Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 EKİM 2012 CUMARTESİ SAYFA HABER 3 Kitap Fuarı buruk başladı 3. Uluslararası Konyaaltı Kitap Fuarı dün başladı. Açılış töreni, önceki gün üç polis memurunun şehit edilmesi nedeniyle sönük geçti FARUK KESKİN Yaşadıkça ÖZLEM ÇETİNKAYA info@gelidonya.com u yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Konyaaltı Kitap Fuarı başladı. Ancak, önceki gün üç polis memurunun şehit edilmesi nedeniyle düzenlenen açılış töreninde coşkudan öte hüzün vardı. Konuşmasına, şehitleri anarak başlayan Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, fuarın bu yılki temasını, Hacı Bektaşi Veli’nin, ‘Kainatta okunacak en büyük kitap insandır’ düşüncesinden yola çıkarak ‘İnsanı okumak’ olarak belirlediklerini söyledi. Bugün başlayacak 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne de dikkat çeken Böcek, ekim ayının Antalya’nın tam B bir kültür sanat ayı olacağını ifade ederek, “Kitap fuarımızı ilk yıl 22 bin, ikincisini 93 bin kişi ziyaret etmişti. Bu yıl ise 150 bin katılım bekliyoruz. Yazar ve yayın evlerinin büyük ilgi gösterdiği fuar alanımızı bu yıl iki katına çıkardık. 500 kişilik konferans salonumuzda her gün çeşitli panel, söyleşi ve imza günleri gerçekleşecek. Antalyalıları 63 yazar ve sanatçı ile buluşturacağız” dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ise kütüphanelerle ilgili bir araştırmaya işaret ederek, “Türkiye çok okuyan bir kent değil. Ama özellikle sahillerde kütüphane sayısı diğerlerine kıyasla oldukça fazla. Antalya bir kültür kenti olma iddiasını çeşitli etkinlikleriyle koruyan savunan ve geliştiren bir kent” diye konuştu. 14 Ekim’de son bulacak Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayınlar Daire Başkanı Doç. Dr. Oktay Saydam ise ‘Türk Edebiyatının Dışa Açılımı Programı’ hakkında bilgi verdi. Vali Yardımcısı Recep Yüksel ise, “Doğru noktada ve doğru yoldayız. Başlangıçta, ‘Acaba Antalyalı destekler mi? Okurlarımız sahip çıkar mı?’ kaygısıyla yola çıkarken bugün 150 bin okuru hedeflemiş durumdayız. Yayın evi sayısı artıyor, kitaplarımızın sayısı artıyor” diye konuştu. Uluslararası Konyaaltı Kitap Fuarı 514 Ekim tarihleri arasında kitap sevdalılarını ağırlayacak. S Turistler otellerine giderken kaza yaptı yetini kaybetmesi sonucu şarampole yuvarlandı. Kazada üzerinde kimlik bulunmayan bir Rus turist, olay yerinde hayatını kaybetti. Yaralanan rehber Nikita Kuchin ile 21 Rus turist, çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Öte yandan Rus turistlerin tatil amacıyla Rusya'dan bugün geldikleri, özel bir firma tarafından havalimanından alınarak Kemer'de kalacakları otellere götürüldükleri öğrenildi. ntalya'da turistleri taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu 1 kişi öldü, 22 kişi yaralandı. Kazaya karışan turistlerin, Rusya'dan dün geldikleri ve havalimanından alınarak kalacakları otele götürülürken, kaza yaptıkları öğrenildi. AntalyaKemer karayolu Topçam mevkisinde turistleri taşıyan Mehmet Pamuk yönetimindeki 34 YC 587 plakalı midibüs, sürücüsünün direksiyon hakimi A Gereksiz çağrı sayısı azaltıldı A ntalya 112 Acil Çağrı Merkezi Koordinasyon Toplantısı, Vali Ahmet Altıparmak başkanlığında yapıldı. Toplantıda yapılan sunumda, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne 1 Ocak30 Eylül tarihleri arasında 1 milyon 128 bin 681 çağrı geldiği, yapılan çalışmalar ve tanıtımlar sayesinde gereksiz çağrı oranının yüzde 91'den yüzde 79'a çekildiği kaydedildi. Vali Altıparmak'ın, gereksiz çağ rıda bulunanlara Kabahatler Kanununa göre ceza verilmesi ve diğer yaptırımların uygulanması konusundaki talimatı ilgililere bildirildi. Yabancılardan da çok fazla çağrı alınmaya başlanıldığının ifade edildiği sunumda, 1 Ocak30 Eylül döneminde yabancılardan 3 bin 914 çağrı alındığı bildirildi. on günlerde herkes tedirgin, herkes huzursuz. Tam da savaş istemiyoruz diye nefeslerimiz kesilinceye, ses tellerimiz yırtılıncaya kadar bağırdığımız günlerde çocuklara verilen bir ödevle karşılaştım. Ödevin konusu “SAVAŞ” ile ilgili bir afiş hazırlamak… Savaşı anlatacak o minicik eller, minicik yürek. Savaş etmeyin büyüklerim çünkü savaş kötü diyecek. Diyecek de acaba bu ödevi hazırlarken göreceği resimler, duyacağı çığlıklar, ağıtlar nasıl izler bırakacak onda. Hani kişisel gelişimimizde olumsuzdan değil, olumludan yola çıkmamız gerekiyor deniliyor ya, işte aynen o şekilde BARIŞ üzerinden mi anlatılmalı acaba çocuklara? Hani beyin ilk duyduğunu algılıyormuş da evrene o şekilde mesaj gönderiyormuş ya, o zaman “savaş istemiyoruz” diyen çığlıklar “BARIŞ, BARIŞ, BARIŞ” mı demeli? Belki o zaman daha mı iyi anlaşılır insanların ağlamamaları gerektiği, insanların yataklarında huzurla uyuyabilmelerinin değeri… Bir fikir sadece… Peki kim yapacak bu olumlamaları, kimden öğrenecek çocuklar barış için çalışmak gerektiğini, barışın ferah getirdiğini? Trafikte birbirine yol vermemek adına canavar kesilen büyükler mi? Televizyon dizilerindeki mahallenin kabadayısı şeklindeki liderlerden medet umanlar mı? Bir liralık miras için geçmiş elli seneyi yok varsayarak birbirlerine küsebilecek kadar maddeselleşmiş büyükler mi? Bilgisayar oyunlarında ellerinde silahla oraya buraya ateş eden çocukları çizenler mi? Bu oyunları çocukları ile birlikte zaman geçirmek için oynayan büyükler mi? Kimler neyi nasıl öğrendi ki, nasıl öğretecek… Barışın renklerini anlatmak daha kolay aslında. Yazarken bile gülümsediğimi fark ettim. Sanki bir anda gökkuşağı çıktı karşıma… Mis gibi bir koku geldi sonra burnuma… Amma velakin savaşın rengini nasıl anlatabileceksin? Siyah bile değil, yok bence rengi. Renksiz, ruhsuz ama bir o kadar da kötü kokulu olandan değil de, mis kokulu hikâyelerden çıkalım yola çocukları ve hatta kendimizi eğitirken. Kahramanlar “BARIŞ” kahramanları olsun. “GÜVEN” kahramanları… “HUZUR” kahramanları… Belki bu yoldan gidersek bir gün evren alır mesajımızı ne dersiniz? Olur mu? Olur dersek olur… Kalpten inanırsak olur…. Sevgi ve dostlukla kalın… BARIŞTAN SAVAŞA… C MY B C MY B