14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

9 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA SAYFA HABER 3 Antalya’da süt dağıtımının ilk gününde 113, ikinci günü 56, üçüncü günü 38 ve dördüncü günü de 2 öğrenci rahatsızlandı Antalya’nın sütü aklandı HES’lere maden ocaklarına hayır İl Genel Meclisi, tavsiye niteliğinde de olsa, Yaylaçukurbağ’da yapılması planlanan hidroelektrik santrali ile Tekke Köyü yakınlarındaki maden ocağı için olumsuz yönde karar verdi Çizgi NİHAT TOKLU toklunihat@mynet.com A ntalya'da okullarda süt dağıtımının ardından bazı öğrencilerin rahatsızlanması üzerine alınan süt örneklerinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'ndeki patolojik incelemesi tamamlandı. Buna göre, Antalya'da dağıtılan sütte olumsuz bulguya rastlanmadı. Patalojik sorun yok Antalya Okul Sütü Komisyonu Başkanı ve Vali Yardımcısı Turan Eren, duyusal ve ambalaj incelemesinde herhangi bir sorun görülmemesi üzerine sütten alınan numunelerin patolojik incelemeye alındığını kaydetti. Eren, ''Antalya'da dağıtılan sütte patolojik herhangi bir sorun yok, sütümüz temiz'' dedi. Komisyon toplantısında ayrıca, bu denetimlerin ileriki günlerde de devam etmesi yönünde karar alındığına değinen Eren, bundan sonra okullarda dağıtılan sütün düzenli olarak analizlerinin yapılmasına devam edileceğini kaydetti. İ l Genel Meclisi mayıs ayı toplantısı, önceki gün başladı. Turizm Komisyonu tarafından hazırlanan ve Kaş’a bağlı Yaylaçukurbağ Köyü’nde kurulması planlanan HES projesinin bölge tarımına, içme suyu kaynaklarına ve turizme vereceği zararlardan dolayı iptal edilmesi yönündeki teklifi oy birliğiyle kabul edildi. Taş ocağı çalışması durdurulsun Turizm Komisyonu'nun Serik ilçesindeki Tekke Köyü yakınlarındaki Silyon Küçükören tarihi kalıntılarının bulunduğu alanda faaliyet gösteren maden ocağının tarihi eserlere zarar vermeye başlaması nedeniyle buradaki taş ocağının çalışmalarına son verilmesi teklifi de görüşüldü. Bölgede derin yarıklar oluştuğu ve tarihi ka Toplantıya konuk olarak katılan 9. Dönem Türkiye Öğrenci Meclisi Başkanı Talu Bilgili, meclis üyelerine çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. lıntıların zarar görmeye başladığını ifade eden Turizm Komisyonu Başkanı Mustafa Sayın, çevre halkının tedirgin olduğunu söyledi. Bölgedeki seraların camlarının kırıldığını, evlerde, tarihi camilerde ve türbelerde çatlaklar oluştuğunu anlatan Sayın, zeytinlik ve narenciye bahçelerinin tahrip olduğunu belirtti. Patlayan dinamitler nedeniyle de bölgede derin yarıklar oluştuğunu ifade eden Sayın, maden ocağının çalışmalarına son verilmesini istedi. Komisyon raporu oy birliğiyle kabul edildi. Esnafın sesini duyan yok azetemizde dün yer verdiğimiz Şarampol esnafı sorunlarının ardından, Dokuma esnafı da sesini yükseltti. Dokuma bölgesindeki esnaf da Şarapol esnafı ile benzer sıkıntılar yaşıyor. Dokuma esnafı en büyük sorunlarından birini, cadde düzenlemesi nedeniyle yolun daralması olarak gösteriyor. YUS UF Kİ BAR: İşlerde son birkaç yıldır düşüş var. Bunun tam olarak nedeni nedir bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim ki bu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan cadde düzenlemesinin ardından yol daraldı. Yol daralınca arabasıyla kimse buraya giremez oldu. Ben yaşanan olumsuz gelişmeleri buna bağlıyorum. Ayrıca AVM’ler de etkiliyor. G Dokuma esnafı mutsuz ERDOĞ DU YI L MAZ: 1,5 yıldır bu caddedeyim. Maalesef işler iyi değil. Özellikle caddenin yapımından sonra. Eskiden insanlar eve giderken arabasıyla durup alacağını alıyor sonra da evine gidiyordu. Şimdi bu caddeden gelen geçen yok. KEMAL KAYA: Berbat. İşler tek kelimeyle berbat gidiyor. Bunun en önemli nedeni bence Türkiye’de vatandaşın alım gücünün azalması. Ama bizim caddemizle ilgili olan kısmı ise burada yapılan bu yeni yol düzenlemesi. Esnaf bu şekilde ne kadar dayanabilir bilmiyorum. arsak’taki koskoca stadın yıkılması gündemde fazla yer bulmadı. Konu, gazetelerde küçük bir haber olarak yer bulabildi. Sadece Cumhuriyet Akdeniz’in kulis haberlerinin yer aldığı, “Ağa Takılanlar”da irdelendi. Antalya, tören yapacak, Antalyaspor’un maçlarını oynayacağı tesis bulamazken, Varsak’ta 30 bin seyirci kapasitesi olduğu iddia edilen, yeni sayılabilecek stad yıkılıyor. Üstelik bu stad, bir gün bile doğru dürüst kullanılmadı. Spora hizmet etmeden yerle bir edildi. Çünkü çürüktü, hiç güvenli değildi.. Varsak Stadı yıkılırken Antalya medyası, siyaseti konunun üzerine gitme gereği duymadı. Bırakın irdelemeyi, kamuoyu sağlıklı bilgilendirilmedi. Bu olayın geçtiği yer olan Varsak, herhalde medyanın ve siyasetin ilgi alanında değil. Varsak’ı hala Antalya kent merkezi dışında bir yerleşim birimi olarak algılıyorlar. Oysa Varsak, hızla büyüyen Antalya’nın önemli bir bölgesi. Üstelik kent merkezine de çok yakın. Varsak’ı bundan 15 – 20 yıl önceki bakış acısı ile değerlendirmek doğru değil. Orası, artık nasıl seçildiği malum olan başkanların at oynattığı, kafalarına göre imar planı yapıp, yapılaştırdığı, bu anlamda stad adı altında ucubeler inşa ettiği bağımsız bir belde değil. Aksine kentin önemli bir parçası. Keşke, Varsak’ın bugünü çok önceden görülebilseydi. Antalya’nın bu önemli bölgesi, birikimleri sınırlı belde belediye başkanlarının keyfine bırakılmasaydı. Aksine kentin gelişimi dikkate alınarak planlanabilseydi. Geçmişte arazi mafyasının eline düşen, kişilere rant sağlayan geniş hazine arazileri kentin yararına planlanabilseydi. Ama olmadı. Antalya, bu anlamda önemli bir fırsatı kaçırdı. Varsak, kent merkezinin kopyası gibi betonlaştı. Varsak, Antalya’nın kaçırdığı ilk fırsat değil. 1950’lerde yeni yerleşim için yapılaşmanın o dönemdeki kent merkezinin dışındaki boş alanlarına kaydırılması (bugünün Meltem Mahallesi’nin yeri gibi) kararı alınamamıştı. Bu konudaki kararın belediye meclisinden bir oy farkla geçmemesinin Antalya için dönüm noktası olduğu söylenir. Kaleiçi, Balbey, Tahılpazarı, Kemiklik ve Şarampol gibi semtlerin olduğu gibi korunup kamu yapıları başta olmak üzere yerleşim, boş alanlarda yapılsaydı acaba bugün nasıl bir Antalya’da yaşıyor olurduk ? Herhalde bugünkünden çok daha güzel bir kent olurdu. Bu olmadığı gibi 1970’li yıllarda dönemin belediye başkanı Selahattin Tonguç’un kamu binaları için ayırdığı Meltem Mahallesi, 12 Eylül’den sonraki ANAP döneminde bazıları aynı gün kurulan yapı kooperatiflerine verildi. Dönemin yandaşlarının elinden 100. Yıl Spor Kompleksi ile Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesi zor kurtuldu. Varsak’ta kamu kaynaklarının çarçur edildiğinin belgesi olan çürük stadın yıkılması bize bunları düşündürdü. Kaçırılan fırsatlara bir kez daha üzüldük. V Kaçırılan fırsatlara üzülmek Talasemili hasta sayısı azalıyor T alasemi Federasyonu Genel Başkanı Prof. Duran Canatan, Ulusal Talasemi Önleme Programı sayesinde talasemili hasta sayısının daha düşük seviyede kaldığını bildirdi. 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Canatan, talasemi tedavisinin zor ve pahalı olduğunu belirtirken, talaseminin evlilik öncesi tarama ve doğum öncesi tanıyla önlenebileceğini kaydetti. Hastalık riski yüzde 25 Canatan, talasemi taşıyıcısı ile bir başka taşıyıcı evlendiğinde her doğacak çocuğun yüzde 25 olasılıkla hasta, yüzde 25 olasılıkla sağlıklı, yüzde 50 olasılıkla ise talasemi taşıyıcısı olacağının bilinmesi gerektiğini belirtti. A 8 metreden düştü ntalya Serbest Bölgesi'ndeki yat tersanesinde çalışan Mustafa Çağın, vincin sepetine binerek bir yatın dış bakımını yapmak amacıyla yaklaşık 8 metre yüksekliğe çıktı. Bu sırada vinç sepetinin vidasının yerinden çıkması sonucu Çağın, yere düştü. Ağır yaralanan Çağın, hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alıdı. Çağın'ın hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi. Kazayla ilgili soruşturma devam ediyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle