Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 23 ŞUBAT 2012 PERŞEMBE EKONOMİ AKLIMA GELDİKÇE VAHAP TUNCER ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBE BAŞKANI NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL CHP’deki “Demokrasi Şöleni” üzerine… “Ağa Takılanlar”da, CHP Antalya İl Başkanı Özer Ülken’in, “şölen” olarak adlandırdığı delege seçimlerinin pek öyle olmadığının altını çizmeye çalıştık. Yaşanan gerilimlere dikkat çektik. “Ağa Takılanlar”a yansıyanlar, gerilimin sürdüğünü gösteriyor. Özellikle mevcut ilçe yönetimlerine karşı liste çıkaranlar, partili belediye başkanlarını sürece müdahale etmekle, güçlerini bir kesim lehine kullanmakla suçluyorlar. Bu yüzden seçimlerin eşit koşullarda ve tanımlandığı gibi “şölen” tadında olmadığı görüşündeler. “Ağa Takılanlar”a mesaj ulaştıran Alican Deveci, Kepez’de ilçe yönetiminin sandıktan güçlü çıkmadığını öne sürdü. Bunun ilçe kongresinde görüleceğini belirterek, ilçe yönetimini kazanmaya yönelik iddialarının sürdüğünü ifade etti. Kepez İlçe Başkanı Halil Bahar’ın taraftarı ise, “Delege seçimlerinin galibi biziz” söyleminde ısrarlılar. “Ağa Takılanlar”a ulaşan bazı Konyaaltılı CHP’liler, Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in desteklediği İlçe Başkanı Şefik Dirgen’in delege avantajı olmadığı görüşündeler. Kongrede mutlaka ikinci ve güçlü bir liste daha çıkacağını söylediler. Muhalif listenin kazandığı 31 delegenin olduğu Siteler Mahallesi’nde, isim ve imza atılan bir oyun geçerli sayılarak durumun eşitlenip kuraya gidilmek istendiğine dikkat çektiler. “Hukuka aykırı” olduğunu söyledikleri bu olguda ısrar edilmesi halinde yargı yoluna başvuracaklarını açıkladılar. Konyaaltı’ndaki delege seçimleri yargıya taşınırsa işler hayli karışacak. Böyle olması halinde CHP Genel Merkezi’nin Konyaaltı’nda ilçe kongresinin tüm üyelerin katılımı ile yapılmasını isteyebileceğini söyleniyor. Kongre üyelerle yapılırsa ne olur? Muhalefet, işte o zaman herkesin boyunun ölçüsünü alacağı inancında. Bu inancın gerekçesini ise, “Şu andaki sonuçlara göre Konyaaltı’ndaki CHP üyelerinin yüzde 43.8’i mevcut yönetime karşı tavır aldı. Net duruş sergiledi. Bunun anlamının ne olduğunu herkes görecek” diye açıklıyorlar. Kongre merkezine anlamsız benzetme A ntalya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Toplantısı’nda, eski hizmet binasının durumu gündeme geldi. Üyelerin çoğu, ekonomik ömrünü tamamlamış binanın yıkılıp yerine kültür merkezi ve müze yapılması görüşünde birleşti. Başta ATSO Başkanı Çetin Osman Budak olmak üzere, yönetimin de görüşü de bu yöndeydi. Meclis, eski binanın müze ve kültür merkezi olmasını kararlaştırdı. Şarampol Kapalı Yol üzerindeki eski hizmet binasının kente kültür merkezi ve müze olarak hizmet vermesi ile ilgili kararın meclisten oy birliği ile çıkması beklenirdi. Herkes görüşünü söyledikten sonra çoğunluk, “Müze ve Kültür Merkezi” demişse, ATSO Meclis Üyelerinin oy birliği ile altına imza atması yerinde olurdu. Ne yazık ki böyle olmadı. Çetin Osman Budak’ın karşısına başkan adayı ola eçtiğimiz gün gerçekleştirilen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Toplantısı’nda konuşan meclis üyesi Mehmet Mülayim'in sözlerine pek anlam veremedik. Türkiye'de TÜYAP tarafından düzenlenen kitap fuarlarını ziyaret eden kişi sayısının çokluğunu ve diğer illerdeki fuar günlerinin bu yıl ilki gerçekleştirilen Antalya Kitap Fuarı'ndan daha uzun olduğunu anlatan Mülayim'in Antalya Kitap Fuarı'nın da daha uzun süreli yapılmasını istemesi çok yerindeydi. Fakat açılmadan önce ve açıldıktan sonra Antalya basınının çok önem vererek sayfalarına taşıdığı Antalya Kitap Fuarı'na, gereken değeri vermediğini söylemesi oldukça şaşırtıcıydı. Antalya basınının her gün manşetine taşıyarak yer verdiği kitap fuarı Cumhuriyet Gazetesi başta olmak üzere ulusal gazetelerde de yerini almıştı. Mehmet Bey sanırım gazeteleri çok fazla inceleyemedi. Mehmet Bey’in açılışında hiçbir belediye başkanının bulunmadığı kitap fuarıyla ilgili tüm belediye başkanlarına destekleri için teşekkür etmesine de anlam veremedik. G Gazete okumuyor musunuz? HOŞGELDİN ERZURUMLU HİTLER Ülke: Türkiye Yıl:2012 İl: Erzurum İlçe: Yakutiye Yer: Erzurum Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen Huzur toplantısı Hazret buyurmuş “zararlı çocuklar yürümeden yok edilsin” Emrin olur müdürüm yeter ki sen iste Erzurum’da toplumun huzurunu sağlamak için yapılan bir toplantıda huzura katkı sağlamak için söz alan Dumlupınar İlköğretim Okulu Müdürü Mustafa Aydın toplumsal huzuru bozmak için elinden geleni yapmış. Tıp Ne diyor zatı muhterem “T ilerledi, emniyette suçluların kanını alıp gen haritasını çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlı ise yürümeden yok edilsin.” Yetmez kardeşim aslında şunları söylemeliydi. Herkesin kan tahlili yapılsın, bize göre kanı bozuk sayılanların evlenmeleri ve çocuk sahibi olmaları kökten yasaklansın. Hitler Almanyası’na ne kadar da çok benziyor değil mi? Ünlü faşist Adolf Hitler’de birçok ulustan insanı yakarak yok ederken; üstün Alman ırkı yaratmak için güzel kızlarla akıllı erkekleri çiftleştirmeyi öngörmüyor muydu? Aklın bittiği yerdeyiz. Toplum milliyetçi duygularla parçalanıp bölünüp, din ve mezhep ayrılıkları habire körüklenirken bu noktaya gelmemiz sürpriz sayılmamalı. Bu duruma en çok bu okuldan mezun olan sanatçı Tarık Akan üzülmüştür diye düşünüyorum. Tarık Akan gibi uluslararası üne sahip bir sanatçıyı yetiştiren bu topraklardan başka ne cevherler çıkıyormuş; farkında değilmişiz… Aslında olan biten beni hiç şaşırtmıyor. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “çocuklar derslerinden geri kalıyor, aileler boşu boşuna masrafa giriyor bu nedenle 19 Mayıs törenleri iptal edilsin” derken bu talihsiz yolun taşlarını döşüyordu. Vanlı Hüseyin Çelik “Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ayet midir, değiştirilsin” derken aydınlanma devriminin dibine kibrit suyu döküyordu.. Bu ülkede Cumhuriyetin Temel İlkeleri yok sayılarak pervasızca değiştirilmeye çalışılıyorsa ve herkes ağzına geleni gelişi güzel söylemeye başlamışsa olacağı budur. Aslında daha yolun başındayız. Böyle devam edecek olursak herkes birbirine kuşku ile bakacak, herkes birbirini kafatasının çapı ile değerlendirecek ve dini inancı ile ölçüp biçecektir. Yani ayrışma mikro düzeye kadar inecektir. Ondan sonra bu toplumu bir arada tut tutabilirsen… Okyanus ötesindekiler bu topluma öyle bir zehir aşıladılar ki zehrin etkisi ile her geçen gün Ortadoğu’daki oyunu hızlandırmak için yeni aktörler ortaya çıkıyor. Hem de her renkten, her ırktan, her inançtan, her makamdan. Bu talihsiz oyunu sona erdirmek pekte kolay görünmüyor. Devletin tepesini ele geçirmek için cemaatler yarışırken; bu ülkenin liberal işadamları, aydınları, yazarları, çizerleri, okuyanları, gençleri içine kapanmış, ben işime bakayım gerisi ne olursa olsun diye düşünmeye devam ediyorsa hepimize geçmiş olsun. Sonuç; çıkması kaçınılmaz olan bölgesel bir savaş, kan, gözyaşı ve yoksulluktur. Kazananlar yine okyanus ötesindekiler ve işbirlikçileri olacaktır. Vakit çok geç olmadan herkes şapkasını önüne koyup bir kez daha düşünsün.. Bir şehir efsanesi daha bitti urdur’un yıllardır kişi başına tasarruf oranında Türkiye birincisi olduğuna dair bir söylenti vardır. Bu söylenti giderek şehir efsanesine dönüşmüştür. Bankalardaki mevduatın dışında Burdurluların yastık altında hayli altın ve parası olduğu söylenir. Ama açıklanan resmi veriler bu söylentinin doğru olmadığını gösterdi. Çünkü Burdur, kişi başına düşen mevduat oranı anlamında Türkiye’de 48’inci sırada. İstanbul’un birinci Ankara’nın ikinci, İzmir’in üçüncü, Bursa’nın dördüncü ve Antalya’nın beşinci sırada olduğu banka mevduatları sıralamasında Burdur, çok çok gerilerde bulunuyor. Nüfusu ve ekonomik yapısı göz önüne alındığında sıralama gerçekçi duruyor. B rak çıkan Hamdi Güneş karşı oy kullandı. Red oyu kullanan bir başka meclis üyesi olan Recai Kırmızıtaş’ın, yapılacak müze ve kültür merkezine, “Kent içine konulacak dinamit” benzetmesi yapmasının nedeni ve mantığı anlaşılamadı. Kültür ile dinamitin arasında nasıl bir benzerlik olduğunu anlayamadık. Anladığımız; anlamsız ve amacını aşan, ayrıca hoş olmayan bir benzetmenin yapılmış olduğudur. MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C MY B C MY B