02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 28 EYLÜL 2011 ÇARŞAMBA EKONOMİ GÖRECE GİRAY ERCENK [email protected] D enizdeki tehlike DTO toplantısında korkutucu veriler ortaya serildi. Limandan jet yakıtı alan DTO toplantısında korkutucu veriler jet yakıtı alan kara tankerlerinin kentte birer bomba gibi dolaştığı belirtilirken, liman açığında kara tankerlerinin kentte bomba belirtilirken, liman açığında yapılan akaryakıt tahliyesinin de risklerine dikkat çekildi. Ayışı Kooyu'ndayapılan tahliyesinin de risklerine dikkat ki kirliliğinin nedeni ise derin deşarj hattındaki kırıklar olarak gösterildi ki kirliliğinin nedeni hattındaki kırıklar olarak gösterildi FARUK KESKİN “OCTOBERFEST...” lmanya ile başlayan, Avusturya, Belçika, Hollanda ile süren işçi göçü, sonunda giyim kuşamdan müziğe kendi kültürünü yaratmıştı... Bugün de kullanılan Al(a)mancı deyimi ilk, “Avrupa’ya gidip, kendi kültürünü unutan Anadolu insanını tarif için” kullanıldı... İzne gelenler, “oralar nasıl yerler” diye soranları çatlatan hikâyeler anlatır; “yok artık” diyenlere, koyun ceplerinden yatak odası fotoğrafları çıkarır, gururla gösterirlerdi... Hele dinleyende can bırakmayan o faşing hikâyeleri... Çok satan ulusal gazetelerin birinin ilk sayfada göbekten gördüğü; elinde bira bardağı ile yanındaki sarışına sarılmış halde poz veren gurbetçiyi gösteren fotoğraf ve altındaki “Faşing bitti, Mehmet de bitti” haberi, daha dün görmüşüm gibi belleğimdedir... Şimdilerde bazlama, ayran, keşkek festivali düzenleyen köyler/kasabalar; festival sözcüğünü Almancılar’dan öğrendiler... Festivaller, hasat sonu şükran törenleridir... Her üretim/yaşam ortamının özgün ibadet anlayışı olduğu gibi, Tanrı’ya şükran sunma biçimi de farklıdır... Kültürler, kendi damarlarından beslenmeyi bırakıp, taklit yoluna saparsa, iş, son yıllarda çokça tanık olduğumuz gibi çığırından çıkar... Yalnız köyler mi; birçok kentte düzenlenen sözde festival etkinlikleri de taklit esaslıdır... Bu taklit işi bir ara çok abartılmıştı; öyle ki, Akseki’nin Akşahap Köyü, İstanbul’dan çuvallarla getirilen bademle “Badem Festivali” yapmıştı... Dürüstçe söylemek gerekirse, köy ve kasabaların düzenlediği festival olur, şenlik olur her neyseetkinliklerde ortaya çıkan “eksik ya da fazlalıklar” bir yere kadar hoş görülebilir; fakat kentlerin, hele Antalya gibi yönetim geleneği güçlü bir kentin asla... Ne yazık ki, türbine oynayanların eline düşüp kimlik yitiren kentlerin durumu, köylerden/kasabalardan daha acınası haldedir... Her neyse, festival mevsimi geldi; Torosların kuş uçmaz kervan geçmez köşe bucağından, 5 Yıldızlı Otellere uzanan geniş sosyoekonomik yelpazede düzenlenecek etkinlik haberlerinin eli kulağındadır... Hatta ilki geldi de geçti bile; “October. fest(Ekim Festivali)...” Bu yıl üçüncüsünü idrak ettiğimiz Bira Bayramı sönük geçti... Geçtiğimiz yıllarda, elinde bira bardağı ile şen şakrak pozlar veren Başkan Akaydın bu yıl ortalarda gözükmediği gibi, Büyükşehir’e “bizimle ilgisi yok” diye açıklama yaptırınca, basın da ilgi göstermedi... İyi de oldu... Ne demiş ozan, “Taklit ile tok olan// Hakikatte aç ola...” A Afyonkarahisar Şeker 35. işletme yılında A fyon Şeker Fabrikası'nın 35. işletme yılı pancar alım kampanyası düzenlenen törenle açıldı. Fabrika Müdürü Ali Uslu, fabrikada, geçen yıl 734 bin ton pancar işlendiğini, bu yıl ise 625 bin ton pancar işleyeceklerini belirterek, “Geçen yıl işlenen 734 bin ton pancardan 105 bin 125 ton kristal şeker, 27 bin 747 ton yüzde 50 polarlı melas, 226 bin 87 ton pancar posası üretimi yapıldı. Bu yıl 160 köyde, 7 bin 15 üreticimizle 660 bin ton kota sözleşmesi yapıldı. 120 bin 450 dekar pancar ekimi gerçekleşti. 680 bin ton tesellüm edilecek pancar üretilecek ve fabrikamızda toplam 625 bin ton pancar işlenecek” diye konuştu. Balıkçı teknelerine uyarı G eniz Ticaret Odası (DTO) Antalya Şubesi'nin 33. Olağan Meclis Toplantısı'nda kent için önemli konulara dikkat çekildi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Osman Çetin Budak'ın girişimleri üzerine DTO tarafından organize edilen ve turizm sektöründen önemli isimlerin de yer alacağı 'kirlilik dalışı' etkinliğine kendisinin de katılmak istediğini belirten Denizcilik Müsteşarlığı Antalya Bölge Müdürü Cihad Çataltaş, “Çünkü kirliliğe dikkat çekmek gerekir. Geçtiğimiz günlerde gazetelere de konu olan Ayışığı Koyu'nda bir kirlilik var” dedi. Çataltaş, GATAB'ın derin deniz deşarj hattını kastederek, “Belediyenin drenaj hattının Ayışığı Koyu'ndaki kısmında yaklaşık bir metre çapında yarık olduğunu kendim dalarak tespit ettim” diye konuştu. D lerd e n kaynaklanan kirlilikler var ama biz basına sesimizi duyuramadığımız için bütün kirlilik gemilere ve teknelere yükleniyor. Tekne kaynaklı kirliliğin sebebi de yine karasal tesisler. Çünkü bir atık alma gemimiz hala burada mevcut değil. Bu tamamen kıyı tesisleriyle alakalı bir durum. Türkiye'de üç yerde yapılacak 'Acil Müdahale Merkezi' konusunda ise ihale aşamasına geldik” dedi. Büyük risk Liman açıklarında akaryakıt tahliyesi yapılmasına da dikkat çeken Çataltaş, bölgeye gelen tanker gemileri ise 'Yüzen büyük tehlikeler' olarak nitelendirdi. Çataltaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Tanker gemiler açıkta şamandıralara bağl anarak tahliye yapıyor. Bunların, büyük bir mendirekle mutlaka liman içine alınması gerekiyor. Çünkü gelen gemiler; yüzen birer tehlike. Bakıyorsunuz 23 tane gemi tahliye yapıyor. Şamandıradan tahliye yapmaları büyük risk. Liman içine alınmaları lazım. Olası bir kazada liman ağzını kapatır müdahale edersin. Ancak açıkta olursa ki, bu da kötü havalarda olacaktır o zaman ne kadarına müdahale edebilirsin ki? Limanı büyüterek hem Antalya'nın ekonomisine katkı sağlarız hem de böyle oluşabilecek tehlikelerin önüne geçebiliriz diye düşünüyorum.” Bombalar yollarda kiş Denizcilik İşletmesi'nin sahibi Ata Küner ise Antalya Havaalanı'nı besleyen jet yakıtının tamamen bu bölgeden gittiğine işaret ederek, “Dışarıdan pompalanıyor. Gemiye yaklaşık 300 metre mesafede dolum yapılıyor. Dünyanın hiçbir yerinde açıkta, işlenmiş mal tahliyesi yapılmamaktadır. Antalya limanı bir bombadır ama yollarda da bomba var. 30 tonluk kara tankerleri günün her saatinde limandan havaalanına jet yakıtı taşımaktadır. Bunların bugüne kadar kaza yapıp bir faciaya neden olmamaları, bu tehlikenin bundan sonra yaşanmayacağını göstermez” dedi. Küner, limanla ilgili de eleştirilerde bulunarak, şunları söyledi: “Keşke 'Antalya Limanı'nı özelleştirin' demeseydik. Liman, limanlıktan çıktı. Kirlilik arıttı. Fiyat artışları var. Kabotaj malı gelmiyor. Çünkü ne tahliye ederseniz edin 8 dolar bir fiyat tarifesi var.” A azipaşa Kaymakamlığı, yat limanında demirleyen balıkçı teknelerinin sahiplerini uyardı. Deniz kıyısında kirlilik yaşanmaması için, Gazipaşa Yat Limanı'ndaki teknelerin pis su sistemlerinin direkt olarak denize akıtıp akıtmadığı konusunda denetim yapılacağını belirten kaymakamlık yetkilileri, “Atık transfer formları ibraz edilmeyen tekne sahipleri hakkında 8 bin 544 TL'den başlayan idari ceza uygulanacak” dedi. Günah keçisi Buradaki kirliliğin nedeni olarak teknelerin gösterilmesini de eleştiren Çataltaş, “Medyada reklam payının yüzde 95'i turizm sektöründen olunca, günah keçisi de bizim tekneler oluyor. Gemi Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle