Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 15 MART 2012 PERŞEMBE GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN AVM’ler Meclis’te esnafın temsilcisi nerede? ntalya Büyükşehir Meclisi’nin son toplantısında iki yeni alışveriş merkezinin yapılmasına yönelik adımlar atıldı. Önceki yıllarda yapılan, ancak ruhsat sorunu nedeniyle kapatılan bir başka AVM’nin de yeniden işletmeye açılmasının önü açıldı. Bu kararlar alınırken Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki iktidar grubu CHP parçalandı. Dolayısı ile gözler bu parçalanmaya çevrildi. Mutlaka CHP belediye meclis grubunun bölünmesi önemlidir ama daha da önemlisi AVM’lerle ilgili kararlar alınırken orada esnafın temsilcilerinin olmamasıydı. Daha düne kadar, “AVM’lere imza atan her siyasetçiyi afişe edeceğiz. Seçim zamanında hesap soracağız” diyen esnafın anlı şanlı temsilcilerini orada göremedik. “Haberimiz yoktu” diyemezler. Çünkü, meclisin AVM’leri görüşeceği birkaç günden beri biliniyor. Yerel basın, konuyu yazıp çiziyor. Durum böyle iken başta Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok ve ekibinin mecliste olmamasının gerekçesi olamaz. Kendileriyle ilgili gündem olduğu zaman meclis salonunu dolduran, lobi yapan, baskı unsuru oluşturmaya çalışan bazı mahalle sakinleri kadar bile olamadılar. AESOB yönetimine “Meclis önünde açıklama yapın” bile demiyoruz ama en azından salonda olmalılardı. Ama olmadılar ya da olamadılar. Bu saatten sonra AVM’lerle ilgili açıklamaları, tepkilerinin inandırıcılığı tartışılacaktır. Çünkü, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Antalya’dan bakan olacak mı? dalet ve Kalkınma Partisi Antalya İl Başkanı Av. Mustafa Köse, önümüzdeki günlerde kabine’de değişiklik olacağının sinyalini verdi. Köse, "Kabinede yapılacak bir revizyon sonrasında Antalya vekillerinden bir tanesi bakan olacaktır" dedi. AKP İl Başkanı Mustafa Köse’nin hükümette değişiklik olacağını söylemesi, İl Başkanı makamında oturan kişinin açıklaması bir öngörü ya da talebin ötesinde bir durumu ifade ediyor. Köse, Antalya halkının kabinede bir bakan talep etmesinin doğal olduğunu belirterek, “Benim inancım odur ki kabinede yapılacak bir revizyon sonrasında Antalya vekillerinden bir tanesi bakan olacaktır" diye konuşuyor. A A Yakında yapılacak revizyon sonrası hükümete girecek Antalyalı bakan kim olabilir? AKP Antalya milletvekili listesine bakıldığında akla önce Vecdi Gönül geliyor. 12 Haziran 2001’de AKP listesinin birinci sırasından TBMM’ye giren Vecdi Gönül, bakanlık alışkanlığı olan bir isim. Onu uzun süre yaptığı Milli Savunma Bakanlığı’ndan anımsıyoruz. 12 Haziran sonrası kabinedeki yerini kaybeden Gönül’ün tekrar bakan olması güçlü bir olasılık ama böyle bir gelişme Antalya için ne ifade eder. Pek bir şey ifade etmez. Çünkü aralarında AKP’ye oy verenlerin de olduğu Antalyalılar için Vecdi Gönül’ün bakan olmasının fazla bir anlamı yok. Yakın geçmişte AKP’nin ilk sırasından seçilen ve kentle ilgileri sınırlı di ğer bakanlardan hiç farkı olmaz. Onun bakanlığı Antalya’da heyecana neden olmaz. Antalya listesinin ikinci sırasındaki Mevlüt Çavuşoğlu, bakanlığa daha yakın duruyor. Son Avrupa görevinde hayli deneyim kazanan Çavuşoğlu, olası kabine revizyonunda bakan olabilecek en güçlü isim olarak duruyor. Çavuşoğlu olmazsa sırada Menderes Türel ile Sadık Badak var. Özellikle Türel’in baştan beri böyle bir talebi olduğu, bunun için hayli çaba harcadığı biliniyor. 12 Haziran sonrasında beklediğini bulamayan Türel, bu kez hedefine ulaşabilir. Önündeki tek engel ise Mevlüt Çavuşoğlu. İkisi arasında gizliden gizliye bir çekişme olursa şaşırmayız. Bu kez rekor gerçek olsun B urdur Valisi Süleyman Tapsız, 18 – 19 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek Ulusal Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı’nda, “30 Bin Kişilik Süt İçme Rekoru”nu kırma denemesi yapacaklarını açıkladı. Vali Tapsız, bu konudaki denemenin 18 Mayıs’ta Gazi Atatürk Stadı’nda yapılacağını söyledi. Benzer konuda bir rekor Japonlara aitmiş. Japonya’da 27 bin 500 kişinin katılımıyla kırılan ‘kadehle bir şey içme’ rekoru kırılmış. Burdur, bu alandaki rekoru 30 bin kişiyle kırmak istiyor. Rekor denemesinin asıl amacı Burdur’un süt üretim kapasitesine dikkati çekmek. Zaten bu yıl ilki yapılacak fuarda bu amaçla düzenleniyor. Geleneksel hale getirilmek istenen fuar Guinness Rekorlar Kitabı ile taçlandırılmak isteniyor. Umarız Burdur, bu kez başarılı olur. Bu kez diyoruz, çünkü yakın geçmişte Burdur’un hayal kırıklığı ile sonuçlanan bir rekor denemesi var. Burdur, 25 Eylül 2005 tarihinde 20 bin 328 kişi ile Teke Zortlatması oynayarak rekor kırdı. Daha doğrusu kırdığını sandı. Çünkü,Burdur'un adını dünyaya duyurmak amacıyla yapılan rekor denemesinin, gerçekleşmeden reddedildiği ortaya çıktı. Dönemin Guinness Rekorlar Kitabı Türkiye Temsilcisi Orhan Kural, Gazi Atatürk Stadı'nda 20 bin 328 kişinin türkücü Sümer Ezgü'nün seslendirdiği 'Teke Zortlatması' türündeki 'Hadi Gari Sen de Gel' adlı oyunu oynamasının Guinness tarafından 'evrensel bir dans' olmadığı gerekçesiyle denemeden 10 gün önce reddedildiğini biliyormuş. Kural, Burdurlular'ın büyük hevesle rekor denemesine hazırlandığı için bu kararı iletmemiş. Böylece Burdurlular, en geniş katılımlı yöresel oyun kategorisinde rekor kırarak, tarihi ve doğal pekçok güzelliği olmasına karşın turizmden pay alamayan kentin adını dünyaya duyurma çabaları amacına ulaşmadı. Bu olay, öncelikle 4 dakika süren oyunun türküsünü seslendiren Burdurlu ünlü sanatçı Sümer Ezgü’yı şok etti. Aylardır hazırlık yapan yediden yetmişe tüm Burdurlular da uzun süre şokun etkisinden çıkamadılar. Dönemin valisi Can Direkçi, Orhan Kural’a tepkisini, "Durumun böyle olduğunu bilsek, denemeyi iptal ederdik. Onca insan müthiş bir birlik sergileyerek şehrinin adını duyurmaya çabalamış ve bütün bunlar boşa mı gitmiş? Bunu kabul edemeyiz. Öyle şey olur mu? “ demişti. Vali Süleyman Tapsız ile Burdurlular, ikinci bir hayal kırıklığı yaşamamak için bu kez daha dikkatli olmalı. En azından 30 bin kişinin süt içtiği bardağın aynı olmasına özen göstermeli. F Can suyu dedikleri da mineral barındırmayan bu su artık bildiğimiz su değil; yalnızca, HES şirketlerinin santrallerini döndürmekte kullanılan herhangi bir sıvı olacaktır. Bu, dağlardan denizlere kadar suyun taşıdığı hayattan beslenen sayısız canlının yaşamını söndürmek anlamına gelir. Buna rağmen dere yataklarına ‘can suyu’ adı altında yeterli su bırakıldığı yalanı söyleniyor. Ne demektir can suyu? Can vermek üzere olan bir canlıya birkaç damla su vermekten başka anlamı yoktur. HES kurulan derelerin yatağına ‘can suyu’ adıyla yeterli su bırakıldığı ve bunun denetlendiği yalnızca bir masaldır. İsteyen HES havzalarına gidip bakabilir. Dere yatağındaki su miktarı, doğanın kendisi tarafından belirlenir. Su ,havzaları hassas dengeler üzerinde duran ekosistemlerdir. Buralar yalnızca yakın yöredeki canlıları yaşatmaz, göçmen türleri de kapsayan geniş bir alandaki canlıların üreme, beslenme, barınma gereksinimlerini karşılar. Yaşam zinciri bu sayede ayakta durur” Bu görüşe hak vermemek elde değil. ethiye Eşen Çayı ve kolları üzerinde yapılacak çok sayıda HES ile ilgili eleştirel yazımız üzerine arayıp tepki verenler oldu. Arayanların çoğu, “Yeter artık HES’lere dur denilsin” görüşünü dile getirdi. Birkaçı da, HES’lere fazla yüklendiğimizi belirterek, “Bunlar tamamen dereleri kurutmuyor ya. Can suyu bırakacaklarını neden gözden kaçırıyorsunuz” dedi. Öncelikle çaylara, derelere kurulacak HES’lerin akarsu yatağına can suyu bırakıp bırakmayacağı kesin değil. Çünkü bu konuda kimin denetim yapacağı belirsiz. Ayrıca bırakılsa bile HES sisteminden geçtikten sonra bırakılacak suyun, “can suyu” olamayacağına dair tepkiler de var. Bu görüşü savunanlar şunları söylüyor: “Bir köyün sulama suyu gereksinimini dahi karşılayamayacak derecikler üzerine ülkenin en büyük çimento, tekstil, turizm, gıda şirketleri HES yapmak istiyor. Eğer bu projeler gerçekleşirse su bir tribünden diğerine taşınarak ve hiç havayla ya da toprakla temas etmeden denize kadar ulaşacak. İçinde oksijen ya MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C MY B C MY B