Katalog

5 ARALIK 2012 ÇARŞAMBA SAYFA HABER 3 Doğu Garajı ihalesi 13 Aralık’ta yapılıyor Melek bebek şimdi sağlıklı Önce nekropol düzenlenecek Çizgi NİHAT TOKLU toklunihat@mynet.com Tarım kan ağlarken G E rzurum'da polis memuru olan Çağlar ile ev hanımı Yeşim Yurdatapan'ın tek çocukları olan Melek Naz'a 3 günlükken karnındaki şişkinlik nedeniyle gittikleri hastanede, ''Fin tipi konjenital nefrotik sendromu'' denilen hastalık teşhisi konuldu. Bu nedenle büyüme geriliği yaşayan ve böbrek yetmezliği çekmeye başlayan Melek Naz, doğumundan itibaren 17 ay boyunca 6 kez cerrahi müdahale geçirdi. Böbrek nakli gereken Melek Naz, operasyon için gerekliliği istenen 8 kilograma ulaştığında ise annesinin böbreğiyle yeniden hayata tutundu. Büyükşehir, Doğu Garajı'nı kültür ve ticaret merkezine dönüştürecek projeyi 13 Aralık’ta ihaleye çıkaracak. Firma, ilk olarak Antalya’nın bilinen tarihini 100 yıl daha geriye çeken nekropol alanını düzenleyecek 5 yaşındaki çocuk A 3 çocuğa can verdi ntalya'da beyin ölümü gerçekleşen bir çocuğun 2 böbrek ve karaciğeri, 3 farklı çocuğa nakledildi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ayhan Dinçkan, trafik kazası geçiren adı açıklanmayan 5 yaşındaki bir çocuğun organlarının ailesi tarafından bağışlandığını söyledi. Dinçkan, karaciğerin Samsun'da 7 yaşındaki Nefise Gözütok’a, böbreklerden birinin 2 yaşındaki Nurhayat Yeşilmen'e diğer böbreğin de 14 yaşındaki Rıdvan Avcı'ya nakledildiğini ifade etti. Tarihin izleri B irçok ulusal ve uluslararası kültür ve sanat etkinliğinin düzenlendiği Antalya'da yeterli mekan bulunmadığı göz önünde bulundurularak, yapılacak projede 3 bin 200 kişilik çok amaçlı gösteri salonu yer alacak. Nekropol alanı korunarak Kent Müzesi'ne dönüştürülecek ve buradaki tasarım Antalya'nın tarihsel geçmişine ait izler ile geleceği arasında köprü oluşturacak şekilde kurgulanacak. 1. derece arkeolojik sit alanı kapsamında alınan nekropol alanı, dış etkenlerden korunması amacıyla yarı şeffaf yapı malzemeleriyle kapatılacak. Nekropolün bulunduğu alan dışındaki bölüm kültür ve ticaret merkezi olarak projelendirilecek. Projede tiyatro salonu, 4 sinema salonu ile sanat galerileri yer alacak. Kesici alet taşıyanlar denetimde üyükşehir Belediyesi’nde gerçekleştirilecek ihalenin tahmini yatırım bedeli 51 milyon 501 lira olarak belirlendi. Kapalı teklif usulü ile yapılacak ve 13 Aralık Perşembe günü saat 16.00'da olacak ihalenin artırıma esas yıllık kira tahmini bedeli KDV hariç 400 bin lira olarak açıklandı. İhaleyi kazanan firma, ilk etapta tarihi mezarların bulunduğu nekropol alanın düzenlemesini, ikinci etapta ise kültür ve ticaret alanlarını yapacak. Yüklenici, yapım işi karşılığı 29 yıl süreyle ticari alanları ve otoparkı işletecek, nekropol B ve kültür alanlarını Büyükşehir Belediyesi'ne bırakacak. Kent doğuya kaydırılacak Doğu Garajı'nda hayata geçireceği projenin kazıları sırasında ortaya çıkan ve Antalya'nın bilinen tarihini 100 yıl daha eskiye çeken nekropol alanı, tamamen koruma altına alındı. Alanın planlaması sürecinde yapılan toplantılarda, nekropolün özel bir proje konusu olarak ele alınmasına ve alanın kentsel mekana yansıtılmasına karar verildi. Projeyle, kent merkezi olarak gösterilen Kale Kapısı'nın yükünün azaltılması amacıyla kent merkezinin doğuya kaydırılması hedeflendi. eçtiğimiz kasım ayında Tüketici Fiyat Endeksine göre enflasyon, (yüzde 0.38 oranında da olsa) beklenenden düşük gerçekleşmiş. Konu ile ilgili ATSO Başkanı Çetin Osman Budak’ın yaptığı değerlendirmeye bakıldığında, buna tarım sektöründeki fiyatların kasım ayında yerlerde sürünmesinin yol açtığı anlaşılıyor. Geçtiğimiz ay Gazipaşa’dan, Alanya’dan, Kumluca’dan, Kaş’tan, Doyran’dan, Aksu’dan gelen üreticilerin, “batıyoruz” feryatları, enflasyona olumlu yansımış. Acaba ülkeyi yönetenler bu durumu nasıl değerlendirecekler. “Bakın enflasyonu düşürdük” diye övünen siyasetçilere rastlayacak mıyız? Umarız böyle bir durumla karşılaşmayız. Eğer Türkiye’de enflasyon, tarımdaki kriz yüzünden düşüyorsa öncelikle iktidarın şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor. Çünkü zarar eden üreticinin tarlalarını, seralarını boş bırakması herhalde hayırlı bir gelişme olmaz. Ama ne yazık ki gidişatın bu yönde olduğunu görüyoruz. Birkaç yıldan beri, daha doğrusu en azından 5 – 6 yıldır, Toroslardaki dağ köylerinde tarlaların hiç ekilmediği dikkatimizi çekiyordu. Köyden kente göçü biliyoruz. Köylerde yeterli genç nüfus kalmadığı da malum. Ama gene de köylerin çoğunda tarlaları ekip biçecek nüfus yaşıyor. Peki neden tarlalar kaderine terk ediliyor? Bunu köylülere sorduğumuzda bize, “Ekip biçmek satın almaktan daha pahalıya geliyor. Mazot, gübre pahalı. Ayrıca neden ekelim ki? Hükümet, ekim yapmasak ta dönüm başına bize destekleme primi ödüyor” diye yanıt verdiler. Hükümetin bu politikası adeta, köylüleri üretimden vazgeçirmek üzerine kurulmuş. Ortada ödenen destekleme primi var, ama ekip dikilen bir ürün yok. Bu tür üretmeden yapılan desteklemeden sadece dağ köylerinin değil, devletin geniş tarım çiftliklerini kiralayan bazı kişilerin de yararlandığını duyduk. Başta Fransa olmak üzere birçok batılı ülke, çiftçilerin üretimini desteklerken bizde tam tersi durum söz konusu. Yanlış tarım politikaları yüzünden üretici, pamuktan, buğdaydan, mısırdan, susamdan vazgeçti. Yıllarca, “Dışarıdan ithal etmek daha ucuza geliyor” anlayışı ile hareket edildi. Ama Fransa gibi ülkeler, ithalat daha ucuz diye tarımda üretimi boşlamadı. Tam tersini yaptı. Doğru tarım politikasının hangisi olduğunu tartışmak anlamsız. Türkiye’de yapılanların yanlış olduğunu yaşam her geçen gün ortaya koyuyor. Bugün üretimden vazgeçen köylüleri yeniden ekip biçmeye yöneltmek hiç kolay değil. İşin içine birde siyaseten yapılan gıda yardımları girince beklentiler daha da farklılaşıyor. Üretmek, çalışmak yerine gıda yardımları, karşılıksız desteklerle geçinmenin kolaycılığı başlıyor. Bu yöntemin genişlemesinin ülke tarımını daha da çıkmaza sokacağı belli. Bu yüzden yetkililerin yol yakınken tarımdaki krize akılcı, kalıcı çözüm bulmaları gerekiyor. ntalya'da 2010 yılında 9 kişi olan kesici aletlerle öldürülme olayının 2012 yılının 11 ayında 27'ye yükselmesi üzerine kesici alet taşıyan kişilere yönelik uygulamalar artırıldı. Antalya Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, 2010 yılında 9 kişi kesici aletle öldürüldü. Aynı yılda gerçekleşen 532 olayda 573 kişi de kesici aletle yaralandı. 2011 yılında ise 12 kişi kesici aletle öldürülürken, 664 olayda 652 kişi kesici aletle yaralandı. 2012 yılının 11 ayında ise 27 kişinin kesici aletle öldürüldüğü, 636 olayda 609 kişinin ise yaralandığı belirtildi. A Mevsimin ilk karı ış, Türkiye genelinde etkisini göstermeye başladı. Afyonkarahisar’a mevsimin ilk karı düştü. Dün öğle saatlerinden itibaren yağmaya başlayan kar, özellikle öğrencilere eğlence kaynağı oldu. Ders saati bitiminde kar topu oynamak isteyen çocuklar, uzun süre karın birikmesini bekledi. K A Müdürler, avukatlar, kamu görevlileri tefecilikten gözaltında ntalya'da düzenlenen ''Örgütlü tefecilik'' operasyonunda icra müdürü ve müdür yardımcısının da aralarında bulunduğu 35 kişi gözaltına alındı. Antalya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, ''Örgütlü tefecilik ve nitelikli dolandırıcılık'' yaptıkları öne sürülen suç örgütüne yönelik sabah saatlerinde çeşitli adreslere eş zamanlı olarak operasyon düzenledi. Operasyonlarda 35 kişi gözaltına alındı. Operasyon sürüyor. A Evde sağlık hizmetinde bir adım daha atıldı ntalya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Erdoğan Taş, ''Antalya'da evde sağlık hizmeti veren hastanelerimizde hastanın evine sağlık hizmetini götürmenin yanında evdeki hastasına bakım yapan kişilere yönelik de eğitim projesi yürütülmektedir'' dedi. Erdoğan Taş, yaşlı nüfusun, kronik hastalıkların, ruhsal hastalıkların, yaralanmaların sayısının artmasının, sağlık hizmetlerinin kullanımı ve maliyetini artırdığını kaydetti. Taş, yalnızca tedavi edici değil, koruyucu, destekleyici ve rehabilite edici sağlık ve sosyal hizmetlere duyulan ihtiyaç ve talebin de arttığına işaret etti. C MY B