi olsa da kamuoyunda iyimser bir bekleyiş vardı. CHP Büyükşehir Belediye Meclisi grubunun, son oturumlardaki görüntüsü, iç barışın sağlanmasına yönelik mesajlar içeriyordu. En azından eskisi gibi kamuoyunda tartışma olmaması, parti disiplininin işlediğinin göstergesi gibiydi. Bunun devamlı olup olmayacağını ise zaman gösterecek. Büyükşehir meclis grubunda barış sağlandığına yönelik görüntü, başka alanlarda da olacak mı? Örneğin partili milletvekilleri ile il başkanı arasındaki buzlar eriyecek mi? İlk haftalarda bu yönde bir görüntü oluşmadı. CHP İl Başkanı Devrim Kök’ün ilçe gezilerinde yanında Antalya milletvekillerinden birini göremiyoruz. Kök’ün Antalya’da bulunan milletvekillerine program yaptığını da duymadık. Bu iletişimsizlik ne zaman bitecek merak ediyoruz. geleceğe taşıyacak fuar Bir kez daha hızlı tren S B urdur Sivil Toplum Platformu, “Trenimizi istiyoruz” konulu imza kampanyası düzenledi. Kampanyada toplanan 21 binin üzerindeki imza, yetkilileregönderilecek. Kampanyaya imza veren Burdurlular, 2008 yılında iptal edilen yolcu treni seferlerinin yeniden başlatılmasını istiyor. 1936 yılından beri tren düdüğünün çınladığı Burdur’da halkın bu özlemine hak vermemek elde değil. Dileriz yetkililer toplanan imzaların karşısında gerekeni yaparlar. Burdur, yeniden yolcu trenlerine kavuşur. Antalya’nın da benzer bir özlemi var. Antalya belki bir asırdan beri tren bekliyor. Demiryolu ağının Toroslar’ı aşıp Akdeniz’e uzanmasını istiyor. Antalya’nın bu özlemine yönelik geçmişte kampanyalar düzenlendi. “Tren istiyoruz” talebi ile TBMM’nin kapısı çalındı. Yetkililer bu konuda bol bol söz verdiler ama yapmadılar. Son olarak AKP Antalya Milletvekili Sadık Badak, bu konudaki çalışmalardan bahsetti. 2016 yılında yapılacak olan Botanik EXPO’suyla da Antalya’nın hızlı trene kavuşacağını söyledi. AKP Milletvekili Badak’ın açıklamasının üzerinden aylar geçti. Antalya’ya yönelik demiryolu projesi ile ilgili neler yapıldığından kamuoyu habersiz. Daha doğrusu böyle bir gelişme var mı yok mu bilemiyoruz. Böyle giderse 2016 yılında Antalya’ya hızlı trenin gelmesi hayalden öteye geçmeyecek. Projeyi dillendiren Sadık Badak’ın kamuoyunu bilgilendirmesi gerekiyor. Eğer projede sıkıntı varsa Antalya’da da Burdur’da olduğu gibi imza kampanyası düzenlenebilir. Burdurlular gibi Antalyalılar da, “Trenimizi istiyoruz” demeli. Mümkün olduğu kadar fazla imzayı Ankara’ya göndermeli. NFAŞ EXPO Center, 20 Haziran’da oldukça önemli bir fuara ev sahipliği yapacak. Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından düzenlenen, “Hediyelik Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı, 20 Haziran’da açılacak. 24 Haziran’a kadar ziyarete açık kalacak fuara; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı destek veriyor. Bu yılki fuara iki kalkınma ajansı da omuz verdi. Bunlar; Antalya, Burdur, Isparta’dan sorumlu Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı ile Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli illerinde faaliyet gösteren Fırat Kalkınma Ajansı. A Yöresel ürünlerin bilinirliğini artırmak, yöresel ürünleri ekonomiye kazandırmak amacıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenecek Hediyelik Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı’na 71 ilden 250 firma, yüzlerce ürünle katılacak. Türkiye’nin dört bir yanından gelecek yöresel ürünlerin sergileneceği fuarın oldukça renkli geçeceği görülüyor. Isparta’nın gülünden yapılan hediyeliklerle, Burdur’un ceviz ezmesi, pekmezi, sipsisi, Antalya’nın turunç reçeli ile Döşemealtı’nın halısı, Alanya’nın ipek dokuması, Korkuteli’nin bardağı, Kayseri’nin mantısı, Denizli’nin horozu, Trabzon’un ekmeği, Kocaeli’nin pişmaniyesi, Tokat’ın pekmezi, Van’ın kedisi, Devrek’in bastonu, Aydın’ın zeybeği, Gemlik’in zeytini gibi binlerce yöresel değeri fuarda görmek mümkün olacak. Birçoğu unutulmaya yüz tutmuş yöresel değerlerin korunması, gelecek kuşaklara aktarılması için bu tür organizasyonların önemi çok büyük. Bu yıl üçüncüsü yapılacak fuara herkesin destek vermesi gerekiyor. Hediyelik Yöresel ve Geleneksel Fuarı gibi etkinlikler, turizme renk getireceği gibi kırsalın desteklenmesi, göçün önlenmesi, geleneksel tarımın yaşatılması için de önemli. Bu nedenle fuara emek verenleri kutlamak gerekiyor. Köylülerden toprak dersi urdur’un Çallıca (Eğneş) ve Karaçal , Çallıca 2. Kültür ve Spor Şenköylüleri, liğinde, 'Taş ocaklarının Burdur doğasına zararları' başlıklı bildiri dağıttılar. Köylüler, taş ocaklarının bu iki köy civarında yarattıkları kirliliğe dikkat çektiler. Çallıca ve Karaçallılar, bildiri dağıtmakla kalmadılar. Sözlü olarak da taş ocaklarının doğaya verdiği zararı anlattılar. Mücadele vermenin önemini örneklerle ifade ettiler. Taş ocaklarının yarattığı kirliliğin basında yer almasının ardından yetkililerin harekete geçip, ilgili ocaklara ceza yazdıklarını ve artık Karaçal'da faaliyet gösteren taş ocağının atıklarını sorumsuzca sağa sola dökemediğini ak Tsunami paniği nereden çıktı? ethiye Ölüdeniz’de, 10 Haziran’daki deprem ile artçılarının ardından birden tsunami olacağı söylentisi yayıldı. Söylentiler öylesine yayıldı ki bir gece Fethiye, Taş ve Demreliler dağlara kaçmak zorunda kaldılar. Toplumu huzursuz eden tsunami söylentilerine karşı yetkililerden yeterince halkı aydınlatıcı, rahatlatıcı açıklama gelmedi. Hala söylentiler ve huzursuzluk sürüyor. Turizmi de etkileyen tsunami söylentilerine karşı devreye Fethiye Otelciler Birliği Başkanı Yavuz Torunoğulları girmek zorunda kaldı. Torunoğlu yaptığı açıklamada, bölgede tsunami tehlikesi olmadığını bildirdi. Bu konudaki yanıltıcı haber ve görüntülere itibar edilmemesini istedi. ODTÜ Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner’in yaptığı açıklamayı da dayanak gösterdi. Tsunami söylentisinin bu kadar hızlı şekilde yayılıp turistleri ve halkı rahatsız etmesi dikkat çekici. Turizmin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Ama ne yazık ki yetkililer, bu tür durumlarda nasıl hareket edeceklerini, neler yapacaklarını bilemiyorlar. Anlaşılan depreme olduğu gibi onun gibi yıkıcı olan söylentilere da hazırlıksızız. B F tardılar. Karaçal’daki taş ocağı alanında 1 santimetre toprağın oluşması için bin yıl beklemek gerektiği belirtildi. Taş ocağı açılan ve taş ocaklarından çıkan molozların yığıldığı alanlarda artık orman yetiştirilmesinin mümkün olmadığı, ocakların görüntü kirliliği yarattığı vurgulanarak, akarsu ve göllerdeki canlıların duru su içinde yaşayabildiklerine vurgu yapıldı. Taş ocaklarından yağışlarla baraj göllerine, Burdur Gölü'ne, Karaçal Barajı'na ulaşan sel sularının taşıdığı atıkların da balıkların ölümüne yol açacağı belirtildi. Karaçal ve Çallıca köylüleri tarafından dağıtılan bildiride ayrıca taş ocağından elde edi len gelirin doğayı geri getirmeyi sağlamayacağı, devletin orman alanının ve toprağın, devleti kuran milletin mülkü olduğu, bu mülkün birilerinin kar etmesi için tahrip ettirilmesinin doğru olmadığı uyarısı yapıldı. Bu tür doğayı korumaya yönelik bildirileri daha önce çevreciler dağıtırdı. Köylüler ise izlemekle yetinir, fazla da ilgi göstermezlerdi. Ama artık durum değişiyor. Köylüler, çevrelerindeki taş ocaklarının yarattığı tahribatı, doğaya verdiği zararı yaşayarak görüyor. Bıçak kemiğe dayanıp yaşam alanları tehdit altına girince de bu kez onlar bildiri dağıtıyorlar. MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C M Y B C M Y B