Katalog

10 KASIM 2012 CUMARTESİ SAYFA HABER 3 Anne oğul artık mutlu Tüp mide ameliyatı olan anne 41 kilo zayıflayarak 108 kilodan 67 kiloya, oğlu ise 68 kilo zayıflayarak 139 kilodan 71 kiloya düştü Yaşadıkça ÖZLEM ÇETİNKAYA info@gelidonya.com A Böyleydi ntalyalı endüstriyel tasarımcı Altu Kemal Kerpiçci, 7 yaşında geçirdiği bademcik ameliyatının ardından hızla kilo almaya başladı. 32 yaşına geldiğinde 132 kiloya ulaşan Kerpiçci, diyet programlarıyla zayıflaşamayınca A.Ü. Öğretim üyesi Prof. Güner Öğünç'e başvurdu. Öğünç, tüp mide yöntemiyle Kerpiçci’nin midesinin yaklaşık yüzde 90'ını aldı. Kerpiçci, 68 kilo zayıflayarak 139 kilodan 71 kiloya düştü. Oğlu Kerpiçci'deki değişimi gören anne Tuba Kerpiçci de ameliyat olmaya karar verdi. Güner Öğünç tarafından 11 ay önce yine ''Tüp mide'' yöntemiyle ameliyat edilen anne Kerpiçci 41 kilo vererek 108 kilodan 67 kiloya düştü. Oğluyla zayıflamanın keyfini yaşadığını belirten anne Kerpiçci, ameliyat öncesi merdivenleri bile güçlükle çıktığını belirterek, “Ameliyatın ardından yaşam kalitem düzeldi. Kendimi çok iyi hissediyorum'' dedi. Anne Kerpiçci, zayıfladıktan sonra evdeki büyük yemek tencereleri kaldırdıklarını, artık küçük tencereler ile yemek yaptığını kaydetti. Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Güner Ögünç de 1998 yılından bu yana 487 zayıflama ameliyatı yaptığını, bu ameliyatların yüzde 85'inde hastaların ideal kilolarına ulaştığını ve hala kilolarını koruduklarını anlattı. Öğünç, bu yöntemle ameliyat edilen hastaların ayda ortalama 10 kilo verdiğini dile getirdi. BU PARMAK KISA.. PEKİ GEREKSİZ Mİ? KESİP ATALIM MI? asıl ki bir elin parmakları birbirinden farklı, her bir insan da öyle. Herbiri ile aynı fikirde olmak, aynı vücut dilini kullanmak, aynı bakış açısında olmak, … çok zor. Ne kadar aynılaşmaya çalışsak da, bunun için elimizden geleni yapsak da farkında olmadan, zor. Senden farklı olanı ötekileştirmeye başladığın, yargılamaya başladığın anda birden kendini tek başına bulabilirsin. Çok benzeştiklerinin bile bir yerinde sapı, bir yerinde çekirdeği olacaktır mutlaka. Aynılarını bulmaya çalışmak bir süre sonrası insanı körleştirebilir. Oysa ki, farklı olanlardan, senin gibi olmayandan beslenmek insanı ne de çok zenginleştirir. Dudak bükmeden, burun kıvırmadan, yanındaki ile fısır fısır dedikodusunu yapmadan, yüzüne sahte bir gülücük koymadan her insanı olduğu gibi kabul edebilsek bizden zengini olmayacak amma velâkin nedense hala başka zenginlikler peşindeyiz. Dedik ya bir elin parmakları birbirinden farklı, peki ya faydaları. Biri diğerinden daha mı değerli? Kısa olan gereksiz mi? Atılabilir mi? HAYIR mı? E, buna hayır deniyorsa o halde her insanın varlığını da kabul etmek pek zor olmasa gerek… Farkında olmadan sürekli eleştirir hale geliyoruz. Farkında olmadan kendimiz gibi olmayanın karşısında sinirlerimiz geriliyor. O’nu düzeltme çabasına giriyoruz. Kendi bakış açımızın en doğru olduğunu kazıdığımız için beynimize, karşımızdaki azıcık farklı rotadan yanaşmaya kalksa limana içimiz köpürüyor. Farklı olana acıyoruz farkında olmadan. Hoş görüyoruz iyi niyetle. Peki, biz ondan daha mı yukarılarda bir yerdeyiz de hoş görüyoruz düşünmeden. Ezbere… Farklı olanın yanında omuzlarımız çöküyor, boynumuz iki omuz başımızın arasına nasıl saklansa diye kıvranıyor ürkek bir kaplumbağa başı gibi. Sesimiz çıkmıyor, yanlış bir şey söyleme korkusuyla… Neden olduğunu sorgulamadan… Sen ondan daha mı küçüksün ki, yutabilir seni diye korkuyorsun? İnsanız… Hepimizin damak tadı farklı… Alışkanlıkları farklı… Zevkleri farklı… Bırakalım bu farklar bizi beslesin, yeşertsin… Gergin insanlardan, olduğundan farklı davranmaya çalışanlardan haz etmiyor olabilirsiniz benim gibi. İki tercihimiz var, ya onların yanında gerileceğiz, sinirlerimizi yıpratacağız.. Ya da gözlemleyeceğiz onları, belki de nasıl olmamak istediğimizi hatırlamamıza vesile oldukları için teşekkür edeceğiz kendilerine… Herkese var oldukları için teşekkürler Sevgi ve dostlukla kalın… N Böyle oldu Hortum yıktı geçti A lanya'nın Konaklı beldesinde oluşan hortum, seralara zarar verdi. İki gündür devam eden şiddetli yağışa dayanamayan Oba Çayı üzerindeki köprü de yıkıldı. Konaklı’da seracılık yapan Yakup Subaşı, hortumun kısa sürede seralara büyük zarar verdiğini söyledi. Hortum sırasında cam seranın içinde olduğunu anlatan Subaşı, ''Birden fırtına çıktı. Pencereleri kapatmaya fırsat bulamadım. O an sera yerle bir oldu. Sadece benim seramda 10 bin liralık hasar var” dedi. İlçede hortum ve şiddetli yağmurun yarattığı hasara yönelik tespit çalışmaları devam ediyor. Afyonlu fırıncı hijyene çalıştı fyon Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile Afyon Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği tarafından fırıncılara yönelik ''genel gıda ve hijyen'' eğitimi verildi. İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hüseyin Arap, ekmek üretiminde hijyenin çok önemli olduğunu belirterek, “Gıda üretimi yapan herkes kurallara uymak zorunda. Etsüt işletmeleri, fırınlar, kasaplara yönelik hijyen ve mevzuat eğitimleri devam edecek” dedi. A C MY B