Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 SAYFA 30 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA HABER Varsak üvey evlat SİBEL ÖZKAN Başkanlar Dosyası3 Dünden bugüne EROL KARABULUT erolkarabulut20@gmail.com “Bİ DÜZEN OLSUN DA” ahmetli Aziz Nesin’in film ve oyunlara konu olan Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz eserini hatırlarsınız. Bu oyunu, ben, şahsen, kendim olarak, bil fiil 4 kez izledim, 3 kez de TV’de filmini gördüm. Eskiden, dışa bağımlı burjuvazi ile Cumhuriyetimizi kuran ve hala gücün kendinde olduğunu sanan kadroların sivil ve askeri uzantıları, yine dışta üretilen senaryolarla, darbe yapıp halkı yeniden dizayn ederdi. Zamanla ülkem gelişti; demokrasi anlayışı evrildi ve eskinin bu hakim sınıflarına, kökünü Anadolu’dan alan taşra burjuvazisi, cemaatler, iç ve dış STK’lar, itilmişler ve kakılmışlar ekleniverdi. Ancak, sofraya sonradan oturanlarla, dost olacakları sanılan doymuşlar arasında bir mücadele başladı, kısmen de sürüyor. Memleketimde iktisadi ve siyasi hayatı elinde tutanlar, düne kadar, menfaatleri neyi gerektiriyorsa, o doğrultuda, müdahalelere çanak tuttular. Bugün de tutmaktadırlar. Fillerin bu tepişmesi içinde çimen olarak bizler de ezilmekteyiz. İşte ülkemde yaşanan iktidar mücadelesi kabaca böyle. Rahmetli Aziz Nesin’in film ve oyunlara konu olan Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz eserinde, devletbirey ilişkisi vatandaş Yaşar Yaşamaz’ın başından geçenlerle hicvediliyor. Bu eserde Yaşar, ne yaparsa yapsın, var olduğunu, bir insan olduğunu asla kanıtlayamaz. Vergide, borçlarda hayatta, alacaklarında ise ölüdür, yoktur. Özetle deniyor ki Yaşar’a “kardeşim burda böyle yaralıyken kimsenin senin yanına gelmesini bekleme,.seni alıp hastaneye götürmelerini istiyorsan BU NASIL DÜZEN BU NASIL DEVLET diye bağıracaksın” Sonunda da sisteme karşı isyanı basar. Tam “bu nasıl düzen !” diye haykıracak olur, iki polis koluna girer ve sert biçimde onu uyarır ve götürmeye başlar. Yaşar, polislerin arasında götürülürken, “Bir düzen olsun da kim olduğu önemli değil (veya nasıl olursa olsun)” deyiverir. Gelelim 19 Mayıs’a… Vekillerimiz sağolsunlar, bahşettiler de vatandaş bayram gördü! Kendileri, bir şehre veya memleketlerine gittiklerinde; temel atmalarda, kurdela kesmelerde, 300500 araçlık konvoyla, kurbanlarla karşılanıp, el etek öptürürlerken, sorun yok. Ama Gazi’nin önüne çelenk konmasını dahi yasaklıyorlar. Gazi, Samsun’a yola çıkarken, gemide pusula yok, bin türlü çaresizlik var. Ama Samsun’a varıyor o gemi. Neden mi, Gazi’nin iman ve inancıyla. Sonra ne oluyor. Gazi görevini bırakmak durumunda kalıyor. İstifasını verip, askeri elbiselerini çıkarıyor ve valinin eski giysilerini üstüne geçiriyor. Niçin yapıyor bunu, Türkün makus talihini çevirmek için. Ya bugün?. Kıbleleri; hala, NATO, Batı sermayesi, Sam Amca olanlar, aynı cesaretle, vatan ve evlatlarımız için, üzerilerindeki zırhları çıkarabiliyorlar mı? Yayın organlarında, “vatan elden gitti” veya “vatanı uygarlığa, demokrasiye taşıyoruz” şeklinde kutuplarda atışanlar ne yapıyorlar.? Hayırlı günümüz olan Cuma’yı, grup toplantılarının yapıldığı Salı gününe kaydıranlar, acaba gece olup da başları yastığa vardığında vicdanları ile sohbet ediyorlar mı? Yoksa onlar da Yaşar’la aynı fikirdeler mi? Not: Yazarımızın dün yayınlanması gereken yazısını teknik bir hata nedeniyle bugün veriyoruz. Yazarımız ve okurlarımızdan özür dileriz. Erol Karabulut’un yazıları bundan böyle her hafta salı günleri yayınlanacaktır. R Tütüncü, Kepez’in her yerine eşit hizmet götürdüğünü söylüyor. Ancak ayrı bir belediye iken, seçim öncesi Kepez’e bağlanan Varsaklılar, kendilerini üvey evlat olarak görüyor aşkanlar Dosyası’nın bugünkü ismi, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü. Geçtiğimiz gün düzenlediği “Hizmette 3. Yıl” tanıtım toplantısında bugüne kadarki projelerini anlatan Tütüncü, rutin belediye hizmetlerine devam ederken, yüzme havuzu, kongre merkezi, çocuk kulübü ve gençlik merkezi gibi vaatlerini henüz hayata geçirmedi. 29 Mart yerel seçimleri öncesinde partisi tarafından bastırılan seçim kitapçığında “Bir Bakışta 41 Proje” başlığı altında yapacağı hizmetleri anlatan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, geçtiğimiz günlerde düzenlediği 3. yıl hizmet toplantısında yaptıklarını anlattı. Tütüncü’nün B “Yaptığı hizmetler” olarak sıraladığı projelerin pek çoğu seçim öncesinde Kepezlilere açıkladığı projelerden oldukça farklı. Park, yeşil alan, yeni yol ve asfaltlama gibi rutin belediyecilik hizmetlerini 3 yıllık icraatları arasında sayan Tütüncü, kaldırım ve temizlik çalışmalarını da bu üç yıllık çalışmaları kapsamına dahil ederek anlattı. Tütüncü’nün projelerini anlattığı kitapçıkta yer alan ilk proje kent Parkı projesi. 500 bin metrekare alan üzerine kurulması planlanan bu proje, hukuksal sorunlar nedeniyle şu ana kadar hayata geçirilemedi. Gençlik merkezleri, “İnternet Evleri”, “Anne ve Çocuk Sağlığı Merkezleri”, “Çocuk Kulüpleri”, “Kreş ve Çocuk Bakım Evleri”, “Kütüphane” ile “Fuar ve Kongre Merkezi” de yapılması planlanan projeler arasında yer alan ancak şu ana kadar hayata geçmeyen çalışmalar arasında. Ne dediler? RAMAZAN ÇAKIR: Ben bugüne kadar hiçbir belediye başkanının verdiği sözü tuttuğunu görmedim. Hangisi tutmuş ki, Tütüncü tutsun. Seçim öncesinde bir sürü söz verildi. Bunların en başında da evlerimizin tapuları geliyordu. Milli Emlak ayrı ölçüyor, Hazine ayrı ölçüyor. Ecrimisil isteniyor, onu ödeyin deniyor. Oysa mülkiyet sorununun çözüleceği söylenmişti. Şu ana kadar bu mağduriyetimiz belediye tarafından giderilmedi. HALİL KARAÇAY: Seçim öncesi gelip “şunu yapacağız, bunu yapacağız” demek kolay. Ama seçimden sonra bak, parktan başka bir şey yapılmadı. Kepez 3 yıldır aynı tas, aynı hamam. Üç yıl önceki Varsak’la şimdiki Varsak arasında kim ne fark görüyor? Başkanlar, bir park yapmayı biliyor. MEVLÜT KARATAŞLI: Seçim zamanı oy için vaatler verip verip duruyorlar ama seçim sonrası yüzümüze bakan olmuyor. Kepez’de de öyle oldu. Mahallemizde seçimden önce de altyapı sorunu vardı, şimdi de var. Sadece park, yeşil alan yapmayla bu işler olmuyor. Oyumuzu veriyoruz, bir kenara çekilip izlemek zorunda kalıyoruz sonra. MEHMET CAYMAZ: Eğer Tütüncü ‘Ben Belediye Başkanıyım” diyorsa gelsin Varsak Ayanoğlu Mahallesi, Fevzi Çakmak Mahallesi’ni gezsin. Sonra da ne yapıp ne yapmadığını söylesin. Tabii yüzü kızarmazsa. Bölgede atıl alanların temizlenmesini istiyoruz. Bu konuda belediyeye çok başvurumuz oldu ama şu ana kadar cevap alamadık. Yüzme havuzu Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de tıpkı Muratpaşa ve Konyaaltı belediye başkanları gibi ilçeye olimpik yüzme havuzu ve su parkı kazandırmak için Kepez halkına söz vermişti ancak bu projelerde de şu ana kadar bir gelişme olmadı. Tütüncü, olimpik havuzun Varsak Park projesi çerçevesinde yapılacağını açıkladı. Yurttaşın beklentileri Tütüncü’nün söz verip de yapmadıkları bunlar. Ancak Kepez halkının Tütüncü’den beklentileri tüm bunların da ötesinde. Özellikle mülkiyet sorunları, bölgede sosyal bir yara haline gelmiş durumda. Kepez’in her yerine eşit hizmet ettiğini söylese de 29 Mart seçimleri öncesinde ayrı bir belediye iken Kepez’in mahallesi haline gelen Varsak halkı da belediyenin çalışmalarından çok memnun değil. Varsaklılar Kepez Belediyesin’den hep üvey evlat muamelesi görmekten şikayetçi ve bu durumun değişmesini istiyor. Kepez sakinleri Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’den kalan 1,5 yıllık hizmet süresi içinde pek çok yatırım bekliyor. Engellilere yönelik düzenlenen kaldırımlar Kepez’in hizmetleri arasında gösteriliyor Sokakta yaşayan hayvanlar için barınak yapılsın Başıboş hayvanlar yurttaşı canından bezdiriyor. Özellikle köpeklerin yaşlılara ve çocuklara zarar vereceği endişesi yaşadıklarını söyleyen yurttaşlar, belediyelerden sağlıklı barınaklar yapmalarını istiyor DÜRİYE ERSÖZ : Belediyelerin sokak hayvanlarını aşılatması gerekiyor. Barınak yapılmalı. Çoğu insan hayvanlardan korkuyor. Köpekler saldırabilir diye parklara bile gelmiyorlar. AYSEL GÜLVER: Sokak hayvanlarının başı boş bırakılmaması lazım. Belediyeler bir çalışma başlatarak hayvan barınakları yapmalı. Hayvanlara da çok yazık oluyor. Üzülüyoruz. KEMAL DEMİR : Sokak hayvanlarının belediyeler tarafından korumaya alınması gerekiyor. Bildiğim kadarıyla bir tek Konyaaltı Belediyesi’nin böyle bir çalışması var. Diğerleri de yapmalı. Afyon CHP’de Görgöz dönemi HURİYE MAZİ/AFYONKARAHİSAR C HP Afyonkarahisar 34. Olağan Genel Kurulu’nda 3 aday yarıştı; ipi Yalçın Görgöz göğüsledi. Görgöz 118 oy alırken Veli Cengiz 112 ve Nevzat Ercan 51 oy aldı. 284 oyun kullanıldığı seçimlerde 3 oy geçersiz sayıldı. İtirazlar oldu Afyon Lisesi’nde yapılan kongreye Milletvekili Ahmet Toptaş, İzmir Milletvekili Hülya Güven, Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi İzzet Çetin, Ankara Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, sendika temsilcileri, delegeler ve davetliler katıldı. Osman Ünver’in 3 başkan adayının da listesinde yer almasına itiraz edildi. Bunun üzerine Ünver, Görgöz’ün listesine geçti ve diğer adaylar da listelerini yenilemek zorunda kaldı. EMİNE HANIM KARAÖZ : Hayvanları çok seviyorum ama yürüyüş yaparken rahatsız oluyorum. Her yerde sokak hayvanları var. Belediyelerin bu konuda dikkatli olması gerekiyor. LÜTFİ AYANA : Çocukken köpek kovalamıştı ve o günden beri korkuyorum. Sokakta gördüğüm zaman yolumu değiştiriyorum korkudan. Bir de görevliler pisliklerini toplamıyorlar. NİHAL TALAY : Ben çok fazla korkuyorum hayvanlardan. Her ara sokakta sürü halinde gezen köpekler var. Barınak yapılırsa biz de sokaklar da rahat gezeriz, hayvanlar da rahat eder. C MY B C MY B