Katalog

Side'de 2 bin 500 yıl öncesinin yaşam izleri 16 EYLÜL 2011 CUMA 'Önlem alın' denmesine karşın bölgedeki otlar bir türlü temizlenmemişti Yaşamı belgesel oluyor YUSUF YAVUZ/ISPARTA sparta'nın Sütçüler ilçesindeki Yukarıköprüçay Havzası’nda 'Hasan Dayı' olarak tanınan Hasan Demir'in yaşamı belgesel oluyor. Sinemakavram adıyla bir araya gelen belgesel sinemacıların ortak projesi olan yapımın ön hazırlıkları için bölgede incelemelerde bulunan yönetmenler Kutay Yeşilöz ve Ulaş Temur, 'Yer Bize Çimen Verdi' adıyla izleyiciyle buluşması planlanan belgesel için çeşitli görüşmeler ve deneme çekimleri yaptı. Sütçüler’e bağlı Kasımlar, Darıbükü, bişler ve Bucakdere köyleriyle Kürüz Mahallesi’nde yöre insanının yaşamına ilişkin incelemelerde bulunan Sinemakavram ekibine Hasan Dayı'nın oğlu Memiş Demir de eşlik etti. I anavgat'a bağlı Side beldesindeki antik kentte yapılan kazılarda, M.Ö 5. yüzyıla ait, çeşitli ev gereçlerinin seramik parçaları gün ışığına çıkartıldı. Side Antik Kenti Kazı Başkan Yardımcısı ve Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Feriştah Alanyalı, kazılarda, küçük bir hamam kompleksi ve oturma birimlerinin açığa çıkarıldığını söyledi. Birimlerin bir kısmının M.S 7. yüzyılda kullanımına son verildiğini ifade eden Alanyalı, bölgede yapılan kazılarda M.Ö 5. yüzyıl ile M.S 13. yüzyıl arasındaki M döneme ışık tutacak buluntulara ulaşıldığını bildirdi. Tarihi çok eskiye dayanıyor Side'nin tarihinin çok eskilere gittiğini söylediklerini ancak ellerinde bilgi veya buluntu olmadığını kaydeden Alanyalı, "Bugün kesin olarak M.Ö 5. yüzyılda yerleşimin olduğunu söyleyebiliyoruz. Hatta seramiklerin kalitesi bize, yerleşimin tarihinin çok daha eski olduğu fikrini veriyor. Kazılar sonucunda daha eski tarihlere ait eserler de bulmayı umut ediyoruz. Side'de 2 bin 500 yıl öncesindeki yaşama ait izler bulduk'' dedi. Otlar antik kenti yaktı Bu yıl otlar temizlenmediği için iki yangın geçiren Pisidia Antik Kenti'nde çok sayıda tarihi eser zarar gördü. Otların temizlenmesi için istekte bulunulmasına karşın yetkililer sessiz kalmıştı mişti. Geçtiğimiz gün bölgede çıkan yangın gözleri yine yetkililere çevirdi. Yangında tarihi eserler, kazı malzemeleri, toprağın üstü ve 15 santim altında bulunan seramik ve mozaikler zarar gördü. Osmanlı'nın teknesi Çekevele sergilenecek smanlı döneminde kullanılan ve ''Çekevele'' diye tabir edilen teknenin yeniden inşa edilen omurgası, sergilenmek üzere Alanya Tersanesi'ne yerleştirildi. Yaşam kültürü Yönetmen Kutay Yeşilöz, belgesel filmle öncelikle yöre insanının yüzlerce yılda ürettiği yaşama kültürünü kayıt altına almayı hedeflediklerini dile getirdi. Hasan Dayı'nın yaşamının bölgede sürdürülen hayatın bir özeti niteliğinde olduğunu kaydeden Yeşilöz, "Yapacağımız belgeselin en önemli yanı doğanın ayrılmaz bir parçası olan yöre insanının göreceği zararlara dikkat çekmek olacak" dedi. 1914’te doğan ve yedi yaşında babasını yitirince doğaya sığınan Hasan Dayı, doğanın dilini çözerek ürettikleriyle kendisine yeni bir hayat kurmuş. Hasan Dayı’nın yaşamıyla bağlantılı olacak filmin çekimlerine Ekim sonunda başlanacak. O Gemicilik tarihi anlatılacak Alanya Belediyesi'nin yürüttüğü Alanya Kalesi Kızılkule Tophane Ekseni Denizcilik ve Gemicilik Müzesi Projesi kapsamında, Osmanlılar'ın 16. yüzyılda kullandığı ''Çekevele'' olarak tabir edilen teknenin omurgası, Urla Tersanesi'nde yaptırıldı. Teknenin omurgası, vinç yardımıyla Alanya Limanı'na getirildi. ''Çekevele''yi temsilen yaptırılan tekne omurgasının, tamamlanmamış haliyle sergileneceğini belirten Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, tersanede, dönemin gemi ve denizcilik hayatının anlatılacağı afişlerin yer alacağını, projeyle tersanedeki gemicilik ve denizcilik tarihini anlatacaklarını ifade etti. Faturası ağır oldu Doç. Dr. Mehmet Özhanlı, yangının faturasının çok ağır olduğunu belirterek, "Kentte bulunan ve alevlere maruz kalan çok sayıda mermer, mozaik ve seramik eserlir ya sıcaktan patladı ya da dumandan simsiyah hale geldi. Ayrıca toprak üzerinde bulunan eserler ile toprağın 15 santim altına kadar olan eserler de yangından etkilenmiş durumda. Bunların yanında kazı malzemesi olarak kullandığımız tüm araç gereçlerimiz de yandı'' dedi. sparta'nın Yalvaç İlçesi'nde bulunan Pisidia Antiocheia Antik Kenti'nde geçtiğimiz ağustos ayında çıkan yangının ardından getiğimiz gün bir yangın daha çıktı. Ağustos ayında çıkan yangın sonrası bölgede insan boyunda otlar bulunduğu, bu nedenle bölgenin yangın için potansiyel oluşturduğunu belirten Kazı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Özhanlı, otların temizlenmesi için Burdur Müze Müdürlüğü'ne yazı gönderdiklerini, ancak otların tam olarak temizlenmediğini ifade etmişti. Ağustos ayında çıkan yangına kısa sürede müdahele edildiği için yangının büyük zarar vermeden söndürüldüğünü kaydeden Özhanlı, "İnşallah bu ders olur da seneye gerekli önlemler yetkililer tarafından alınır" de I Başka yangın kaldırmaz A ntik kentin başka bir yangını daha kaldıramayacağına dikkat çeken Özhanlı, yetkililerin gereken önlemi almalarını istedi. Özhanlı, ''İlaçlama mı yapılır, tırpanla mı biçilir bir şekilde otla mücadelenin yapılması lazım. Antik kent bir yangını daha asla kaldıramaz'' diye konuştu. Bu arada, yangının başladığı Hisarardı Köyü'nde otları tutuşturanın, İbrahim N. adlı kişinin 10 yaşlarındaki torunu olduğu iddia edildi. İfadesi alınan İbrahim N'nin, bugün adliyeye C MY B C MY B sevk edileceği bildirildi. Öte yandan, Isparta Valisi Memduh Oğuz da antik kentte incelemelerde bulundu. Üzüntüsünü dile getiren Oğuz, yangında can kaybının olmamasının ise sevindirici olduğunu ifade etti.