Katalog

4 SAYFA 5 OCAK 2012 PERŞEMBE GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Başkanların yurt dışı gezileri A ntalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın, İspanya’nın Barselona kentinde olduğunu rastlantı sonucu öğrendik. Duyumlarımıza göre, Akaydın ve onunla birlikte İspanya’ya uçan bazı bürokratlar, bu kentteki arıtma tesislerini inceleyecekmiş. Gezi hakkında bilgi edinebilmek için Büyükşehir’in internet sitesine girdik. Herhangi bir haber yada duyuruya rastlayamadık. Eskiden belediye başkanlarının gidiş ve dönüşlerinden bir şekilde haberdar olurduk. Örneğin Hasan Subaşı ve Bekir Kumbul döneminde, başkanlar bu tür geziler sonrası izlenimlerini basınla paylaşırdı. İzlenimlerini anlatıp, varsa örnek aldıkları projeler konusunda bilgi verirlerdi. Son dönemlerde bu gelenek bozuldu. Belediye başkanlarının ne zaman yurt dışına çıktığını, ne zaman döndüğünü bilemiyoruz. Biz onları makamlarında çalışıyor sanırken onların yurt dışında olduğunu duyunca hayli şaşırıyoruz. Mustafa Akaydın’ın dün çıktığı, önümüzdeki pazartesi günü döneceği Barselona gezisini duymadığımız gibi. Bakalım Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın, gezi dönüşünde izlenimlerini basın aracılığı ile kamuoyu ile paylaşacak mı? Örneğin Barselona’nın atık su arıtma tesislerinin Antalya’dakilerle karşılaştırmasını bekleriz. Akdeniz çanağının doğu ve batı ucundaki iki önemli turizm kentinin hangisinin arıtmasının daha iyi olduğunu merak ediyoruz. Konu Barselona ve arıtma olunca, yaklaşık 15 yıl önce dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Hasan Subaşı’nın bu kentte yaptığı gezi aklımıza geldi. Subaşı da Akaydın ile aynı amaçla yani bu kentteki arıtmaları incelemek üzere gezi düzenlemişti. Subaşı’nın gezisi, Antalya’da yapılması planlanan arıtmanın niteliği ile ilgiliydi. Subaşı, Dünya Bankası’nın istemi doğrultusunda ön arıtmanın yapılmasından yanaydı. Bu konuda Barselona’yı örnek gösteriyordu. Antalya, Bekir Kumbul’un döneminde ön arıtma yerine daha ileri olan biyolojik arıtmaya geçti. Barselona, ne durumda? Oradaki arıtma sistemi değişti mi? Mustafa Akaydın açıklama yaparsa, izlenimlerini paylaşırsa bunu ondan öğrenmek isteriz. Bu arada belediye başkanlarının yurt dışı gezilerini çok sevdiklerini, her fırsatta kapağı yurt dışına attıkları da gözden kaçmıyor. Başkanlar, bilgi ve görgülerini artırmak için yurt dışı gezilerini vazgeçilmez görüyorlar. Bu geziler mutlaka önemli ama her davete gidilmesi belediyelerdeki iş akışını olumsuz etkiliyor. Başkanlar olmadığı zaman belediyelerde verim kaybı olduğu bilinen bir gerçektir. İşin artı ve eksisini tartmak gerekiyor. Geçmişte bazılarından, “Çok sayıda geziye çıkmak durumunda kaldığım için işler aksadı. Bundan sonra mümkün olduğunca çıkmayacağım” şeklinde sözler duymuştuk. Bu sözlerin tutulamadığını biliyoruz. Çünkü gezilerin cazibesi verilen sözlerin önüne geçiyor. Öte yandan her yılın sonunda başkanların kaç kez yurt dışına çıktıkları açıklansa iyi olacak. Böylece hangi başkanın ne kadar süre ile geziye çıktığını, nerelere uğradığını öğrenmiş oluruz. Bu kadar da rastlantı olur mu? A Çavuşoğlu’nun Otogarda neler oluyor? geç kalan açıklaması A A KP Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nun, konuk olduğu İl Genel Meclisi’nde yaptığı bir değerlendirme, dün Cumhuriyet Akdeniz’in manşetindeydi. Çavuşoğlu, ormanlarda, dağlardaki maden ruhsatları konusunda yanlış yapıldığını kabul ediyor. Ruhsat alanların doğayı tahrip ettikten sonra çekip gittiklerini söylüyor. Hükümetin bol keseden dağıttığı, ticaretinin yapıldığı ortaya çıkan maden ruhsatları Türkiye’de en fazla Antalya’nın başına bela oldu. Antalya İl Genel Meclisi de madenci adı altında çalıştırılan taş ocakları yüzünden büyük zarara uğradı. Çünkü doğanın yanı sıra Özel İdare’nin sorumluluğundaki köy yolları, köprüler tahrip oldu. Mevlüt Çavuşoğlu’nun geç de olsa taş ocakları gerçeğini kabul etmesi olumlu. “Zararın neresinden dönülürse kardır” sözünden yola çıkarak bundan sonraki zararları durdurmak için harekete geçmeli. Bunun için de partisinin diğer milletvekillerini de yanına almalı. Maden Yasası’ndaki doğa katliamının önünü açan maddelerinin iptalini sağlamalı. ntalya Şehirlerarası Otogarı’nda dün esnafın basın toplantısı vardı. Basın toplantısı için habercileri otogara getiren araçların sürücüleri bir sürprizle karşılaştılar. Giriş ve çıkışları 5 dakikayı bulmayan araçlardan ücret talep edildi. Televizyon ve gazetelerin ulaşım araçlarını kullanan sürücüler, “25 dakikalık sürede ücret alınmıyor. Neden ücret talep ediyorsunuz?” diye sordu. Kapılardaki görevlilerden, “O eskidendi” şeklinde manidar bir yanıt geldi. Bu yanıt Antalya Otogarı’nda bir şeylerin olduğunun göstergesiydi. Büyükşehir Meclisi’nin belirlediği tarifenin neden uygulanmadığı bilinmiyor. Çünkü bu konuda yapılan bir açıklama yok. Sadece, “O eskidendi” denilerek yeni bir dönemin başladığının sinyalleri veriliyor. Otogar’daki esnafın feryadına bakılırsa gerçekten işler hayli değişmiş. Sistem alt üst olmuş durumda. Yargının iptal ettiği ihalenin ardından yaşananlar ilginç. Büyükşehir Belediyesi, yeni ihale yapılıncaya kadar hizmetlerin durmaması için belediyenin iştiraklerinden Ulaşım A.’ye 6 ay süre ile Otogar’ın işletmesini veriyor. Esnaf, geçici süre ile sistemi yürütecek olan Ulaşım A.Ş’yi, sanki ihaleyi kazanmış, tam yetkili olarak tesisten sorumlu gibi davranmakla suçluyor. Esnafı şirketle sözleşme imzalamaya zorlamakla itham ediyor. İddialara göre sözleşme imzalamaya yanaşmayıp ihaleyi bekleyenlere çeşitli baskılar yapılıyor. Bunların başında da işyerlerinin elektrik ve suyunun kesilmesi geliyor. Geçmişten borcu olmayan 40 esnafın bu yöntemle mağdur edildiği öne sürülüyor. Elektronik cihazları, bilgisayarları çalışmayan yazıhane sahipleri, hizmet veremeyen berber ve internet kafe gibi işletmeler tepkili. Yapılanı ticaret özgürlüğünü engellemek olarak görüyorlar. Keyfi işlem ve baskılara maruz kaldıklarını öne sürüyorlar. Büyükşehir yetkililerinin otogardan yükselen feryada kulak vermesi gerekiyor. Otogarda gerilimin artması kimseye yarar sağlamaz. ntalya’nın yerel televizyon kanalı olan VTV’nin haber ekiplerinin başı bugünlerde Büyükşehir Belediyesi’nin özel güvenlikçileri ile dertte. Tramvayı işleten Antray kurumunun özel güvenlikçileri, birkaç gün önce İsmetpaşa Caddesi’ndeki durakta çekim yapan Muhabir Sibel Özkan ile Kameraman İbrahim Davran’dan oluşan VTV ekibini gözaltına almaya kalkıştılar. Güvenlikçilerin yetkileri dışındaki bu çirkin davranışına polis müdahale etti. Muhabir Sibel Özkan ile Kameraman İbrahim Davran, önceki gün Cumhuriyet Meydanı’nda benzeri bir özel güvenlikçi tacizine uğradılar. TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyon rakamı ile ilgili Antalyalıların görüşünü almak isteyen VTV ekibi, Cumhuriyet Meydanı civarındaki banklarda oturan yurttaşlarla röportaj yapmaya başladı. Birden ekibin başında biten iki özel güvenlikçi, “Burada çekim yapmak için izniniz var mı?” şeklinde akıl mantık dışı bir soru sordu. Haberciler, kamuya açık meydanda çekim yapmak için izin gerekmediğini söyledilerse de Bekçi Murtaza anlayışındaki özel güvenlikçiler dinlemedi. Bunun üzerine Valilik aranarak meydanda böyle bir kısıtlama olup olmadığı soruldu. Valilikten, “Yok” yanıtı gelmesine rağmen Büyükşehir adına görev yapan özel güvenlikçiler ısrarlarını bir süre sürdürdüler. VTV Televizyonunun aynı ekibinin bir hafta içinde iki kez özel güvenlikçiler tarafından kaba şekilde engellenmek istenmesi, bu amaçla yetki aşımı yapmaları rastlantı mıdır? Genel kanı bunun rastlantı olmadığı, bilinçli bir uygulama olduğu şeklinde. Olay hakkında yazılı ve görsel basında haberler yayınlandığı halde, özel güvenlikçilerin bağlı olduğu Büyükşehir Belediyesi’nden hiç ses çıkmaması da ilginç. Basın kuruşlarının sessiz kalması ayrıca irdelenmesi gereken bir durum. MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C MY B C MY B