Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Antalyalı'nın Ergün Babası 2 EKİM 2012 SALI HABER "Antalya'da iŞ'te HAYAT" SAYFA 5 Hazırlayan PELİN GEL AĞAN GÜLDE İHRACAT YOK İTHALAT VAR Gülde ihracat ne durumda? Gülde ihracat bitti. Çünkü ithalat başladı. Ekvador, Kenya, Zimbabve bular ekvator kuşağında 12 saat ışık alan yerler. Gülde 30 dereceyi geçince kafalar küçülüyor. Oralarda yövmiye 1 dolar. Sigorta yok, vergi yok. Ucuz işçi, ısıtma yok. Biz Hollanda'nın ödediği ısıtma bedelinin 3 katını ödüyoruz. Nasıl rekabet edeceksiniz. Adam 16 sente gül getiriyor. Ben 16 sente gülü kesip nakliyeciye teslim edemem. Ne yapıyorsunuz peki? Lokal olarak satıyoruz. Övünmek gibi olmasın ama biz markayız. Ayer Gülü dediğimiz zaman Türkiye'de herkes bilir. Düşük karla da olsa bunu üretip, satıyoruz. 22 dönüm gülüm vardı 15 dönüme indik. Kaç çalışanınız var? 100 çalışanımız var. İki şirketimiz var. Ayer Tohum ve Ayer Tarım. 50'şer kişi sigorta yaptırıyoruz. “Bu sayıyı geçince şunu yapacaksınız” diyorlar. Tarımda bu olmaz. Bize iki aylık işçi lazım. Bu geçici işçidir. Hollanda'da bana 20 tane gül kesici işçi gönderin deniyor. Adam faturasını kesiyor. Bir tek kaçak işçi çalıştıramıyor. Türkiye tarımda ilerleyecekse bunun olması lazım. O Antalyalıların Ergün babası. Çocukların da Ergün dedesi. “Hayali olmayan insan sıradan bir insan olur” diyen Ayer Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Ergür Erünal, olmaz diyenlere aldırmamış ve kafasına koyduklarını yaparak büyük işlere imza atmış A ntalya'da kaliteli gül ve antrium üreten tek firma Ayer Tarım'ın tesislerinden içeriye girdiğinizde sizi sevecen, cana yakın, hoşgeldiniz çocuklar diyen sektördekilerin Ergün babası çocukların ise Ergün dedesi karşılıyor. Entellektüel birikimini daha konuşmasının başında bile görebildiğiniz Ergün Erünal o kadar hoş sohbet bir insan ki... Olmaz denileni yapmış, hep de kazanmış Erünal. Bir şeyi başarmak için "bilginizin yüksek iradenizin ise çok olması lazım çocuklar" diyen Erünal, önce Uludağ'da ‘yapma başaramazsın’ dedikleri teleskiyi yapmış, ardından Beldibi'nde Erman Tur'u kurmuş. Sonrasında ise ortağı Mehmet Aydıner ile Ayer Tarım'ı kurmuş. O zaman metrekaresi 3 dolara yapılan seralar yerine metrekaresi 22 dolarlık seraları kurarak “Aklı yok parası çok bu adamın” dedirttirmiş kendisine. Erünal hep kazanmış. Erünal gençlere başarının sırrını ise Çocukların Ergün dedesi başarının sırrını şöyle şöyle özetliyor: Çocuklar bir rüyanız anlatıyor:“Birşeye inanıyorsanız ilk önce rüyanız olacak ve olduğunuzun en iyisi için çaolacak. Mühendis olacaksanız en büyük mühendis lışacaksınız." olmalısınız. Eğer bunu kafanıza koymazsanız. BöyAntalya'da İŞ'te HAYAT yazı dile bir rüyanız ve hedefiniz yoksa, hiçbirşey olzimize yeni sezonda kaldığımız yerden mazsınız. Standart adam olursunuz. Bilgi dağardevam ediyoruz. Yazı dizimizin ilk cığınızın geniş ve iradenizin de güçlü olması lakonuğu ise Ayer Tarım Yönetim Kuruzım. Aksi takdirde nereye gittiğiniz belli delu Başkanı Ergün Erünal. ğil, iradenizi de kullamıyorsanız sonunuz Ergün Bey dolu dolu geçen bir yaşam. hüsran olur, batarsınız. İradeniz olaSohbetimize çocukluğunuzla başlamak iscak yaptığınız işle ilgili çok iyi tiyoruz. Nasıl geçti çocukluğu? bilginiz olacak. 1932’de Erenköy'de doğdum. Çocukluğumuz yokluk içindeydi. Paranız olsa da gidip alacağınız bir kutu un yoktu. İkinci Dünya Sadönem O vaşı'nun başladığı yıllardı. Babam kunduracıydı. Genç Demokratlar Kadıköy İlçe BaşkanıBabamların ailesi Bulgarisatn’dan göç etmiş sınız da... ler. Orada yağ gülü yaparlarmış. Türk genci vatanını sever. Vatanını seven Tarım sektörüne girmeniz tesadüf değil. insan haksızlığın karşısında olur. Hele benim Köklerinizde var tarım... gibi Voltaire okumuş bir insansanız. O devirEvet köklerde var. İnşaatçılık da köklerde deki yönetim despottu. Gençlik buna itiraz edivar. Babam güle meraklıydı. Güllerin aşı göz yordu. Kadıköy ilçe başkanlığını kuran 1957 lerini ben aşılardım. yılına kadar başında duran kişiydim. Eğitim hayatınızdan da bahsedersek ... Okul bitince ticarete mi atıldınız? İlkokulu Erenköy'de okudum. Ardından Saİnşaat mühendisine ihtiyaç vardı. Yollar, int Joseph Fransız Erkek Lisesi'ne gittim. Çok köprüler yapılıyor. Trakya'da Ergene ovası büsert bir okuldu. Sonrasında İstanbul Teknik Üni yük bir sel felaketi yaşadı. Oradaki ıslah haversitesi'nde İnşaat Mühendisliği okudum. zırlığı için üç arkadaş gittik. Onlardan biri de Niye inşaat? Ayer Tarım'daki ortağım Mehmet Aydıner'di. varmış. Demokrat partinin il başkanını sorguDedem dülgerdi.Teyzemin damadı inşaat DSİ’de iş hayatına başladık. ya aldılar anladım ki sıra bana geliyor. Öngeyüksek mühedisiydi. Belki onların etkisi. Memurluğu da bırakıyorsunuz... rilimli beton okumak için Fransa'ya gittim. 1956'da mezun oldum. Bir hocamız Almanlarla çalışmış. "Çocuklar 1964'te Türkiye'ye döndüm. Bugünkü ortağımla bir yerde inşaat varsa köylülerle konuşun. Bekol adında bir şirket kurduk. Taşı nereden alıyorlarsa öğrenin" derdi. Ben 10 İnşaatı bırakıyorsunuz. Neden? kilometre ötede taş ocağı buldum.Bölge müİnşaatın tadı kaçtı. Çimentodan, demirden, dürüne gittim taşı gösterdim. ‘40 kilometre öte işçilikten çalınmaya başlandı. Mehmet ile dedekini al’ dedi. Bir abim "Eğer birşey olacaksan li adamların tekiyiz. Bunlar olunca bıraktık. imzalayacaksın yoksa büyüyemezsin" dedi. Sonra ne yaptınız? Bende istifa ettim. Fransa'da kayak dersleri almıştım. Uludağ'a Ne yaptınız peki? kaymaya gidiyordum. Milli Parklar Genel Elime aldım bir çanta düştüm Anadolu yol Müdürü bana "sen buralara akıl yoruyorsun salarına. O zaman çok müteahhit yok. Ardeşen'e na yer verelim" dedi. Club 33 vardı orayı kigittim. Dere ıslah projesi vardı. İşi aldım. raladım. Başka bir kulüp daha vardı onu da işArdından Eskişehir'e geliyorsunuz. O dö lettim. Diskjokeylik, barmenlik yaptım. Tunemde 24 Mayıs 1960 ihtilali de yaşanıyor... rizme böyle başladık. Ergün Oteli kurdum. BuEskişehir'de çok sayıda inşaat yaptık. İhti tik oteldi. Ardından İkbal Hanımla evlendim. lalin ardından 15 gün geçti elimizdeki tüm ihaSiz bölgeye herkesin tepki göstermesine leler durduruldu. Meğerse MİT'te dosyam karşın teleski kuruyorsunuz... Otelin yanına teleski yapmaya karar verdim. Herkes karşı çıktı. Sonra kayakçı olmanın diploması oldu bizim pist. Sonrasında 1980 ihtilali oldu. Turizme önem verildi. Dağda yeri olanlara sahilde, sahilde yeri olanlara dağda yer verildi. Biz de Beldibi'nde Erman kampingi kurduk. Karavancılar geliyordu. Çok güzeldi. Ardından tarıma geçiyorsunuz. 1992'de size "deli" dedirten yüksek teknolojili bir sera kuruyorsunuz. Bunun hikayesi nedir? 1990 Körfez Savaşı ondan sonra Yugoslav'ın ayrılmasıyla kara yolu tıkandı. Turizm dedik. Tarım lisesi yapmaya kargün Bey siz kendinizi haçok büyük darbe yedi. Mehmet Aydıner şu anrar verdik. Valiliğe gittik. Milli Eğiyırsever değil vatansever da Xanadu Otel olarak tanıdığınız oteli yapatim Müdürü'nü çağırdı. Milli Eğiolarak adlandırıyorsunuz. caktı. İnşaatı durdurdu. Bir arkadaşları sera kutim Bakanlığı'nda tarım liselerinin Eğitim gönüllüsüsünüz. Antalrun demiş. Eşim Uludağ'da kardan bıktı. Mehkurulması listeden çıkmış dediler. ya'ya bir okul kazandırdınız. Erümet böyle fizibilite raporu var deyince hemen Sosyal bilimler lisesi verelim denal Sosyal Bilimler Lisesi'ni. Nediler. Tamam dedik. Resmen otel yaptık oradir bunun hikayesi? geldik. Grow Fide'nin sahibi Hasan Ünal kaBiz tarımda çok yeniyiz. Köylüyümüz ya. Laboratuvarları etüt odaları ile. Bu sene ranfil yapıyordu. Hasan anlatıyor ona. Tarıma buğdaydan arpadan seracılığa geçmede ilk mezunlarımızı verdik. Çocuklara Ergün degirmeye karar verdik. Ayer Tarım'ı kurduk. 80 zorlandı. Memlekete bir hayrımız dokunsun deden masallar diye tavsiyelerimizi anlatıyoruz. dönüm yer aldık. 82 tane imza toplandı. Ara Ergün Dede’den başarının sırları “AKLI YOK PARASI ÇOK” DEDİLER Seraları metrekaresi 3 dolardan değil 22 dolardan yaptırmışsınız. Neyle karşılaştınız? Seraları yaparken deli damgası yedik. "Aklı yok parası çok" dediler. Biz bu işe etüt ederek girdik. Şu anda 6 bin dönümün üzerinde bu modern seralar. Deli olmadan normal insan olursanız herkesin yaptığı işi yaparsınız. Ne ürettiniz bu seralarda? İlk sene 7 çeşit sebze ürettik. İkinci sene burada üç dönüm gül ürettik. Kesme çiçek gülüne girdik. Fideciliğe başladık ilk sene 35 bin fide yaptık. Rusya'ya buradan uçak kaldırdık. 100 bin karanfille. 19971998 yıllarıydı. İşler iyi gidiyordu. Fiyat iyiydi. Sonra birileri ”2 pennye ben bunu yaparım deyince" iş battı. Kendi kendimizi batırdık. Çiçeğinde suyu çıktı yani... Evet Türk milleti olarak kendimizin ayağına sıkmayı çok iyi beceririz. İngiltere'ye mal yollanıyor. Kime yolladığını buluyor ve ben sana daha düşüğüne vereceğim deniyor. Böyle olunca iş bitti. Karanfili bıraktık. Gerbera yaptık. O da aynı şekilde olunca onu da bıraktık. Gül ürettik. Gül üretmek kolay değil. Gülü Antalya'da bir tek siz üretiyorsunuz sanırım... Antalya'da birkaç üretici var ama bu şekilde muayen kalitede topraksız tarımla bir tek biz üretiyoruz. Sonra tohum sektörüne giriyosunuz... 5 dolara mal edilen bir şeyi 25 dolara alıyorsunuz. Bu insanın kanına dokunuyor. Bir iki firma var ki çok güzel çeşiler ürettiler. Yüzde 30 ithal tohumu kestik. Yüzde 30 kendimiz üretebiliyoruz. Bizim de üç dört tane yeni çeşidimiz var. Ne kadar gül, antrium, fide ve tohum üretimi yapıyorsunuz? 20 dönüm üzerinde aşılı ve standart fide üretiyoruz. 15 dönüm civarında gül üretiyoruz. 67 dönüm antriumumuz var. 10 dönümün üzerinde de tohum üretimi ve ıslah yapıyoruz. ziler parçalanmış, bölünmüş. Tarıma girdiğinizde yani 1992’de 10 santimetre kar yağıyor büyük firmaların seraları çöküyor. Korkutmamış sanırım bu sizi ki tarıma girmekten vazgeçmemişsiniz... Buranın en büyük karanfilcilerinin seraları yıkıldı. Dönümü 25 bin liralık sera yıkıldı ama altında 100 bin liralık çiçek vardı. Vazgeçmek yok. Ölmek var dönmek yok. Mehmet dedi ki sen git gevurlar bunu nasıl yapmış. Fransa'ya Hollanda'ya İtalya'ya İspanya'ya gittik. En son Fransa'da tepeden havalandırmalı seraları bulduk ve ithal ettik. TOHUM STRATEJİK OLMALI Tohum artık stratejik bir ürün haline geldi mi? Bir Amerikan firması var. Onun CEO'sunun verdiği bilgi. "Önümüzdeki yıllarda en stratejik ürün tohum" dedi. Gıda krizi kapıda. Ama maalesef hala memleketimizde tohum stratejik madde sayılmadığı için teşvik alamıyoruz. Hala yatırımı yüzde 18 KDV ile yapıyorsunuz. Girdiler çok tutuyor. Dünya bunun farkına varmış ama biz hala varamadık. E C MY B C MY B