22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

9 KASIM 2012 CUMA SAYFA Meclis çaresiz Taş ve kum ocaklarının neden olduğu tahribata yönelik tespitler yapılsa da yaptırım uygulanmadığı için sorun devam ediyor. Vahşi Yılkı atlarının yaşadığı bölgedeki bin yıllık sedir ağaçları bile talan ediliyor FARUK KESKİN HABER 5 MAKÜ ağaçlandırılıyor emen her toplantıda kum ve taş ocaklarıyla ilgili ayrı bir sorunu gündemine taşıyan İl Genel Meclisi’nin bu yönde sarf ettiği çaba, yaptırım uygulanmadığı için sadece sözde kalıyor. Onlarca kaçak ve ruhsatsız kum çakıl ocağının faaliyet gösterdiği, sahillerden deniz kumlarının bile yağmalanarak satıldığı kentte, aralarında İl Özel İdaresi ve Karayolları gibi resmi kurumlara ait ocak taleplerinin yer aldığı dosyalar ise komisyonlardan geçemiyor. Özel İdare Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı İbrahim Altın’ın, İl Genel Meclisi’nde yaptığı açıklamalar ise durumun vahametini bir kez daha ortaya koydu. H M ehmet Akif Ersoy Üniverisitesi (MAKÜ) Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencileri tarafından, Eğitim Fakültesi bahçesinde ağaçlandırma ve çiçeklendirme çalışması yapıldı. MAKÜ Rektörü Prof. Mustafa Saatcı'nın da katıldığı çalışmada, kesme çiçek, süs bitkileri ve ladin fidanı dikildi. Yerleşke çevresinin mutlaka yeşillendirilmesi ve güzelleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Saatcı, ''Öğrencilerimizin çalışmaya gönüllü olarak katılmaları bizleri memnun etmekte” dedi. Zarar büyük İlk olarak Elmalı’nın Avşar ve Armutlu Köyleri sınırlarında 4 mermer ocağıyla ilgili inceleme raporunun okunduğu mecliste, evrak eksikliği bulunmayan bu firmaların sedir ormanlarına büyük zarar verdiğine dikkat çekildi. Yaptırım uygulanamamasını eleştiren İl Genel Meclisi Başkanı Cavit Arı, “Orman köylüsü o ormanın bekçisidir ama düşen dalı eşeğine yükleyip evine götürse hapse gireceği kesindir. Üstelik eşeği de müsadere edilir” dedi. 2 binin üzerinde ruhsat HP HP Grup Grup Sözcüsü Sözcüsü Zeki Zeki Tunç TunçToroslar’ın Toroslar’ınadeta adetataş taş ve vemermer mermerocaklarınca ocaklarıncakukuşatıldığını şatıldığınıbelirterek, belirterek,“Nereye “Nereyebakbaksanız bir bir taş taş ocağı ocağı görüyorsugörüyorsusanız nuz.Kaş’tan Kaş’tanGazipaşa’ya Gazipaşa’yakadar kadar2 2 nuz. binin üzerinde üzerinde ruhsat ruhsat verilmiş. verilmiş. binin Eğer Antalya Antalya turizmin turizmin başkenti başkenti Eğer ise ise Toroslar Toroslar oksijen oksijen depomuzsa depomuzsa M bunların bunlarınolmaması olmamasıgerekiyor. gerekiyor.YakYaklaşık laşık 3,5 3,5 yıldır yıldır bu bu olumsuzlukları olumsuzlukları tartışmaktayız. tartışmaktayız.Bu Buişin işinkontrolünün kontrolünün Ankara’dan Ankara’dandeğil, değil,yerinden yerindenyapılyapılmasıgerekir. gerekir.Yoksa Yoksabu busorunu ması sorunudadaha çok çok konuşuruz konuşuruz dururuz. dururuz. ÇünÇünha küyetkimiz, yetkimiz,etkimiz etkimizyok. yok.Yasal Yasalanankü lamda elimiz elimiz kolumuz kolumuz bağlı” lamda bağlı” yoyorumunu rumunuyaptı. yaptı. Yakasenek’in kapatılma isyanı Doğal yaşam talan ediliyor Ormanı korumakla yükümlü olan Orman Müdürlüğü’nün, ağaç kesilmesine adeta öncülük etiğini de ifade eden Meclis Başkanı Arı, “100200 yıllık tarihi olan bu orAKP iktidarı döneminde verilen ruhsat ve yapılan manlar, özel konumu itibariyle mutlak tahsislerle taş ocakları konusu bugün Antalya’nın korunması gereken yerler. Korumakla en önemli sorunlarından biri olmaya başlarken, yükümlü olan Orman Müdürlüğü söz konusu gündem maddesiyle ilgili söz alan ise taş ocaklarına tahsis edilen bu yerAKP Grup Sözcüsü Mahir Boztepe’nin delerindeki ağaçların kesilmesine önğerlendirmesi ise, “Bu sorun, 10 seneden bu cülük yapmaktadır. Bunun akabinde yana değil senelerden bu yana bu devam edide ormana keçi girdi mi, girmedi mi yor. Çözüm yolu bulunması lazım. Bir taraftan ihtiyaç var. Ben inşaat mühendisiyim. Hem bunun bekçiliğini yaparlar. Elmaihtiyaç var, hem de çevre önemli. Ankara da lı’daki durum içler acısı. Bu bölgede sorunun farkında. İnşallah gereğini yaparlar doğal yaşam alanı talan ediliyor. Yadiyorum” şeklinde oldu. bani Yılkı atlarının bulunduğu bölgedeki bin yıllık sedir ağaçları kesiliyor” dedi. AKP’nin açıklaması Yollar tahrip ediliyor CHP Grubu’ndan Abdullah Demir, bölgedeki tahribatın boyutuna dikkat çekerek, “Doyran üzerinden Saklıkent’e ulaşım bugün yapılamıyor. Taş ocaklarından malzeme taşıyan kamyonlar yollara zarar veriyor. Toroslar, Antalya’nın önemli su kaynağı. Saklıkent’te ardıç ağaçlarının bulunduğu yere maden ocağı kurulmuş. Eski bir türkü var, ‘Çubukbeli yol ver geçeyim’ diye. Şimdi Çubukbeli yol geçen hanı olmuş. Bir ülkede başbakan ağaç dikme törenleri yaparken diğer taraftan da başka bölgelerde ormanların katledilmesine seyirci kalıyor” diye konuştu. A fyonkarahisar'ın Sultandağı ilçesine bağlı Yakasenek Beldesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Asım Altun, nüfusu 2 binin altındaki belediyelerin kapatılmasını öngören yeni yasal düzenlemeyle, 1956 yılında belediye olma hakkını kazanan Yakasenek'in 'köy statüsü'ne alınacağını, buna karşı olduklarını bildirdi. Altun, AKP’li bir belediye başkanı olarak halka durumu anlatmakta zorlandığını söyledi. Yakasenek beldesinin köy statüsüne alınacak olması belde sakinlerinin de tepkisini çekti. İşte belediyenin çözümü Eğirdir Gölü’nde yüzde 8,42 olan arsenik oranına karşı önlem almak yerine göl suyunun diğer kaynaklarla karıştırılması tercih ediliyor I sparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Isparta İl Genel Meclisi'nin akademisyen ve uzmanlara hazırlattığı raporda, ''Zirai mücadele ilaçları ve kimyasal gübrelerin Eğirdir Gölü suyunun içme suyu olarak kullanımı imkansız hale getireceği'' yönündeki açıklamaları değerlendirdi. Günaydın, göldeki ekolojik dengenin bu sene bozulma sürecine girdiğini, bunun aşırı yosunlaşmadan kaynaklandığını savundu. İçme suyunu Eğirdir Gölü'ndeki Bedre Koyu'ndan aldıklarını dile getiren Günaydın, yosun temizleme işlemini sadece bu bölgede gerçekleştirdiklerini, gölün tamamını temizlemelerinin mümkün olmadığını anlattı. Günaydın, yosunlaşmanın, ekolojik dengenin bozulmasından, kokunun da yosunlaşmadan kaynaklandığını belirtti. Günaydın, ''2006’da da benzer bir sorun olmuş, kendiliğinden kaybolmuştu. Şimdi gölden aldığımız suyu azaltıyoruz” diye konuştu. ünaydın, haziran ayına kadar içme suyunu Akdağ'dan temin ettiklerini anlatarak, bölgedeki suyun azalması nedeniyle Eğirdir Gölü'nden su almak zorunda kaldıklarını kaydetti. Suda arsenik, siyanür, kurşun gibi zehirli maddelerin bulunduğuna işaret eden Günaydın, ''Bu maddelerin fazlası insan sağlığını tehdit eder. Örneğin arsenik oranı yüzde 10'un üzerine çıkmamalıdır'' dedi. G Yüzde 10’un üzerine çıkmamalı Akdağ'dan alınan sudaki arsenik oranının yüzde 3,46 olduğunu vurgulayan Günaydın, ''Eğirdir Gölü'ndeki arsenik oranı yüzde 8,42'dir. Önümüzdeki yıllarda oran artarsa göl suyu tehlikeye girer. Diğer su kaynakları ile Eğirdir Gölü'ndeki suyu karıştırarak arsenik oranını yüzde 5'e indiriyoruz. Şu anda tehlikeli değil. Oran yüzde 10 olursa su almayı kesmemiz gerekir. Arsenik miktarının neden bu kadar olduğunu bilmiyoruz” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle