Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 ARALIK 2012 CUMA SAYFA HABER AKDENİZ İKTİSAT 3 Binişlerini giydiler Akdeniz Üniversitesi'nde 2012 yılında akademik unvan alan, unvanı yükseltilen ve kadroya atanan öğretim üyeleri düzenlenen törende, binişlerini giydi CEREN KAYA Kalite belgesini aldı A M ATAB çevre çalışmalarıyla ''ISO 9001:2008'' belgesi aldı. MATAB Başkanı Recep Barut, atık su, arıtma, atık bertaraf tesisleri işletme, kanalizasyon ve içme suyu hatları, altyapı hizmetleri, çöp tesisi, çevre çalışmaları kalite yönetim sistemi çalışmaları ile ISO 9001:2008 belgesini almaya hak kazandıklarını söyledi. Eğitim çalışması yapılıyor MATAB olarak her türlü altyapı ve çevre sorunlarına yönelik projeler ile insan odaklı hizmet anlayışının gelişimini sağlayarak, yaşam kalitesini arttırmayı hedeflediklerini anlatan Barut, ''İnsan odaklı hizmetin daha iyi verilmesi de kurumsallaşmadan geçmektedir. MATAB olarak hizmet verdiğimiz kurumlara daha iyi ve kaliteli hizmet sunmak için uzman olduğumuz konularda sürekli kendimizi geliştiriyor ve eğitiyoruz” diye konuştu. kdeniz Üniversitesi konferans salonunda yapılan törende konuşan Rektör Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, üniversite bünyesinde 933 öğretim üyesinin bulunduğunu belirtti. Üniversiteyi geliştirmek için çalışmaların sürdüğünü anlatan Kurtcephe, ''Nükleer Araştırma Merkezi'ni oluşturma çabalarımız sonuçlanmaya çok yaklaştı. Bu merkez, Akdeniz Üniversitesi damgalı bilimsel ürünleri kullanmanın keyfini yaşatacak'' dedi. 2012 yılında nano teknoloji ekibinin 11 ürün geliştirip, bir firma aracılığıyla piyasaya çıktığını belirten Kurtcephe, bu durumun kendisine mutluluk verdiğini dile getirdi. Kurtcephe, Belçika Veliaht Prensi Philippe'nin katılımıyla Belçika'daki Advanced Mechanical And Optical Systems (AMOS) şirketi ile Teknokent'in ortak olduğu şirketin anlaşmasını imzaladıklarını hatırlattı. Kurtcephe, buluş sa yısı itibarıyla A.Ü. teknokentinin Türkiye birincisi olarak önemli bir başarıya imza attıklarını söyledi. İddialara yanıt verdi Siyaset yapma düşüncesinin olmadığını anlatan Kurtcephe, kendisini çekemeyenlerin çeşitli iddialar ortaya attığını savundu. Kurtcephe, “Bir iddiaya göre, bir silahlı çatışmaya İsrafil K. ve İsmail K. isimli iki kişi karışıyor. İddiaya göre 'İsrafil K'nın biri be nim, diğeri Olbia Çarşısı ihalesini kazanan İsmail Koç. Ben İsmail Koç ile çatışmaya girmişim. Avukatım aracılığıyla Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazdık. Gelen yazıda o kişinin ben olmadığımı, 'İsrafil Korkmaz' isimli bir kişi olduğuna dair yanıt geldi. Benim elim tetiğe en son 1983 yılında, Kandıra'da askeri temel eğitimi alırken değdi. Ayrıca kendime konut yaptırmadım. Lojmandaki çatı katında oturmaya devam ediyorum” dedi. Ödül verildi örende bilimsel çalışmalara katkıda bulunan öğretim üyelerine bilim, hizmet ve teşvik ödülleri verildi. ''Bilim'' dalında Doç. Dr. Sibel Tunç, ''Hizmet'' dalında Prof. Dr. Gülşen Yakupoğlu, ''Teşvik'' dalında ise Doç. Dr. Ayşe Akman Karakaş, Doç. Dr. Pınar Yerlikaya, Yrd. Doç. Dr. Hilal Erkuş Öztürk'e ödül verildi. Törende 29 profesör, 57 doçent, 43 yardımcı doçent biniş giydi. Ayrıca emekli olan 6 öğretim üyesine de emeklilik plaketleri verildi. T vardır: Bu gerçek, akademisyenler için olduğu kadar, öğrenYrd. Doç. Dr. imde yer alan öğrenci MUSTAFA ŞANLI gençler” için de “g geçerlidir. İnsanlığın sanli@akdeniz.edu.tr www.mustafasanli.info ulaştığı evrensel kural budur! Tarihin her döneminde, kuşku duyup sorgulayan akıl, toplumları ileri götürmüştür. Elbette özgür “Haddini bilmek erdemdir”. Halk deyimi akademisyenler ve “kanı deli akan Temel soru şu: Neden poli (delikanlı)” gençler bu gelişmede tikacılar üniversite ortamına tepki pay sahibidirler. Düzenin duyarlar? Üniversite nedir ve ne değişmezliğini savunan mukteüretir? Üniversitenin yarattığı/ dirler/ işbirlikçileri/ talancılar ve politikacılar kontrol oluşturmaya çalıştığı ortam sığ toplumu ve insanlığı nasıl etkiler? edemedikleri üniversiteye hep kuşku”nun ve karşı durmuşlardır. 1. Üniversite “k 4. Demokrasi, güçler sorgulama”nın olduğu yerdir. “s Orada evrensel bilgi üretilir ve ayrılığının varlığı kadar ve ondan tartışılır. Ezberin ve dogmanın daha önemlisi üniversitelerin/ üniversitede yeri yoktur. Bir basının/ sivil kurumların/ meslek akademisyen bilimsel bilgi üretme odalarının iktidardan bağımsıçabasının dışında, hiç bir inanca/ zlığına dayanır. Bireysel ifade dogmatik düşünceye/ “hükme özgürlüğünün varlığı esastır. Aksi den” politikaya/ politikacıya durum totaliter rejimlerde olur. Türkiye’de bir süredir anılan yakın değildir. Eğer yakın olursa, tüm kurum ve olguların bağımsıorası üniversite olamaz! 2. Üniversitelerin tarihi, aslın zlığı ağırlaşarak zedelenmektedir. 5. Seçilmişlikten öte atanmış da, insanın kendini/ toplumunu/ doğayı ve evreni anlama çabasının rektörlerin ve ülkenin onca sorubir ürünüdür. Bilinmezi dog nuna sessiz kalan üniversitelerin olayına bakışları malarla açıklamak yerine, ODTÜ evrenselgenel işleyiş yasalarını or manidardır. En küçük hak taleptaya çıkarma sürecinin kurumsal lerinde güvenlik güçlerinin oranlaşmasıdır, üniversite. Batı’da 11. tısız güçle karşılık vermesi, kayy.dan itibaren bugünkü anlam musal şiddetin varlığı sorgulanda üniversitelerin kurulmaya baş mamaktadır. Şiddet kötüdür, delandığı görülür. Önceleri kilisenin vlet adına hükümet eliyle uyguve imparatorun yandaşı gibi du lanırsa daha da kötüdür. Asıl karşı ran üniversiteler, toplum ve doğa çıkılması gereken budur. 6. İroniye bakın ki, iktidar ve bilimleri okuturken, süreç içinde lanetlenen mali ve yönetsel özerkliğini kazan yandaşlarınca mış, düşünsel özgürlüğüne kavuş ODTÜ’lü hocalar, şimdiki bakan muştur. Doğu’da ise daha çok is ve yüksek bürokratları yetiştirmiş, lam dini öğretisinin sunulduğu övünülen “uydu”ya en çok (din dışı bilgilerin kısmen katkıyı sağlamışlardır. 7. Üniversitelere adlarını vöğretildiği), kuşku ve sorgulamanın olmadığı, düşünsel özgür erenlerin, ömürlerinde genç ollükten yoksun, ezbere dayalı ku mamışların, sınav dışında üniverrumlardır. Türkiye’de gerçek an site sıralarında oturmamış/ kantilamda üniversite 1933 ve 1945 re nde sohbet etmemiş/ “ilim ve bilformları ile kurulabilmiştir. Bu im” diye cümleler kuran, kafası gelişme Batı’dan yaklaşık beş yüz medrese kültürü ile şekillenmiş politikacıların üniversiteyi anlayıl geridir! 3. Üniversite’de sorgulama maları beklenemez! ÜNİVERSİTEYİ ANLAMAK C MY B