02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 3 NİSAN 2012 SALI GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN HP’nin kongre takvimini kim hazırladıysa başarısı ile ne kadar övünse azdır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kent merkezindeki partili üç belediyenin açılış ve temel atma törenlerine katılacağı gün, Konyaaltı gibi önemli bir ilçenin kongresi yapılıyor. Kılıçdaroğlu, Konyaaltı’ndaki kongreye katılmıyor. Kongre saatinde kentin diğer ucunda açılış yapıyor. Özellikle Konyaaltı’ndaki CHP’lilerde ne yapacaklarını şaşırıyor. Lara’daki açılışa mı gitsinler, ilçe kongresini mi izlesinler? Pazar günü benzeri bir sıkıntı daha yaşanıyor. Her nedense Antalya’nın merkezdeki iki büyük ilçesinin kongresi aynı güne, hatta aynı saatlere denk getiriliyor. Kepez’in ve Muratpaşa’nın ilçe kongresi aynı tarihte düzenleniyor. Kepez ve Muratpaşa’nın kongrelerinin çekişmeli ve heyecanlı geçeceği biliniyor. Buna rağmen aynı tarihe sıkıştırılıyor. Duyumlara göre bunun gerekçesi salon sıkıntısı imiş. Antalya gibi salon zengini bir kentte bu gerekçe C çağrı: CHP’liler kongre Sendikacıdan Şeker Fabrikası satılmamalı ve açılış yorgunu B nin ne kadar inandırıcı olduğu tartışılır. Kulislere, “İl yönetimi bilinçli olarak kongreleri aynı tarihe koydu. Böylece partililerin kendi ilçelerinden çıkamamasını sağladı. Böylece yönetime yönelik olası eleştirilerin, istenmeyen sonuçların önüne geçmeye çalıştı” deniliyor. Kulislerdeki gerekçeler ne kadar doğrudur bilinmez ama bilinen bir şey var ki yapılan takvimin hiç doğru olmadığıdır. Takvimin CHP’lileri hayli yorduğu ortada. Bu arada CHP’lileri bir sürpriz daha bekliyor. 22 Nisan Pazar günü Döşemealtı ve Aksu ilçe kongreleri yapılacak. İl yönetimi herhalde salon sıkıntısı yüzünden iki ilçenin kongresini de aynı güne sıkıştırmış. Öte yandan CHP’lilerin birçoğu hafta sonundaki gereğinden fazla sıkışık programa tepki gösterse de İl Başkanı Özer Ülken’in durumdan memnun olduğu anlaşılıyor. Ülken, yaptığı değerlendirmede, “ Kazanan CHP’dir” yorumunu yaptı. Katkı koyan herkese de teşekkür eden Ülken, “CHP Antalya İl Örgütü olarak zorlu bir haftayı geride bıraktık. Bir yanda partili belediyelerimizin halka yönelik hizmetlerinin açılışları için Antalya’mıza gelen Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yoğun programı, diğer yanda devam eden ilçe kongrelerimiz. Bugün baktığımızda, bu yoğun programın altından örgütümüzün ve partililerimizin demokratik bir şekilde kendilerini ifade etiği bir ortam yaratarak CHP’ye yakışır bir duruş sergiledik. Bunu kamuoyuna örnek olarak gösteren birlik ve beraberliği sağlayan partililerime ve buna ilgi gösteren basınımız ve kamuoyuna teşekkür ediyorum” dedi. Ülken’in açıklamasında belirttiği birlik ve beraberlik görüntüsünden biri de Kılıçdaroğlu’nun, “Ayrılık gayrılık tanımam” diyerek il başkanı ile il merkezindeki 3 partili belediye başkanının el ele görüntü vermesini sağlaması olmalı. Bu fotoğrafın gerçekten birlik ve beraberlik işareti olup olmadığını gelişmeler gösterecek. CHP’liler görüntünün gerçek anlamda yaşanmasını bekliyor. Bakalım olacak mı? urdur Şeker Fabrikası’nda örgütlü Türk İş’e bağlı Şekerİş Sendikası’nın Genel Başkanı olan İsa Gök, geçtiğimiz hafta sonunda tesisi ziyaret etti. Gök, işçilerle yaptığı toplantıda özelleştirme kapsamındaki fabrikanın ülke ve bölge için önemine değindi. 8,5 yıldır özelleştirmeyi engellemek, fabrikayı açık tutmak için mücadele ettiklerini belirtti. Şeker – İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök’ün aşağıdaki ifadelerinin altına imza atmamak mümkün değil. Gök, “Şeker işçisi sadece kendi çıkarını düşünerek mücadele etmiyor. Üretici, kamyoncu ve besici içinde mücadele ediyor” dedikten sonra şu saptamaları yaptı: “Kendi üreticimizin ürettiği pancardan üretilen şeker yerine 300 milyon Avrupalı’nın ürettiği nişasta bazlı şekeri biz tüketiyoruz. Ülkemizin mısır üretiminde yeterli olmaması nedeniyle bince ton mısır ithal ediyoruz. Ülkemize sokulan nişasta bazlı şeker ile biz kendi kendimizi zehirliyoruz. Kimse nişasta bazlı şekerin ülkemize sokulmasına karşı şeker işçisi ka dar mücadele etmiyor. Kolalı içecekler, nişasta bazlı şeker kullanılmasından dolayı okullarda yasaklandı. Bu şeker işçisinin başarısıdır. Türkiye’de yeteri kadar pancar üretimi yapılmıyor. Buna karşılık yakın zamana kadar şeker stokları bulunuyordu. Bu stoklar nişasta bazlı şekerin varlığının tavan yaptığının kanıtıdır. Biz siyaset yapmıyoruz. Muhalefet yapmak gibi bir hevesimiz de yok. Bizim muhalefetimiz şeker üzerinde oynanan oyunlaradır. Bu ülkenin insanının sağlığının korunmasıdır. Şeker, yerli katma değer yaratan sektördür. Sektörün yarattığı 3 milyar dolar geliri 10 milyon insan paylaşıyor. Şeker fabrikalarını üç beş kişiye satarak özelleştirirsiniz. Böylece ortaya milyar dolarlık zenginler çıkartırsınız ancak yarın Avrupa ile rekabet edecek sektör bulamazsınız.” Sendikacının bu değerlendirmesi, başta Burdur olmak üzere şeker fabrikalarının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu yüzden, Burdur Şeker Fabrikası’nın kapatılmaması için herkesin katkı vermesi gerekiyor. İl Genel Meclis üyelerinin sitemi “Ağa Takılanlar”da, Alanya ile Manavgat’ın köylerine ulaşımı sağlayan Alara Köprüsü’nün açılışında birlik ve bütünlüğün sağlanamamasını dile getirdik. Köprünün açılışa hazır olduğunu önce CHP ve MHP’li İl Genel Meclisi üyelerinin duyurduğunu, buna AKP’li meclis üyelerinin tepki gösterdiğini yazdık. CHP ve MHP’lilerin açıklamasının ardından köprünün girişine moloz döküldüğünü, daha sonra yapılan açılışında CHP ve MHP’lilerin olmadığına dikkat çekip, “Zoru başarıp köprüyü yaptılar ama kolayını yapıp birlikte açılış yapamadılar” diye eleştirdik. Bu yazı üzerine CHP’li ve MHP’li bazı İl Genel Meclis üyelerinden tepki aldık. Kendilerinin Alara Köprüsü’ndeki fotoğraflarının açılış olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu belirterek, “Biz orada inceleme gezisi yaptık. Köprüyü hizmete açmadık. Bu yönde de bir açıklamamız olmadı. Bazı kesimler geziyi bu yönde yansıttıysa bundan sorumlu değiliz” dediler. CHP’li ve MHP’liler, yazı da geçen, “Köprünün yapımında onların da emekleri vardı” tümcesini de eksik buldular. “Oradaki ‘da’ eki fazla. Köprü, bizim yaptığımız çalışma ile yapıldı. Bu konuda mütevazi olmayacağız” şeklinde konuştular. Söz konusu meclis üyeleri, açılışa davet edilmedikleri için açılışı organize eden yetkililere hayli kırgın olduklarını da söylemeden geçmeyelim. Umarız bir daha benzeri kırgınlıklar olmaz… Hala üniformasız A ntalya Büyükşehir Belediyesi’nde görevli bir zabıta memurunun üniforma giymediği ve işyerinde de birkaç saat görünüp çıktığı yönündeki iddialara ilişkin yazıya 6 Ekim 2011 tarihinde yine bu köşede yer vermiştik. Menderes Türel’in belediye başkanlığı döneminde yönetim kademesinde görev yaptığını, yeni dönemde zabıta memuru görevine verildiğini, ancak üniforma giymeden, sivil kıyafetle dolaştığını, diğer memurların da bu ayrıcalığın nedenini merak ettiğini belirtmiştik o yazıda. Bu yazının üzerinden aylar geçti. Süreç içinde, çalışanlar arasındaki ayrımcılığın giderildiği ya da bu konu üzerinde çalışıldığına dair hiçbir bilgilendirme yazısı ya da telefonu almadık. Çünkü böyle bir çalışma yapılmamış. Biz de bunu geçtiğimiz günlerde öğrendik. Sözünü ettiğimiz zabıta memuru hala üniformasız gidip, geliyormuş işe. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de çalışma arkadaşlarına baskı uygulayıp, “Yine geleceğiz” diyormuş… Zabıtadaki bu rahatsızlık giderek artacak gibi görünüyor. HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK İLAN SERVİSİ Prof. Dr. Duran Canatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Kan Hastalıkları Uzmanı Genetik Hastalıkları Uzmanı Hastalarını kabule başlamıştır. Adres: Prof. Dr. İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. İç Hastalıkları ve N Muayenehane : efroloji Uzmanı M. Gökay Plaza, Atatürk Bulvarı, No:69/1110 Arapsuyu, Konyaaltı, ANTALYA C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle