02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

25 OCAK 2012 ÇARŞAMBA SAYFA SAĞLIK 5 Kulak çınlaması hayatınızı karartmasın H BAŞI SAĞLIK ŞEYİ N ER 75 yaşında ikinci yaşam U zun yıllar Antalya Yağ Sanayi Fabrikası’nın Müdürlüğünü yapan 75 yaşındaki Turgut Odabaşı, 2011 yılının son aylarında kalp yetmezliği şikayeti ile hastaneye kaldırıldı. Ancak doktorlar ameliyat şansının olmadığını söyledi. Odabaşı, bu arada Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Op. Tamer Bakalım’la da görüştü. Odabaşı, Bakalım’ın gerçekleştirdiği operasyonla 75 yaşında, ikinci yaşamına kavuştu. Uzun yıllar kalp kapaklarındaki kireçlenme ve yetmezlik sorunuyla yaşadığını, 1996 yılında kalp kapak operasyonu geçirdiğini, durumunun giderek kötüleştiğini ancak doktorların yeni bir ameliyata yanaşmadığını anlatan Odabaşı, “Her şey bitti dediğim anda adeta ikinci bir yaşama kavuştum. Ameliyat sonrası 75 yaşında kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum” diye konuştu. Risklere rağmen Odabaşı için ameliyat kararı verdiğini söyleyen Op. Dr. Bakalım da “Hastanın ameliyatla bir kapağını değiştirip diğer kapağını tamir ettik. Hasta eğer ameliyat olmasaydı ölüm riskiyle karşı karşıyaydı. Ancak şu anda sağlığına kavuştu” dedi. Kulak çınlaması, halk arasında birinin sizi andığı şeklinde tabir edilse de gerçekte bu kadar masum olmayabilir. Kimi zaman ciddi rahatsızlıkların da belirtisi olabilir M Çınlama tedavisinde alternatif yöntemler A ltta yatan nedenler ortadan kaldırılarak çınlamanın tedavi edilebildiğini ifade eden Op. Dr. Çelik, ancak her çınlamayı tümüyle iyileştirmenin mümkün olmayacağını söyledi. Çelik, “Nedene yönelik tedavi, çeşitli ilaçlar ve psikiyatrik destek medikal tedavinin temelini oluşturur. Buna rağmen çınlamayı tamamen kesmek mümkün olmayabilir. Ancak hastaları daha iyi duruma getirecek ve çınlama ile baş etmelerini sağlayacak tedavi yöntemleri bulunmaktadır” dedi. Çelik tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı: “Çınlaması olan hastalar sessiz ortamda kalmaktan kaçınmalıdır. Özellikle geceleri sessiz ortamda açılan hafif bir müzik çoğu hastanın çınlamasını baskılayacak ve rahatsızlık verici olmasını engelleyecektir. Çınlama etkisizleştirme terapisi isimli bir teknik ile hastaya bilinçaltında çınlamanın sağlığına tehlike oluşturmadığı öğretilebilir ve çınlamaya karşı hasta kendini yeniden şartlandırabilir. Böylece, hastanın çınlama sesi ile baş etmesi ve sesi daha düşük algılanması sağlanır.” emorial Antalya Hastanesi KBB Bölümü’nden Op. Dr. Şakir Bilge Çelik, çınlamanın hangi hastalıkların habercisi olabileceği ve nasıl tedavi edilmesi gerektiği hakkında bilgi verdi. “ÇınOp. Dr. Çelik, çınlamanın kişiye doğrudan zalama genellikle kişinin kendi kurarı olmasa da, altta yatan sebebin zarar verici lağı tarafından üretilir” diyen olabileceğini söyleyerek; “Bu nedenle her çınlama Op. Dr. Çelik, çınlamanın iç hastası araştırılarak sebep ortaya konmamıl. Eğer araşkulaktaki işitmeyi algılayan tırma sonucunda bir neden bulunamazsa; çınlatüylü hücrelerden ve/veya manın sağlığa bir tehdit oluşturmadığı gösteişitme sinirindeki bir takım rarilir ve hastanın endişesi ortadan kaldırıhatsızlıklardan kaynaklandılırsa hasta bir süre sonra çınlamayı alğını söyledi ve ekledi “Ancak gılamamaya başlayacaktır. Bazı kiaşırı sessiz bir ortamda sağlıklı şilerde ise çınlama, çok ciddi psigenç insanların yüzde 95’i çınkolojik etkilere yol açar. Bunların lama algılamıştır. Dolayısıyla arasında depresyon, anksiyeçınlamanın herkeste olduğu ancak te, dikkat bozukluğu, uyku bir takım patolojilerle hissedilir problemleri ve intihar sahale geldiği düşünülmektedir.” yılabilir. Bu hastalarda tedavi şarttır” diye Farklı nedenlerden olabilir konuştu. Çınlamanın bir hastalık değil, ği, omurbir belirti olduğunu belirten Op. ilik kaynaklı Dr. Çelik, çınlama nedenleri ara hastalıklar, yaşlanma kayUzmana başvurun sında “kulak yolunu tıkayan ku naklı işitme kaybı, otoskleroz Çınlamanın ani işitme kaygibi iç kulak hastalıklalak kiri, dış kulak yorı, kulağa zararlı ilaç bıyla ortaya çıktığında tedirgin lu ve orta kulak iltilar, iç kulak ve beyin edici olduğunu vurgulayan Op. habı, kulağın yüksapı tümörleri, me Dr. Şakir Bilge Çelik, böyle bir sek sese maruz tabolik ve böbrek durumda acilen uzmana başvukalması, kulak hastalıkları ile rulması gerektiğini söyledi. İşitve kafa travhormonsal bo me kaybının olmadığı bir dumaları, çene zukluklar”ın sı rumda ise “Önce sakin olun ve eklemi boralanabileceği dinlenin; iyi bir uyku çekin. Duzuklukları, rumun birkaç saati aşkın devam ni söyledi. yüksek tanetmesi durumunda acele olarak siyon, damar KBB uzmanına başvurun. sertli Aniden oluşan ve ağır seyreden çınlama hastalarının yüzde 70’i erken ve acil tedaviyle tamamen iyileşmektedir” diye konuştu. Altında yatan sebep ortaya çıkartılmalı E Çölyakta tek tedavi “glütensiz” bir yaşam belirtilerin farklı gözlemlendiğini belirterek, şunları söyledi: “Çocukluk çağında, büyüme ve gelişme geriliği, uzun süreli ishal ortaya çıkmakta ve hastalıktan daha kolay şüphe edilmekte. Ancak yetişkinlerde hastalığın tipik seyri olmaması nedeniyle dikkatli olunmazsa hastalık kolaylıkla atlanabilmektedir. Hastalık kusma, karında şişkinlik, bazen kabızlık, ağızda aft, kemik erimesi, kansızlık, eklem ve kas ağrıları hatta depresyon gibi çok geniş bir yelpazede sorunlara yol açabilmektedir.” kmek, makarna ve hamur işlerine el sürmeden yaşanan bir hayat kulağa çok keyifli gelmiyor. Ancak bu besinlerde bulunan “glüten” maddesinden uzak durmaları gereken Çölyak hastaları için bu tarz bir diyet tek tedavi yöntemi... Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Serdar Akça, daha çok çocukluk çağında görüldüğü düşünülse de her yaşta ortaya çıkabilen Çölyak hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Çölyak hastalığının genetik yatkınlığı olan kişilerde “glüten” adı verilen protein ile tetiklenen bir bağışıklık sistemi rahatsızlığı olduğunu söyleyen Akça, “Bu protein arpa, buğday, çavdar ve az miktarda yulafta bulunur” dedi. Bebeklere ‘rotavirüs’ aşısı yaptırmak gerekir mi? nneler için belki de en zor olanı, gözünden sakındığı bebeklerinin, aşı olurken ağlamalarını seyretmektir. Bu duruma bazı aşılar için “Gerek var mı?” ya da “Tehlikeli olabilir mi?” gibi soru ve endişeler eklendiğinde uzman tavsiyesine başvurmak önem kazanır. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Pınar Akyol, özellikle kış mevsiminde 5 yaş altı çocukların yüzde 80’inde görülen “Rotavirüs”ü önleyebilen rota aşısı hakkında bilgi verdi. Akyol, aşılarla toplum sağlığının devam ettirildiğini anlattı. Önce ateş ve kusma sonra da is A hal olarak belirti veren Rotavirüs hastalığının seyrinin özellikle bebeklerde daha ağır olduğunu vurgulayan Akyol, rahatsızlığın çoğu zaman yiyeceklerden değil, enfekte yüzeylerde canlı kalarak insanlara bulaştığını bu nedenle örneğin yuvalarda alt değiştirmenin bulaşma riskini çok arttırdığını sözlerine ekledi. Tek tedavi yönteminin diyetten glütenin uzaklaştırılması olduğunu belirten Doç. Dr. Akça, “Glütensiz diyet Tanısı erişkinlerde zor ömür boyu devam etmelidir” dedi. Doç. Toplumdaki yaygın kanının Dr. Akça çölyak hastaları için çalışan deraksine, sadece çocukluk ça neklere dikkat çekerek; “Ömür boyu glüğında değil yetişkinlerde de tensiz beslenmesi gereken insanların, bu diçölyak hastalığının görülebil yete toplu yaşanılan yerlerde de ulaşabildiğini söyleyen mesi, marketlerde gerçek glütensiz ürünAkça, çocuklar lerin satılması, glüten içeren ürünlerin etive yetişkinlerde ketlerinde belirtilmesi gibi amaçlar için çalışmalar yapan derneklere destek olunmalıdır” dedi. Derneklere destek olun Rotavirüs aşısı hakkında bilmeniz gerekenler B ulaşıcı ve sık görülen bu hastalıktan çocukları korumanın aşı ile mümkün olduğunu belirten Akyol, aşı üzerinde yapılan çalışmaların yan etkileri ortadan kaldırdığını belirterek, şu bilgileri verdi: “Rotavirüs aşılamasına ilk 612 haftada başlanmalıdır, aşının ilk dozuna başlama yaşı 34 ayı geçmemelidir. Toplam üretici firmanın aşısına göre 12 ay ara ile 2 veya 3 doz, ağızdan verilir. Son aşının 68. ayda tamamlanması gerekir. İki doz uygulanan rotavirüs aşısında son dozun en geç 6. ayda, 3 doz uygulanan firmanın aşısında son dozun en geç 8. ayda tamamlanması gerekir. Rotavirüs aşıları ülkemizde uygulanan diğer çocukluk çağı aşılarıyla eş zamanlı verilebilir. Farklı rotavirüs aşılarıyla doz rejiminin tamamlanması önerilmez.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle