Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 SAYFA 13 KASIM 2012 SALI T Tarım sektöründe ciddi bir finansal krizin yaşandığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, tarımda gerekli önlemler alınmazsa domino taşı teorisinde olduğu gibi bir yıkım gerçekleşebileceğini söyledi Tarımda domino etkisi imar beklentisi ntalya Kırcami'nin 14 mahallesinden biri olan Güzeloluk mahallesinde çiftçiler, artık bölgede tarımın toprak yapısından dolayı yapılamaz hale geldiğini ifade ederek yapılacak olan imar planında eşit ve adil bir düzenleme yapılmasını talep ediyor. Güzeloluk Mahallesinde çiftçilik yapan Durmuş Onur, 3035 senedir aynı toprakları ekip diktiklerini belirterek "Artık burada verim kalmadı. Serik Yukarıkocayatak'ta da benim yerim var. Aynı masrafla orada dönümünden 15 ton ürün alınabiliyorsa burada 78 ton alıyoruz" dedi. Onur, bölgenin ürkiye'nin örtüaltı üretim merkezi Antalya'da, sebze ve meyvede talep darlığı nedeniyle fiyatlar dibe vurunca üreticiler isyan noktasına geldi. Son olarak Kumluca Toptancı Hali, sebze fiyatlarının çok düşük olması nedeniyle yapılan protesto gösterisine sahne oldu. Tarım sektöründeki gidişat başta üreticiler olmak üzere sektör temsilcilerini etkilerken; Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, bir an önce bu durumu değiştirecek bir mekanizmaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi. "Çiftçi desteklenmeli" Tuncer, bunun bu yıla özgü bir durum olmadığını belirterek "Son 45 yıldır sebze meyve fiyatlarında büyük bir değişim yok. Hatta bazı ürünlerde geriye gidiş var. Bu sene durum sadece kronikleşmiştir. Antalya'daki sera çiftçisi bırakın az kazanmayı, zarar etmiştir. Sattığı ürünle bugüne kadar yaptığı masrafları bile karşılayamamıştır. Bu olumsuzlukların ortadan kaldırılması için öncelikle çiftçilerin desteklenmesi gerekiyor ve bizim piyasaya müdahale kuruluşu olarak adlandırdığımız çiftçi örgütlenmelerinin mutlaka sağlanması gerekiyor" diye konuştu. Kırcami'nin A imara açılmasını beklediklerini belirterek, "Biz daha önce diğer bölgelere ne verdilerse onu istiyoruz. Daha fazlasını istemiyoruz" dedi. 'Eşit ve adil olsun' Güzeloluk Mahallesi Azası ve Üreticisi Yalçın Başaran da, bölgede 16 bin civarında bir tarım arazisi olduğunu ancak toprağın kirlenmesi, girdi fiyatlarının artması ve sebze fiyatlarının düşmesi nedeniyle bölgede tarım yapılamaz hale geldiğini belirterek, "Böyle kalması isteniyorsa böyle kalsın. Ama imar gelirse de eşit ve adil bir düzen olsun" dedi. Krediler kısıtlandı Elmayı don vurdu B M eyve üretimi ve ihracatında söz sahibi olan Afyonkarahisar’ın Sultandağı ilçesindeki elma bahçeleri dondan zarar gördü, rekolte düştü. Yeşilçiftlik Soğuk Hava Deposu Sorumlusu Fatih Çöğür, “Elma rekoltesi geçtiğimiz yıllara oranla yüzde 20 oranında gerçekleşti. İşçilik ve üretim maliyeti yüksek olan geleneksel tipteki elmalar yerini artık pazar payı çok olan işçilik, ilaç, sulama, gübreleme maliyetleri düşük elmalara bıraktı” dedi. u yıl tarım sektöründe ciddi finansal kriz yaşandığını söyleyen Tuncer, "Halciler, ithalatçılar, ihracatçılar, girdileri sağlayan toptancılar, perakendeciler tahsilatta ciddi anlamda sıkıntı yaşadığı için kimse birbirine kredi açamaz hale geldi. Bankalar da firmalara kredi vermemeye başladı. İşin en acısı da Ziraat Bankası'nın çiftçilerin üretim yapması için verdikleri kredilerde ciddi anlamda frene basması. Krediler ciddi anlamda kısıtlandı. Bu durumda çiftçi söktüğü ürünün yerine yeni ürün dikmekte de ciddi anlamda zorlanacaktır. Gelecek dönemde korkarım bazı seralar boş kalacak” dedi. T "Endişe duyuyoruz" ra kazanamadığı için geriye dönüş yok. Bu zincir sektörü ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor. Eğer bu zincir kopacak olursa domino taşı teorisinde olduğu gibi hepsi birbirinin üstüne yıkılır . Üretim alanı ve tüketim pazarı yabancıların eline geçer. O yüzden üretici mutlaka desteklenmelidir.” arım sektörü aktörlerinin sıkıntılı günler geçirdiğini belirten Tuncer, şunları kaydetti: "Bugün perakendeci toptancıya; toptancı firmaya; firma ithalatçıya distribütöre borcunu ödeyemiyor. Bunun temel nedeni de çiftçinin para kazanamamasıdır. Çiftçi, pa Dev kabak şaşırtıyor Tüketici bilinçleniyor ümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdür Vekili Ramazan Ersoy, geçen yıl tüketici hakem heyetlerine 165 bin şikayet olduğunu, bu yıl bu sayının 200 bini aşacağını tahmin ettiklerini söyledi. Ersoy, Türkiye'de tüketicilerin son 15 yıl içinde ciddi anlamda bilinçlendiğini kaydetti. Tüketicilerin aldatılmadan, yanıltılmadan, güvenli ve kriterlere uygun mal ile hizmet satın almasını amaçladıklarını dile getiren Ersoy, bakanlık olarak son yıllarda yapılan aktif çalışmalarla tüketicilerin daha fazla hakkını arar hale geldiğini belirtti. G Yasalaşırsa cezalar katlanacak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Tasarısı’nda kırmızı ışıkta geçme cezası 154 TL'den 319 TL'ye çıkıyor. Kış lastiği olmayana 72 TL, araç muayenesini yaptırmayana 154 TL ceza kesilecek. Tasarı yurttaşı ikiye böldü. Kimileri, trafikte cezaların artırılmasından yana. Kimileri ise ceza artışlarının yüksek olduğunu düşünüyor RIZA KIRBAŞ: Her yıl trafik cezalarında zaten ciddi bir artış yaşanıyor. Bunlar en çok da benim gibi taksicilik yapanları etkiliyor. Ancak kırmızı ışıkta geçmenin cezası yüksek olmalı. BÜLENT ERKAN: Bazen ceza şart oluyor. Kırmızı ışıkta geçmek çok tehlikeli. Televizyon haberlerinde mobeselere yansıyan trafik kazalarını izliyoruz. Çoğu ışık ihlalinden oluyor. AYDIN TUĞRUL: Sonuçta her gün trafikteyiz. İllaki ceza yiyoruz. Ben daha çok emniyet kemeri ve otopark yüzünden ceza alıyorum. Tasarıdaki artışı da yüksek buluyorum. S ÜL E Y M A N Y A L I N: Ben trafik cezalarının artmasını olumlu karşılıyorum. Böylece sürücüler trafikte daha dikkatli olur. Ceza korkusuyla trafik kurallarına uyulursa kazalar da azalır. SALMAN SAHŞİ: Bence trafik cezaları zaten çok yüksek, vergiler de yüksek. Şuanda uygulanan ceza miktarlarını ben makul buluyorum. Daha fazla artırılmamalı diye düşünüyorum. ABDULLAH BİLMEZ: Trafik cezalarının caydırıcı olabilmesi için artırılması gerektiğine inanıyorum. Şu anki rakamlar baktığımızda caydırıcı. Ama kırmızı ışık ihlali hala çok yaşanıyor. B urdur’un Karamanlı ilçesinde bir çiftçinin, yetiştirdiği 81 santimetre uzunluğunda ve 45 kilogram ağırlığındaki bal kabağı görenleri şaşırtıyor. Karamanlı ilçesinde çiftçilik yapan İbrahim Çoban, tarlasına ektiği kabaklardan iki tanesinin aşırı büyüdüğünü söyledi. Bal kabaklarından birinin 81 santimetre uzunluğuna ve 45 kilogram ağırlığına ulaştığını anlatan Çoban, diğerinin ise 84 santimetre uzunluğunda, 32 kilogram ağırlığında olduğunu bildirdi. Kilosu 1 lira Kabakların diğer kabaklara göre yaklaşık 7 kat büyüklüğüne eriştiğini kaydeden Çoban, kabağı yetiştirirken sadece hayvan gübresi kullandığını belirtti. 45 ve 32 kilogram ağırlığındaki bal kabaklarını tek başına kaldıramadığını dile getiren Çoban, tatlı yapımında kullanılan kabakları, kilosunu 1 liradan ilçedeki restoranlara satacağını söyledi. Kalite artıyor Şikayetlerin artmasını tüketicilerin bilinçlenmesi olarak nitelendiren Ersoy, insanların sahip oldukları haklardan haberdar olduklarını, bu doğrultuda haklarını aradıklarını söyledi. Hakkını arayan tüketicinin üreticiyi kaliteli, güvenli, sağlıklı ve kriterlere uygun mal üretmeye teşvik ettiğini dile getiren Ersoy, ''Tüketici hakkını aradıkça, üretilen mal ve hizmet kalitesi artıyor'' dedi. Bakanlık olarak kanserojen madde içeren kırtasiye ürünleriyle ilgili denetimleri artırdıklarını anlatan Ersoy, “Artık tehlikeli kimyasal madde oranı yüzde 24'e düştü” dedi. Üzüm suyunun bilinmeyen faydaları Ü züm ve üzüm suyunun kan yapıcı ve antioksidan özelliklerinin yanı sıra bilinmeyen bir çok özelliği bulunuyor. Uzmanlar vitamin ve mineral bakımından zengin olan üzüm suyunun kanser ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi olduğunu belirtiyor. A, B ve C vitaminleri, potasyum ve demir açısından zengin olan üzüm suyu, hastalıklara karşı direnci arttırıyor. Antioksidan birleşikler sayesinde kanser hücrelerinin oluşumuna engel olan üzüm suyu kan sulandırıcı özelliği ile de kalp krizi riskini azaltıyor. Uzmanlar, üzüm suyundaki antioksidanların cildin yaşlanmasını geciktirdiğini ve çabuk çözünen doğal şekerlerin de iyi bir enerji kaynağı olduğunu söylüyor. Üzüm suyu, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, varis ve emboliye karşı da koruma sağlıyor. C MY B