Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 20 EYLÜL 2011 SALI GÜNCEL G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Hızlı Trende hayal kırıklığı Validatör olayının sorumlusu aranıyor A “Ağa Takılanlar”da, Antalya kent merkezindeki toplu ulaşım araçlarında bulunan validatörlerin (kart okuma cihazı), yeni kurulan sisteme ayak uyduramadığını yazdık. Giderilemeyen arızalar yüzünden çok sayıda otobüs ve minibüsün sefere çıkamadan yattığının iddia edildiğini gündeme getirdik. Ayrıca birkaç saat önce kartlarına dolum yaptıran yurttaşların, Y özellikle ilk binişlerinde, “Yetersiz Bakiye” uyarısı ile karşılaştıklarına değindik. Bu yüzden yurttaşların mahçup olduğunu, kartına yaptığı yüklemeyi belirterek sürücülerle tartışmaya girdiğini vurguladık. Çok sık yaşanan bu durumun validatörlerin teknolojisini tartışmaya açtığını, A yurttaşın, “Acaba kartımdan fazla para mı çekiliyor” endişesine kapılıp öfkelendiğine değindik. Bu durumun sistemi kilitleme riski olduğunu yurttaş arasında güven sorunu yaşattığını belirtik. Sorumluların bu konuya açıklık getirmesini, kamuıoyuna açıklama yapmasını istedik. Burada sözü edilen sorumlular belli. Sistemi kuran ve işleten toplu ulaşım kartının sahipleri. Yani kamuoyunda Halkkart olarak bilinen AKent firmasının yetkilileri. Aradan günler geçiyor. Şikayetler durmuyor. Hatta artarak devam ediyor. Ama firmadan çıt çıkmıyor. Anlaşılan firmanın böyle bir derdi yok. Belki de onları sıkıştıran da bulunmuyor. Evet firmanın bu türlü bir derdi olmayabilir ama birilerinin var. Sokaktaki yurttaş, bu işin faturasını Büyükşehir Belediyesi’ne ve CHP’ye kesiyor. Birileri bunun farkında olmalıdır. A KP’nin iş dünyasından gelen deneyimli Antalya Milletvekili Sadık Badak’ın, meclise girdiği 2007 yılından itibaren en önemli projesi Antalya’ya demiryolu getirmekti. Bu uğurda epeyce uğraş verdiği biliniyor. Çalışmaları ile ilgili olarak ara sıra kamuoyunu heyecanlandıran açıklamalar yapıyordu. Sadık Badak, demiryolu ile ilgili hazırlıkların proje aşamasına gelmek üzere olduğunu, Antalya’nın Isparta Burdur ya da Konya üzerinden demiryolu ağına alınacağını müjdeliyordu. AKP Milletvekili Badak, 12 Haziran seçimleri öncesinde bir müjde daha verdi. Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamayı temel alarak, 2023 yılına kadar Antalya’nın hızlı tren ağına alınacağını belirtti. Badak’ın o günlerde Anadolu Ajansı’na yaptığı değerlendirme şöyle: “Başbakanımızın, ‘Edirne’den Kars’a, Bursa’dan Antalya’ya hızlı demiryolu projeleri tamamlanacak’ açıklaması Antalyalılar olarak bizleri mutlu etti. Öte yandan 15 yıldır demiryolu projelerini takip eden bir Antalyalı olarak Sayın Başbakanımızın Antalya’ya gösterdiği hassasiyetten çok memnunuz. Sayın Başbakanımıza Antalyalı olarak teşekkür ediyoruz.” Sadık Badak, bu açıklamasında, Hükümetin, Çin ile 10 bin kilometrelik hızlı tren hattı işletilmesi anlaşması imzalandığını anımsatıyor. EskişehirAfyonBurdurIsparta hattı etüt projelerinin 2007 yılında ihale edilerek tamamlandığını bildiriyor. KonyaManavgatAntalya hızlı tren güzergahı çalışmalarının da 34 noktada başlatıldığını ifade ederek şunları söylüyor: B “Bu projenin 2012’de bitirilmesi planlanıyor. Bu iki hattın birinin 2016 EXPO Fuarı’na kadar tamamlanmasını, ikincisinin de 2023 yılına kadar bitirilmesini bekliyoruz. Antalya böylece hem Marmara hem de Doğu Anadolu’ya bağlanmış olacak. Böylece Antalya’nın turizmini de çeşitlendirmiş olacağız. Antalya’ya gelen turisti İç Anadolu’ya Doğu Anadolu’ya taşımış olacağız.” Sadık Badak’ın bu açıklamaları, Cum huriyetin ilk yıllarından beri demiryolu hasreti ile yanan Antalyalıları umutlandırdı. Badak’ın anlatımlarından demiryolunun, 2016’daki EXPO Fuarı’na, en geç Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş Yılı olan 2023’e yetişmesi söz konusuydu. 12 Haziran seçimlerinde AKP’nin hedef olarak 2023’e vurgu yapmasına uygun düşen bir vaatti. Geçtiğimiz günlerde, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın Hızlı Tren Projesi ile ilgili yeni bir açıklaması oldu. Karaman, hızlı tren projeleri 2023 yıl hedeflerinde Karaman, Adana, Mersin ve daha sonra Antalya’nın sırada yer aldığına işaret ediyor. Antalya’nın Konya üzerinden hızlı tren ağına bağlanmasının yüksek maliyetine dikkat çekerek 2035 yılını hedef gösteriyor. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın açıklamasına göre, Konya üzerinden Antalya’ya hızlı tren, Sadık Badak’ın müjdelediği gibi 2023 yılında gelmeyecek. Antalyalılar, Cumhuriyet, 100 yaşına bastığında da demiryolunu göremeyecekler. Ancak 112 yaşına girdiğinde yani 2035’te trenle karşılaşabilecekler. Ö Yani iş biraz, “Ölme Eşeğim Ölme...” türünden. Antalyalılar bu gidişle AKP döneminde de tren özlemini gideremeyecek. Bu gelişme, Sadık Badak’ın moralini de bozacaktır. En azından verdiği sözü tutamamış duruma düşecektir. Olayın bir başka tarafı da çiçeği burnunda milletvekili Menderes Türel’in projelerini sahiplenen hükümetin, Badak’ın takip ettiklerine soğuk bakmasıdır. Anlaşılan bu dönem Türel’in yıldızı parlayacak. Ya da parlatılacak... Dur Dağı örnek olmalı ağlarımız madencilik adı altında taş ve mermer ocakları tarafından peynir gibi kesiliyor. Ormanlarımız yok ediliyor. Doğanın dengesi bozuluyor. Birileri para kazansın diye doğanın canına okunuyor. Bir daha onarılamayacak zarar veriliyor. M “Madencilik” adı altında bu işlerden Türkiye’nin ne kadar döviz kazandığını bilmiyoruz. Dişe dokunur miktar olmadığı belli. Ama dağlardaki, doğadaki rantçıların diş izleri artık saklanamaz boyutlarda. Beydağları’nda, Saklıkent civarında yaşanan manzaradan etkilenmeyecek insan yoktur. Bu işin ticaretini yapanlara, iktidar partisinin en keskin savunucularına, hatta yöneticilerine gösterildiğinde bile mutlaka içleri acıyacaktır. Birkaç kişi, yurt dışına ham mermer satıp zengin olacak diye çevreye, ormana, doğaya, turizme verilen kalıcı ve onulmaz zararın boyutlarının ne kadar farkındayız. Beydağları, Saklıkent civarındaki mermer ocakları ile ilgili mücadele verildiğine tanık olmuyoruz. Her gören yakınıyor ama yakındığı ile kalıyor. Bu bölgelerdeki yazlıkları, kışlıkları olan Antalya’nın eşrafından, işadamlarından, aydınlarından ses çıkmıyor. Elmalı Tekke’deki Dur Dağı’nı korumak için mücadele veren köylüler kadar olamadılar. Tekkeliler, aralarından çıkan çürük elmalara rağmen kutsal dağlarını korumak için verdikleri mücadeleden başarı ile çıktılar. Burada taş ocağı kuran Hint firmasını engellediler. En azından şimdilik böylesi bir başarıya imza koydular. Dur Dağı mücadelesinin örnek olmasını, oluşturmasını diliyoruz. D HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B