22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İhracatın aromatik hali T ürkiye'nin tıbbi ve aromatik bitkileri ihraç eden önemli ülkeler arasında yer aldığını belirten A.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Kenan Turgut, son yıllarda tıbbi ve aromatik bitkiler dış satımında kayda değer artış olduğunu, yıllık ihracatın 100 milyon doları aştığını söyledi. İyi bir planlamayla rakamın daha da yükseltilebileceğini belirten Turgut, "Ülkemizin en büyük avantajı, bu bitkilerin hem doğadan toplanabilmesi hem de tarımının yapılabilmesidir" dedi. İhraç edilen ürünler arasında kekik ve defnenin ön planda olduğunu söyleyen Turgut, “Kekikte ve defnede dünya pazarında ilk akla gelen ülke Türkiye. Dünyada tüketilen defnenin yüzde 90'ı, kekiğin ise yüzde 80'i Türkiye'den ihraç ediliyor" dedi. Bu ürünlerin ihracat olanaklarının arttırıl 6 SAYFA 27 KASIM 2012 SALI Kabakta zorlu bilmece A ntalya' nın Aksu ilçesi Çamköy Mahallesi'ndeki kabak üreticileri, kabakta ruhsatlı tarım ilaçlarının bekleme süreleri nedeniyle sıkıntı çekiyor. Üreticiler, bir yanda hastalıklarla, diğer yanda zirai ilaç kalıntısı sorunuyla mücadele ediyor. Demre ilçesinden gelerek Aksu ilçesine yerleşen ve örtüaltında sebze yetiştiren üretici Nejdet Karababa, son 78 yıldan beri sakız kabağı yetiştirdiğini, kabakta ruhsatlı ilaç problemi nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını anlattı. 5 dönümlük serasında kabak yetiştiren Karababa, uzun yıllardır yaşanan ama görmezden gelinen ilaç sorununa işaret ederek "Kabakta en büyük sorunumuz tarım ilaçları, ruhsatlı ilaçların bekleme süreleri. Piyasada var olan ve önerilen ilaç Karababa ların bekleme süresi en az üç gün. Üç günden önce hasat edemiyoruz. Hasat edemeyince kabaklar odun gibi oluyor ve alıcı bulamıyoruz. Ziraat Odası, Tarım Müdürlüğü çiftçiye sahip çıkmıyor" dedi. Sıfır bekleme Tıbbi Tıbbi ve ve aromatik aromatik bitkilerin bitkilerin yıllık yıllık ihracatı ihracatı 100 100 milyon milyon doları doları aştı. KoKonunun nunun uzmanları uzmanları ve ve sektör sektör temsilcileri temsilcileri ihracatın ihracatın genişletilmesi genişletilmesi için için yetiştirme yetiştirme ve ve kültüre kültüre alınma alınmaoranının oranınınarttırılması arttırılması gerektiğini belirtiyor belirtiyor ması gerektiğini belirten Turgut, "Son yıllarda bu bitkilerin kültüre alınması konusunda çalışmalar olmasına rağmen önemli miktarı doğadan toplanıyor. Doğadan toplanan bitkilerin, verimi ve kalitesi ise yıllar itibariyle değişebiliyor. Ürünlerin homojen olmaması da ihracatta sorun yaratıyor. Bu sorunun aşılması için ürünlerin mutlaka tarıma alınması gerek” diye konuştu. Üretici Muhsin Kale ise hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üstünde gitmesinden dolayı sıkıntılar yaşadıklarını dile getirerek, "Sıcak hava nedeniyle hastalıklar daha fazla oluyor, veKale rim ve kalite düşüyor" dedi. Hastalıklarla mücadelede zorlandıklarını söyleyen Kale, "Zirai ilaç kalıntısı nedeniyle ihracatta sıkıntı yaşanıyorsa Bakanlık piyasadaki ilaçları geri çeksin ya da sıfır bekleme günlü ilaç satsın" dedi. 21 bin ton gül atığı ekonomiye kazandırılacak Fiyatı düştü Üretici Abdullah Levent de kabakta kalite anlamında bir sorun yaşama Levent dıklarını ama fiyat anlamında bu sezon zorlandıklarını söyleyerek "Geçen sene kabak 2 liraydı. Bu sene 7080 kuruş. Çok ekim var. Çok ekim olunca da fiyatlar düşüyor" diye konuştu. I Yetiştirici sayısı artıyor Antalya Ticaret Borsası Aromatik Bitkisel Ürünler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı ve Akdeniz Doğal Tarım Ürünleri Firma Sahibi Şaban Açar, "Bu ürünlerin tarımı yapılmazsa yakın gelecekte temininde sıkıntı yaşanabilir. Mesela kekik, 10 yıl önce yetiştirilmeye başlanmasaydı günümüzde kekiğin fiyatı çok yüksek olabilirdi" dedi. Bu ürünlerin yetiştiriciliğinin yavaş yavaş ivme kazandığını söyleyen Açar, "Türkiye, doğal bitkiler varlığında dünyada önemli bir ülke” dedi. Sürdürülebilir tarım codab markasıyla bitkisel yağlar, sular, çaylar ve baharatlar üreten İnan Tarım Genel Müdürü Abdullah İnan ise tıbbi ve aromatik bitkiler sektöründeki ihracatın sürekli arttığını kaydederek, "Kekik, defne, adaçayı, keçiboynuzu, rosemary (biberiye) gibi ana ürünler başta olmak üzere bu ürünlerin ihracatı E artıyor. Eskiden doğadan toplandığı haliyle ihraç edilirken; şu anda yarı mamul ya da mamul olarak ihraç ediliyor" dedi. Yatırımların önündeki en büyük engelin bu ürünlerin tarımının sürdürülebilir olmamasından duyulan kaygılar olduğunu söyleyen İnan, "Ana hedefimiz bu ürünlerin tarımının yapılabilmesi” dedi. sparta ekonomisinin can damarını oluşturan gül sanayinin atıkları, Süleyman Demirel Üniversitesi'nce yürütülen projeyle gübreye dönüşecek. 2013 yılında faaliyete geçmesi planlanan tesiste, yılda 21 bin ton gül atığı ekonomiye kazandırılacak. SDÜ Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Mustafa Kelen, hayvansal ve bitkisel atıkları organik gübre haline getirecek bir proje hazırladıklarını, projenin altyapı çalışmalarının da tamamlandığını söyledi. Kelen, projenin BAKA tarafından finanse edildiğini de anlattı. Kent Konseyi Kadın Meclis üyeleri, seslerini bir kez daha yükseltti Al Yazma önünde şiddete ‘hayır’ K adına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, namus cinayetlerinde hayatlarını kaybeden kadınlar için dikilen Al Yazma Anıtı önünde toplanarak, ‘Kadına Şiddete Hayır’ dedi. ‘Şiddetin bedeli 32 bin avro mu?’, ‘Uzakta aramayın tehlike evin içinde’, ‘Kadına yönelik şiddet erkeklikse, biz erkek değiliz’ dövizleri taşıyan kadınlar, şiddete ortak bir karşı duruş sergiledi. Şiddet artıyor Kent Konseyi Kadın Meclisi Koordinatörü Fatma İyibilgin, kadına yönelik çıkarılan yasa ve önergelerin yaşama geçirilmesin de katkıda bulunulmadığını söyledi. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nin verilerine göre 20052007 yılları arasında kadın cinayetlerinin 490 olduğunu belirten İyibilgin, şiddetin son yıllarda korkunç boyutlara ulaştığını söyledi. İyibilgin, siyasal iktidarların, şiddete karşı sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapmasını istedi. adına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle bir araya gelen kadınlar, ellerinde dövizlerle, Yavuz Özcan Parkı’na kadar yürüyüp, şiddete karşı tek ses, tek yürek oldular Şiddete karşı tek ses oldular K Çıplak ayak yürüdüler Kütüphane kapısını çalanlar azalıyor Teknoloji hızla geliştikçe, internet aracılığıyla bilgiye ulaşmak da kolaylaştı. Bilgiye, “internetten mi, kütüphaneden mi ulaşıyorsunuz” sorusuna yanıt veren yurttaşlar, bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Pek çoğu interneti kullandığını söylüyor. Ancak kütüphanelere ilginin artırılması için özel kampanyalar düzenlenmesini isteyenler de var Hilal Körükmen Ben çok kitap okuduğum için kütüphane daha iyi bu konuda. İnternette kısıtlı bilgilere ulaşılıyor. Sessiz bir yerde herkesle beraber oturup kitap okumak çok daha farklı bir duygu. Nur Yayla İnternet aracılığıyla bilgilere çabuk ulaşıldığı için daha kolay oluyor. Teknolojinin gelişmesi kütüphaneleri öldürüyor. Kütüphanelere de gidilmesi gerekiyor. Mesut Aslan Eskiden gidiyorduk kütüphaneye ama çocuklarımız gitmiyor. Onlara kütüphaneyi aşılayamıyoruz. Bütün çocuklar teknolojiye ayak uydururken bunu yapmak zor olur. Gökçe Devrem Teknoloji geliştiği için artık herkes oradan araştırmalarını yapıyor. Çocuklara kütüphane özendirilmeli bence. Bir araştırma yaptıkları zaman kitaplara dokunmalılar. Bu farklı bir duygu. Elif Küçükören Ben kütüphaneden kendi ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum. İnsanların kütüphaneden de yararlanması gerekiyor. Çünkü oralardan daha farklı ve internette olmayan bilgiler elde edilebilir. Ali Yılmaz Kütüphaneye gitmiyorum. Aradığım bilgilere internetten ulaşıyorum ben. Çünkü daha kolay oluyor. Kütüphanelerin yaygınlaştırılması için belki kampanyalar yapılabilir. Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Aydın Kanza Park'ında toplanan Antalya Kadın Platformu üyesi bir grup, buradan Yavuz Özcan Parkı'na kadar yürüdü. Bazı sendika ve sivil toplum kuruluşu üyelerinin de katılarak birkaç dakikalık oturma eylemi yaptığı yürüyüşte, kadınlar pankart ve döviz taşıyarak ve sloganlar atarak şiddeti protesto etti. Gruptaki bazı kadınlar yürüyüşe ayakkabılarını çıkararak katıldı. Yavuz Özcan Parkı'nda toplanan kadınlar, yere serdikleri pankartın üstüne sulu boyaya batırdıkları elleri ile bastılar. Burada grup adına açıklama yapan Antalya Kadın Platformu sözcüsü Aysel Aydın, kadınlar olarak her türlü şiddetten uzak bir yaşam istediklerini söyledi. Baskıya rağmen Tüm baskılara, dayatmalara rağmen güçlerini bildiklerini ifade eden Aydın, ''Erkek egemen, gerici ve piyasacı kapitalist sisteme karşı birleşiyoruz. İşçi, emekçi, işsiz, Kürt, Ermeni, Alevi, Sünni, öğrenci kadınlar olarak şiddetin toplumsallaştırılmasına ve kadına yönelik şiddetin karşısında yılmadan korkmadan mücadele edeceğiz'' diye konuştu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle