22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 22 MART 2012 PERŞEMBE GÜNCEL AKLIMA GELDİKÇE NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı VAHAP TUNCER A ntalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) mart ayındaki son yemekli toplantısına katılanların pek hoşnut kaldığını düşünmüyoruz. Gaziantepli işadamı Abdulkadir Konukoğlu’nun konuşmacı olduğu toplantıyı yöneten Muharrem Koç’un zaman zaman ciddiyetten uzaklaşan tavırları tepki çekti. Oturum yöneticisi Koç, Konukoğlu’na soru soran işadamlarına, “Bu nasıl soru” diyerek kendince yorum yapması, onları ti’ye alması eleştiri aldı. Ayrıca Muharrem Koç’un salonda bulunanlarla sık sık ikili diyaloglara girmesi, toplantının havasını olumsuz etkiledi. ANSİAD üyelerinin, konuşmacı Abdulkadir Konukoğlu’nun sözlerinden ne gibi sonuç çıkardıklarını bilemiyoruz. Çünkü akıllarda kalan fazla bir şey yoktu. Herhalde sadece öbür dünyaya yapılan “EFT” akıllarda kalmış olabilir. Abdulkadir Konukoğlu, zekat vermeyi, öbür tarafa yapılan EFT olarak nitelendirdi ve Antalyalı işadamlarını bunu yapmayı önerdi. Yapılan EFT’lerin yani verilen zekatların onları öbür dünyada karşılayacağını söyledi. Konukoğlu’nun önerisinin ANSİAD üyeleri arasında ne kadar taraftar bulduğu bilinmez ama genel anlamda söyledikleri dişe dokunur şeyler değildi. Öncelikle düzenli olarak izlemeye çalıştığımız ANSİAD’ın aylık toplantılarını yöneteceklerin daha titizlikle seçilmesinde yarar olduğunu düşünüyoruz. Benzeri titizlik konuşmacı konuklara da gösterilmeli diye düşünüyoruz. Bu arada toplantıya katılan akaryakıt istasyonu işletmecisi Halil Erdem, sohbet sırasında yanına giden gazetecinin Cumhuriyet Gazetesi muhabiri olmasından da pek hoşnut olmadı. Erdem’in Cumhuriyet adını duyunca yüzünün değişmesine ise anlam veremedik. ANSİAD’ta tat vermeyen toplantı ntalya kent merkezinin topoğrafyası bisiklet kullanmaya son derece uygun. Bu yüzden yakın geçmişte Antalya bisiklet cenneti idi. 1980’li yıllara kadar öğrenciler servis yerine bisikletle okula gidebiliyordu. Bisiklet, işe gidenlerin tercih ettiği ulaşım araçlarının başında geliyordu. Motorlu araçların çoğalmasına paralel olarak sokaklardaki bisikletli sayısı azaldı. Süreç içinde kent ulaşımı planlanırken, yeni yollar açılırken bisikletliler hiç düşünülmedi. Yollarda onlara yönelik uygulamalar yapılmadı. Bisiklete binmek, bu araçla trafiğe çıkmak herkesin göze alamayacağı kadar tehlikeli hale geldi. Oysa yetkililer her lafa başladıklarında Antalya’nın batıya açılan pencere olduğu gerçeğinin altını çiziyorlar. Avrupa’daki Antalya benzeri topoğrafyaya sahip kentlerde bisiklet kullanımının özendirildiğine hiç değinmiyorlar. Yakın geçmişte Hasan Subaşı’nın A Antalya’da bisiklete binmek tehlikeli belediye başkanlığı döneminde Konyaaltı’ndan Lara’ya kadar kesintisiz bir bisiklet yolu projesi gündeme geldi. Konyaaltı Caddesi’nden başlayıp Cumhuriyet Meydanı’na ulaşan, Kalekapısı’ndan sonra Kaleiçi’ne giren bisiklet yolu, Lara’daki eski sahil yolunu takip ederek plaja kadar uzanıyordu. Bu yol ile ilgili bazı yatırımlar bile yapıldı ama proje hizmete sokulamadı. Daha sonraki dönemde yapılanlarda sökülünce bu proje rafa kalktı. Mustafa Akaydın döneminde, Konyaaltı’ndan kent merkezine uzanan bisiklet yolu projesi gerçekleştirildi. Bu amaçla yollarda bazı düzenlemeler ve işaretlemeler yapıldı. Peki bu proje yaşama geçti mi? Bisiklet kullananlar yolu kullanabiliyor mu? Bunun yanıtını ATSO Meclis Toplantısında Başkan Çetin Osman Budak verdi. Kent içi ulaşımla ilgili eleştirilerde de bulunan Budak, hafta sonu yaptığı bisiklet gezisi sırasında da ya S KAMU SPOTUNUN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ açıkça ortaya konmuşken, insan bu kamu spotlarında hangi hesap var diye sormadan edemiyor. Tasarıya karşı çıkanlar bu yasa ile çocuk işçiliğin ve çocuk gelinlerin artacağını söylemiyorlar mı? Kadınların tepkisinden kurtulmak için çıkarsın televizyona, kız çocuklarınızı okutun dersin. Olur biter. Hem de daha iyi koşullarda. Paranız yoksa 8 yıldan sonra açık öğretime yazılırsınız. İnternet üzerinden eğitiminizi tamamlarsınız. Üstelik yakında herkese tablet bilgisayarlar dağıtılacak. Teknolojiyi ayağınıza getiriyoruz. Allahtan daha ne istiyorsunuz? Toplumun gözü önünde bir oyun oynanmaktadır. Okyanus ötesinden gelen talimatlarla Türkiye yeniden biçimlendirilmekte ve Ortadoğu’ya uygun bir kalıba sokulmaya çalışılmaktadır.1980’lerde yürürlüğe sokulan neo liberal politikalarla ulaşılmak istenen hedefte sona yaklaşılmıştır. Eğitim sistemi piyasacı, gerici bir yapıya kavuşturularak yaratılan siyasi ve ekonomik modelin geleceği güvenceye alınmak istenmektedir. Böyle bir düzenin devamı da ancak düşünmeyen, sorgulamayan, biat kültürü ile yetiştirilmiş bir gençlikle mümkündür. Yapılanlar bir programın parçası, belki de son halkasıdır. Sorun Türkiye’nin çağdaş ve aydınlık yarınları sorunudur. Herkesi ve her kesimi ilgilendirmektedir. Sorunu yalnızca bu ülkenin eğitimcilerinin, mühendislerinin, doktorlarının, aydınlarının, sanatçılarının sorunu zannedenler yanıldıklarını sıra kendilerine geldiğinde anlayacaklardır. Bitaraf olan bertaraf olur tehdidinden korkarak kenara çekilen ve susan sermayenin, ülkenin geleceği adına düşünme zamanıdır. şadıklarını anlattı. Antalya'da bisiklete binmenin, adeta bir intihar girişimi olduğunu ileri süren Budak, şunları söyledi: "Konyaaltı'ndaki evimden Üçkapılar'a gidene kadar 5 kez ciddi tehlikeyle karşı karşıya kaldım. Bisiklet yolu diye bazı yerlerde kaldırımları sarıya boyamışlar, sen geçtiğinde yayaya yer kalmıyor. Tepki görüyorsun. Ne yoldan gidebiliyorsun ne de kaldırımdan. 10 tane TIR’ın arka arkaya seyrettiği cadde de neredeyse kaza yapıyordum. Üçkapılar'dan sonra elimde bisikletle yürüyerek eve döndüm." Öncelikle ATSO Başkanı Çetin Osman Budak’ın bir yönünü daha öğrendik. Budak’ın bisiklet kullanan kentlilerden bir olduğunu bilmek sevindirici. Ama Budak’ın altını çizdiği gibi Antalya bisikletsever için tehlikeli bir kent. Bisikletlilere trafikta önem ve saygı gösterilmiyor. Onlar için yapıldığı söylenen projeler de havada kalıyor. Ne yazık ki acı gerçek bu… Konyaaltı sakini yurttaşın uyarısı G azetemize ulaşan bir Konyaaltı sakini okurumuz İhsan Yılmaz, sahil yolundaki yenileme çalışmalarının yarattığı tehlikelere dikkat çekiyor. Okurumuzun , “Ağa Takılanlar” aracılığı ile yetkililere iletmek istediği mesaj şöyle; “Sayın yetkililer, Konyaaltı sahil yolundaki inşaat nedeni ile yolun sağ tarafı boydan boya açılmış durumda. Yolun kenarın da aşağı yukarı 1 metreye varan açıklık var. Ben sağlıklı olduğum halde karşıya nasıl geçerim diye düşünmeden edemiyorum. Tereddüt içinde kalıyorum. Yaşlı, hamile, hasta ve çocukların yoldan geçmesi ise çok tehlikeli. Acilen ciddi tedbirlerin alınması zarureti var. İnsan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı” diyor. Konyaaltı sahil yolundaki çalış malar nedeni ile bölgenin karanlıkta kalması ciddi sıkıntı yaratmıştı. Bu konuda yapılan uyarıları yetkililer dinlemeyince yaralamalı trafik kazaları ile karşılaştık. Benzeri olumsuzluklarla karşılaşılmaması için yetkililer okurumuzun dile getirdiği uyarıları dikkate almalı. Yaya trafiğinin yoğun olduğu bu bölgede zaman geçirilmeden gerekli güvenlik önlemleri alınmalı. on günlerde çok izlenen televizyonların ekranlarında kız çocuklarının okutulmasını teşvik eden bir reklâm programı yayınlanıyor. Programın birinde Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül yer alıyor. Sayın Gül toplumsal gelişmenin önemine işaret ettikten sonra kız çocuklarının mutlaka okutulması gerektiğini söyleyerek 2023’te herkesin okuduğu ve üretime katıldığı Türkiye hedefine ulaşılacağını söylüyor. İkinci kamu spotunda ise Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan görünüyor. Bu spot biraz daha dramatize edilmiş. Eve yorgun argın gelen bir baba ve onu karşılayan kız öğrenci. Öğrenci babasının zor koşullarda dişinden tırnağından arttırdıkları ile eğitimini tamamlayınca yoksul ailesi ile gurur duyduğunu söylüyor. Arkasından ekrana gelen başbakan eğitimin önemine değindikten sonra kız çocuklarının mutlaka okutulması gerektiğine işaret ediyor. Dışarıdan bakınca insanın bundan iyisi Şam’da kayısı diyesi geliyor. Düşünün; ülke yönetiminin en üst makamları ülke kalkınması ve sosyal gelişme için okumayı ve eğitimi teşvik ediyorlar, özellikle de kız çocuklarımızın okumalarını salık veriyorlar. TBMM’de Milli Eğitim Komisyonunda AKP’li vekillerin muhalefet milletvekillerini tartaklayıp, tekmeleyerek geçirdikleri 4+4+4 lük eğitim tasarısı olmasa ayağa kalkıp bu kamu spotlarını alkışlamamız lazım. 4+4+4 kesintili eğitim modelinin İmam Hatip Liselerinin orta kısımlarını açmaya yönelik olduğu Başbakan tarafından açıkça ifade edilmişken, dinini ve kinini takip edecek bir nesil yetiştirilmek istendiği birinci ağızdan MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle