02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 16 OCAK 2012 PAZARTESİ EKONOMİ Sabırla koruk Türk çiçekçiler Tayland yolcusu Kesme çiçek sektörü Tayland'a gidiyor. Temsilciler ülkede düzenlenen 2011 Royal Flora Ratchaphruek Exposu’nda gerçekleştirilecek Türk Günleri'ne katılacak esme çiçek sektörü temsilcileri Tayland’ın Chiang Mai şehrinde düzenlenen 2011 Royal Flora Ratchaphruek Exposu’nda 1819 Ocak’ta düzenlenecek Türk Günleri’ne katılacak. Expo’nun Türkiye Pavyonu’nun koordinasyonunu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin yaptığını belirten Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, Expo’ya Türkiye olarak 2 bin metre karelik bir alanla katılım sağladıklarını söyledi. Türk Günleri'ne Antalya kanat önderlerinin yanı sıra Ekonomi Bakanlığı, Dış olur helva YELİZ GÜL EGE [email protected] K işleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden üst düzeyde katılım sağlanacağını kaydeden Bağdatlıoğlu, "Türk Günlerinde Türk çinileri, heykelleri, ağaçları konu edilecek ve ülkemize ait değerler Uzakdoğu insanı ile buluşturulacaktır. Türk Günleri’nde Antalya’dan gidecek cam ve oya sanatçıları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan gelecek dans topluluğu ve farklı Türk sanatlarını tanıtacak kalabalık bir grup ile ilk ciddi tanıtım atağını başlatmış olacağız" dedi. HERKES, SEN OLAMAZ Ç Afyon'un 'pat pat'ı gümrüğe takıldı fyonkarahisar'lı çiftçiler tarafından kullanılan pat pat adlı araçtan Sudan ve Afganistan'a birer numune gönderildi. Fakat gümrükte yaşanan sıkıntılar nedeniyle ürünün gönderimi devam ettirilemedi. Çobanlar ilçesinde 30 yıldır pat pat üretimi gerçekleştirdiklerini belirten Sefa Alaka, ''Çobanlar esnafının işbirliğiyle kurulan ve ortak kullanıma açık olan pat pat imalathanemiz var. Türkiye'nin her bölgesine satışını yaptığımız pat patlara özellikle Doğu Anadolu ile Karadeniz bölgesinden yoğun talep var'' dedi. Gümrük sorununun aşılması durumunda istenilen kapasitede, boyutta ve güçteki bu araçları yapabileceklerini anlatan Alaka, "Pat patların fiyatları 6 bin ile 16 bin lira arasında değişiyor. Traktörün olmadığı ya da yetersiz kaldığı zamanlarda pat pat, üreticilerin bir numaralı yardımcısı haline geldi'' diye konuştu. Türkiye'nin salep merkezi Türkiye'de tüketilen yaklaşık 10 ton salebin 9 tonunu işleyip pazara sunan Bucak, Türkiye'nin salep ihtiyacının yüzde 90'ını karşılıyor abani orkidelerin köklerinde yumru yapanına verilen ad olan salep, kış aylarında sıcak içimi ile içimizi yaz aylarında ise dondurmaların içine konularak dondurmanın lezzet ve kokusunu artırıyor. Doğada kendiliğinden yetişen salebin yurttaşlar ve tüccarlar tarafından toplanarak çekirdek halinde Bucak'a getirildiğini belirten Bucak Belediye Başkanı Ramazan Ayaz, salebin burada işlenerek toz halinde yurt geneline pazarlandığını açıkladı. Bucak'ta 15 kadar esnafın salep ticaretiyle uğraştığını belirten Ayaz, ''Türkiye'de tüketilen yaklaşık 10 ton salebin 9 tonu Bucak'ta işlenip, pazara sunuluyor. Yani Türkiye'nin salep ihtiyacının yüzde 90'ını Bucak karşılıyor'' dedi. Bucak'ta 52 yıldır salep tüccarlığı yapan Nuri Güzel de iyi bir dondurmanın, süt, sa A Y lep ve şekerden oluştuğunu ifade etti. Güzel, "Salebin yüzde 90'ı dondurmada kullanılır, yüzde 10'luk kısmı içecek olarak tüketilir. Yurt dışında salebi bilen yoktur, salep Türk içeceğidir'' dedi. Kontrollü toplatılıyor Salebin elde edildiği bitkinin rastgele toplanmaması gerektiğini belirten Isparta Orman Bölge Müdürü Mehmet Sait Yorulmaz da, ''Salebin elde edildiği bitkinin, bilinçli toplanması gerekiyor. Aksi takdirde nesilleri tükenebilir. Bu nedenle rastgele toplanması yasak. Biz kontrollü toplatılmasına izin veriyoruz” diye konuştu. Salep nasıl yapılır? ucak'ta 20 yıldır salep ticareti yapan Yaşar İnal da salebin yapılışını şöyle anlattı: ''Bir kilo sütü kısık ateşte 1520 dakika karıştırarak ısıtıyoruz. Süt ısındıktan sonra yavaş yavaş üzerine 8 gram salep ilave ediyoruz. 1520 dakika karıştırdıktan sonra kıvama gelince 85 gram şeker ekliyoruz. 5 dakika sonra da servise hazır hale geliyor.'' B oğu zaman istediklerimizi yapanları, bize uygun davranan insanları severiz, onların yanında kendimizi güvende hissederiz. Zor olan, bize benzemeyenleri, istediğimizi yapmayanları sevebilmek... Kişisel gelişim kitabı okuyup, kişisel gelişim ile ilgili herhangi bir eğitime katılınca ve bu sözü eğitmenin ağzından duyunca; vay be, doğru diyor dersiniz. Zaten içinde olduğumuz ve yaşadığımız gerçeği, karşımızdaki söyleyince hiç farkında değilmişçesine benimser, kabul eder ama yine bir saat sonra bildiğimiz yerden yola devam ederiz. İnsanlar bunu yapıyor, hele de bu insan, bir kadın ise, etkilerini on ile çarpın. Bizler, her zaman, yanında kendini onaylayan ve doğrulayan insanlar istiyoruz. Hatta aynı yemeklerden hoşlanan, aynı konuları konuşan ve hatta ikizi gibi olan. Fikir ayrılıkları olabileceğini ya da dinlenmeme riskini almak bile istemiyoruz. Yıllar yılı arkadaşınız olsun, size hep iyi hissettirsin ama nasıl yaparsa yapsın ama hissettirsin, hep bulutların üstünde olmamızı sağlasın... “Kanka” mız olsun, “kanka”larımız olsun ama ne olur bize yanlış yaptık mı söylemesin, bizden üstün olmasın, biz konuşurken hep dinlesin, söz kesmesin, ne giymiş isek “harika görünüyorsun” desin; en önemlisi doğruyu söylemesin! Yoksa, bozuşuruz; hem de öyle bir bozuşuruz ki, “bir daha yüzünü şeytan görsün!” der, bedduanın birini birine ekleriz. Ne oldu? Nerede kaldı “hemşerim, kankam, dostum, arkadaşım, kardeşim”? Farklılıklardan ne öğrenebilirim, bu insan bana ne katar, ben ona ne verebilirim diye düşündüğünüz insanların çoğunlukta olması inanın hayatınızı çok daha zevkli, eğlenceli ve istikrarlı kılacaktır. Tam tersini düşününüz; onu avcumun içi gibi bilirim, nelerden mutlu olacağını, onu nasıl havaya sokacağımı, nasıl yerden yere vuracağımı iyi bilirim diyen insanlarla yaşadığınızı... Tabi, bir söz edip ardından olumsuz tavıra maruz kalmamak, kabul görmek, onaylanmak kadar egomuzu besleyen başka bir şey var mı? Evet, bu tamamıyla ego. Ego var tamam da, size hakim mi? Hep aynı insanlarla mı oturup kalkıyorsunuz ve bu insanlar dışındaki yeni insanlar hatta yenilikler sizi ürkütüyor mu? Dünyayı, sizin çevrenizden mi izliyorsunuz? O zaman, “ego”nuzun trenine binmişsiniz ve “herkesin sen olmadığı” trenden hızla uzaklaşıyorsunuz. Sağlıkla Kalın. MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle