25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 28 MART 2012 ÇARŞAMBA EKONOMİ I ‘Isparta Gül’ü dünya tanıyacak Hollanda'da çırak Antalya'da usta A 2016 yılında Antalya'da yapılacak Botanik Expo için çalışmalar hızla sürüyor. Expo'nun tanıtım filmi çekildi. Hollanda'da gerçekleştirilecek Expo'ya katılacak olan Türkiye, Antalya’da ki Expo öncesi bir tür staj yapmış olacak GÖRECE GİRAY ERCENK gercenk@yahoo.com.tr ‘BAHAR’LA GELİP, ‘SONBAHAR’LA GİDEN... sparta Belediyesi'nin kurduğu atölyede ağaç oymacılığını öğrenen kursiyerlerin, üzerine Isparta gülünü işledikleri ahşap eserler ''Isparta Gül'' markası adı altında Türkiye ve dünya pazarına sunulacak. Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, ağaç oymacılığı atölyesinde üretilen ürünlerin, Gül Sanat Galerisi'nde halkın beğenisine sunulduğunu söyledi. Ürünün marka çalışmalarının tamamlandığını belirten Günaydın, atölyede hazırlanan ürünlerin ''Isparta Gül'' adı altında satılacağını ifade etti. S üs Bitkileri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu Hollanda’nın Venlo kentinde gerçekleştirilecek Hollanda Floriade 2012'de kuracakları Türk bahçesi ile Türkiye'yi temsil edeceklerini söyledi. Hollanda'daki Expo'nun Antalya'da 2016’da gerçekleştirilecek dünyanın en önemli organizasyonlarından Botanik Expo öncesi staj niteliği taşıdığını kaydeden Bağdatlıoğlu, “2016’dan önce ilk staj eğitimimizi Hol landa'da alacağız ve tecrübe edineceğiz” dedi. Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı’nın (BAGEV) hazırladığı, VTV’de canlı yayınlanan Batı Akdeniz’de İş Hayatı Programı’nın konuğu olan Bağdatlıoğlu, Antalya’da 2016'da yapılacak EXPO’nun benzerinin 2 Nisan'da Venlo’da yapılacağını belirtti. Bağdatlıoğlu, fuardaki Türk bahçesini Hollanda Kraliçesi Beatrix ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açacağını söyledi. Farklı tasarımlar Ürünlerin ilk olarak GÜLBİRLİK mağazalarında satılacağını, yaklaşık 3 aydır talep aldıklarını vurgulayan Günaydın, ''Ahşap ürünlerimizi 'Isparta Gül' markası ile Türkiye, ardından da dünya pazarına sunmak istiyoruz” dedi. Ticarette 400’üncü yıl Bu yıl Hollanda ve Türkiye arasındaki ticaretin 400. yılı olduğunu dile getiren Bağdatlıoğlu, bu nedenle birçok etkinlik yapılacağını da belirtti. Hollanda’da, Antalya yemekleri ve endemik bitkilerinin de tanıtılacağını anlatan Bağdatlıoğlu, “Antalya EXPO’nun tanıtım filminin çekimine başladık. 3 dakikalık film için 150 kişilik ekip çalıştı. EXPO Kanun Taslağı hazırlandı. Ancak taslakta bazı düzenlemelere ihtiyaç var. İcra Kurulu’nda EXPO için çalışma yürüten kurumların bulunmamasını eleştiriyorum. EXPO bittikten sonra da alan cazibe merkezi olmalı” dedi. Kahraman bakkal süpermarkete karşı YUNUS ÖZLER/ISPARTA sparta Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Mehmet Ali Bapbacı, alışveriş merkezlerinin özellikle mahalle aralarında bile şube açarak adeta mantar gibi çoğaldıklarını belirterek Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç’ten 12 yıldır mücadelesini verdikleri marketler yasasının bir an önce çıkması konusunda destek istedi. I ANFAŞ CıtyExpo bugün açılıyor Ş ehircilik ve şehircilik teknolojilerinin sergileneceği ve Türkiye'nin birçok şehrinden belediye başkanlarının katılacağı ANFAŞ CityExpo 3.Şehircilik ve Teknolojileri Fuarı, bugün Antalya Expo Center'da (AEC) kapılarını açıyor. Fuarın bu yılki teması ‘geri dönüşüm’ olacak. AEC'de 17 bin metrekare alanda kurulacak olan ve yaklaşık 150 firmanın stant açacağı fuarı bin 500’ü belediye, vali, kaymakam, kamu kurum yöneticileri, il özel idare genel sekreterleri ve yardımcıları, satın alma daire başkanları ve müdürleri olmak üzere yaklaşık 12 bin kişinin ziyaret etmesi hedefleniyor. Halka açık ve 3 gün boyunca ziyaret edilebilecek Anfaş City Expo Fuarı'nda yurttaşlar belediyelerin stantlarını ziyaret ederek yeni proje ve hizmetler hakkında bilgi de alabilecekler. Antalya Büyükşehi Belediyesi, Konyaaltı, Kepez, Muratpaşa belediyeleri ile Isparta, Burdur, Kemer, Finike, Akseki, Aksu, Kaş, İbradı, Ormana, Akdeniz Belediyeler Birliği ve Türkiye Belediyeler Birliği de açtıkları stantlarda projelerini yurttaşlarla paylaşacak. Fuar, 30 Mart Cuma günü sona erecek. rapça “kıvılcım” anlamındaki cemrelerin ardından; Fars dilinde “yeni gün/yeni yıl” demek olan Nevruz da geldi, geçti... Şimdi Hinduca’da anlamı “çiçek” olan baharın zamanıdır... Sırtımızı dayayıp durduğumuz; “Dağlarında kar/ Eteklerinde bahar” olan “ülke”; Toroslar’ın yaratıp; kendi renk ahengine yakışır lisan ile bezeyerek cihana saldığı Karacaoğlan, baharı, doğanın bayramlık giymesine benzetir; “Çukurova bayramlığın giyende...” Doğa, yerkürenin çevresinde üç yüzaltmış beş gün tur attığı güneşe yakınlaşıp, uzaklaşması ile meydana gelen; Anadolu halk dilinde günek/güngen; Arapça “doğrulma/düzelme” anlamındaki takvim üzre ölür, dirilir; sonra gene ölür ve dirilir; sonra, gene... Doğanın, yılın belli zamanlarındaki farklı hallerine; özellikle de “sonbaharda ölüp, ilkbaharda dirilmesindeki esrara vakıf olmak için” binlerce yıldan beri gayret edip duran insanoğlu; başlangıçta, sırrına eremediği doğayı tanrı belleyip tapınmış... Ne ki, İman ile çözemediği sırrı; akılla çözmeyi deneyince, iş sonsuza dek değişmiş... İnsanoğlu’nun son yüzyılda akılla aldığı yolu, önceki yüz bin yıl ile kıyaslamak bile gereksiz... Aradaki fark, akıl çağının kazanımıdır... Yine de, bitkinin, kendi coğrafyasını ve de iklimini aradığı gibi; düşünce de, neşet edeceği coğrafyayı ve iklimi arar... Osmanlının, “Akdeniz’de tahta parçası bile yüzdüremezler” diyerek kasıldığı çağda Hıristiyanlar, Osmanlı’nın kapattığı Akdeniz’den taşra çıkıp, yeni coğrafyalara yelken açtıkları gibi; kendilerini sıkboğaz eden tabulardan kurtaracak düşünce iklimine de yine aynı tarihlerde akıl yelkenini açıyordu... Hasetlik huyuyla malul olduğu için, çok heves ettiği halde şeyhülislam olamayan; fakat “Bu devr içinde benim padişahı mülki suhan (söz ülkesinin padişahı ” diye övünüp durmaktan da geri durmayan benim)” Şair Baki’nin, sözünü dinletemediği uşağını döverken, kalp krizi geçirip öldüğü 1600 yılında; Hıristiyan ilahiyatçı Giordano Bruno; yargılandığı engizisyonda, “tohumun başak’a dönüşmesinin kendi varlığının gereği olduğu” inancında ısrar ettiği için yakılarak öldürülmüştü... Yine de Baki’nin söz ustalığındaki hakkını teslim etmek gerek... Onun örneğin sonbahar üstüne söyledikleri, hem kendini hem de Osmanlının doruğu sayılan yüzyılı betimler gibidir... “Namu nişane kalmadı faslı bahardan//Düştü çemende berki draht itibardan.” “Bahardan iz kalmadı, yaprak (bile, dökülüp) değersizleşti.” Baki, kendi sonbaharını mı anlatıyordu acaba? Kim bilir... Baharı anlatalım diye başladığımız şu üç/beş satırlık yazıda geldiğimiz yere bakın... Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle