Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 14 OCAK 2012 CUMARTESİ GÜNCEL Simge: ŞİİR H. CAHİT KERSE simgeedebiyat@gmail.com NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Özelleştirmelerden vazgeçilmeli eker fabrikalarındaki özelleştirme uygulamasından Batı Akdeniz’in iki ili de etkileniyor. Burdur ve Afyon’daki şeker fabrikaları da Alpulu ve Uşak ile birlikte aynı pakette özelleştiriliyor. Bu paketi satın alan girişimci, 5 yıl üretim yapmak zorunda. Ama üretim için satın aldığı 4 fabrikayı çalıştırmak durumunda değil. Bunların birini çalıştırıp diğerlerini kapatabilir. 5 yıl sonra bacası tüten son fabrikayı da kapatma hakkı bulunuyor. Herkes biliyor ki şeker fabrikaları daha iyi çalıştırılmak için özelleştirilmiyor. Hükümet, şeker pancarı üreticisine, besiciliğe, kamyoncuya, işçiye destek veren bu tesisleri yük olduğu için elden çıkarma peşinde. Üreticilerden ticaret ve sanayi odalarından, borsalardan, sendikalardan gelen, “Şeker fabrikaları özelleştirilmesin” feryatlarına kulaklarını tıkıyor. ‘Kış geldi, firâk…’ IŞ deyince çoğumuzun aklına KAR düşer. Sağnaklarla sırılsıklam olan Akdeniz kıyılarımızda da böyledir bu. Karakışın çağrıştırdığı bu doğal beyazlık, Türk ve Dünya edebiyatına, şiirimize romanımıza egemen olmuştur yaz güneşi, güz kederi gibi. Oysa bencileyin çoğu kent yoksulu, Antalya’ya karın 50 yılda bir yağdığını bilir. Ama kışın beyaz aydınlığı kısa sürede erir gider. Kıyılarda biz, kent trafiğini etkileyen seller dışında kışın hışmına uğradığımızı söyleyemeyiz. Ben yıllardır kar özlemiyle yanıp tutuşurken özellikle şiirseverlerin kulağını çınlatıp kar toplarından oluşan bir şiir fragmanı yapayım: Çoğumuzun sevdaayrılık karlarıyla ilk tanışmasını sağlayan bir Karacaoğlan türküsüdür sanırım: “İncecikten bir kar yağar / Tozar Elif Elif diye.” diye başlayan. Ardından da bir anonim çıkagelir Ruhi Su ile: “Erzurum Dağları kar ile boran / Aldı yüreğimi dert ile verem.” Bu yakınma da firkat (ayrılık) derdinden başka bir şey değildir tabii… Elhânı ŞiLise yıllarımızda Cenap Şahabettin’in ‘E tâ’sıyla (Kış Ezgileri) karşılaşmıştık: “Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş, / Eşini gâib eyleyen bir kuş / Gibi kar / Geçen eyyâmı nevbahârı arar…” Aruzun ses çağrışımıyla tanışanlar için karın ince ince yağışını da duyurur bu dizeler. Şiirin finalinde hızlı hızlı, lapa lapa yağacaktır. Yılbaşı’ ile büSonra Nâzım Hikmet İstanbul’da ‘Y yüledi bizi: “Bir şehir, bir sokak, bir ev var, / ahşap bir ev, uzak mı uzak. / Yağdı, bütün gece yağdı kar / yıldızlarla aydınlanarak.” Naif ve özgür bir Hece’nin ilk örneğidir bu nostaljik betim. Behçet Necatigil’in ‘K Kış Korkusu’ndan ilk bölümler: “Hava soğudu birden / Durdunuz / Parıltılı renkleri görmüşseniz yazda / Kıştan emin olunuz. // Geçmişse yaz, avuçlarınızda Denizlerin uzattığı serinmavi / Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak, kış vakti.” Her Antalyalı ‘SerinMavi’yi tanır; tropikal ağaçların arkasından Bey Dağları’nın doruklarında parıldayan mavi karları denizin temmuz mavisiyle birlikte tatlı sıcak yaşamaya alışıktır. Derken, nice kış bahçelerinden nice kar tanelerini yüreğinize serpen yeni şiirlerin sizi beklediğini unutmayın. ‘Yerim dar’ olduğu için gerisini siz ekleyin. Ve, “Kar yağacak ve alacak her şey kendi rengini” diyen Edip Cansever’le sürdürün tüm mevsimlerinizi esenlikle… Bitirirken karakış, Şevki Bey’in hicranlı hicazıyla içlenmenin de tam mevsimidir: Kış geldi, firâk açmadadır sînede yâre Vuslat yine mi kaldı Deniz başka bahâre?” Ş Şeker fabrikalarında örgütlü Türk – İş’e bağlı Şekerİş Sendikası da özelleştirmeye karşı çalışma yapan kuruluşlardan biri. Sendika, geçtiğimiz günlerde Afyon’da bu konuda toplantı düzenledi. ’Şekerin GeleceğiSektörde Yıldız Ülke Olabiliriz’ konulu sempozyuma AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık, CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın,BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan,Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu Şekerİş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök,Türkiye Şeker Fabrikası A.Ş Genel Müdürü Azmi Aksu, Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin ve çok sayıda davetli katıldı. Sempozyumda konuşan Şeker –İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, “İzlenen özelleştirme politikaları uygulanan tarımsal düzenlemeler şeker sektörünü ve pancar tarımını doğrudan olumsuz etkilemektedir. Bugün şeker sanayii adına atılacak yanlış adım ülkemizin sosyoekonomik gelişmelerine gölge düşürür ve bizi çıkmaz yola sevk eder. Üretim yapan birçok tesis kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki şeker fabrikalarının kapatılmasıyla bölgede işsizliğin artacaktır. Tekel’de yaşanan başarısız özelleştirme örneklerine bir yenisi daha eklenmek üzeredir. Polonya yaşadığı tecrübeden ders çıkarıyor ve geri adım atıyor. Fransa da aynı şekilde kamulaşma yoluna gidiyor bu noktada Türkiye neden bile bile bir yanlışa sürükleniyor" dedi. Dileriz başta sempozyumda bulunan AKP milletvekili ile iktidar partisinin yetkilileri, sendikacıdan gelen bu değerlendirmeye kulak verir. Siyaset dışı bu çağrı dikkate alınırsa tarihi yanlıştan dönülmüş olur. Burdur CHP’den Hodri Meydan! K C Otogar esnafı kaç kişi A ntalya Otogarı’nda yaşanan sıkıntılar üzerine AKP Büyükşehir Melis Üyesi Yaşar Tabur, yazılı bir açıklama yaparak Büyükşehir yönetimini eleştirdi. Yasal sınırların dışına çıkıldığı nı söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, gerek basına yansıyan gerekse AKP’li Tabur’un sözün ettiği sıkıntıların gerçek olmadığı iddiasında. Bunu da kendisini ziyaret eden esnafın açıklamasına dayandırdı. Onlarla birlikte fotoğraf verdi. Ama fotoğrafta 4 esnaf görünüyor. Bildiğimiz kadarı ile Otogar’da 60 civarında esnaf var. Başkanı ziyaret edip destek verenlerin sayısı bunların onda biri bile değil. Söz konusu kişiler esnaf derneği yöneticisi de olmadığına göre ortada soru işareti var. umhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen Burdurlu CHP’liler, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu için düzenlenen savcılık fezlekesine tepki gösterdiler. CHP’liler genel başkanlarına sahip çıktılar. Partililere seslenen İl Başkanı Süleyman Erman, fezleke nedeni ile iktidar partisine yüklendi. Erman, “Buradan hükümete ‘hodri meydan’ diyoruz! Elinizden geleni ardınıza koymayın. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun Silivri’deki mahkeme, yani Özel Yetkili Mahkemeler, Sıkıyönetim Mahkemeleriyle ilgili söylemiş olduğu beyanları Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri söylüyor. İl başkanları söylüyor ilçe başkanları söylüyor kadın kolları gençlik kolları söylüyor” dedi. Yaşanan süreç nedeni ile hayli tepkili olan Burdurlu CHP’liler, olgunluk içinde meydandan ayrıldılar. Bu önerge populizm kokuyor M HP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, Türkiye’nin en büyük tatlı su kaynaklarından biri olan Eğirdir Gölü’nü korumaya yönelik koruma planını uygulanabilir bulmamış. MHP’li Korkmaz, “Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı sert yaptırımlar içerdiğinden dolayı uygulama imkânı bulunmamaktadır. Bu konu bölge insanının görüşleri dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir. Bu maksatla TBMM Başkanlığına, Eğirdir Gölü’nün korumakullanım dengesi içinde yeni bir koruma planı hazırlanması için araştırma önergesi verdim”diyor. MHP Milletvekili Korkmaz, Eğirdir Gölü çevresindeki yerleşimler dikkate alı narak, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin devamını sağlayacak şekilde yeni bir göl havzası koruma planına ihtiyaç olduğunu söylüyor. Eğirdir Gölü hızla kirleniyor. Gölün korunması için radikal önlemlere gereksinim var. Ne yazık ki bu yolda atılan adımlar, “Çevredeki yerleşim yerlerini rahatsız edecek” diye eleştirilip önlenmeye çalışılırsa bu, geleceği düşünmek olmaz. Olsa olsa popülizm olur. Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B