22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 17 OCAK 2012 SALI GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN AKEDAŞ’ın faturasını kim ödeyecek? A Antalya basketbolu ve ilgisizlik ntalya’nın Türkiye Erkekler Basketbol Birinci Ligi’ndeki temsilcisi Büyükşehir Belediyespor, ligde kalma savaşı veriyor. Gidişatın iyi göründüğü söylenemez. Durum böyle giderse geçen yıl Kepez Belediyespor’un başına gelenleri, Büyükşehir takımı da yaşayabilir. Turuncu mavili ekip de ligden düşebilir. Antalya gibi kent merkezindeki nüfusu 1 milyonu aşan ve basketbolun ilgi gördüğü bir kentin potadaki temsilcisinin ligin üst sıralarını zorlaması beklenirdi. Ama durum tam tersi. Basketboldaki sıkıntılı süreçte Büyükşehir Belediyespor yönetiminin iyi bir kadro oluşturamamasının etkisi var. Kadro için yeterli bütçelerinin olmadığı da biliniyor. Bir başka olumsuzluk kentteki basketbolseverlerin Antalya’nın birinci ligdeki temsilcisine ilgi göstermemesi. Bunun örneğini geçtiğimiz hafta sonunda oynanan Beşiktaş maçında gördük. Tribünlerdeki Beşiktaş taraftarlarının üstünlüğü vardı. Ev sahibi Büyükşehir, deplasmanda gibiydi. Antalya yerel basını da nedense basketbol maçlarına gerekli ilgiyi göstermiyor. Büyükşehir Belediyesi – Beşiktaş maçını izleyen Antalyalı gazeteci sayısı bir elin parmakları kadar bile yoktu. Gerçi maça gelen az sayıdaki gazetecide sıkıntı çekti. Çünkü TSYD’den görevli gelmemişti. TSYD görevini yapmazsa, yerel gazeteciler ve taraftarlar maça gelmezse olacağı budur. ntalya, Burdur ve Isparta’nın elektriğini dağıtan AKEDAŞ’tan basın kuruluşlarına sürekli olarak, “enerji kesintisi” duyuruları gelir. AKEDAŞ, kesintiler konusunda valilik aracılığı ile belediyeleri, ASAT’ı, TRT’yi, mobil telefon operatörlerini ve yerel basını bilgilendiriyor. Onların da kamuoyunu bilgilendirmelerini istiyor. AKEDAŞ, kış mevsimi ile birlikte hızlanan söz konusu kesintileri, “Vatandaşlarımıza daha kaliteli ve kesintisiz enerji temin edilmesi” için yaptığını söylüyor. Süreleri, bir saatten 10 saate kadar uzayan programlı bu kesintiler bir şekilde sineye çekiliyor. Kesintiden haberdar olan yurttaş, kendine göre önlemini almaya çalışıyor. Ama “Arıza” gibi esnek bir gerekçenin arkasına sığınılarak yapılan kesintileri anlamak, onaylamak mümkün değil. Beklenmedik anda elektriksiz kalan yurttaş ne yapacağını şaşırıyor. Bir an önce elektriğin gelmesi için dua etmekten, eli böğründe beklemekten başka çaresi yok. Kesintinin nedenini ve süresini öğrenmek için AKEDAŞ’a te Antalya’nın burnunun dibinde köprüsüz köyler eçtiğimiz yılın ekim ayı başında Serik’te meydana gelen sel felaketi sonucu 6 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Binlerce dönüm tarım arazisi sel suları altında kaldı. Bu arada Haskızılören Köyü’nün Pınargözü Mahallesi’nde 20 civarındaki ev ile birlikte dağ köylerinin ulaşımı sağlayan iki köprü de yıkıldı. Yıkılan köprüler, Serik’in Gebiz Beldesi’ni, Toroslar’daki 10 civarındaki köy ve mahallenin ulaşımını sağlıyordu. Sel sularının köprüleri götürmesi ile ulaşım sıkıntıya girdi. Dağ köylerinde yaşayanlarla, köylere ulaşmak isteyenler dolambaçlı ve uzun yolları kullanmak zorunda kaldı. Sel felaketinden sonra hükümet, bölgeye ayni ve nakdi yardımlar yaptı. Belediyeler ile çeşitli kuruluşlarda bölgenin yardımına koştu. Yıkılan evlerin yerine prefabrikleri yapıldı. Köylülerin umudu selin yıktığı köprülerin yerine daha sağlamlarının yapılmasıydı. Olaydan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın bölgeye gelmesi umutları artırdı. Ama araya Van depreminin girmesi ile hükümetin bölgeye ilgisi bıçak gibi kesildi. Yollar onarıldı ama yıkılan köprüler yapılmadı. Büzlerden geçici köprüler yapıldı. Bunları ilk ciddi yağışta sel götürünce ulaşım yeniden kesildi. Gebiz’in dağ köylerinden bugünlerde sürekli, “Köprü istiyoruz” feryatları duyuluyor. Köylüler, köprü olmadığı için öğrencilerin uzun yolları aşarak okullarına ulaşabildiğini söylüyorlar. Hastalık, yaralanma gibi acil durumlarda durumun daha da vahim olduğunu belirtiyorlar. Köprü için sürekli yetkililerin kapılarını aşındırmaktan bıktıklarını söyleyen köy muhtarları da hükümetin konuya el atmasını bekliyor. Muhtarlar, “Devletimizin bir hafta içinde köprü yapacak imkanı var. Durumun aciliyeti göz önüne alınarak köprülerimiz kısa sürede yapılmalı. İhale ile köprü yapılmasını beklemeye tahammülümüz yok. Aksi halde köyleri boşaltıp göçmekten başka çaremiz yok” diyorlar. Hükümetin, özellikle de iktidar partisi milletvekillerinin Toros köylülerinden gelen bu feryadı duymasını bekliyoruz. A lefonla ulaşmaya çalışanları ise ruhsal sıkıntılar bekliyor. Nedense hep meşgul olan telefonu düşürmek her babayiğidin harcı değil. Düşürseniz bile muhatap bulmanızın, bulsanız doyurucu yanıt almanızın garantisi yok. Geçtiğimiz Pazar günü Kepez’in Çankaya Mahallesi’nin yarısında öğleden sonra elektrikler gitti. Binin üzerindeki konut, yaklaşık 9 saat elektriksiz kaldı. Makul bir süre bekledikten sonra telefonlara sarılan yüzlerce semt sakini AKEDAŞ’a ulaşmaya çalıştı ama mümkün değildi. Akşamın erken saatlerinde kararan ve soğuyan hava nedeni ile yurttaşların sıkıntıları daha da arttı. Aydınlatmak için yakılan mumlar ve şarjlı aydınlatma aletlerinin ışıkları da söndü. Bedava kömürün yakılmadığı bu semtte klima ve elektrik sobaları çalışmadığı için ısınmak için tek çare battaniyelere sarılıp beklemekti. Semt sakinleri, Antalya’nın kışın en soğuk dönemini yaşadığı günlerden birinde saatlerce bunu yaptılar. Öğrenciler ders çalışamadı. Yaz kış benzeri arızalarla karşılaştıklarından yakınan Çankayalılar, “Çek tiğimiz sıkıntının, bozulan elektrikli ev aletlerinin hesabını kim verecek? Birileri bizi cezalandırıyor mu?” diye soruyor. Benzer bir hesabı aynı gün kopan elektrik telleri yüzünden tarlada iki hamile ineğini yitiren Manavgatlı köylü kadın Havva Külahlı soruyor. Birkaç kez bildirilmesine rağmen AKEDAŞ’ın yerdeki telleri kaldırmadığını iddia ederek, ''İneklerim onların ihmali nedeniyle öldü. Çocuklarım da aynı yerde oyun oynuyordu. Onların başına da bir şey gelebilirdi. Böyle sorumsuzluk olmaz” diyor. Hakkını mahkemede arayacağını söylüyor. Ekim ayında sel felaketine uğrayan Serik Haskızılören Köyü’nün Kurbağalık Mahallesi’nden, gelip giden dengesiz akım nedeni ile, “Buzdolaplarımız, televizyonlarımız yandı” feryatları geliyor. Bu feryatları kimse duymuyor. Kırsalından kent merkezindekilere kadar elektrik kesintisi mağduru yurttaşın çektiği sıkıntıları gören bir yetkili de, AKEDAŞ’a, “Ne oluyor?” diye sormuyor. G Sonunda bunu da gördük umhuriyet Akdeniz’in dünkü manşeti hayli düşündürücüydü. Antalya il sınırları içindeki bir bölgenin sorumluluğunun Konya’ya bırakıldığını öğrendik. İbradı ilçesi kırsalındaki Gembos bölgesindeki taş ocağı ruhsatını Konya İl Özel İdaresi’nden almış. İçişleri Bakanlığı’nın girişimleri ile Konya İl Özel İdaresi, C Antalya sınırlarından 12 kilometre içeri girerek buradaki ocağın ruhsatını verip, denetimini üstlenmiş. Yasalarda yeri olup olmaması ayrı bir konu ama bu durum Antalya İl Özel İdaresi’ne ve İl Genel Meclisi’nin yetkililerinin tırpanlanmasından başka bir şey değil. İçişleri Bakanlığı acaba buna neden gerek duydu? Acaba Antal ya İl Genel Meclisi’nde CHP – MHP yerine AKP’nin ağırlığı olsaydı aynı işlem yapılır mıydı? Gerekçesi ne olursa olsun ortada Antalya’ya karşı yapılmış bir haksızlık, sınır ve yetki ihlali var. Eğer yeterli tepki gelmezse bunun sonu nereye kadar gider bilinmez. Antalya’yı yönetenlerin bu konuda ne yapacaklarını da merak ediyoruz. HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ Prof. Dr. Duran Canatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Kan Hastalıkları Uzmanı Genetik Hastalıkları Uzmanı Hastalarını kabule başlamıştır. Adres: Arapsuyu Mh. 600 Sk. Ayşe Yeşil Apt 39/12 (Arapsuyu Postanesi Minicity arası) Konyaaltı Antalya Tel:0242. 2488840 Cep: 0532.3641373 Mail: dcanatan@superonline.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle