Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 20 EKİM 2012 CUMARTESİ GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN rman ve Su İşleri Bakanlığı yayınladığı basın bildirisinde, Antalya'ya 2003'ten bu yana yapılan yatırımları duyurdu. Milat olarak AKP'nin iktidara geldiği 2003 yılının alınması ise dikkat çekti. Yapılan açıklamaya göre; 2003 2011 yılları arasında Antalya'ya toplam 843 milyon 178 bin TL tutarında yatırım yapılmış. Bu kapsamda, Antalya'da 769 bin 170 dekar arazide ağaçlandırma çalışması yapılmış. 45 milyon 846 bin adet fidan dikilmiş. Antalya coğrafyasını yakından bilmeyen herhangi bir kişi, Bakanlıktan yapılan yatırım ve ağaçlandırma açıklamasını okuduğunda, "Antalya'da orman varlığı artıyor, daha da yeşilleniyor" diye düşünebilir. Antalya ormanlarında, doğasında sıkıntı olmadığı, aksine gidişatın iyi yönde olduğu kanısına kapılabilir. Keşke böyle olsaydı. Ne yazık ki gerçekler hiç öyle değil. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın Antalya ormanları için pembe tablo çizdiği günlerde, Elmalı'nın dünyaca ünlü Çığlıkara sedir ormanlarındaki mermer ocağı katliamı ile ilgili yeni bir haber önümüze geldi. Dünya'da bir örneği Lübnan'da olan Toros sedirinin en fazla bulunduğu Çığlıkara'da birbiri ardına açılan mermer ocakları, ormanı ve doğal dengeyi yok etmeyi sürdürüyor. Sözde koruma altında bulunan sedirlerin hali içler acısı. Lübnan'daki sedir ağaçlarını bu ülkenin ordusu koruyor. Sedirlerden birinin bile zarar görmemesi için sürekli nöbet tutuyor. Antalya'daki sedir ormanları ise sözde koruma altında. Çığlıkara'da sayıları ve sahaları giderek artan mermer ocaklarına bakanlar ağaçların nasıl korunduğunu anlayabilir. O Hangisine inanalım; bakanlığa mı, yoksa gördüklerimize mi? Belde belediyelerinin kapatılmasına cılız tepki T BMM'de görüşülmesi devam eden yerel yönetimler yasasındaki değişiklikler kapsamında ülke çapında binin üzerinde belde belediyesinin kapatılması gündemde. Batı Akdeniz'deki illerde iki nedenden dolayı belediyeler kapatılacak. Antalya'daki belde belediyelerinin kapısına, Büyükşehir Belediyesi'nin tüm ilden sorumlu olmasından dolayı kilit vurulacak. Isparta, Burdur ve Afyonkarahisar'daki belde belediyelerinin çoğu ise nüfusları 2 binin altına düştüğü için kapatılıp, köy ya da mahalle konumuna düşecekler. Belde belediyelerinin kapanmasına yol açacak yasa değişikliğinin mecliste görüşüldüğü günlerde, Antalya, Burdur, Isparta ve Afyon kamuoyunun bu konudan ne kadar haberdar olduğu tartışılır. Eğer haberdarlarsa süreci destekliyor olmalılar. Çünkü belde belediyelerinin kapatılmasına karşı fazlaca bir tepki gözlenmiyor. Antalya'da kapatılacak 70'in üzerinde belde belediyesi var ama sadece Side ve Kalkan gibi turizm merkezlerindeki başkanların serzenişi duyuluyor. Antalya'da başta CHP ve MHP olmak üzere muhalefet partilerinden de organize ve kararlı bir tepki gözlenmiyor. Burdur CHP İl Başkanı Süleyman Erman, sessizliği bozan bir girişimde bulundu. Erman, kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olan 17 belde için imza kampanyası başlattıklarını duyurdu. AKP Hükümeti’nin, daha öncede belde belediyelerini kapatmaya çalıştığını ifade eden Erman, “Bundan önceki girişim CHP’nin açmış olduğu dava neticesinde iptal edildi. Böylece nüfusu 2 binin altındaki belde belediyeleri, 2009 yılındaki yerel seçimlere katılabildiler. AKP iktidarının 'yerelleşme' söylemi adı altında yürüttüğü 'otoriter merkeziyetçilik' anlayışı devam ediyor. Halka sorulmadan belde belediyeleri kapatılıyor. AKP’nin yeniden gündeme getirdiği belde belediyelerini kapatma kararına karşı CHP’nin mücadelesi devam etmektedir. Yeni yasa ile ilimizde de 19 belde belediyesinin 17’si kapanma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Belediyeleri kapanacak 17 beldede örgütümüz tarafından halkın tercihini yansıtan imza kampanyası düzenliyoruz. Tüm beldelerde halkı, belediye başkanlarını kampanyamıza destek vermeye çağırıyoruz” dedi. Süleyman Erman'ın Burdur'da başlattığı imza kampanyasının diğer illere de örnek olması gerekir. Bakalım olacak mı? Bizim itfaiyeciler çevik çıkmadı luslararası İtfaiye Sporları Federasyonu tarafından Antalya'da düzenlenen 8. Uluslararası İtfaiye ve Kurtarma Sporları Dünya Şampiyonası devam ediyor. Türkiye ile birlikte Almanya, Azerbaycan, Belarus, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Kazakistan, Letonya, Litvanya, Özbekistan, Polonya, Rusya Federasyonu, Slovekya ve Ukrayna'dan çok sayıda takımın katıldığı şampiyonada, itfaiyeciler değişik yarışmalarda ter döküyorlar. İlk gün yapılan kancalı merdiven ile kuleye kısa sürede tırmanma yarışında Rusya ve Belarus ekipleri başarılı olup dereceleri paylaştı. Türk itfaiyeciler ise dereceye giremedi. İkinci günün ilk etkinliği ise engelli hortum serme yarışıydı. Akdeniz Üniversitesi Stadı'ndaki yarışta, Çek, Rus ve Belaruslu itfaiyeciler kürsüye çıktılar. Bizim itfaiyecilerden dereceyi zorlayan olmadı. İlk iki gün yarışları Türk itfaiyeciler için verimli geçmedi. Türk takımı, kendi evinde düzenlenen şampiyonaya iyi başlamadı. Bundan sonraki günlerde durum değişir mi bilinmez ama şu andaki görüntü ile itfaiyecilerimizin en azından "çevik" olduğunu söylemek mümkün değil. U ntalya'nın Meltem Mahallesi'nde, Dumlupınar Bulvarı üzerinde bulunan 26 dönümlük kamu arazisi 7 yıl önce satılmak istenmişti. Karayolları'na ait olan arsa, bu amaçla 2005 yılında Özelleştirme İdaresi'ne devredildi. O dönemde kamuoyu, arazinin satışına karşı çıktı. Sert tepkiler üzerine arazi satılamadı. Tepkiler olmasaydı bugün 26 dönümlük arazinin üzerinde bir özel hastane kurulmuş olacaktı. Başta Antalya Barosu, Mimarlar ve İnşaat Mühendisleri olmak üzere sivil toplum kuruluşları, arazinin satışına ‘kamu hizmeti için kullanılmasını istedikleri için’ karşı çıktılar. Özellikle yan taraftaki adliyenin gelecekte bu araziye gereksinimi olacağı Bu arazi Antalya'ya gerekli G A nı söylediler. Aradan geçen 7 yıl içinde arazinin yan tarafına Adliye Sarayı yapıldı. Antalya'nın yeni adliye binası hizmete girmesinden kısa süre sonra yeterli gelmemeye başladı. Bu durum arsanın önemini daha da artırdı. Fakat yetkililer nedense 26 dönümlük çok değerli arazinin satış kararından bir türlü vazgeçmediler. Sadece tepkileri azaltmaya yönelik adım attılar. Özelleştirme Yüksek Kurulu, araziyi ikiye bölerek yeni bir imar planı yaptı. Alanın 16 dönümü resmi hizmet alanı olarak belirlenip Adliye'nin kullanımına bırakıldı. Kalan 10 dönümlük bölüm ise "ticari alan" yapılıp satışa çıkarıldı. Özelleştirme İdaresi'nin yaptığı ve itiraz yolu kapalı plana göre 10 dönümlük alanda 10 kata kadar inşaat yapılabilecek. Burada toplam 30 bin metrekare inşaat yapmak mümkün. Burada, iş ve alışveriş merkezi, konaklama tesisi yapılabilecek. Arazinin bulunduğu bölgenin konumu da dikkate alındığında, mülkiyeti kamuda olan 26 dönümlük alan bulunmaz bir nimet. Antalya'nın bugün ve gelecekte bu alana gereksinimi var. Bu arazinin tamamı kamuda kalmalı. Kamu hizmeti için değerlendirilmeli. Kimse, Antalya'da alışveriş merkezi ve konaklama tesisi açığı olduğunu iddia edemeyeceğine göre; arazinin satışı için neden ısrar edildiğini anlayamıyoruz. Birileri rant kazanacak diye kentin önü tıkanmamalı. Yeni stadın yeri belli mi? ençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, sosyal medya aracılığı ile yaptığı açıklamada, Antalya'nın yeni stadının ihalesinin 6 Aralık'ta yapılacağını duyurdu. Hali ile bu olay Antalya'da heyecan yarattı. Şimdi gözler 6 Aralık tarihine çevrildi. Bakalım ihale yapılacak mı ya da bu açıklama, daha önce sık sık yaşandığı gibi gereği yapılmamış bir müjde olarak mı tarihe geçecek? Ayrıca ihalesi yapılacak stadın yeri konusunda da belirsizlik var. Antalya'nın yeni stadının yeri Yüzüncü Yıl Alanı mı, yoksa Dokuma mı olacak, bu konuda da netlik yok. Her ne kadar şimdiye kadar başta Bakan Suat Kılıç olmak üzere yetkililer Yüzüncü Yıl Alanı’nı adres gösterselerde, buradaki mülkiyet durumunun baş ağrıtacağı söyleniyor. Yetkililerin bu yüzden yer konusunda suskun kaldığı, bazı sorunları aşmaya çalıştığı öne sürülüyor. Sağlıklı bir yaşam dileriz... Prof. Dr. Duran Canatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Kan Hastalıkları Uzmanı Genetik Hastalıkları Uzmanı Hastalarını kabule başlamıştır. Adres: Arapsuyu Mh. 600 Sk. Ayşe Yeşil Apt 39/12 (Arapsuyu Postanesi Minicity arası) Konyaaltı Antalya Tel:0242. 2488840 Cep: 0532.3641373 Mail: dcanatan@superonline.com İLAN SERVİSİ (0 242) 248 00 57 Prof. Dr. Levent Ündar İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Muayenehane : Arapsuyu Mahallesi Atatürk Bulvarı Tasarım Plaza 71/15 K: 4 ANTALYA Tel&Faks GSM : 0 242 248 87 22 248 87 32 : 0 505 923 07 04 Prof. Dr. A.Merter ÖZENCİ Ortopedi ve Travmatoloji Ortopedi ve Travmatoloji El Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Haluk ÖZCANLI Arapsuyu Mah. Atatürk Cad. M.Gökay Plaza No:69/16 Antalya Tel: 0 242 290 11 00 C MY B