Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 13 EYLÜL 2011 SALI GÜNCEL G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Arif Bulut ne dedi, AKP’liler nasıl anladı A KP Manavgat İlçe Başkanı Nejat Tığlı’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı basın toplantısında, CHP Antalya Milletvekili Dr. Arif Bulut'a yönelik bazı suçlamalarda bulunması dikkatimizi çekti. AKP’li Tığlı, Milletvekili Bulut’a karşı, ilçe kaymakamı Emir Osman Bulgurlu’yu savunuyordu. Bulut’u, kaymakama karşı incitici sözler sarf etmekle suçluyordu. AKP’lilerin iddialarına bakılırsa, CHP Milletvekili Dr. Arif Bulut, Manavgat Sanayici İş Adamları Derneği(MASİAD) tarafından düzenlenen “2. Manavgat Buluşması”nda, ilçede içme suyu olmayan köylerin bulunduğunu söylemiş. Ayrıca turistlerin sağlığı konusunda hükümeti suçlamış. Nejat Tığlı, Dr. Bulut’un, “Vatandaşın sağlığını koruyamayanların sağlık turizmini hayata geçirerek turistlerin sağlığını nasıl koruyacak?”şeklinde sözler sarf ettiğini, bunu kınadıklarını ifade ediyordu. Ayrıca kendisini Manavgat halkından özür dilemeye çağırıyordu. Bu suçlamalar karşısında Dr. Arif Bulut’tan herhangi bir açıklama gelmeyince merak edip kendisini aradık. Ankara’da bulduğumuz Bulut sözlerine, “AKP’liler beni anlamamışlar” diyerek başladı. İlçe Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu’ya yönelik eleştirisini, onun Manavgatlı iki siyasetçiye yönelik olarak yaptığı konuşmadan dolayı yaptığını söyledi. Dr. Bulut, Kaymakam Bulgurlu’nun, Hüseyin Avşaroğlu ve Nasuh Boztepe’nin isimlerini vererek, onların ilçesinde görev yapmaktan ne kadar mutlu olduğunu söylemesini doğru bulmadığının altını çiziyor. Kaymakam’ı yadırgadım “Kaymakamların görevleri gereği tarafsız olması gerektiğini, bu tür bir söylemi yadırgadığımı söyledim” diyor. Bu cepheden bakıldığında Milletvekili Arif Bulut’un eleştirileri yerinde. Çünkü Nasuf Boztepe ile özellikle de Hüseyin Avşaroğlu, AKP ile isimleri özdeşleşmiş siyasetçiler. Hüseyin Avşaroğlu, AKP’nin Antalya’daki kanaat önderlerinden biridir. Belki de birinci sıradaki bir isimdir. Dr. Arif Bulut, kaymakama karşı seviyeli, saygı sınırları içinde bir eleştiri yaptığını, incitici sözler sarf etmediğini de belirtiyor. Ayrıca AKP İlçe Başkanının söylediği gibi sadece Manavgat’ı değil, tüm Torosları işaret ederek susuz, yolsuz, sağlık ocağı olmayan köyler bulunduğuna değindiğini ifade ediyor. Bu saptamanının arkasında olduğunu söylüyor. Sağlık turizmi konusundaki eleştirilerinin de çarpıtılmasından yakınan Dr. Bulut, “Turistlerin sağlık hizmetlerinin kazanç kapısı haline getirilmesini eleştirdim” diyor. Buradan anladığımız kadarı ile Manavgatlı AKP’liler, CHP’li vekilin sözlerini ya anlayamamışlar, ya da siyaseten yanlış anlamışlar. Kentteki gizli kanyon A ORÜS arazisinin düşündürdükleri K epez Belediyesi, Yeşiltepe Mahallesi'ndeki Orman Ürünleri Sanayi (ORÜS) alanınde 2 bin seyirci kapasiteli Kongre ve Sergi Merkezi inşa ediyor. Merkezin projesi ödüllü yarışma ile elde edilmiş. ORÜS'teki bu projeyi duyunca biraz gerilere gittik. Yıllardır bu arazinin atıl durumda tutulmasını, ORÜS'ün yapılarının yıkılmaya terk edilmesini düşündük. Türkiye'deki ilk anlamsız ya da kötü özelleştirme projelerinden biri de ORÜS'te yapılandır. Kamuoyuna ait bu işletme, ülke çapındaki diğer örnekleri ile birlikte, "Daha verimli çalıştırılacak... Kar edecek..." denilerek satıldı. Özelleştirilme öncesinde bu kurum, Türkiye'daki ağaç endüstrisinin denge unsuruydu. Satılınca bu piyasada denge kalmadı. Vahşi kapitalizm egemen oldu. Antalya ORÜS'ü, 16 – 17 yıl önce oldukça ehven rakama alan girişimci, özelleştirme şartı gereği bu tesisi en az 3 yıl çalıştıracaktı. Bir gün bile çalıştırmadı. Aldığı gün kapısına kilit vurdu. Hemen çok değerli arazisinden nasıl rant sağlayacağının hesabını yapmaya başladı. İmara açmak için ise yeni kurulan Kepez Belediyesi'nin kapısını çaldı. Sendikacılıktan gelen dönemin Kepez Belediye Başkanı İsa Akdemir, "ORÜS çalıştırılacak. Burasının imara açılmasına izin vermem" dedi. İleriki yıllarda bu sözünü ne kadar tutabildiği tartışmalıdır. Kısacası dönemin yetkilileri, özelleştirmeyi yaparken burasının kapatılacağını biliyorlardı. Ama kamunun hakkını korumak yerine birilerine rant sağlamayı tercih ettiler. Tıpkı günümüzdeki örneklerinde olduğu gibi. Kepez'in yakın geçmişte Fabrikalar Bölgesi olan semtinde Antalya Yağ Sanayi, Sümerbank Dokuma, MKE Pil, ve ORÜS gibi kamunun fabrikalar vardı. Buralarda binlerce kişi istihdam ediliyordu. Bugün bacası tüten tek bir fabrika yok. O günlerden geriye sadece fabrikaların adını taşıyan bir mahalle kaldı. Hepsi özelleşti. Özelleştikten sonra kapatıldı. Arazileri üzerinde rant projeleri yapılmaya başlandı. Kepez'de çalışan tek fabrika Ferrokrom. Bilindiği gibi o da özelleştirilip güzelleştirilenler arasında. Sevindirici tek şey, fabrikanın hala çalışıyor alması. Diğerlerininin kaderine ortak olması beklenen bir şey. Bakalım ne zaman olacak. ntalya’nın kent merkezinde değeri yeterince anlaşılamayan, güzellikleri kamuoyunda fazla bilinmeyen bir kanyon var. Akdeniz Üniversitesi’nin güneyinde, Antalyaspor Kavşağı’nın güneyinde başlayan kanyon, Minicity’nin kuzeyinde ilerleyip Arapsuyu’nda bitiyor. Bu kanyonun kuzeyinde 5M Migros adlı alışveriş merkezi ile Süleymancılar Cemaatinin öğrenci yurdu bulunuyor. Kanyon, Türkiye’nin ikinci büyük minyatür kenti Minicity’nin yanı sıra Büyükşehir Belediyesi’nin yeni akvaryum projesine de komşu. Konumu itibari ile kenti merkezinde olan kanyon nedendir bilinmez kaderine terk edilmiş durumda. Dr. Bekir Kumbul’un başkanlığı döneminde Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kanyonu korumaya, halka kontrollü açmaya yönelik bir projesi vardı. Bu proje uygulanamadı. Daha sonra yönetime gelen Menderes Türel döneminde kanyon ile ilgili hiçbir adım atılmadı. Türel, sadece kanyonun denize yakın bölümündeki arazilerle ilgilendi. Geçtiğimiz günlerde yolu kanyona düşen bir okurumuz, bizi aradı. Kanyonunun durumunun içler acısı olduğunu söyledi. Kanyonun içinin çöplük gibi olduğundan, birilerinin bazı yerlere beton döktüğünden yakınan okurumuz; “Burası hangi belediyenin sorumluluğunda ise acilen el atsın. İçinden derenin aktığı, koyakların, tarihi eserlerin olduğu, çok güzel bir doğal park niteliğindeki kanyonun sahipsiz bırakılmasına akıl sır erdiremedim. Burada çok güzel yürüyüş güzergahları düzenlenebilir” dedi. Okurumuzun da altını çizdiği gibi burnumuzun dibinde Arapsuyu 1 Deresi üzerinde değerini bilmediğimiz bir kanyonumuz var. Antalya’yı bu alanı bilmiyor. Bilenler de giremiyor. Çünkü kanyon sahipsiz kalınca mekansızların mekanı haline gelmiş. Yakındaki bazı işletmeler, buraları babaların çiftliği gibi kullanmaya başlamışlar. Dr. Bekir Kumbul döneminde projenin raflardan çıkarılıp güncellenmesi, sonra da uygulamaya konması gerekiyor. Burası kontrollü olarak halkın kullanımına açılmalı. Kanyonun içinde bulunduğu alan üzerinde söz sahibi olan Büyükşehir Belediyesi’ni göreve çağırıyoruz. HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B