Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 12 KASIM 2012 PAZARTESİ Rahim ağzında aşı mucizesi inekolojik Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Sinan Berkman, ''Rahim ağzı kanserine yönelik yapılan HPV aşısı, bir kadını rahim ağzı kanserinden yüzde 100 olmasa da yüzde 7080 oranında koruyor. Şu andaki bilgilerimiz bu aşının yapılması yönünde'' dedi. Tek eksiğimiz Organ nakilleri ile adını dünyaya duyuran Türkiye'de nakil konusunda tıbbi teknik ve tecrübe var. Tek eksiklik organ bağışlarının az olması rübe olarak çok iyi durumdayız. Tek eksiğimiz organ bağışlarının azlığıdır'' dedi. Sabırla koruk olur helva YELİZ GÜL EGE yelizgul@rosehotels.com.tr J organ bağışı Dikkat çekti Kol ve yüz naklinin diğer organlar gibi hayat kurtarıcı olmasa bile sansasyon yaratmasının önemli olduğunu vurgulayan Özkan, ''Bu nakilleri yaptıktan sonra Antalya organ naklinde sesini duyurmuş oldu. O güne kadar olan organ bağışı, nakiller sonrasında 5 katına çıktı. Bu çok önemli. Toplumun ne kadar duyarlı ve istekli olduğunu gösteriyor. Bu şekilde heyecan verici ve inandırıcı ameliyatların topluma sunulmasıyla kendimizi daha mutlu hissediyoruz. Her şey çok güzel, fakat bağışta kötü durumdayız. Belli dönemlerde iyi haberlerle her şey çok iyi oluyor. Ama ondan sonra her şeyi unutuyoruz. Bu konuda dünyanın en iyi ülkesi İspanya'dır. Bu iş zorlamayla olmaz, insanların bilinçli olması gerekiyor" diye konuştu. “AYNI” YI İSTEMEK Farklı dünyaların insanlarının bir araya gelişi ve onların yarattığı sohbet,muhabbet alanının derinliği ve bir o kadar anlaşılmazlığı...bu insanlar,illaki de farklı milliyetler, farklı ülkeler, farklı dinler olmalı demiyorum. İnsan değil mi,zaten başlı başına “fark”ı ortaya koyacak olan. Siz, “aynı” insan gördünüz mü hiç? Aynı anadan doğanların bile aynı olamadığı, hatta genetik bilimin kullanıldığı kimi ikiz,üçüzlerin bile aynı olamadığı... Neden sonradır ki,insanlar “benzer” ya da “aynı” lıklara dikkatini yöneltmiştir? Sebebi,yalnız kalma korkusu mudur,anlaşamama kaygısı mıdır,dersiniz? Beğenilerin,arzuların ya da tercihlerin aynı olup da,anlaşmazlıkların olmayacağı düşüncesi midir yoksa bunu yaratan? Yine,insanoğlu değil midir; “aynı”lıklardan sıkılarak, “farklı” lıkların arayışına giren! İşte,hayat böyle bir düzlemde ilerliyor ve bu dönme dolaptan hiç sıkılmayan,hiç inmek istemeyen insanlar oldukça fazla. Sıkıntıyı da, sıkılmayı da yaratan yine insanın ta kendisi. Şu an sıkılmış olduğun tercihlerini, yine “sen” in ta kendisi yarattı,seçti! Sonuçlarına, “sen” in katlanması kadar doğalı yok. Bu sıkıntılara katlanırken de;yine “bizimle aynı” olanları bulmak,araştırmak;kendine “dert ortağı” kazanmak ise,yine insana özgü.Yalnız kalmaktan, aranıp sorulmamaktan çok korkan insanlar vardır.İşte o kadar aynılaştırmıştır ki çevresini,farklılıkları o kadar arındırmıştır ki kendinden ve bu nedenle de “aynı” kalacaktır. Yıllar geçti, en az onbeş yıldır görmediğim birini gördüm geçenlerde. Telefonu belinde,cüzdanı arka cebinde,onu görmeye alışık olduğum aynı tip giyimi,kuşamı,saçı,saçını taradığı yönü...konuşma fırsatım olmadı,şöyle bir bakabildim sadece.Acaba, insan değişime kayıtsız kalma arzusunda bulunabilir mi? diiye sordum kendime. “Kayıtsız kalmak”, bu mudur acaba doğrusu. Şaşırtmadan yaşamak! Düm düz olmak... Renkler nerede? Neden farklı renkler var o zaman hayatımızda? Herşey neden sadece siyah, sadece beyaz ya da kırmızı değil? Değişime,kayıtsız kalamayacağımız ortada. Hayatınızda var olabilecek farklılıklar ne kadar çok ise, “aynı”lıklara duyacağınız istek de bir o kadar az olacaktır. Sizinle,“aynı olanın” olmayacağını anlamanız ancak ve ancak sizden “farklı olan”ların çokluğu ile daha anlaşılır olacaktır. Her zaman, benzer olanı,aynı olanı bulma çabası ise insanı körelten;atalate sürükleyen en temel yaşam unsurudur. Toplumlar,farklılıkları bünyesinde barındırabildiği kadar, toplumdur! Sağlıkla Kalın. En kötüsü yumurtalık Ulusal Jinekolojik Onkoloji Kongresi'nde konuşan Berkman, jinekolojik kadın kanserleri arasında en sık görülen kanser türünün rahim kanseri olduğunu, ardından yumurtalık ve rahim ağzı kanserlerinin geldiğini anlattı. Yumurtalık kanserinin diğer jinekolojik kanser türleri arasında en kötüsü olduğuna dikkati çeken Berkman, ''Belirti vermiyor, belirti vermediği için de geç tanı konuyor'' dedi. Ortak görüş Rahim ağzı kanserine yönelik 926 yaş grubundaki kız çocukları ve kadınlara yönelik aşılama çalışmalarına değinen Berkman, ''Karşı görüşler olmasına rağmen jinekolojik onkoloji alanında çalışan uzmanların ortak görüşü, HPV aşılarının yapılması yönünde. Bir takım yan etkilerinden söz ediliyor ama şu anda dünyadaki tüm veriler HPV aşılarının yararlı olduğu yönünde. Rahim ağzı kanserine yönelik yapılan HPV aşısı, bir kadını rahim ağzı kanserinden yüzde 100 olmasa da yüzde 7080 oranında koruyor'' diye konuştu. ürkiye'nin ilk yüz naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Ömer Özkan, organ nakli konusunda hem tıbbi teknik hem de tecrübe olarak çok iyi durumda olduklarını, tek eksiklerinin organ bağışların azlığı olduğunu söyledi. İl Sağlık Müdürlüğü'nce kurulan Sağlık Akademisi'nde Özkan katılım T cılara ''Organ bağışının önemi”ni anlattı. Türkiye'nin organ nakli konusunda birçok ülkeye göre çok iyi konumda olduğunu söyleyen Özkan, ''Dünyadaki ilk yüz nakli 10 yıl öncesine dayanıyor. O zaman deneysel alıştırmalar yapılıyordu. Geçen yıldan beri ise Türkiye'de de yapılmaya başlandı. Türkiye organ nakli konusunda gayet iyi durumda. Bunu gururla söyleyebilirim.Organ nakli konusunda hem tıbbi teknik hem de tec Siz de hayat verin urdur Sağlık Müdürlüğü tarafından, 39 Kasım Organ Nakli Haftası dolayısıyla organ nakli bağış standı kuruldu. Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan stantta yurttaşlara organ bağışı ile ilgili broşürler dağıtıldı, organ bağışının önemi anlatıldı. B İl Sağlık Müdürü Sırrı Şenbayram, Türkiye'de 21 bin 878 kişinin organ bağışı beklediğini, en fazla böbrek nakli, ardından karaciğer ve kalp nakli bekleyenin bulunduğunu anlattı. Bu yıl içinde yapılan 3 bin 270 nakilden, 2 bin 527'sinin canlıdan, 743'ü ise ka davradan yapıldığını ifade eden Şenbayram, ''Türkiye'de kadavradan yapılan nakil oranı düşük. Oysa bu diğer ülkelerde tam tersi. Bir kişiden alınan organ bağışı ile 8 kişinin hayatını kurtarabiliriz'' diye konuştu. Burdur'da bu yıl organ bağışı ile ilgili kurulan stantlarla 112 vatandaştan organ bağışı kaydı aldıklarını bildiren Şenbayram, yapılan çalışmalar sonucu bu sayının artmasını beklediklerini söyledi. Her yaş grubu için spor zamanı B u yıl ikincisi düzenlenen ‘Uluslararası Herkes İçin Spor ve Spor Turizmi Kongresi’ için Antalya'ya gelen TAFISA Genel Sekreteri Wolfgang Baumann, TAFISA'nın ana hedefinin her kadının, erkeğin, çocuğun, her yaş grubunun spor yapabilmesini sağlamak olduğunu söyledi. Türkiye'deki sportif faaliyetlerini yakından takip ettiğini anlatan Baumann, ''Türkiye'de sporda bugüne kadar ulaşılmış noktaları gördükçe mutlu oluyorum. Türkiye'de insanlar sporun sadece futboldan ibaret olmadığını, sporun halkla buluşturulması gerektiğini önemsiyor'' diye konuştu. Şiddetten uzak Türkiye Herkes İçin Spor Federasyonu (THİSF) Başkanı Erdal Zorba ise olimpiyatlarda hedefe ulaşmak için olimpik sporcu yetiştirmek ve tabana sporu sevdirmek gerektiğini, bu sayede kendiyle barışık, hoşgörülü, terörden, şiddetten uzak bir toplum yetiştirilebilineceğini dile getirdi. Spor yaygınlaşmalı Baumann, ''TAFISA yaygın ve organize şekilde çalışıyor. Şu ana kadar 280 farklı kurum vasıtasıyla pek çok ülkede sporu yaygınlaştırmaya çalışıyor'' dedi. H Isparta’da eğitime hayırsever desteği Oğuz, törende yaptığı konuşmada, bir işin başı ve sonunun sevgi olması halinde güzel eserlerin ortaya çıktığını söyledi. İş adamı Ferhat Uzunlulu da kendisinin sürekli yeni şeyler öğrenme telaşında olduğunu belirterek, “Öğrenme aşkını yeni nesil gençlerimize de aşılamak adına bir şeyler yapmak istedim” diye konuştu. ayırsever iş adamı Ferhat Uzunlulu tarafından yaptırılan 12 derslikli ortaokul, törenle açıldı. Halife Sultan Mahallesi'ndeki Zübeyde Hanım İlkokulu bahçesine yaptırılan 12 derslikli Ferhat Uzunlulu Ortaokulu'nun açılışı dolayısıyla düzenlenen törene Isparta Valisi Memduh Oğuz, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay Ömer Uyan, İl Emniyet Müdürü Mehmet Or ile iş adamı Ferhat Uzunlulu ve ailesi katıldı. C MY B