Katalog

1 KASIM 2012 PERŞEMBE SAYFA GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN 4 AKLIMA GELDİKÇE VAHAP TUNCER ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBE BAŞKANI Hava kirliliği göz G göre göre geliyor ış yaklaşırken Antalya'da hava kirlilği tekrar gündeme geldi. Değişik kurumlardan olası hava kirliliğine yönelik uyarılar duyulmaya başlandı. Uyarı yapanlar kervanına Antalya'nın en önemli sivil toplum kuruluşundan biri olan Kent Konseyi de katıldı. Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Antalya'da kış aylarında yaşanacak hava kirliliğinin halk sağlığını tehdit edecek boyuta ulaşmasından endişe ettiklerini söyledi. Kurt, sorunun çözümüne yönelik hazırladıkları raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgili kurumlara gönderdiklerini de açıkladı. Antalya Kent Konseyi'nin hava kirliliğinin önlenmesine yönelik raporunda çözüm önerileri de sıralanıyor. İmar, ulaşım ve peyzaj düzenlemelerinde hava kirliliği önlemlerinin esas alınması isteniyor. Kentte yakılacak kömürü belirleyen İl Mahalli Çevre Kurulu'nun bugünkü gibi bürokrat ağırlıklı olmaması dile getiriliyor. Kurulda, teknik ağırlıklı meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının görev alması gerektiği belirtiliyor. Kent Konseyi, hava kirliliği konusunda halkın eğitimine önem verilmesinin altını çiziyor. Ayrıca ısınma için alternatif "Burdur, Kültür Merkezine yakında kavuşacak" yapılan ihale nedeniyle Kamu İhale Kurumu'na itiraz edilmiştir. İtiraz ihalenin şekline değildir. Dolayısı ile Belediyenin ihalesi doğru dürüst bir ihaledir. Zaten yapılan ihale de Teşhir, tanzim, akustik ve sahne uygulamaları için yapılan ihaledir. Ekte Kültür Merkezimizin fotoğraflarını sunuyorum. İnşallah ihaleyi alan firma en kısa sürede işi bitirecek ve böylece bölgenin en güzel Kültür Merkezi hemşehrilerimizin hizmetine girmiş olacaktır." Burdur Belediyesi Basın Danışmanı Mesut Madan, bize kültür merkezinin fotoğrafını da göndermiş. Fotoğraf, kültür merkezinin kaba inşaatının büyük ölçüde tamamlandığını gösteriyor. Belediye, binanın kalan işlerinin ihalesini bu kez itiraz edilmeyecek şekilde yaparsa Burdur, önümüzdeki yıl yeni kültür merkezine kavuşabilecek. Yasaklı Cumhuriyet 9 Ekim Cumhuriyet bayramı kutlamaları Türkiye’nin yeni bir ayrışmanın ve bölünmenin eşiğinde olduğunu gösteriyor. Etnik ve mezhep ayrımının toplumumuzu her alanda gerdiği bir süreçte yeni ayrışmaların yaşanması tesadüfün ötesinde bir anlam taşımaktadır. Bu güne kadar en azından ulusal ve dini bayramlarda bir araya gelen yönetenler ve halk yavaş yavaş birbirinden koparılmaya çalışılmaktadır. Daha önce bazı bölgelerde yerel olarak kutlanan nevruz bayramı Kürt kökenli yurttaşlarımız tarafından kitlesel olarak kutlanmaya başlanınca devlet erkânı Türklerin orta Asya’dan çıkışı da 21 Martta gerçekleşti diyerek temsili demir dövme törenleri ile Nevruzu resmileştirmişti. Toplumda ayrışmayı engellemek için 21 Marta sahip çıkan devletin 23 Nisanı, 19 Mayısı,30 Ağustosu, 29 Ekimi halktan ve sivil toplumdan koparması düşündürücüdür. 1 Yıl öncesine kadar resmi bayramlarda valilik, garnizon komutanlığı ve belediye başkanlarının yanı sıra meslek odalarının, bankaların, noterlerin, sivil toplum örgütlerinin Atatürk anıtına çelenk koymalarının kime ne zararı vardı? Bu örgütler temsil ettikleri kitleler adına Resmi bayramlara katılıyor ve törenlere renk katıyorlardı. Bu güne kadar bir taşkınlığın yaşanmadığı ve her hangi bir olayın meydana gelmediği de biliniyor. Bu güne kadar ulusal bayram olarak kutlanan 19 Mayıs,23 Nisan bayramları artık resmi bayram olarak kutlanacaktır. Niçin? Bakanlar kurulu böyle istediği için.5 Mayıs2012 tarih ve 2012/3073 sayılı resmi gazetede yayınlanan yönetmelikle bayram kutlamalarına yeni bir düzenleme getirildi. Düzenleme ile sadece Cumhuriyet ve Zafer bayramı ulusal bayram olarak kutlanırken Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı ile gençlik ve spor bayramı resmi bayram olarak, ulusal kurtuluş günleri ve Atatürk’ü anma günleri Tarihi günler olarak tanımlanıyor. Ulusal bayram olarak tanımlanan Cumhuriyet ve Zafer bayramında Ankara dışında Atatürk anıtına Valilik, Garnizon komutanlığı ve Belediye başkanı tarafından çelenk konulurken, resmi Bayramlarda ilgili ba K temiz enerji kaynaklarına yönelinmesinin, kaliteli yakıt kullanımının üzerinde duruyor. Kent Konseyi'nin bu raporunun açıklandığı gün, Kepez'deki Yeşil Antalya Sanayi Sitesi yöneticisi, VTV Televizyonuna bir başka vahim durumu anlatıyordu. Kent içindeki toplu ulaşım araçlarının akaryakıt depolarına "10 Numara Yağ" denilen maddeyi doldurmak için sanayi sitesine geldiklerini söylüyordu. Söz konusu yetkili yaptıkları tüm şikayetlere rağmen yetkililerin harekete geçmediğinden, önlem almadığından yakınıyor. Yöneticinin dile getirdiği olayı görüntüleyen VTV Muhabiri Kudret Çelen, bundan rahatsız olan kişilerin saldırısına uğruyor. Adı üstünde bir çeşit madeni yağ olan bu maddenin ucuz olduğu için akaryakıt olarak kullanılması son derece sakıncalı. Çünkü hava kirliliğine yol açıp, insan sağlığını tehdit ediyor. Bir tarafta sayısı bine yaklaşan otobüs ve minibüsün yakıt olarak kullandığı 10 numara yağ, diğer tarafta önümüzdeki günlerde sobalara konulacak bedava dağıtılar ve kalitesiz olduğu öne sürülen kömür. Her ikisinin birararaya gelmesi hava kirliliği anlamına gelecek. Ne yazık ki bu yılda hava kirliliği göz göre göre geliyor. eçtiğimiz günlerde Ağa Takılanlar'da, Burdur Belediyesi tarafından 2008 yılında temeli atılan Kültür Merkezinin son durumunu sorduk. Bir yıl içinde, yani 2009 yılında tamamlanacağı açıklanan merkezin aradan 4 yıl geçmesine rağmen hizmete girmemesinin ardında ihalesi ile ilgili itirazların olduğunu duymuştuk. Burdur Belediyesi'nden konu ile ilgili açıklama geldi. Burdur Belediyesi Basın Danışmanı Mesut Madan'ın gönderdiği açıklama şöyle; "Kültür Merkezimizin temeli 2008 yılında atıldı. Şu anda kaba yapısı da tamamlandı. Yani ortada kültür merkezi var. 31.10.2011 tarihinde 2 Bir zamanlar Kepez Elektrik A.Ş vardı C HP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik soru önergesinde, ellerinde ÇEAŞ (Çukurova Elektrik A.Ş) ve Kepez Elektrik A.Ş'nin hisseleri bulunan yurttaşların durumunu gündeme getirmiş. Acar, 10 bini aşkın yurttaşın elinde her iki enerji şirketinin hisselerinin bulunduğunu ama bunların şu anda karşılıksız kaldığını dile getirmiş. Soruna çözüm bulunmasını istemiş. Gürkut Acar'ın soru önergesinde adı geçen ÇEAŞ ve Kepez Elektrik A.Ş, şu anda devlete ait kuruluşlar. Kepez Elektrik A.Ş, geçmişte Antalya yöresinin elektrik üretme imtiyazina sahipti. Kepez'e, kamu kuruluşlarının ve bankalarının yanı sıra ATSO, Antalya Belediyesi ile Antalyalı yüzlerce yurttaşta ortaktı. Antalya merkezli ve Antalya'nın kuruluşu olan Kepez Elektrik, asıl görevi olan enerji üretiminin yanı sıra çok sayıda sosyal sorumluluk projelerinde de görev aldı. Özelleştirilip Uzan'la satışından sonra herşey değişti. Kepez Elektrik A.Ş, kentten koparıldı. Yıllar sonra devletin el koymasından sonra da bu durum değişmedi. Bu şirket ile kentin eski bağı kurulamadı. Kepez Elektrik A.Ş'nin Uzanlar'a satışının ardından bu kurumdaki ATSO ve Antalya Büyükşehir Belediyesi hisseleri ne oldu acaba? Eğer bunlar daha sonraki süreçte Uzanlar'a satılmadıysa, Gürkut Acar'ın soru önergesi yurttaşların yanı sıra bu iki kurumu da ilgilendiriyor. kanlar tarafından çelenk konulabilmektedir. Tarihi günlerde ise çelenk koyma programları toptan kaldırılıyor. Yani bayramlar önemsizleştirilerek halkın belleğinde Cumhuriyetin kuruluşuna ilişkin bellek ve tarih yavaş yavaş unutturulmaya çalışılıyor. Geçmişi olmayan toplumların geleceğinin olmayacağı herkes tarafından bilinmektedir. Ülkeyi şu anda yönetenlerde bunu bildiği için toplumu geçmişinden koparmaya çalışmaktadırlar. Bunu başarabilirlerse kurmaya çalıştıkları yeni cumhuriyetin önündeki engelleri kaldırabileceklerdir. Yetiştirilecek dindar ve kindar gençlik ile toplum belleğini Anadolu coğrafyasının dışında Arap çöllerinde arayacak, Ulus ümmete dönüşecektir. Kurmaya çalıştıkları İslam Cumhuriyeti Ancak bu şekilde var olabilecektir. ABD’nin Orta doğudaki çıkarları bu yeni yapı ile korunabilecektir. Masum görünen bu yönetmelik değişikliğinin altında Cumhuriyetin niteliğinin değiştirilmesi vardır.1923 ten bu yana aydınlanma devrimine karşı başlatılan karşı devrim her alanda sürdürülmektedir. Cumhuriyetin temel değerleri ve kazanımlarının korunabilmesi için toplumsal duyarlılığın bayram günlerinde sınırlı kalmaması gerekiyor. Yurttaşların siyasi eğilimleri ne olursa olsun Cumhuriyetin temel değerlerine hayatın her alanında sahip çıkmaları şart. Bu ülkede insanlar hala kişisel özgürlüklerini kullanıp çağdaşlık adına bir şeyler yapabiliyorlarsa bunu Cumhuriyet değerlerine borçludurlar. Yönetmelik değişikliğinin baskıcı 12 Eylül rejiminin militarist görüntülerini kaldırmak için yapıldığı iddiası da geçersizdir. Söylenenenlerin aksine bayramlar baskıcı ve faşist rejimlerdekine benzer şekilde devletleştirilmiş ve halktan koparılmıştır. Böyle olduğu içindir ki Cumhuriyetin değerlerini korumakta kararlı olan halk 19 Mayısta,29 Ekimde alanlarına inmiştir ve her yer gelincik tarlasına dönüşmüştür. Gelecek için umutla bakmamızı sağlayan halkımızın her şeye rağmen çağdaş uygarlık yolunda yürüme isteğidir. İyiki toplum da hala bu duyarlılık var. İyi ki aydınlanma devriminin etkileri hala sürüyor. Sağlıklı bir yaşam dileriz... Prof. Dr. Duran Canatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Kan Hastalıkları Uzmanı Genetik Hastalıkları Uzmanı Hastalarını kabule başlamıştır. Adres: Arapsuyu Mh. 600 Sk. Ayşe Yeşil Apt 39/12 (Arapsuyu Postanesi Minicity arası) Konyaaltı Antalya Tel:0242. 2488840 Cep: 0532.3641373 Mail: dcanatan@superonline.com İLAN SERVİSİ (0 242) 248 00 57 Prof. Dr. Levent Ündar İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Muayenehane : Arapsuyu Mahallesi Atatürk Bulvarı Tasarım Plaza 71/15 K: 4 ANTALYA Tel&Faks GSM : 0 242 248 87 22 248 87 32 : 0 505 923 07 04 Prof. Dr. A.Merter ÖZENCİ Ortopedi ve Travmatoloji Ortopedi ve Travmatoloji El Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Haluk ÖZCANLI Arapsuyu Mah. Atatürk Cad. M.Gökay Plaza No:69/16 Antalya Tel: 0 242 290 11 00 C MY B