02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 27 EYLÜL 2011 SALI GÜNCEL G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Ulaşım sisteminde paraya dönüşün düşündürdükleri ntalya Büyükşehir Belediyesi’nin kent içi toplu ulaşımda yaptığı,kendilerince devrim diye tanımlanan uygulamanın ilk adımı sistemden para kullanımının kaldırılmasıydı. 12 Ağustos’ta minibüs, otobüs ve tramvayda paralı biniş yasaklandı. 20 Ağustos’ta toplu ulaşım sisteminde yeni sistem başlatıldı. Alışılagelen sistemin sil baştan yenilenmesinin başlarda sıkıntı yaratması bekleniyordu. Öyle de oldu. Antalyalıların yeni sisteme alışması zaman aldı. Sistem, bazı yerlerde çalıştı. Halkın ulaşımını kolaylaştırdı. Bazı bölgelerde bugüne sarkan sıkıntılar var. Ama bunlar çözüle Çağdışı manzaraya yetkililer el koymalı ğitim yılının başlaması ile birlikte Kepez’in Duraliler Mahallesi’nde yaşanan sıkıntı basına yansıA dı.”Ağa Takılanlar”da, TOKİ’nin zamanında bitiremediği ilköğretim okulu inşaatı yüzünden 800 öğrencinin mağdur edilmesini eleştirdik. Yetkilileri sorunun çözümü için göreve çağırdık. Eğitimin çevredeki gecekondularda ve depolarda sürdürülmesinin üzücü olduğunu belirttik. Yetkililerden henüz ses çıkmadı ama konuya duyarlılık gösterenler var. Bunlardan biri de CHP Kepez İlçe Örgütü. E A meyecek nitelikte değil. Ama yeni sistemin çözülemeyecek tek sorunu, kullanımdaki ulaşım kartının H yetersizliği. Kamuoyunda, “Halkkart” olarak bilinen toplu ulaşım kartı, eski sistemde zorlanıyordu. Yeni sisteme ayak uyduramadı. Teknolojisi yeterli olmadı. Büyükşehir yetkilileri, bu konuda uzun süredir devam eden eleştirileri kabul etmediler. Halkkart’ın teknolojisinin yeterli olduğunda ısrar ettiler. Kapalı kapılar arkasındakileri bilemiyoruz ama kamuoyu önünde bu kartı şiddetle savundular. Ama artık durum öyle değil. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Aktekin’in, toplu ulaşımda para kullanımının yeniden serbest bırakıldığını açıklaması, kart sistemindeki sıkıntının kısmende olsa kabullenildiğinin itirafı gibi. Her ne kadar Aktekin, toplu taşıtT larda satılan 5 liralık “T Kart”ların kullanımında sıkıntı yarattığından bahsetse de bizce bu işin ilk adımı. Önümüzdeki günlerde yönetimin kartın yarattığı diğer aksaklıkları da kabul etmesi beklenebilir. Bu gelişmeden sonra belediye yetkililerinin, Halkkart’a yönelik bazı yaptırımları olabilir mi? Kendilerini yurttaş nezdinde ciddi sı Y kıntıya sokan firmanın yetkililerine, “Yeteri kadar sizin arkanızda durduk. Artık yeter...” diyerek teknolojilerini en kısa zamanda sil baştan yenilemelerini isteyebilir mi? Belediyenin bu konudaki yaptırım gücünün ne olduğunu bilmiyoruz. Çünkü yargının yapılan ihaleyi iptal etmesinin ardından belediye ile kartı işleten firma arasında hukuki bir bağ yok. Bu yüzden Büyükşehir Belediyesi’nin önümüzdeki süreçteki tavrı kestirilemiyor. Sadece söz konusu firmaya kamuoyundan sonra belediye cephesinden de güvenin sarsıldığını tahmin edebiliyoruz. Acaba yanılıyor muyuz? Durumu yerinde gören CHP Kepez İlçe Başkanı Halil Bahar, “Bu çağda böyle eğiB timin olması utanç vericidir” diyor. Antalya’nın orta yerinde tuvaleti bile olmayan bir okul olmasını aklının almadığını belirterek başta vali olmak üzere yetkilileri göreve çağırıyor. Bu çağrıya katılmamak mümkün değil. TOKİ’nin müteadhidinin işi yarım bırakarak kaçması kimseyi ilgilendirmiyor. Oradaki okul inşaatının hızla tamamlanması, 800 öğrencinin en azından eğitimin ikinci yarısında sınıflarına kavuşması gerekiyor. Hurdaya! talip olan başkan sparta’nın en büyük ilçesi olan Yalvaç’ın belediye başkanı Tekin Bayram’ın yaptığını duyunca epeyce şaşırdık. Bayram, özelleştirme sürecinde kapatılan Sümer Holding’in Isparta Halı Fabrikası’nın makinelerine talip olH muş. “Hurda” olarak satılmak istenen makineleri alıp Yalvaç’ta halı üretme niyetinde. Başkan Bayram, bir servet niteliğindeki makine ve ekipmanların hurda olarak satılmasına gönlünün razı olmadığını söylüyor. Yalvaç Belediye Başkanı Tekin Bayram, şimdi Özelleştirme İdaresi Başkanlığından gelecek yanıtı bekliyor. Yanıtın olumlu olacağına dair inancı var. I Gülü ve halısı ile ünlü Isparta’da, Sümerbank’ın bu özel fabrikasının kapanması nasıl üzücü bir olaysa, bir belediye başkanının bunu yaşatmaya çalışması da bir o kadar sevindiricidir. Özelleştirme İdaresi sıcak bakarsa, Sümerbank Halı Fabrikası’nın makine ve techizatı, aynı ilin sınırları içinde kalacak. 60 70 kilometre öteye taşınacak. Ama Isparta’nın o ünlü halılarını dokumaya devam edecek. Bu anlamlı girişimi için Tekin Bayram’ı kutlamak gerekiyor. Yalvaç Belediye Başkanı Tekin Bayram’ın bu çabası bizi biraz gerilere götürdü. Sümer Holding’in Antalya Dokuma Fabrikası’nın başına gelenleri düşün dürdü. Anımsanacağı üzere benzeri bir süreç Antalya Dokuma’da da yaşanmıştı. Kepez Belediyesi’nin önceki başkanı Erdal Öner, özelleştirme sürecindeki Dokuma Fabrikası’na talip olmuştu. Özelleştirme İdaresi de fabrikayı arazisiyle birlikte belediyeye devretmişti. Erdal Öner, Yalvaç Belediye Başkanı Tekin Bayram gibi düşünmedi. Tesisi işletmeye çalışmadı. Onun fabrika arazisi ile ilgili planları vardı. Bu amaçla önce fabrikanın makinelerini satışa çıkardı. Duyumlarımıza göre bu satış “hurda” değerinden yapıldı. Çünkü makinelerin modellerinin eski olduğu söylendi. Oldukça uygun bedelle Dokuma’nın h makine ve ekipmanlarını “hurda” olarak alan kişi ne yaptı? h İlk akla gelen bunları “hurda” olarak demir çelik fabrikalarına satması, oralarda eritilmesidir. Ama duyumlarımıza göre hiç öyle olh madı. Dokuma’nın, “hurda”larının söküldükten sonra Hindistan’a satıldığı, oradaki fabrikaya monte edildiği, tıkır tıkır üretim yaptığı söyleniyor. h Nedense bizimkilerin “hurda” sayıp üç otuz paraya elden çıkardığı Sümerbank Dokuma’nın makineleri, Hintlilerin elinde birden değerlenivermiş. Tekin Bayram’ın girişimleri sonuç vermezse benzeri durum Isparta Halı Fabrikası’nın başına gelebilir. Umarız bu olumsuzluk olmaz. aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD gezisinden dönerken, bu ülkeye kaçırılan Yorgun Herkül heykelinin üst kısmını da Türkiye’ye getirdi. Perge’den kaçırılan Herkül büstünün üst kısmının ABD’de olduğunu Gazeteci Özgen Acar ortaya çıkırmıştı. Yıllar süren mücadele sonunda Herkül’ün Antalya Müzesi’ndeki vücudunun yarısı, diğer yarısına kavuşacak. Bu haber elbette sevindirici. Ama ne yazık ki aynı günlerde Antalya Varsak’ta bir römorkun içinde çok değerlibir lahit bulundu. Bulunan lahidin nereden çıkarıldığını, daha doğrusu çalındığını bilmiyoruz. Belki Varsak’taki tarihi harabelerden belki de Herkül’ün çıkarıldığı Per B Yorgun Herkül getirilirken yenileri gidiyor ge’den çalındı. Ne yazık ki Türkiye’nin her yerinde tarihi eser hırsızlığı yaşanıyor. İrili ufaklı ören yerleri gerektiği gibi korunamıyor. Defineciler her yerde faaliyet halinde. Yaşanan ekonomik sıkıntı yüzünden zorluğa düşenlerle, kısa yoldan zengin olmak isteyenler ören yerlerine hücum ediyor. Buralarda iş makinesi kullanan soygunculara bile rastlanıyor. Böyle giderse daha çok Yorgun Herkül benzeri tarihi eserleri yabancı müzelerde göreceğiz. Onları geri getirmek için daha çok uğraşacağız. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, tarihi eser talanına karşı ne düşünüyor acaba. HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle