02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türk kadını, seçme ve seçilme hakkını elde edişinin 78. yıldönümünü buruk kutluyor. Açıklamaların ortak noktasını, “Kadına parlamentoda yeterli oranda temsil hakkının tanınmaması” oluşturuyor FARUK KESKİN Kadınlar sitemkar 6 ARALIK 2012 PERŞEMBE SAYFA HABER 3 GÜN GÜRSU KUNT [email protected] Yaşam savaşını kaybetti akkari'nin Çukurca ilçesindeki üs bölgeye 25 Kasım'da saldırı girişiminde bulunan teröristlerce güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada ağır yaralanan ve tedavi gördüğü GATA’da 10 günlük yaşam savaşını kaybeden Uzman Çavuş Ömer Tunçbilek'in cenazesi, Eğirdir ilçesinde toprağa verildi. GATA'dan yakınları tarafından alınan Tunçbilek'in Türk bayrağına sarılı naaşı, hava yoluyla Isparta Süleyman Demirel Havalimanı'na, buradan da kara yoluyla Eğirdir ilçesi Gökçehüyük beldesine getirildi. Cenaze törenine Tunçbilek'in babası İbrahim, annesi Safiyet, eşi Mediha, 1,5 yaşındaki kızı İclal Safiye Tunçbilek, protokol üyeleri ve yurttaşlar katıldı. Askerlerin omuzlarında top arabasına taşınan Tunçbilek'in cenazesi, yurttaşların terör örgütü aleyhine attığı sloganlar eşliğinde belde mezarlığına götürüldü. Tunçbilek, burada toprağa verildi. Yürümekte zorluk çeken şehidin anne ve babası ile eşi, ambulans ile mezarlığa getirildi. Öte yandan Tunçbilek'in kardeşi Servet Tunçbilek'in Mardin'de 8 aydır vatani görevini sürdürdüğü öğrenildi. H eçme ve seçilme hakkını bir çok Avrupa ülkesinden önce 5 Aralık 1934 tarihinde elde eden Türk kadını, bugün gelinen noktada 78 yıllık sürecin çok daha gerilerinde değerlendiriliyor olmalarına tepkili. Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazanmasının yıldönümü nedeniyle Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi’nce yapılan basın açıklamasında, kadınların siyaset ve ülke yönetiminde yeterince aktif ve söz sahibi olamadıklarına bir kez daha dikkat çekildi. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Şubesi’nce Çağdaş yapılan açıklamada ise parlamentoda kadınlara yeterli oranda tem demokrasiden sil hakkı tanımadığı belirtildi. S Seçme, seçilme, yaşam hakkı Kadınlar canlarına kıyıyor… Çalışma ortamlarında gördükleri baskılar, dışlanmalar, geçirdikleri soruşturmalar, verdikleri ifadeler, emeğinin sömürülmesi ya da çalışma hayatından tamamen dışlanması onu her geçen gün yaşamdan bir adım daha uzağa taşıyor. Eziliyor, dışlanıyor, horlanıyor, kişiliklerini kaybediyorlar… Yakın zamandaki iki örnek çok acı… Biri, Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu… Diğeri Doktor Melike Erdem… Birbirlerini hiç tanımıyorlar, hiç görmediler. Ama hayatı sonlandırma gerekçeleri aynı… Daştanoğlu, özel hayatıyla ilgili hazırlanan dosya nedeniyle ordudan atılınca kıydı canına… Erdem ise doktor şikayetlerinin Sağlık Bakanlığı’na bildirildiği Alo 184’e bırakılan bir çağrının ardından verdi kararını. İfadesi alındı. Ardından da elinde bakanlığa vereceği savunma ile çalıştığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin altıncı katından attı kendi… Meslektaşlarının isyanı, öfkesi sert… “Melike’nin katili, Receplerin düzeni” sloganları atılıyor tüm kentlerdeki eylemlerde. Şikayet hattının kaldırılması isteniyor. “Artık yeter” deniyor… Unutmadan, altını çizmekte fayda var. Bir de Alo 147 var… Bu hattı da öğretmenleri şikayet etmek için kullanıyorsunuz… Arıyorsunuz, aklınıza ne gelirse sayıyorsunuz… Sonra da öğretmenlere, “Örgüt üyesi misin”, “Hükümet, MEB, 4+4+4 aleyhine propaganda yaptın mı” diye soruluyor. Türkiye genelinde mart ayından bu yana 500 öğretmen hakkında, Alo 147 aracılığıyla soruşturma açıldığı biliniyor. Hükümet, çalışanları, özellikle de kadınları kendi eliyle ateşe veriyor. Bir de çalışma hayatına hiç katılamayanlar var.. Yıllarca atamasının yapılmasını bekleyen öğretmenler var örneğin… Beklerken, yaşam direncini kaybedenlerin, ölüme atlayanların sayısı 40’a yakın. Anımsarsınız, biri de Antalyalıydı… 25 yaşında canına kıydı Ceyda Cansu Denker…. Atamasını beklerken, emeğini sömüren özel sektörün teklif ettiği 300 liranın ardından, boşluğa bıraktı kendisini geçen yıl.. Kadınlar, çalışma hayatının içinde var olmaya çalıştıklarında, önce kişilikleri ellerinden alınıyor, sonra da yaşam hakları… Canlarına kıyıyorlar. Arkalarında, sevdikleri kalıyor bir tek... Bir de kadınları ölüme sürükleyen erkekler, yönetenler kalıyor. Ama onlar için hayat kaldığı yerden devam ediyor… Yönetenler dedik ya… Dün, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 78’inci yılıydı. Kutlamalar yapıldı… ‘Aman ne iyi… Herkesten önce, seçme ve seçilme hakkını aldınız’ denildi, yöneten erkekler tarafından. Evet, Türk kadını bu hakkını tam 78 yıl önce aldı. Ama sadece seçti. Seçilemedi, yönetemedi. Kötü yönetimlere kaptırdı seçilme ve yönetme hakkını… Şimdilerde yönetimler öyle kötü ki, artık yaşam hakkını da alıyor… uzak Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi’nce yapılan açıklamaKent Konseyi önünde düda ise eğitimle beraber sosyal ekonomik, kültürel yaşama katılımdan zenlenen etkinlikte basın açıkkısmen de olsa yararlanan kadınlalamasını okuyan Kadın Meclisi rın, seçilme hakkını hak ettiği şekilKoordinatörü Fatma İyibilgin, de kullanamadığına dikkat çekile1935 yılında yapılan seçimlerrek, “Kadınların parlamentoya de ilk kez seçilme hakkını kulbu oranda katılımla çağdaş lanan Türk kadınının, 935 milletdemokrasiden söz edilevekilliğinin 18’ini alıp yüzde 4,6 oramez” denildi. Geçmişle kıyaslama nında temsille TBMM’ye girdiğini ha Seçmek yetmiyor CEREN KAYA tırlatarak, “Ancak günümüzde kadınların siyasette aktif ve söz sahibi olduklarını söylemek mümkün değil. 2011’de AKP’den 45, CHP’den 19, MHP’den 3 ve bağımsız 11 olmak üzere toplam 78 kadın TBMM’ne girdi. Bu rakam toplam milletvekili sayısının yüzde 14,8’idir. Biz pozitif ayrımcılık değil, erkeklerle eşit oranda temsil hakkı istiyoruz. Cumhuriyetle kazandığımız haklarımızı hiçbir gücün geri almasına izin vermeyeceğiz” dedi. A ntalya CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sultan Yeğen, “Seçmek yetmiyor, seçilmek ve yönetmek istiyoruz” dedi. 5 Aralık ka dına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıldönümünde CHP Kadın Kolları üyeleri, 81 ille birlikte ortak basın açıklaması yaptı. Çallı Atatürk Anıtı önünde yapılan açıklamada konuşan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sultan Yeğen, “Aradan geçen 78 yıllık süreçte, biz kadınların kazanımlarını daha da ileriye taşınması beklenirken, bugün itibariyle gelinen nokta hiç de iç açıcı değil. 12 Haziran 2011 seçimlerinde TBMM'deki milletvekillerinden sadece 78'i, hükümette ki 26 bakandan 1'i kadın. Ülkemizde yerel yönetimlerde kadın oranı yüzde 2,5'tir. 2 bin 924 belediye başkanının 26'sı, 34 bin 210 muhtarın 65'i kadın” diye konuştu. 2012 yılında karar alma süreçlerine katılım durumuna bakıldığında kötü tabloyla karşı karşıya kalındığını dile getiren Yeğen, “81 valinin 1'i, 103 rektörden 5'i, 428 vali yardımcısından 7'si, 795 kaymakamdan 22'si, 80 müsteşar yardımcısından 3'ü kadın. 26 Müsteşar arasında hiç kadın yok” dedi. Yeğen, CHP olarak, eğitim, sağlık, istihdam, siyaset ve toplumda kadınların erkeklerle eşit, özgür ve dayanışma içinde yaşayabilecekleri bir ülke yaratmak istediklerini anlattı. Hortum yıktı, geçti lanya'daki hortum nedeniyle bazı evlerin çatıları uçtu, seralarda ve bir prefabrik fabrikada hasar oluştu. İlçenin Konaklı ve Payallar beldelerinde etkili olan hortum nedeniyle yaklaşık 400 metrekare kapalı alanı olan prefabrik fabrikada zarar oluştu. 30 üreticiye ait 60 dekar serada da zarar meydana geldi. Ziraat Odası Başkanı Turgut Musluoğlu, ''Konaklı, Türkler ve Payallar bölgesinde hortum ve fırtına sıklıkla yaşanıyor. Hasar tespitini yapıyoruz. Ancak birçok çiftçinin tarım sigortası yok” diye konuştu. A Tatil yalanı sağlık getirdi onya'da yaşayan ve böbrek nakli olması gereken 68 yaşındaki Zeynep Kulak’a 46 yaşındaki kızı Tülay Kulak, böbreğini vermek istedi. Fakat annesi, ''Tek böbrekle yaşayamaz'' diyerek istemedi. İkna çabaları sonuçsuz kalan Tülay Kulak, bunun üzerine ''Tatile gidiyoruz'' diyerek annesini Antalya'ya getirdi. ''Kontrole gidelim'' diyerek Medical Park Organ Nakli Merkezi'ne götürülen Zeynep Kulak, doktorlar tarafından nakil için ikna edildi. Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Prof. Alper Demirbaş başkanlığındaki ekip, başarılı operasyonu gerçekleştirdi. K A Bir kızı olduğunu 17 yıl sonra öğrendi ntalyalı iş adamı Taylan Gündeşlioğlu, bir fuar için gittiği Finlandiya'da 17 yaşında bir kızı olduğunu öğrendi. Gündeşlioğlu, Alanya'da 1994 yılında, Finli turist Hannele Minkkinen ile tanıştığını, ülkesine dönmesinin ardından Minkkinen ile bir daha görüşemediğini söyledi. Minkkinen'den kızı olduğundan haberi olmadan bir evlilik yaptığını anlatan Gündeşlioğlu, ''Finlandiya' düzenlenen bir fuara katıldım. Televizyonda görüntüm yayınlandı. Kızımın annesi, beni tanımış. Kızım da beni buldu. Çok mutluyuz” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle