02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 21 ŞUBAT 2012 SALI GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN A CHP’deki delege seçimleri, “Demokrasi Şöleni” miydi? oldu. Seçilen 400 kongre delegesinden 230’nun Halil Bahar’ı, 170’nin Alican Deveci’yi desteklemesi söz konusu. Şimdi mücadelenin ikinci bölümü başlıyor. Her iki taraf önce delegasyonuna sahip çıkmanın sonra da karşı taraftan delege kazanma yarışına girecek. Tarafsız gözlemciler, karşı listeden delege gönlü çelme yarışının sonucu değiştirmeyeceği görüşündeler. Her iki tarafın elinin armut toplamayacağını belirtiyorlar. Ama, “Eğer Büyükşehir Belediyesi’nden bazıları işe karışmazsa” diye de çekince koyuyorlar. Bazı Halil Bahar taraftarının böyle bir endişesi var. Demek ki bu konuda duyumları var. Partili belediyelerin delege işlerine karışmamasını, herkesin kendi işini yapmasını istiyorlar. ? ? ? Muratpaşa’da da Kepez benzeri bir görüntü söz konusu. 56 mahalleden 35’ini parti içi iktidar, 21’ini muhalefet almış görünüyor. Bu sayı delegelere dökülürse 256 delegeyi mevcut ilçe yönetimi, 144 delegeyi muhalefetin listesi kazanmış gibi. Bu arada başta üç liste olarak seçimlere giren muhalefetin daha sonra birleşip, İlçe Başkanı Ercan Erkan’ın “Mavi Listesi”nin karşısına, “Kırmızı Liste” olarak çıktığını görüyoruz. Muratpaşa ilk bakışta böyle görünse bile sonuçlar bu kadar net değil. Çünkü 23 mahallede yönetim ile muhalefet ortak liste çıkardı. Ayrıca çift liste ile yapılanlarla 10 civarında delege, her iki listede yer aldı. Örneğin Fener Mahallesi’nde, ortak listeden seçilmiş 18 delege nasıl tasnif edilecek? Kepez’de olduğu gibi Muratpaşa’da da çift listeli bir ilçe kongresi olması bekleniyor. Mevcut ilçe yönetimi ve muhalefet, bir yanda listelerindeki delegeyi korurken, diğer taraftan özellikle de ortak listedeki isimleri kazanmanın peşine düşecek. Ayrıca karşı listeden delege kazanmanın hesapları sürüp gidecek. Ama şu andaki görünümü ile İlçe Başkanı Ercan Erkan’ın 1 Nisan’daki kongrede bir adım önde olduğunu söylemek mümkün. ? ? ? Seçilenler ve kaybedenler… Delege seçimlerinde seçilen önemli isimler var. Örneğin yönetimi düştüğü için delege seçimine girmek zorunda kalan İl Başkanı Özer Ülken bunlardan biri. İl Genel Meclisi Başkanı Cavit Arı ‘da, Ülken ile birlikte Muratpaşa Şirinyalı da delege seçilmeyi başardı. Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen’in ailesinden, Dilek Seren Deren ve Melek Dila Evcilmen, kongre olmasa bile “Ön Seçim Delegesi” olmayı başardılar. Ama bir de bunu başaramayanlar vardı. Eski milletvekillerinden Feridun Baloğlu ile eski il başkanlarından Ümit Uysal delege seçilemeyenler arasındaydı. Muratpaşa’da Ömer Melli (önceki il başkanı), İlkay Öncel (Murtapaşa Meclis Üyesi), Levent Kıldır, Mehmet Özbey, Abit Küçükaslan, Giray Ercenk, Gültekin Çeki, Adnan Yıldız, Abdullah Budak, Muazzez Kaval gibi isimler CHP’nin delege olamayan ünlülerinden bazılarıydı. Ocakların faturasını biz ödüyoruz A ntalya CHP’de önümüzdeki ilçe ve il kongresine yönelik delege seçimlerini geride kaldı. İl kongresinde ağırlık merkez ilçedeki, özellikle de Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı’nda olduğu için buralardaki seçimler hayli önemliydi. Bu yüzden hayli tartışmalı, zaman zamanda gerilimli geçti. Her ne kadar CHP İl Başkanı Özer Ülken, delege seçimleri sürecini, “Demokrasi Şöleni” olarak değerlendirip parti üyelerine teşekkür mesajı yayınlasa da, yaşanan bazı olaylar, “Bu nasıl demokrasi şöleni ” dedirten türdendi. Örnek olarak Muratpaşa Deniz Mahallesi’ndeki delege seçimlerinde yaşananları gösterebiliriz. 40 yıl önce CHP’de il başkanlığı yapan, yaşı 80’leri çoktan geçmiş olan Tevfik Şahin, elinde bastonu ile güç bela ilçe merkezine gelip oyunu kullanmak istiyor. Sıraya girmediği gerekçesi ile bazı kişiler tarafından sert sözlerle uyarılıyor. Bu da yetmiyormuş gibi çıkan bir tartışmanın ortasında kalıp düşme tehlikesi atlatıyor. El üstünde tutulması gereken yaşlı partiliye özellikle bir grup adına çalışan gençlerin gösterdiği bu olumsuz tavır hiç hoş değildi. Buna bir de Kepez’de karakola kadar yansıyan kavgayı düşünürsek süreci şölen olarak adlandırmanın kolay olmadığını söyleyebiliriz. ? ? ? Merkezdeki sonuçlara bakıldığında Konyaaltı’nda İlçe Başkanı Şefik Dirgen’in rahat olduğu söylenebilir. Dirgen’in yazdığı kongre delegelerinin çoğu seçilmiş durumda. Parti içi muhalefet az sayıda delegasyonda sahip olabildi. Konyaaltı’nda ilçe kongresinin tek liste ile yapılması, muhalefetin liste çıkarmaması beklenebilir. ? ? ? Kepez’de Alican Deveci grubu, delege seçimlerine hayli asıldı. İlçe Başkanı Halil Bahar ile onu destekleyen güçlü bir cephenin karşısında birçok mahallede üstünlük de sağladı. Ama genel olarak Kepez’in galibi Halil Bahar ve ekibi ntalya’nın iki büyük ilçesi Alanya ile Manavgat arasında sınır oluşturan Alara Çayı üzerindeki köprünün tamamlandığı haberi düşündürücüydü. 18 köy ve 5 beldeyi birbirine bağlayan Alara Köprüsü, İl Özel İdaresi tarafından yaptırıldı. Bütçesini de İl Genel Meclisi sağladı. İl Genel Meclisi Başkanı Cavit Arı ile meclis üyeleri, Alara Köprüsü'nde inceleme yaptılar. 100 metrelik köprüden geçerek trafiğe açtılar. Cavit Arı, incelemesi sırasında 2007 yılında yıkılan köprünün yapılması konusunda büyük çaba sarf ettiklerinin altını çizdi. Cavit Arı’nın da belirttiği gibi Alara Köprüsü, 2007 yılında kum ve çakıl ocakları işleten firmalar tarafından alınan malzemeler sonucu yıkılarak kullanılamaz hale geldi. Manavgat ve Alanya’nın bütçelerinden ayrılan kaynaklarla 2011 yılında yapımına başlandı. 100 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğindeki köprü, yaklaşık 1 milyon 200 bin liraya mal oldu. Alanya ve Manavgat’ın köylerinin altyapısına, eğitimine harcanması gereken 1 milyon 200 bin lira, kum ve çakıl ocaklarının yıktığı köprü için harcandı. Ocak sahipleri, daha fazla para kazanmak için Alara Çayı’nın yatağını harap etti. Faturasını İl Genel Meclisi ödedi. Alanya ve Manavgat’ın köylerine eksik hizmet yapıldı. Benzer manzaralar Antalya’nın burnunun dibindeki Aksu Çayı’nda yaşanıyor. Kum ve çakıl ocakları, kendilerine verilen ruhsat alanlarının dışına çıkarak çay yatağının altını üstüne getirdi. Artık her güçlü yağıştan sonra Aksu Çayı’nın havzasını sel suları basıyor. Ocakçıların para hırsının kurbanı tarım arazileri ve köylü yurttaşlar oluyor. Aksu her geçen gün çevresindeki tarım topraklarını yok ediyor. Zamanında denetlenmeyen, hala da izinsiz kum ve çakıl alımı yaptıkları ileri sürülen rantçıların faturasını sadece çevredekiler ödemiyor. Devlet bozulan Aksu Çayı’nın yatağını yeniden düzenlemek için proje hazırlıyor. Bunun içinde trilyonlarca lira harcanacak. Yani rantçıların açtığı yaranın faturasını yine biz ödeyeceğiz. “Şeker Fabrikası, Burdur’un şah damarıdır” H ükümet, tüm karşı çıkışlara rağmen Burdur Şeker Fabrikası’nı özelleştirmeye çalışıyor. Türkiye’nin en değerli şeker pancarının yetiştirildiği Burdur ve çevresine hizmet veren fabrikanın satılması tepki çekiyor. Genel kanı özelleştirilme sonunda fabrikanın çalıştırılmayacağı yolunda. Fabrikanın yıkılıp çok geniş ve değerli arazisinin imara açılacağından endişe ediliyor. CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, TBMM’de yaptığı konuşmada Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmek istenmesini eleştirdi. CHP’li Özkan, fabrikanın önemini anlatırken, “Burdur’un şah damarı” benzetmesini yaparak şöyle dedi: “1955 yılında yapılan Burdur Şeker Fabrikası’nın, Burdur’un şah damarı olduğunu belirtmek isterim. Kesinlikle özelleştirilmesine karşıyız. Bu yıl 130 milyonluk bir getiri sağlamıştır. Burdur’un her şeyidir. AKP Hükümeti’nin şu son on yılda yaptıklarının tamamını terazinin bir kefesine koysak Burdur Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesi yapılanların tümünü siler. Onun için Burdur Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesine kesinlikle karşı olduğumuzu belirtiyor. Hükümeti bir kez daha uyarıyorum ve göreve çağırıyorum. Eportföy satışıyla Burdur Şeker Fabrikası, Uşak, Afyon, Alpulu ve Susurluk ile satılmak isteniyor. Özelleştirilmek isteniyor. Bu konuya tüm Burdurlular olarak karşı olduğumuzu bir kere daha bu kürsüden tekrar belirtmek istiyorum.” Ramazan Kerim Özkan’ın da belirttiği gibi Şeker Fabrikası tam anlamı ile Burdur’un şah damarı. Hükümet, fabrikayı kapatılacağını bile bile satarak Burdur’un şah damarını keser mi? Kaldırılan bedelli askerliğin ardından fabrikada kapatılırsa Burdur ne hale gelir? Özelleştirme kararı alanlar acaba bunu merak ediyor mu? HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ Prof. Dr. Duran Canatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Kan Hastalıkları Uzmanı Genetik Hastalıkları Uzmanı Hastalarını kabule başlamıştır. Adres: Arapsuyu Mh. 600 Sk. Ayşe Yeşil Apt 39/12 (Arapsuyu Postanesi Minicity arası) Konyaaltı Antalya Tel:0242. 2488840 Cep: 0532.3641373 Mail: [email protected] C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle